Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi 2022/2101 E. 2022/2046 K. 22.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
Dosya No: 2022/2101
Karar No: 2022/2046
İncelenen Kararın
Mahkemesi: İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi
Tarihi: 26/03/2018
Numarası: 2014/1856 (K) 2018/322 (K)
Davanın Konusu: Maddi ve Manevi Tazminat
Karar Tarihi: 22/11/2022
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 10/09/2011 tarihinde, müvekkilinin sevk ve idaresindeki … plakalı motosiklet ile davalıların sürücüsü, işleteni ve trafik sigortacısı olduğu … plakalı aracın karıştığı trafik kazası sonucunda müvekkilinin yaralandığını belirterek fazlaya dair saklı hakları saklı kalmak üzere şimdilik 20.000 TL bedensel zarar tazminatının tüm davalılardan, 30.000 TL manevi tazminatın davalılar … ve …’ndan kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiş, 24/04/2017 tarihli talep arttırım dilekçesi ile maddi tazminat talebini 89.861,97 TL’ye yükseltmiştir. Davalı … ve … vekili cevap dilekçesinde özetle; kazanın meydana gelmesinde müvekkili sürücünün kusurunun olmadığını, manevi tazminat talebinin fahiş olduğunu, davacının kaza anında kask ve koruyucu malzeme kullanmadığını, müterafik kusur indirimi yapılması gerektiğini belirterek davanın reddini talep etmiştir. Davalı Sigorta şirketi vekili cevap dilekçesinde özetle; … plakalı aracın müvekkili nezdinde ZMMS poliçesi ile sigortalı olduğunu, talebin zamanaşımına uğradığını, müterafik kusurun dikkate alınmasını, dava açılmadan önce müvekkiline başvuru yapılmadığını belirterek davanın reddini talep etmiştir.İlk derece mahkemesince; “Davacı yanın dava dilekçesi ve bedel arttırım dilekçesi birlikte değerlendirilerek; Davacının cismani zarara ilişkin maddi tazminat davasının kabulü ile, 89.861,97 TL maddi tazminatın 10/09/2011 kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte tüm davalılardan dayanışmalı olarak tahsili ile davacıya verilmesine, davacının manevi tazminat istemine ilişkin olarak; tarafların kazadaki kusur oranları, sosyal ve ekonomik durumları, olayın oluş şekli ve hakkaniyet ilkesi birlikte değerlendirilerek manevi tazminata ilişkin davanın kısmen kabulü ile, 5.000 TL manevi tazminatın 10/09/2011 kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılar … ve …’ndan dayanışmalı olarak tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine” karar verilmiştir. Karara karşı davalı … Sigorta Şirketi vekili istinaf kanun yoluna başvurmuştur. Davalı … Sigorta Şirketi vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacının davadan önce müvekkili şirkete başvuru yapmamasına rağmen yerel mahkemenin gerekçesinde belirttiği üzere sehven kaza tarihinden itibaren faize hükmedildiğini, bu açıdan kararın kaldırılması gerektiğini, kaza tespit tutanağında motosiklet sürücüsünün isminin … olduğunu, … isminde kazaya karışan kimsenin bulunmadığını, üst düzeyden asli kusur atfedilmesini gerektirecek bir durum olmadığını, davacının kolluk, motosiklet eldiveni ve motosiklet pantolonu giymeden motosikleti kullandığını, kusur ağırlığının daha yüksek olması gerektiğini, yargılama giderleri ve harçların kabul/red oranına göre bölünmediğini, davacının SGK’dan geçici işgöremezlik ve maluliyet ödemesi alıp almadığının değerlendirilmediğini belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.HMK’nın 355. maddesi kapsamında istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda: Dava, trafik kazasından kaynaklanan bedensel zarar nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.Dosya kapsamından, 10/09/2011 tarihinde, davacı idaresindeki … plakalı motosiklet ile davalı sigorta şirketi nezdinde ZMMS poliçesi ile sigortalı, davalı …’nun maliki bulunduğu, davalı …’nun idaresindeki … plakalı aracın karıştığı trafik kazası sonucu davacının yaralandığı anlaşılmış, mahkemece ATK’dan alınan maluliyet raporuna göre davacının % 16 oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı, iyileşme süresi(geçici iş göremezlik süresi)nin 10.9.2011 tarihinden itibaren 6 aya kadar uzayabileceği tespit edilmiştir. 1-Kusura yönelik istinaf itirazının incelenmesi; İstanbul Anadolu 32. Sulh Ceza Mahkemesinin 31/01/2014 tarih, 2013/420 E. 2014/88 K. sayılı kararı ile sanık sürücü … hakkında taksirle bir kişinin yaralanmasına neden olma suçundan cezalandırılmasına karar verildiği, Yargıtay 12. CD’nin 2015/13446-18023 E.K sayılı kararı ile kesin nitelikte olan hükmün temyiz isteminin reddine karar verildiği, ceza dosyasından alınan 03/06/2013 tarihli bilirkişi raporuna göre ve ATK’dan alınan kusur raporuna göre sürücü …’nun asli, sürücü …’ın tali kusurlu olduğunun tespit edildiği anlaşılmıştır. İlk derece mahkemesince hükme esas alınan 17/10/2016 tarihli bilirkişi raporunda davacının %15 oranında, davalı …’nun % 85 oranında kusurlu olduğu tespit edilmiş, mahkemece kusura yönelik alınan raporun oluşa uygun ve ceza mahkemesinde alınan kusur raporuyla birbirini teyit eder nitelikte olmasına göre davalı sigorta şirketi vekilinin bu yöne ilişkin istinaf itirazı yerinde görülmemiştir.2-Müterafik kusura yönelik istinaf itirazının incelenmesi; Zararın meydana gelmesinde veya artmasında zarar görenin de kusurunun bulunması halinde söz konusu olan müterafik kusur 6098 sayılı TBK’nın 52. maddesinde düzenlenmiştir. Buna göre zarara uğrayan, zarar doğuran eyleme razı olmuş veya kendisinin sebep olduğu hal ve şartlar zararın meydana gelmesine etki yapmış veya tazminat ödevlisinin durumunu diğer bir surette ağırlaştırmış ise, hakim tazminat miktarını hafifleebilir. Müterafik kusur indiriminde her somut olayın özelliğine göre olayın meydana geliş tarzı ve zararın artmasında zarar görenin kusurlu davranışının sonuca etkisi değerlendirilerek uygun oranda bir indirim yapılmasını gerektirir ve zarar görenin müterafik kusurunun tespiti halinde TBK’nın 52. maddesi uyarınca tazminattan uygun bir indirim yapılması, gerek öğretide gerekse Yargıtay İçtihatlarında benimsenmiş bulunmaktadır.Somut olayda davacı motosiklet sürücüsü …’ın yaralanmasının sol el, sol el bilek, sol kol, sağ el bilek ve dizden kaynaklandığı, trafik mevzuatında koruyucu tertibat olarak koruma başlığı ve koruma gözlüğü dışında herhangi bir ekipman kullanma zorunluluğunun bulunmadığı, davalı sigorta şirketinin davacının koruyucu tertibat kullanmadığına dair iddiasını ispatlayacak hiçbir delil ibraz edemediği anlaşılmakla bu yöne ilişkin istinaf itirazı da yerinde görülmemiştir.3-Faizin başlangıç tarihine ve yargılama giderleri ve harçların kabul/red oranına göre bölünmemesine yönelik istinaf itirazının incelenmesi; 2918 sayılı KTK’nın 99/1.maddesi ile ZMSS Genel Şartları’nın B.2. maddesi uyarınca, rizikonun ihbar edildiği tarihten itibaren 8 iş günü içinde sigortacının tazminatı ödeme yükümlülüğü bulunmaktadır. Bu sürenin sonunda ödememe halinde temerrüdün gerçekleştiği ve davalının temerrüt faizinden sorumlu olduğunun kabulü gerekir. Sigorta şirketine yapılmış bir başvurunun bulunmadığı durumda ise, davanın açılmasıyla temerrüde düşen sigortacının dava tarihinden itibaren faizden sorumlu tutulması gerekir. Somut olayda, dosya içeriğinde davadan önce davalı sigorta şirketine başvuruda bulunulduğuna dair belge bilgi bulunmadığından davalı sigorta şirketi yönünden temerrüt tarihi dava tarihi olup kaza tarihinden itibaren faize karar verilmesi isabetli olmamıştır.Yargılama giderlerinin de kabul ve ret oranlarına göre hesaplanmaması hatalı olduğundan bu yöne ilişkin istinaf itirazı da yerindedir. Davalı … Sigorta Şirketi vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının HMK’nın 353/1-b/2. maddesi gereğince düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmek üzere kaldırılmasına karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; A- Davalı … Sigorta Şirketi vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile Yukarıda esas ve karar numarası belirtilen ilk derece mahkemesi kararının, HMK’nin 353/1-b/2. maddesi gereğince düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmek üzere kaldırılmasına, Buna göre: 1-Davacının maddi tazminat davasının kabulü ile 89.861,97 TL maddi tazminatın davalı … Sigorta Şirketi yönünden dava tarihi olan 10/09/2013 tarihinden itibaren, davalılar … ve … yönünden 10/09/2011 kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte tüm davalılardan dayanışmalı olarak tahsili ile davacıya verilmesine, 2-Davacının manevi tazminat istemine ilişkin olarak tarafların kazadaki kusur oranları, sosyal ve ekonomik durumları, olayın oluş şekli ve hakkaniyet ilkesi birlikte değerlendirilerek manevi tazminata ilişkin davanın kısmen kabulü ile 5.000 TL manevi tazminatın 10/09/2011 kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılar … ve …’ndan dayanışmalı olarak tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, 3-Harçlar Kanunu uyarınca maddi tazminat davasında hükmolunan miktara göre alınması gereken 6.138,47 TL karar ve ilam harcından, peşin yatırılan karar ve ilam harcından maddi tazminat davasına isabet eden 580,22 TL harcın mahsubu ile bakiye 5.558,25‬ TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazine adına gelir kaydına, 4-Harçlar Kanunu uyarınca manevi tazminat davasında hükmolunan miktara göre alınması gereken 341,55‬ TL karar ve ilam harcından, peşin yatırılan karar ve ilam harcından manevi tazminat davasına isabet eden 512,40 TL harcın mahsubu ile fazla alınan 170,85‬ TL harcın davacıya iadesine,5-Davacı tarafından maddi tazminat davası nedeniyle yatırılan 580,22 TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, 6-Davacı tarafından manevi tazminat davası nedeniyle yatırılan 512,40 TL harcın davalılar … ve …’dan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, 7-Davacı tarafından sarfedilen 203 TL tebligat ve müzekkere gideri, 1.200 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.403,00 TL yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, (davalı sigorta şirketinin 1.051,82 TL’den sorumlu tutulmasına) 8-Davalılar tarafından sarfedilen yargılama giderinin üzerlerinde bırakılmasına, 9-Davacı lehine hükmedilen maddi tazminat miktarı üzerinden AAÜT uyarınca belirlenen 9.938,00 TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, 10-Davacı lehine hükmedilen manevi tazminat miktarı üzerinden AAÜT uyarınca belirlenen 2.180,00 TL vekalet ücretinin davalılar … ve …ndan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, 11-Reddedilen manevi tazminat miktarı yönünden AAÜT uyarınca belirlenen 2.180,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak, davalılar … ve …na verilmesine, 12-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde ilgili tarafa iadesine,
B-İSTİNAF İNCELEMESİ BAKIMINDAN; 1-Davalı … Sigorta Şirketi tarafından peşin olarak yatırılan istinaf karar ve ilam harcının, istem halinde ilk derece mahkemesi tarafından yatıran tarafa iadesine, 2-İstinaf kanun yolu aşamasında davalı … Sigorta Şirketi tarafından sarf edilen 98,10 TL istinaf kanun yolu başvuru harcı ile 100,00 TL posta gideri olmak üzere toplam 198,10 TL yargılama giderinin, davacıdan tahsil edilerek, davalıya verilmesine, 3-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından, vekâlet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,4-İstinaf için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dair dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu, HMK’nin 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.22/11/2022