Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi 2022/2072 E. 2022/2025 K. 15.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
DOSYA NO: 2022/2072
KARAR NO: 2022/2025
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 24/05/2022
NUMARASI: 2021/400 Esas – 2022/432 Karar
DAVANIN KONUSU: Araç Hasar Tazminatı (TTK 1472 Kapsamında)
KARAR TARİHİ: 15/11/2022
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Dava ve uyuşmazlık; kasko sigortacısı davacı tarafından, sigortalısına ödenen araç hasar tazminatının, kazaya karışan karşı aracın işleteni zarar sorumlusu davalıdan tahsili istemine ilişkindir.İlk Derece Mahkemesince; “Tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda yapılan yargılama, toplanan deliller, İstinaf ilamı, alınan ATK raporu, bilirkişi raporları ile dosya kapsamındaki tüm belge ve bilgiler birlikte değerlendirildiğinde; davacının kasko sigortacısı olduğu … plakalı transmikser kullanım nitelikli kamyon ile müteveffa sürücü …’ın sürücüsü ve davalı … Limited Şirketi’nin işleteni olduğu … plakalı aracın 25/12/2012 tarihinde çarpışması neticesinde, ölümlü ve maddi hasarlı trafik kazasının meydana geldiği, davacının, kasko sigortalısına ödediği tazminatı TTK’nın 1472. maddesine dayanarak davalıdan talep ettiği, bu kapsamda Adlî Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi’nden kusur raporu alınmış, alınan rapor sonucu sürücü …’ın %100 (yüzde yüz) oranında kusurlu ve sürücü …’un kusursuz olduğu kanaati bildirilmiştir. Gelinen aşamada makine mühendisi bilirkişiden maddi zarara ilişkin rapor alınmış ve maddi zararın 95.000,00-TL olarak hesaplandığı ancak davalı tarafın sorumlu olduğu bakiye miktarın 25.500,00-TL olarak tespit edildiği görülmüştür. Davalı … Limited Şirketi’nin işleteni olduğu … plakalı aracın sürücüsünün kusuru oranında maddi zarardan sorumlu olduğu anlaşıldığından davanın kabulüne,”şeklindeki gerekçeyle; “1-Davanın kabulü ile, 25.500,00 TL’nin 16/04/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı taraftan alınarak davacı tarafa verilmesine,” karar verilmiştir.Davalı vekili bu kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu iddia ederek istinaf kanun yoluna başvurmuştur. HMK’nın 355. maddesi kapsamında istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda: Dosyanın yapılan incelenmesinde; Dairemizce 18/02/2021 tarih ve 2019/1889 Esas – 2021/227 Karar ile; “Mahkemece karara dayanak yapılan ve tek bilirkişi tarafından düzenlenen kusur-zarar bilirkişi raporunda; kazanın meydana gelmesinde … plakalı aracın sürücüsü müteveffa …’ın %100 oranında kusurlu olduğu, davacı nezdinde kasko sigortasıyla sigortalı bulunan … plakalı araç sürücüsü …’un kusurunun bulunmadığı; davacı tarafın, davalıdan talep edebileceği maddi tazminat miktarının 25.500,00 TL olduğu mütalaa edilmiştir. Bilirkişi raporunun yapılan incelemesinde, raporun, HMK’nın 279. maddesinde aranılan koşullara uygun olarak düzenlenmediği, kusur ve zarar tespitinin tek bir bilirkişi tarafından yapılmasının, somut uyuşmazlık bakımından doğru olmadığı gibi, rapordaki tespitlerin, trafik kazası tespit tutanağı ile davacı tarafça ibraz edilen ekspertiz raporundaki hususların irdelenmeksizin tekrarından ibaret olduğu; raporun, denetime ve hüküm kurmaya elverişli olmadığı kanısına varıldığından, davalı vekilinin istinaf başvurusundaki iddia ve itirazlar yerinde görülmüştür. O halde, Mahkemece, kazanın meydana gelmesinde, araç sürücülerinin kusurlarının belirlenmesi için Adli Tıp Kurumundan rapor alınması ve sonrasında ayrı bir bilirkişiden maddi zarara ilişkin rapor alındıktan sonra, tarafların iddia, itiraz ve delillerinin değerlendirilmesi sonucunda nihai bir kararın verilmesi” gerektiği gerekçesiyle, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmiştir. Dairemizce verilen karardan sonra yapılan yargılama aşamasında, Mahkemece, Dairemizin kararı doğrultusunda Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesinden alının 28/12/2021 tarihli raporda, kazanın meydana gelmesinde davalıya ait aracın sürücüsünün %100 oranında kusurlu olduğu mütalaa edilmiştir. ATK raporunun yapılan incelenmesinde; raporun, HMK’nın 279. maddesinde aranılan koşullara uygun olarak düzenlendiği, tarafların itirazlarının tartışıldığı ve değerlendirildiği, raporun dosya kapsamına uygun, denetim ve hüküm kurmaya elverişli ve yeterli olduğu; Mahkemece de bu rapora dayanılarak karar verilmiş olmasında herhangi bir hata bulunmadığı kanısına varılmıştır. Bu nedenle, davalı vekilinin, istinaf başvurusundaki iddia ve itirazlar kabul edilmemiştir. Yukarıdaki açıklamalar çerçevesinde, Dairemizce aşağıdaki şekilde karar oluşturulmuştur.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince esastan reddine,2-Harçlar Kanunu’na göre alınması gereken 1.741,91 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 435,74 TL karar ve ilam harcının mahsup edilerek bakiye 1.306,17‬ TL karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile Hazine’ye verilmesine,3-Davalının istinaf başvurusu nedeniyle sarf ettiği yargılama giderinin kendisi üzerinde bırakılmasına,4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekâlet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına, 5-İstinaf yargılama giderleri için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere, oy birliği ile karar verildi.15/11/2022