Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi 2022/2056 E. 2022/1906 K. 01.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
DOSYA NO: 2022/2056
KARAR NO: 2022/1906
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 27/05/2022
NUMARASI: 2021/313 Esas – 2022/531 Karar
DAVANIN KONUSU: Maddi ve Manevi Tazminat (Trafik kazasından Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 01/11/2022
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Dava ve uyuşmazlık; TBK’nın 54. ve 56. maddeleri kapsamında, yaralamalı trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemlerine ilişkindir. İlk Derece Mahkemesince 01/11/2021 tarihli karar ile; “1-Davanın kısmen kabulü ile; 1.051,69 TL geçici iş göremezlik, 408,75 TL belgeli tedavi gideri, 400 TL belgesiz tedavi gideri olmak üzere toplam 1860,44 TL maddi tazminatın kaza tarihi olan 29/04/2012 ‘den itibaren işleyecek yasal faizi ile davalılardan müşterek ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, 2-Manevi tazminat talebinin 3.500 TL yönüyle kısmen kabulü ile kaza tarihi olan 29/04/2012 ‘den itibaren işleyecek yasal faizi ile davalılar … ve …’den müşterek ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,” karar verilmiştir. Bu karara karşı, davacı vekili istinaf kanun yoluna başvurmuştur. Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; müvekkili tarafından toplam 4.400 TL belgesiz tedavi gideri harcaması yapıldığını, ancak bilirkişi raporlarında ısrarla, belgesiz harcamaların tespiti amacıyla kendilerinden belge sunmalarının talep edildiğini, belge sunulmaması nedeniyle Mahkemece eksik maddi tazminata hükmedildiğini, TBK’nın 50/2. maddesi gereğince hakimin takdir hakkını kullanarak talepleri olan toplam 5.860,44 TL maddi tazminatın kabulüne karar verilmesi gerektiğini; Mahkemece hükmedilen manevi tazminatın çok az olduğunu, taleplerinin tamamının kabul edilmesi gerektiğini, ayrıca müvekkili lehine hükmedilen manevi tazminat nedeniyle vekalet ücretine hükmedilmemesinin de hatalı olduğunu belirtmiştir. HMK’nın 355. maddesi kapsamında istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda: 17/10/2016 tarihli bilirkişi raporunda; davacının geçici iş göremezlik zararı 1.051,69 TL, belgeli tedavi gideri zararı 408,75 TL olduğu tespit edilmiştir. Davacı vekili 26/10/2017 havale tarihli ıslah dilekçesiyle, bilirkişi raporunda tespit edilen miktarlar ile 4.400 TL belgesiz tedavi gideri-yol harcaması yaptıklarını belirterek toplamda 5.860,44 (1.051,69+408,75+4.400) TL maddi tazminat talep etmiştir. “Zarar ve kusurun ispatı” başlıklı TBK’nın 50/2. maddesinde; “Zarar gören, zararı ve zarar verenin kusurunun ispat yükü altındadır. Uğranılan zararın miktarı tam olarak ispat edilemiyorsa hakim, olayların olağan akışını ve zarar görenin aldığı önlemleri göz önünde tutarak, zararın miktarını hakkaniyete uygun olarak belirler.” şeklinde düzenlemeye yer verilmiştir. Yukarıda belirtilen yasal düzenleme, davacının yaralanmasının niteliği ve dosyaya yansıyan tedavi süreci ile tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacı tarafça belgesiz tedavi-yol gideri olarak talep edilen 4.400 TL’nin, tedavi süreci ve tedavinin gerçekleştiği tarihler itibarıyla makul olarak kabul edilmesi gerektiği, dolayısıyla TBK’nın 50/2. maddesi dikkate alındığında Mahkemece bu miktarın kabulüne karar verilmesi gerekirken, yukarıda yazılı olduğu şekilde karar verilmesi doğru olmamış, davacı vekilinin bu yöne ilişkin itirazı yerinde görülmüştür. Davacı vekilinin manevi tazminatın az olduğuna ilişkin itirazına gelince; kazanın oluş şekli, kazanın meydana gelmesinde davalı sürücünün %75 oranında asli kusurlu olması, davacının yaralanmasının niteliği, maluliyet raporu (sürekli maluliyet tayinine mahal olmadığı-iyileşme süresinin kaza tarihinden itibaren iki aya kadar uzayabileceği şeklindeki) tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile TBK’nın 56. maddesinde düzenlenen manevi tazminat müessesesinin amacı bir bütün olarak değerlendirildiğinde; Mahkemece davacı lehine hükmedilen manevi tazminat miktarının, manevi tazminat müessesesinin amacına ve hakkaniyet ilkesine uygun düşmediği ve az olduğu kanısına varılmıştır. Bu nedenle, davacı vekilinin bu yöne ilişkin itirazının kabulüne, davacı lehine takdiren 25.000 TL manevi tazminata hükmedilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere: A-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile, Yukarıda esas ve karar numarası belirtilen İlk Derece Mahkemesi kararının, HMK’nın 353/1-b/2. maddesi gereğince düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmek üzere kaldırılmasına, Buna göre: 1-Maddi tazminat davasının kabulü ile, toplam 5.860,44 TL maddi tazminatın kaza tarihi olan 29/04/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, 2-Manevi tazminat davasının kabulü ile, 25.000 TL tazminatın kaza tarihi olan 29/04/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar … ve …’den müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,3-Davacı tarafından yapılan 24,30 TL başvurma harcı, 92,25 TL peşin harç, 3,75 TL vekalet harcı, 195,40 TL keşif harcı, 13,90 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 329,60 TL’nin tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, 4-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 2.108,07 TL ilam ve karar harcından, davacı tarafça yatırılan toplam 329,60 TL harcın mahsubuyla 1.778,47 TL harcın, davalı … Sigorta AŞ 400,32 TL’den sorumlu olmak kaydıyla, tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile Hazine’ye gelir kaydına, 5-Davacı tarafça posta / tebligat / bilirkişi gideri olarak yapılan 1.830,75 TL yargılama giderinin tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, 6-Hükmedilen maddi tazminat miktarı üzerinden, Dairemizce kararın verildiği tarihte yürürlükte bulunan AAÜT’nin 13/2. maddesi gereğince 5.860,44 TL vekalet ücretinin tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, 7-Hükmedilen manevi tazminat miktarı üzerinden, Dairemizce kararın verildiği tarihte yürürlükte bulunan AAÜT gereğince 9.200 TL vekalet ücretinin davalılar … ve …’den müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,8-Artan gider avanslarının bulunması halinde karar kesinleştiğinde yatıran taraflara iadesine, B-İstinaf İncelemesi Bakımından:1-Davacı tarafından peşin olarak yatırılan istinaf karar harcının, istem halinde İlk Derece Mahkemesi tarafından iadesine,2-İstinaf aşamasında davacı tarafından yapılan 205 TL posta ve tebligat gideri ile 220,70 TL istinaf başvuru harcının davalılardın müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, 3-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına, 4-İstinaf için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dair dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.01/11/2022