Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi 2022/2009 E. 2022/1642 K. 04.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
DOSYA NO: 2022/2009
KARAR NO: 2022/1642
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ: 10/08/2022
NUMARASI: 2022/700 (E) – 2022/701 (K)
DAVANIN KONUSU: İhtiyati Tedbir
KARAR TARİHİ: 04/10/2022
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine Dairemiz heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İhtiyati tedbir talep eden vekili, karşı tarafın, sanayi bölgesindeki işletmelere doğalgaz ve elektrik sağlayan tek satıcı ve tekel konumunda olduğunu, müvekkil şirketin de karşı taraftan … tesisat numarası ile doğalgaz ve elektrik hizmeti almakta olduğunu, ancak müvekkil şirkete son gelen doğalgaz ve elektrik borcundan oluşan dönem faturası ödenmiş olmasına rağmen, şirkete ihbar ve bildirim yapılmaksızın, şirketin elektrik ve doğalgazının kesildiğini belirterek karşı taraf aleyhine açılacak dava öncesinde tedbiren doğalgaz ve elektrik hizmetinin sağlanmasına karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesince davayı esastan halleder şekilde tedbir kararı verilemeyeceği gerekçesiyle tedbir isteminin reddine karar verilmiştir. 6100 sayılı HMK’nun onuncu kısmının birinci bölümünde düzenlenen ihtiyati tedbir müessesesi 389. madde başlığında “geçici hukuki korumalar” olarak vasıflandırılmış ve aynı maddenin birinci fıkrasında “mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkansız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir” şeklinde şartları belirtildikten sonra takıp eden maddelerde bu konudaki talep, verilecek karar ve içereceği hususlar, teminat, kararın uygulanması gibi sair hususlarda yapılması gerekli usul ve prosedür açıklanmıştır. Yasanın 390/3. maddesinde “tedbir talep eden taraf, dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorundadır.”, yine 397. maddesinin 1. fıkrasında “İhtiyati tedbir kararı dava açılmasından önce verilmişse, tedbir talep eden, bu kararın uygulanmasını talep ettiği tarihten itibaren iki hafta içinde esas hakkındaki davasını açmak ve dava açtığına ilişkin evrakı, kararı uygulayan memura ibrazla dosyaya koydurtmak ve karşılığında bir belge almak zorundadır. Aksi hâlde tedbir kendiliğinden kalkar.” ve yine 393. maddesinin 1 ve 2. fıkrlarında “İhtiyati tedbir kararının uygulanması, bu kararın, tedbir isteyen tarafa tefhim veya tebliğinden itibaren bir hafta içinde talep edilmek zorundadır. Aksi hâlde, kanuni süre içinde dava açılmış olsa dahi, tedbir kararı kendiliğinden kalkar. Tedbir kararının uygulanması, kararı veren mahkemenin yargı çevresinde bulunan veya tedbir konusu mal ya da hakkın bulunduğu yer icra dairesinden talep edilir. Mahkeme, kararında belirtmek suretiyle, tedbirin uygulanmasında, yazı işleri müdürünü de görevlendirebilir” şeklinde düzenlemelere yer verilmiştir. Somut olayda, talep eden vekili, karşı taraf aleyhine açacak olduğu muarazanın men-i (çekişmenin giderilmesi) davası öncesinde elektrik ve doğalgaz hizmet tedarikinin devamına dair ihtiyati tedbir talebinde bulunmaktadır. Diğer bir anlatımla, ihtiyati tedbir talep eden şirketin organize sanayi bölgesinden almakta olduğu doğalgaz ve elektrik hizmetine ilişkin haksız surette yapılan kesme işleminin, iptaline dair açılacak dava süresince, elektrik ve doğalgazın tedbiren bağlanmaması halinde, ticari işletmenin faaliyetine devam edemeyeceği iddia olunarak ihtiyati tedbir talebinde bulunulduğu görülmektedir. İhtiyati tedbir talep eden tarafın, karşı taraf aleyhine açacak olduğu dava sonunda verilecek muhtemel kabul kararına kadar geçecek zaman zarfında, elektrik ve doğalgazın tedbiren bağlanmaması halinde, işletme faaliyetine devam edemeyecek, dolayısıyla şirketin ticari yönden mahvolma tehlikesinden kaynaklı gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağı hususunun aşikar olduğu ve talep dilekçesi ekindeki borcun bulunmadığına ilişkin ödeme belgeleri ile elektrik, doğalgaz dahil OSB’den alınacak hizmet bedellerine dair verilen 1.650.000 TL tutarındaki teminat mektubu kapsamında yaklaşık haklılığın da ortaya konulduğu ve süresi içerisinde esas mahkemesinde dava açılması halinde, durum ve koşulların değişmesine göre, her daim tedbir kararından dönülmesi imkanı da bulunduğu karşısında, bu aşamada teminat mukabili tedbir talebinin kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru olmamıştır.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere: 1-İhtiyati tedbir talep eden vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, 2-HMK’nın 353/1-b/2. maddesi uyarınca ilk derece mahkemesinin 2022/700 D. İş sayılı kararının kaldırılmasına, 3-İhtiyati tedbir talebinin, dönem fatura değeri gözetilerek takdiren 200.000 TL nakdi veyahut teminat mektubu vs. şeklinde gayri nakdi teminat mukabili kabulüne, İhtiyati tedbir talep eden … Ltd. Şti.’nin, karşı taraf …nden, … tesisat numarası üzerinden almakta olduğu doğalgaz ve elektrik hizmet tedarikinin, kesim işlemi öncesinde olduğu gibi tedbiren aynen devamına, teminat kabulü ve infaz işlemi ile müteakip işlemlerin ilk derece mahkemesince yapılmasına, 4-İhtiyati tedbir talep edem şirket kendisini vekille temsil ettiğinden 2.400 TL maku vekalet ücretinin karşı taraftan alınarak tedbir talep eden şirkete verilmesine, 5-Peşin maktu istinaf karar ve ilam harcının yeterliliğine, 6-İhtiyati tedbir talep edem şirket 175 TL yargılama giderinin karşı taraftan alınarak tedbir talep eden şirkete verilmesine, 7-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine, Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda kesin olarak oy birliğiyle karar verildi.04/10/2022