Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi 2022/1899 E. 2022/1937 K. 08.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
Dosya No: 2022/1899
Karar No: 2022/1937
İncelenen Kararın
Mahkemesi: İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi
Tarihi: 22/06/2022
Numarası: 2018/277 (E) 2022/485 (K)
Davanın Konusu: Maddi Tazminat
Karar Tarihi: 08/11/2022
Yukarıda yazılı İlk derece mahkemesi kararına karşı istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 04/03/2010 günü, davalı … Sigorta AŞ’ye ZMSS poliçesi ile sigortalı … plakalı araç ile davalı … Sigorta AŞ’ye ZMSS poliçesi ile sigortalı … plakalı aracın karıştığı trafik kazası sonucu yolcu konumundaki müvekkilinin yaralandığını belirterek geçici ve sürekli iş göremezlik tazminatının davalı sigorta şirketlerinden tahsilini talep etmiştir. Davalı … Sigorta vekili cevap dilekçesinde esasa yönelik savunmaları yanında davanın zamanaşımından dolayı reddini talep etmiştir. Davalı … Sigorta vekili cevap dilekçesinde esasa yönelik savunmaları yanında davanın zamanaşımından dolayı reddini talep etmiştir. İlk derece mahkemesince davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmiştir. Karara karşı davacı vekili, davanın haksız fiilin gerçekleştiği kaza gününden itibaren 10 yıl içinde açıldığını, zamanaşımı nedeniyle davanın reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek istinaf başvurusunda bulunmuştur. HMK’nın 355. maddesi kapsamında istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda: Dava, trafik kazasından kaynaklanan bedensel zarar nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir. 2918 sayılı KTK’nın 109/1. maddesinde “Motorlu araç kazalarından doğan maddi zararların tazminine ilişkin talepler, zarar görenin zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak 2 yıl ve her halde, kaza gününden başlayarak 10 yıl içinde zamanaşımına uğrar.” düzenlemesi, yine aynı Kanun’un 109/2. maddesinde ise, “dava, cezayı gerektiren bir fiilden doğar ve Ceza Kanunu bu fiil için daha uzun bir zamanaşımı süresi öngörmüş ise bu süre maddi tazminat talepleri için de geçerlidir.” düzenlemesi yer almaktadır. Somut olayda; dosya içeriğinden, 04/03/2010 günü, davacının yolcu konumunda bulunduğu, davalı … Sigorta AŞ’ye zorunlu mali sorumluluk sigortası ile sigortalı … plakalı araç ile davalı … Sigorta AŞ’ye zorunlu mali sorumluluk sigortası ile sigortalı … plakalı aracın karıştığı trafik kazası sonucu davacının yaralandığı anlaşılmıştır. Davaya konu trafik kazası 04/03/2010 tarihinde meydana geldiğinden davacının yaralanması nedeniyle ceza dava zamanaşımı süresi 5237 sayılı TCK’nın 89 ve 66 maddelerine göre 8 yıldır. Kazanın meydana geldiği 04/03/2010 tarihinden, davanın açıldığı 27/03/2018 tarihine kadar geçen sürede 8 yıllık ceza dava zamanaşımının dolduğu, davalı … Sigorta AŞ vekilinin ve davalı … Sigorta AŞ vekilinin süresinde sunduğu cevap dilekçesinde zamanaşımı def’ini ileri sürdüğü anlaşılmakla, zamanaşımı süresinin geçmesi nedeniyle davanın reddine karar verilmesinde isabetsizlik bulunmamaktadır.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere: 1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nin 353/1-b/1. maddesi gereğince esastan reddine,2-Harçlar Yasası’na göre alınması gereken harç peşin alındığından, ayrıca harç alınmasına yer olmadığına,3-Davacının istinaf başvurusu nedeniyle sarfettiği yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından, vekâlet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına, 5-İstinaf yargılama giderleri için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, HMK’nin 361’inci maddesi uyarınca gerekçeli kararın tebliği tarihinden itibaren iki haftalık süre içerisinde, dairemize ya da bulunulan yer bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine veya ilk derece mahkemesine verilecek dilekçeyle Yargıtayda temyiz yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.08/11/2022