Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi 2022/1682 E. 2022/1449 K. 18.08.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
DOSYA NO: 2022/1682
KARAR NO: 2022/1449
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi
ARA KARAR TARİHİ: 27/6/2022
NUMARASI: 2022/521 (E)
DAVANIN KONUSU: Maddi ve manevi tazminat
KARAR TARİHİ: 18/8/2022
Yukarıda yazılı İlk derece mahkemesi kararına karşı istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı sürücü …’nın yönetimindeki … plakalı aracın park etmiş durumdaki … plakalı araca çarpması suretiyle meydana gelen trafik kazası sonucunda iki aracın arasında kalan müvekkili davacı …’ın ciddi biçimde yaralandığını belirterek araç üzerine teminatsız olarak ihtiyati tedbir ve ihtiyati tedbir niteliğinde ihtiyati haciz konulmasına, belirsiz alacak davası niteliğinde 1.000,00 TL sürekli iş göremezlik tazminatı ile 1.000,00 TL tedavi giderinin davalılar …, … Sigorta AŞ ve … Sigorta AŞ’den müştereken ve müteselsilen tahsiline; 250.000,00 manevi tazminatın davalılar … Sigorta AŞ ve …’dan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesince 27/6/2022 tarihli ara kararıyla; davacı vekilinin ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz talebinin ayrı ayrı reddine karar verilmiştir.Bu karara karşı istinaf kanun yoluna başvuran davacı vekili dilekçesinde özetle; müvekkilinin ciddi biçimde yaralanmasına ve bu hususun hastane kayıtlarıyla sabit olmasına karşın duruşma dahi açılmadan ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz taleplerinin reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, eldeki davanın açılması sebebiyle davalının mal kaçırma olasılığının söz konusu olduğunu belirterek ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz taleplerinin reddi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun (HMK) 355’inci maddesi kapsamında istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda: Dava, trafik kazasından kaynaklanan bedensel zarar tazminatı ve manevi tazminat istemine ilişkindir.Talep, trafik kazasından kaynaklanan bedensel zarar tazminatı ve manevi tazminat istemiyle açılan davadada, ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz taleplerinin reddine ilişkin ara kararına karşı istinaf başvurusudur. Öncelikle belirtmek gerekir ki, HMK’nin 389’uncu maddesinde düzenlenen ihtiyati tedbir; “Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hâle geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hâllerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir.” hükmünü içermektedir. Bu maddeye göre ihtiyati tedbir kararı ancak uyuşmazlık konusu hakkında verilebilecektir. Somut uyuşmazlıkta davacı vekili trafik kazasından kaynaklanan bedensel zarar tazminatı ve manevi tazminat talebinde bulunmuştur. Bu nedenle uyuşmazlık konusunun “para” olduğu gözetildiğinde, ihtiyati tedbir talebinin reddi kararının verilmesinde isabetsizlik bulunmamaktadır. Zarar haksız eylemden kaynaklandığından tazminat haksız eylemin gerçekleştiği tarihte muaccel hale gelmektedir. Buradaki “muacceliyet” kavramı, alacaklı tarafından talep ve dava edilebilir hale gelmiş olma anlamındadır. Dosyada bulunan bilgi ve belgeler de nazara alındığında haksız fiil (yaralanma) tarihi itibarıyla davacıların maddi ve manevi tazminat alacakları muaccel hale gelmiştir. İhtiyati haciz niteliğinde ihtiyati tedbir talep edilen davanın ilk açıldığı aşamada zararın miktarının kesin olarak belirlenmesini beklemek hakkaniyetle bağdaşmayacaktır. 2004 sayılı İcra İflas Kanununun (İİK) 257’nci maddesi; “Rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı, borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacaklarıyla diğer haklarını ihtiyaten haczettirebilir.” hükmünü içermektedir. Bu açıklamalar ışığında dosyanın incelenmesinde; dosyada bulunan kolluk tarafından düzenlenen Ölümlü/Yaralanmalı Trafik Kazası Tespit Tutanağı ile Bakırköy Dr. Sadi Konuk Eğitim ve Araştırma Hastanesi Kalp Damar Cerrahi Yoğun Bakım Servisi Epikriz raporu ile dosyaya getirtilen belgelerin manevi tazminat istemi bakımından, alacağın varlığına ve muaccel olduğuna ilişkin kanı oluşturacak nitelik taşıdığı ve bu aşamada yaklaşık ispat koşulunun da bulunduğu gözetilerek; davacının, davalı sürücü …’ya karşı açtığı manevi tazminat davası yönünden, İİK’nin 257/1’inci maddesi kapsamında ihtiyati haciz kararı verilmesi gerekirken, talebin reddedilmesi doğru görülmemiştir. Bununla birlikte hemen belirtmek gerekir ki, manevi tazminat miktarının takdirinin hâkime ait olduğu, hâkimin yargılama sonunda hak ve nesafete uygun karar vereceği, böylece bu aşamada talep edilen miktarın tamamı yönünden ihtiyati haciz kararı verilmesinin doğru olmayacağı değerlendirilerek, mahkemece uygun görülecek miktar yönünden, yine aynı Kanunun 259’uncu maddesi uyarınca takdir edilecek teminat mukabilinde ihtiyati haciz kararı verilmesi gerektiği düşünülmüş, bu itibarla davacı vekilinin ihtiyati haciz talebinin reddine ilişkin ara kararına yönelik istinaf başvurusu, davalı sürücü …’ya karşı açılan manevi tazminat davası yönünden kabulüyle HMK’nin 353/1-a/6’ncı maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına dair karar verilmesi gerekmiştir. Davalı … Sigorta AŞ’ye karşı açılan manevi tazminat davası bakımından ise; 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu ile diğer mevzuat karşısında, adı geçen sigorta şirketinin aleyhine karar verilmesi durumunda hükmolunması muhtemel tazminatın ödenmemesi olasılığının bulunmadığı gözetildiğinde … Sigorta AŞ’ye karşı açılan manevi tazminat davası yönünden ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmesi yerindedir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-Davacı vekilinin ilk derece mahkemesinin, yukarıda esas numarası yazılı ihtiyati tedbir talebinin reddine, davalılar … ve … Sigorta AŞ’ye karşı açılan manevi tazminat davasında ihtiyati haciz talebinin reddine ilişkin 27/6/2022 tarihli ara kararına yönelik istinaf başvurusunun HMK’nin 353/1-b/1’inci maddesi uyarınca esastan reddine, 2-Davacı vekilinin davalı …’ya karşı açılan manevi tazminat davasında ihtiyati haciz kararı verilmesi talebinin reddine ilişkin ara kararına yönelik istinaf başvurusunun kabulüne, ilk derece mahkemesinin davalı sürücü …’ya karşı açılan manevi tazminat davasında ihtiyati haciz talebinin reddine ilişkin 27/6/2022 tarihli ara kararının HMK’nin 353/1-a/6’ncı maddesi gereğince kaldırılmasına, 3-Yukarıda belirtildiği şekilde işlem yapılarak karar verilmesi için dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 4-Harçlar Kanunu uyarınca peşin alınan istinaf karar ve ilam harcının istek halinde harcı yatıran davacı vekiline iadesine, 5-İstinaf talep eden davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderinin ilk derece mahkemesince esastan verilecek kararda dikkate alınmasına, artan gider avansının iadesine, 6-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından, vekâlet ücreti tayinine yer olmadığına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda,HMK’nin 362/1-f maddesi gereğince kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.18/8/2022