Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi 2022/1643 E. 2022/1452 K. 18.08.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
DOSYA NO: 2022/1643
KARAR NO: 2022/1452
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ: 21/12/2021 tarihli ara kararı
NUMARASI: 2021/282 (E)
DAVANIN KONUSU: Maddi ve manevi tazminat
KARAR TARİHİ: 18/8/2022
Yukarıda yazılı İlk derece mahkemesi kararına karşı istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Dava, trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı ve manevi tazminat istemine ilişkindir. 19/10/2021 tarihli duruşmada verilen ara kararı ile 150.000,00 TL miktar üzerinden teminatsız olarak ihtiyati haciz kararı veren ilk derece mahkemesi 9/11/2021 tarihli ara kararıyla; 150.000,00 TL alacağı karşılayacak tutarda davalı sigorta şirketi dışındaki davalıların taşınır ve taşınmaz mallarının ihtiyaten haczine, 21/12/2021 tarihli duruşmada ise ihtiyati hacze itirazın reddine karar vermiştir. Bu karara karşı istinaf kanun yoluna başvuran davalılar …, …, …, …, …, … ve … vekili dilekçesinde özetle; mevcut davada ihtiyati tedbir talep edilen taşınır ve taşınmaz malların davanın konusu olmadığını, davacı tarafın maddi tazminata ilişkin taleplerinin sigorta şirketi tarafından karşılandığını, manevi tazminat taleplerinin ise sigorta şirketinin teminatı kapsamında bulunduğunu bildirmelerine karşın ilk derece mahkemesince müvekkillerinin tamamının tüm malvarlığına yönelik ihtiyati haciz konulmasına karar verildiğini, kaza tarihi itibarıyla miras bırakan anneden müvekkillerine intikal eden ticari aracın müvekkili davalı … adına tescil ettirildiğini, ticari plakanın değeri bir yana plakaya takılan minibüsün değerinin bile mahkemenin ihtiyati hacze esas aldığı 150.000,00 TL’nin üstünde olmasına karşın müvekkillerinin tüm malvarlıklarına yönelik böyle bir karar verilmesinin hukuka aykırı olduğunu, bu kararın tüm müvekkillerinin mali yönden ellerini kollarını bağlayacağını belirterek ilk derece mahkemesinin ihtiyati haczin kaldırılması talebinin reddine ilişkin ara kararının kaldırılmasını talep etmiştir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun (HMK) 355’inci maddesi kapsamında istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda: Talep, trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı ve manevi tazminat istemiyle açılan davada verilen ihtiyati haciz ara kararının kaldırılması talebinin reddi kararının kaldırılması istemine ilişkindir. İİK’nin 257’nci maddesi; “Rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı, borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacaklarıyla diğer haklarını ihtiyaten haczettirebilir.” hükmünü içermektedir. Somut uyuşmazlıkta zarar haksız eylemden kaynaklandığından, tazminat haksız eylemin gerçekleştiği tarihte muaccel hale gelmektedir. Buradaki “muacceliyet” kavramı, alacaklı tarafından talep ve dava edilebilir hale gelmiş olma anlamındadır. Bu itibarla dosyada bulunan bilgi ve belgeler de dikkate alındığında haksız fiil (ölüm) tarihi itibarıyla davacının maddi ve manevi tazminat alacaklarının muaccel hale geldiğinin kabul edilmesi gerekmektedir. Diğer yandan manevi tazminat miktarının takdiri hâkime aittir. Hâkimin yargılama sonunda hak ve nesafete uygun karar vereceğinden bu aşamada talep edilen miktarın tamamı yönünden ihtiyati haciz kararı verilmesi de doğru olmayacaktır. Bu açıklamalar ışığında dosyanın incelenmesinde; dosyada bulunan ceza soruşturması kapsamında hazırlanan 6/5/2019 tarihli bilirkişi raporundan anlaşılan kusur durumu, Adli Tıp Kurumu 1’inci Adli Tıp İhtisas Kurulunun raporu ile Morg İhtisas Dairesinin raporundan anlaşılan davacıların desteği olduğu ileri sürülen …’in ölüm nedeni, İstanbul Anadolu 47’nci Asliye Ceza Mahkemesinin 2019/402 (E) sayılı dava dosyası içeriği ile dosyaya getirtilen belgelerin tazminat istemi bakımından, alacağın varlığına ve muaccel olduğuna ilişkin kanı oluşturacak nitelik taşıdığı ve bu aşamada yaklaşık ispat koşulunun da bulunduğunun anlaşılması karşısında, davalı … Sigorta Şirketi dışındaki davalılar yönünden ihtiyati haciz kararı verilmesinde isabetsizlik bulunmamaktadır.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere: 1-Davalılar …, …, …, …, …, … ve … vekilinin yukarıda esas numarası yazılı ilk derece mahkemesinin ihtiyati haciz kararına itirazın reddine ilişkin 21/12/2021 tarihli duruşmada verilen ara kararına yönelik istinaf başvurusunun HMK’nin 353/1-b/1’inci maddesi gereğince esastan reddine, 2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 80,70 TL istinaf karar ve ilam harcı peşin alındığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına, 3-Davalılar …, …, …, …, …, … ve …’nın istinaf kanun yolu başvurusu nedeniyle sarf ettikleri yargılama giderlerinin üzerlerinde bırakılmasına, 4-İstinaf kanun yolu incelemesi duruşmalı yapılmadığından, vekâlet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına, 5-İstinaf kanun yolu yargılama giderleri için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran taraflara geri verilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nin 362/1-f maddesi gereğince kesin olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi.18/8/2022