Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi 2022/1591 E. 2022/1898 K. 01.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
DOSYA NO: 2022/1591
KARAR NO: 2022/1898
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ: 09/02/2022
NUMARASI: 2018/641 (E) – 2022/85 (K)
DAVANIN KONUSU: Tazminat (Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
KARAR TARİHİ: 01/11/2022
Taraflar arasında görülen davada verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmakla; re’sen dikkate alınabilecek hususlar ayrık olmak üzere istinaf talep ve gerekçeleri ile tarafların ilk derece mahkemesinde ileri sürdükleri iddia ve savunmalar esas alınmak sureti ile dosya incelendi;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili, 12/01/2014 tarihinde, dava dışı …’ün sevk ve idaresindeki … plakalı motosiklet ile seyir halinde iken park halinde bulunan aracına binmekte olan müvekkiline asli kusurlu bir şekilde çarparak sebebiyet verdiği trafik kazasında müvekkilinin ağır şekilde yaralandığını belirterek maddi tazminat talebinde bulunmuştur. Davalı vekili, kazaya sebebiyet veren aracın kaza tarihini kapsar şekilde trafik sigortası bulunduğunu belirterek davanın reddini talep etmiştir. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama neticesinde, kazaya sebebiyet veren motosiklet sürücüsü … hakkında kullanma hırsızlığı suçundan şikayetten vazgeçme nedeniyle takipsizlik kararı verildiği ve KTK’nın 107. maddesinde, işletenin, kendisinin veya eylemlerinden sorumlu olduğu kişilerden birinin aracın çalınmasında veya gasp edilmesinde kusurlu olmadığını ispat ederse sorumlu tutulamayacağı hususunun düzenleme altına alınması karşısında, dava dışı motosiklet işleteni olan … tarafından motosikletin kilitli halde bulundurulduğu ve hırsızlık neticesinde çalınmasında kusurlu olmadığı hususunun ispat edilemediği, dolayısıyla kaza neticesinde ortaya çıkan zarardan işletenin, giderek trafik sigortacısının sorumluluğunun devam ettiği gerekçesiyle davalı …na yönelik açılan davanın pasif husumetten reddine karar verilmiştir. Karara karşı davacı vekili; öncelikle, husumetten ret kararı verilmesine rağmen nispi vekalet ücretine hükmedilmesinin yasaya aykırı olduğunu, yaklaşık dört yıl yargılamaya devam edilip tüm deliller toplandıktan sonra pasif husumet yokluğu nedeniyle verilen karar neticesinde mağdur edildiklerini, kaldı ki dava dilekçesinde motosikletin sigortasının bulunduğunu, ancak çalınan aracın sebebiyet verdiği zararın teminat dışı olması nedeniyle …nın sorumluluğuna gidildiği hususunun açıkça ifade edildiğini, soruşturma dosyası kapsamında motosiklet sahibinin kusurlu olmadığının anlaşıldığını ve hırsızlık suçunun tüm unsurlarının sabit olduğunu belirterek istinaf başvurusunda bulunmuştur. Dava, çalınan aracın sebebiyet verdiği zararın …nın sorumluluğunda kaldığı iddiasıyla açılan maddi tazminat istemine ilişkindir. KTK’nın 107. maddesinde işletenin, kendisinin veya eylemlerinden sorumlu olduğu kişilerden birinin aracın çalınmasında veya gasp edilmesinde kusurlu olmadığını ispat ederse sorumlu tutulamayacağı öngörülmüştür. C. Savcılığı dosyası kapsamında kullanma hırsızlığı suçundan kazaya sebebiyet veren dava dışı … hakkında takipsizlik kararı verilmiştir. Soruşturma dosyasındaki ifade tutanaklarına göre, motosiklet sürücüsünün tornavida ile motosikletin kilitli olduğu yeri açarak, düz kontak yaparak motosikleti yerinden aldığı anlaşılmaktadır. Bu durumda da araç işleteninin kusurundan söz etme olanağı yoktur. Soruşturma dosyasına konu vakıanın gerçek olmadığı yönünde dosya kapsamında herhangi bir bilgi ve belge bulunmamaktadır. Kovuşturmaya yer olmadığına ilişkin kararda araç sürücüsünün isnat edilen eylemi gerçekleştirdiği yönünde delil bulunmadığından değil, açıkça kullanma hırsızlığı suçundan takipsizlik kararı verildiği anlaşılmaktadır. Bu durumda, mevcut delil durumu ve özellikle soruşturma dosyası kapsamına göre olayların arka planını bilemeyecek durumda olan üçüncü kişi konumundaki zarar görenin üzerine düşen ispat külfetini yerine getirdiğinin kabulü gerekir. Dolayısıyla, ispat yükü yer değiştirerek bu durumun aksi davalı tarafça ispat edilmelidir. Dosya içeriğinden, davalı … tarafından araç işleteninin, motosikletin çalınmasında kusurlu olduğu ve bu nedenle trafik sigortacısının zarardan sorumlu olduğu ispatlanamamıştır. Salt motosiklet sürücüsünün ehliyetsiz olması, aracın çalındığı iddiasının gerçek olmadığı anlamına gelmeyeceği halde yazılı gerekçelerle davanın pasif husumet yokluğundan reddine karar verilmesi doğru olmamıştır. Bu durumda davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, davalı tarafın pasif husumet ehliyeti bulunduğu kabul edilerek toplanan delillere göre davanın esası hakkında bir karar verilmek üzere ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın yeniden görülmesi için dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.
KARAR: Yukarıda açıklanan gerekçe ile1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, 2-6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-a/6. maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına,3-Davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine,4-Peşin yatırılan istinaf karar ve ilam harcının istinaf kanun yoluna başvurana iadesine, 5-İstinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına, 6-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından, vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına, Dair, 6100 sayılı HMK’nın 7251/39 md. ile değişik 362/1-g maddesi gereğince her iki taraf yönünden kesin olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda oy birliğiyle karar verildi.01/11/2022