Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi 2022/1563 E. 2022/1450 K. 18.08.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
DOSYA NO: 2022/1563
KARAR NO: 2022/1450
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: Tekirdağ Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ: 1/6/2022 tarihli ara kararı
NUMARASI: 2022/199 (E)
DAVANIN KONUSU: Maddi ve manevi tazminat
KARAR TARİHİ: 18/8/2022
Yukarıda yazılı İlk derece mahkemesi kararına karşı istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Dava, trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Çorlu 3’üncü Asliye Hukuk Mahkemesinin 6/10/2020 tarihli ara kararıyla; ihtiyati haciz talebinin kısmen kabulüne, ölçülülük ilkesi uyarınca her bir davalı için iki taneden fazla olmamak üzere yalnızca taşınmazların 500.000,00 TL tutarındaki alacağa yetecek kadar miktarın haczedilmezliği için yasal sınırlar dikkate alınmak koşuluyla ihtiyaten haczine karar verilmiş, 17/5/2022 tarihli duruşmasında ihtiyati hacze ilişkin itirazın dosya üzerinden ara kararıyla değerlendirilmesine karar veren dava dosyasının gönderildiği Tekirdağ Asliye Ticaret Mahkemesi 1/6/2022 tarihli ara kararıyla ihtiyati haczin kaldırılmasına ilişkin talebin reddine karar vermiştir. Bu karara karşı istinaf kanun yoluna başvuran davalılar … ve … Limited Şirketi vekili dilekçesinde özetle; ihtiyati hacze itirazın reddine karar verilmesinin usul ve yasaya, yerleşik içtihatlara ve hakkaniyete aykırı olduğunu, ihtiyati haciz ve tedbir koşullarının bu davada oluşmadığını, somut olayda davacının alacaklarının trafik ve kasko sigortasınca yeterince güvence altına aldığını, ölçülülük sınırlarını aşan ihtiyati haciz kararının müvekkiline ticari bakımdan zarar verdiğini, davaların çok uzun sürmesinin ve bu süre içerisinde devam eden ihtiyati haciz kararının müvekkilinin mülkiyet hakkını kısıtladığını belirterek ilk derece mahkemesinin ihtiyati haczin kaldırılması talebinin reddine ilişkin ara kararının kaldırılmasını talep etmiştir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun (HMK) 355’inci maddesi kapsamında istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda: Talep, trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı ve manevi tazminat istemiyle açılan davada verilen ihtiyati haciz ara kararının kaldırılması talebinin reddi kararının kaldırılması istemine ilişkindir. İİK’nin 257’nci maddesi; “Rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı, borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacaklarıyla diğer haklarını ihtiyaten haczettirebilir.” hükmünü içermektedir. Somut uyuşmazlıkta zarar haksız eylemden kaynaklandığından, tazminat haksız eylemin gerçekleştiği tarihte muaccel hale gelmektedir. Buradaki “muacceliyet” kavramı, alacaklı tarafından talep ve dava edilebilir hale gelmiş olma anlamındadır. Bu itibarla dosyada bulunan bilgi ve belgeler de dikkate alındığında haksız fiil (ölüm) tarihi itibarıyla davacının maddi ve manevi tazminat alacaklarının muaccel hale geldiğinin kabul edilmesi gerekmektedir. Diğer yandan manevi tazminat miktarının takdiri hâkime aittir. Hâkimin yargılama sonunda hak ve nesafete uygun karar vereceğinden bu aşamada talep edilen miktarın tamamı yönünden ihtiyati haciz kararı verilmesi de doğru olmayacaktır. Bu açıklamalar ışığında dosyanın incelenmesinde; dosyada bulunan kolluk tarafından düzenlenen Ölümlü/Yaralanmalı Trafik Kazası Tespit Tutanağı, Çorlu 1’inci Ağır Ceza Mahkemesinin 2019/439 (E) sayılı dava dosyası ile Çorlu Cumhuriyet Başsavcılığının 2019/9855 (E) sayılı soruşturma belgelerinin içeriği ile kusura ilişkin raporlar ve dosyaya getirtilen belgelerin tazminat istemi bakımından, alacağın varlığına ve muaccel olduğuna ilişkin kanı oluşturacak nitelik taşıdığı ve bu aşamada yaklaşık ispat koşulunun da bulunduğunun anlaşılması karşısında, davalılar … ve … Ticaret Limited Şirketi yönünden ihtiyati haciz kararı verilmesinde isabetsizlik bulunmamaktadır.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere: 1-Davalılar … ve … Limited Şirketi vekilinin yukarıda esas numarası yazılı ilk derece mahkemesinin ihtiyati haciz kararına itirazın reddine ilişkin 1/6/2022 tarihli ara kararına yönelik istinaf başvurusunun HMK’nin 353/1-b/1’inci maddesi gereğince esastan reddine, 2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 80,70 TL istinaf karar ve ilam harcı peşin alındığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına, 3-Davalılar … Limited Şirketi ve …’nın istinaf kanun yolu başvurusu nedeniyle sarf ettikleri yargılama giderlerinin üzerlerinde bırakılmasına, 4-İstinaf kanun yolu incelemesi duruşmalı yapılmadığından, vekâlet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına, 5-İstinaf kanun yolu yargılama giderleri için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran taraflara geri verilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nin 362/1-f maddesi gereğince kesin olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi.18/8/2022