Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi 2022/1121 E. 2022/1889 K. 01.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
DOSYA NO: 2022/1121
KARAR NO: 2022/1889
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ: 25/11/2021
NUMARASI: 2020/444 (E) – 2021/900 (K)
DAVANIN KONUSU: Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
KARAR TARİHİ: 01/11/2022
Taraflar arasında görülen davada verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmakla; re’sen dikkate alınabilecek hususlar ayrık olmak üzere istinaf talep ve gerekçeleri ile tarafların ilk derece mahkemesinde ileri sürdükleri iddia ve savunmalar esas alınmak sureti ile dosya incelendi;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili, davalıya trafik sigortasıyla sigortalı bulunan … plaka sayılı araç ile dava dışı … plaka sayılı aracın çarpışması sonucu 15/05/2020 tarihinde meydana gelen trafik kazasında, … plaka sayılı sigortalı aracın sürücüsü ve müvekkilinin oğlu olan …’ın hayatını kaybettiğini belirterek şimdilik 1.000 TL destekten yoksun kalma tazminatının davalı sigorta şirketinden tahsiline karar verilmesi talebinde bulunmuştur. Davalı vekili, davacının taleplerinin Karayolları Trafik Kanunu ve genel şartlar gereğince teminat dışı olduğunu belirterek davanın reddini talep etmiştir. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama neticesinde, “… davanın trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkin olduğu, ZMMS poliçesini düzenleyen sigorta şirketlerinin 3.şahıslara karşı sürücünün kusuru oranında sorumlu oldukları, dosyada mevcut bilirkişi raporuna göre murisin kazanın meydana gelmesinde % 100 kusurunun bulunduğu, … 01/06/2015 tarihinde yürürlüğe giren Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları A.6 maddesi d bendi uyarınca destekten yoksun kalan hak sahibinin destek şahsının kusuruna denk gelen tazminat taleplerinin açıkça teminat dışı bırakıldığı, daha sonra 6704 sayılı yasa ile yapılan değişiklik sonucu 2918 sayılı KTK’nun 92/g maddesinin de aynı yönde değiştirildiği, dava konusu poliçenin genel şartların yürürlüğe girdiği 01/06/2015 tarihinden sonra 09/03/2020 tarihinde düzenlenmiş olması nedeniyle, genel şartlardaki hükümlere tabi olduğu, dolayısıyla davacının, murisin kusuruna denk gelen destekten yoksun kalma tazminat taleplerinin de teminat dışı olduğu ve davacının murisinin de kazanın oluşumunda % 100 kusurlu olması nedeniyle davanın sübuta ermediği” gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Karara karşı davacı vekili, KTK’nın 92. Maddesine eklenen “i” fıkrası ile teminat dışında kalan hallerin düzenlendiği, bu düzenleme sebebiyle 01/06/2015 tarihinden sonra meydana gelen trafik kazalarında sürücü veya işletenin tam kusurlu olması halinde mirasçılarının destekten yoksun kalma tazminatı isteyemeyeceği yönünde içtihat oluştuğu, ancak bu yasal düzenlemenin, Anayasa Mahkemesinin 17/07/2020 tarih 2020/40 sayılı kararıyla iptal edildiği, iptal kararı ile 19/06/2021 tarihli İcra ve İflas Kanunu İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına dair Kanunun 19. maddesi arasında kalan süre zarfında sürücünün kusura denk gelen tazminat taleplerinin teminat dışında olduğuna ilişkin hiçbir yasal düzenleme bulunmadığı ve bu süre zarfında açılan davalarda, yeni ZMMS genel şartlar öncesi içtihatlar uyarınca karar verilmesi gerektiğini belirterek istinaf başvurusunda bulunmuştur. Dava, davacının desteği olan Tanju’nun, davalının trafik sigortacısı olduğu … plaka sayılı araç ile karışmış olduğu trafik kazasında vefat etmiş olmasından kaynaklı oluşan destekten yoksun kalma zararının, müteveffanın sürücüsü olduğu aracın trafik sigortacısından tahsili istemine ilişkindir. Dosyaya kazandırılan kusur bilirkişi raporunda kazanın gerçekleşmesinde müteveffanın tam kusurlu olduğu bildirilmiştir. Aşağıda açıklanacağı üzere, desteğin kazanın gerçekleşmesinde kısmen kusurlu olması halinde dahi, destekten yoksun kalan kişilerin desteğin sigortacısı olan davalı taraftan talepte bulunulamayacağı, dolayısıyla kazanın gerçekleşmesinde tamamen kusurlu olup olmamasının da sonuca etkisinin bulunmadığı görülmektedir. Türk Ticaret Kanunu’nun 1425. maddesine göre sigorta poliçesi genel ve varsa özel şartları içerir.Yeni Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigortası Genel Şartları 01/06/2015 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Genel şartlar C.10. maddesi ile de 12/8/2003 tarihli ve 25197 sayılı Resmî Gazetede yayımlanan Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları yürürlükten kaldırılmıştır. Yeni Genel Şartlar C.11 maddesine göre, Genel Şartlar yürürlük tarihi olan 01/06/2015 tarihinden sonra akdedilmiş sözleşmelere uygulanacaktır. Bunun doğal sonucu olarak artık eski genel şartların, yeni genel şartların yürürlük tarihinden sonra düzenlenen poliçelerde uygulanma imkanı bulunmamaktadır. Kaza yapan araca ilişkin trafik sigorta poliçesinin başlangıç tarihinin, 01/06/2015 tarihinde yürürlüğe giren trafik sigortası genel şartlarından sonraki bir tarih olan 09/03/2020 tarihi olması münasebetiyle davalı sigorta şirketinin sorumluluğunun kapsamının sözü geçen 01/06/2015 tarihinde, yürürlüğe giren Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigortası Genel Şartları’na göre belirlenmesi gerekmektedir.Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigortası Genel Şartları A.3. maddesi ve A.5. maddesinin (ç) bendine göre ancak üçüncü kişinin ölümü dolayısıyla oluşan destek zararları, destekten yoksun kalma (ölüm) teminatı kapsamındadır. Bunun sonucu olarak sigortacının destek zararlarından sorumlu olması için, motorlu aracın işletilmesi sırasında ölen kişinin mutlaka üçüncü bir kişi olması gerekir. Eldeki davada ise, sigortalı araç sürücüsü olan desteğin üçüncü kişi olarak kabulü mümkün değildir. Yine, kaza tarihinde yürürlükte bulunan Genel Şartların A.6. maddesi (d) bendine göre, destekten yoksun kalan hak sahibinin, sigortalının sorumluluk riski kapsamında olmakla beraber, destek şahsının kusuruna denk gelen destek tazminatı taleplerinin teminat kapsamı dışında tutulması nedeniyle asli kusuru ile kendi ölümüne neden olan sürücü murisin tam kusuruna isabet eden destek tazminatı sigorta teminatı kapsamında bulunmamaktadır.(Yargıtay 17. HD 2021/7540 Esas – 2022/116 Karar sayılı kararı ile benzer nitelikteki kararları ve ayrıca HGK’nun 20/04/2021 tarih, 2020/17-191 Esas ve 2021/514 Karar sayılı ilamı) Bu durumda yapılan yargılamaya, toplanan delillere, dosya içeriğine, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve özellikle Anayasa Mahkemesinin KTK’nın 92. maddesine eklenen “i” fıkrasının iptaline karar verilmiş olmasının uyuşmazlığın çözümüne etki eder bir yanının bulunmadığı kabul edilerek yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru olduğuna göre; yerinde olmayan istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
KARAR: Yukarıda açıklanan gerekçe ile;1-6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b/1. maddesi hükmü uyarınca davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine,2-Alınması gereken 80,70 TL istinaf karar harcı peşin alınmış olduğundan başkaca harç alınmasına yer olmadığına, 3-İstinafa başvuran tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, 4-Artan gider ve delil avansının karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,5-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından, vekalet ücreti tayinine yer olmadığına,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde Yargıtay ilgili hukuk dairesine hitaben verilecek temyiz dilekçesi ile temyiz yolu açık olmak üzere, oy birliği ile karar verildi. 01/11/2022