Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi 2022/1094 E. 2022/2262 K. 20.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
Dosya No: 2022/1094
Karar No: 2022/2262
İncelenen Kararın
Mahkemesi: İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi
Tarihi: 01/02/2022
Numarası: 2021/659 (E) – 2022/39 (K)
Davanın Konusu: Maddi Tazminat
Karar Tarihi: 20/12/2022
Yukarıda yazılı İlk derece mahkemesi kararına karşı istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; davalı … Sigorta AŞ’ye Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası (ZMSS) poliçesiyle sigortalı … plakalı kamyonetin, 5/6/2018 günü dava dışı sürücüsü …’ın direksiyon hâkimiyetini kaybetmesi nedeniyle meydana gelen kazada araçta yolcu olarak bulunan davacıların desteği …’ın öldüğünü, davalı şirket tarafından 13/12/2018 günü yapılan ödemenin yetersiz olması nedeniyle İstanbul 19’uncu Asliye Ticaret Mahkemesinde açılan 2018/77 (E) sayılı davanın yargılamasında davacı anne … için 125.058,11 TL, baba … için ise 142.752,61 TL tutarında destekten yoksun kalma tazminatı hesaplandığını, mahkemece talep artırım ve ıslah dilekçeleri dikkate alınmak suretiyle davacı anne için 68.249,52 TL, davacı baba için ise 103.501,32 TL’ye hükmedildiğini belirterek, ölümle sonuçlanan trafik kazası nedeniyle bilirkişiden hüküm tarihine en yakın tarihte alınacak rapora göre belirlenecek bakiye destekten yoksun kalma tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde derdestlik, kesin hüküm ve zamanaşımı itirazında bulunarak toplanmasını istediği kanıtları bildirmiş, davanın reddini savunmuştur. İlk derece mahkemesince, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun (HMK) 114’üncü maddesinin 1’inci fıkrasının “ı” bendinde öngörülen aynı davanın, daha önceden açılmış ve hâlen görülmekte olmamasına ilişkin dava şartının bulunmadığı gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verilmiştir. Bu karara karşı istinaf kanun yoluna başvuran davacılar vekili dilekçesinde özetle; karara dayanak İstanbul 19’uncu Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/77 (E) sayılı davasında 5/2/2021 tarihli rapor esas alınarak talep artırım-ıslah talebindeki miktarla bağlı kalınarak hüküm kurulduğunu, talep sonucu yönünden davaların konusunun aynı olmadığını belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir. HMK’nin 355’inci maddesi uyarınca ileri sürülen istinaf nedenleri ve kamu düzenine ilişkin konularla sınırlı biçimde yapılan inceleme sonunda:Dava, trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir. Davanın açılmasının usul hukuku bakımından ortaya çıkardığı sonuçlardan biri de davanın görülmekte olmasıdır. Aynı konuda, aynı taraflar arasında, aynı dava sebebine dayanarak daha önce bir dava açılmış ve bu dava görülmekte (derdest) ise aynı konunun (uyuşmazlığın) yeni bir dava konusu yapılma olanağı bulunmamaktadır. Çünkü aynı konuda iki dava açılmasında davacının hukuken korunmaya değer bir çıkarı bulunmamaktadır.Dava şartlarını düzenleyen HMK’nin 114’üncü maddesinin 1’inci fıkrasının (ı) bendinde “Aynı davanın, daha önceden açılmış ve hâlen görülmekte olmaması” biçiminde ifade edilen derdestlik dava şartlarındandır. Buna göre önceden açılmış bir dava devam etmekte iken aynı konuda yeniden dava açılamaz. Buna rağmen açılırsa yeni dava usulden reddedilir. Derdestlikten söz edilebilmesi için, daha önce açılmış olan davanın tarafları ile konusunun ve dava sebebinin aynı olması gerekmektedir.İlk derece mahkemesinin gerekçesine dayanak İstanbul 19’uncu Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/77 (E) sayılı dosyasının incelenmesinde; aralarında davacılar … ve …’ın da bulunduğu davacıların vekili tarafından ZMSS sigortacısı … Sigorta AŞ ile sürücü … ve işleten …’e karşı, davacılar … ve … lehine destekten yoksun kalma tazminatı ve manevi tazminat, diğer davacılar …, …, …, … ve … lehine ise manevi tazminata hükmolunması istemiyle dava açıldığı, aktüerya uzmanı bilirkişi tarafından düzenlenen 15/2/2021 tarihli raporda destekten yoksun kalma tazminatının davacı … yönünden 85.311,90 TL, davacı … yönünden ise 129.376,64 TL; 16/4/2021 tarihli raporda ise destekten yoksun kalma tazminatının davacı … yönünden 125.058,11 TL, davacı … yönünden ise 142.752,61 TL olarak hesaplandığı, davacılar vekilinin 11/11/2020 tarihli bedel artırım dilekçesi ile HMK’nin 107’nci maddesine göre belirsiz alacak davası biçiminde açılan tazminat davasında davacı … için talep ettikleri destekten yoksun kalma tazminatını 64.193,49 TL’ye, davacı … için talep ettikleri destekten yoksun kalma tazminatını ise 100.401,80 TL’ye yükselttiği, 17/2/2021 tarihli dilekçesinde ise bilirkişinin 15/2/2021 tarihli ek raporuna dayanarak davacı … için talep ettiği destekten yoksun kalma tazminatını 85.311,90 TL’ye davacı … için talep ettiği destekten yoksun kalma tazminatını ise 129.376,64 TL’ye yükselterek talep sonucunu ıslah ettiği, ıslah dilekçesinin ardından bilirkişi tarafından 16/4/2021 tarihinde ikinci ek raporun düzenlendiği, İstanbul 19’uncu Asliye Ticaret Mahkemesinin 22/9/2021 gün ve 2018/77 (E) – 2021/664 (K) sayılı kararıyla bilirkişinin 15/2/2021 tarihli ek raporuna itibar edilerek davacı … yönünden hesaplanan 85.311,90 TL destekten yoksun kalma tazminatından %20 oranında birlikte (müterafik) kusur indirimi yapıldıktan sonra 68.249,52 TL, davacı … yönünden hesaplanan 129.376,64 TL destekten yoksun kalma tazminatından %20 oranında birlikte kusur indirimi yapıldıktan sonra 103.501,32 TL destekten yoksun kalma tazminatına hükmedildiği, kararın istinaf edilmeksizin kesinleştiği anlaşılmıştır. Görüldüğü üzere İstanbul 19’uncu Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/77 (E) sayılı davası ile eldeki davanın, destekten yoksun kalma tazminatı talebi yönünden tarafları ile sebebi aynıdır. Bununla birlikte davacılar vekili eldeki davayı davacıların destekten yoksun kalmaları nedeniyle uğradıkları zararın hüküm tarihine en yakın tarihte tazminat hukuku alanında uzmanlığı bulunan bilirkişiden alınacak raporla belirlenmesi için açtığı anlaşılmıştır. Somut uyuşmazlık yukarıda yapılan açıklamalar ışığında değerlendirildiğinde; İstanbul 19’uncu Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/77 (E) sayılı davasının eldeki dava bakımından görülmekte olduğunun kabul edilebilmesi için, davacılar vekili tarafından sunulan ikinci bedel artırım dilekçesi ile talep edilen destekten yoksun kalma tazminatının hüküm altına alınması gerekmektedir. Diğer bir anlatımla, eldeki dava ile İstanbul 19’uncu Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/77 (E) sayılı davasında davanın konusunu oluşturan destekten yoksun kalma tazminatı miktarlarının aynı olması zorunludur. İstanbul 19’uncu Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/77 (E) sayılı davasında aktüerya uzmanı bilirkişi tarafından düzenlenen 16/4/2021 tarihli ikinci ek raporla destekten yoksun kalma tazminatı davacı … yönünden 125.058,11 TL, davacı … yönünden 142.752,61 TL biçiminde hesaplanmış, 11/11/2020 tarihli dilekçesi ile talep sonucunu yükselten, 17.2/2021 tarihli dilekçesi ile bedeli artırarak talep sonucu yönünden davayı kısmen ıslah eden davacılar vekilinin ikinci kez ıslah talebinde bulunmasına yasal olanak bulunmadığından, az önce açıklanan ikinci raporla belirlenen destekten yoksun kalma tazminatının hüküm altına alınması için eldeki davanın açıldığı anlaşılmıştır. Bu itibarla eldeki davanın sebebi ile İstanbul 19’uncu Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/77 (E) sayılı davasının sebebi aynı olmakla birlikte konusu (talep sonucu) aynı değildir. Bu nedenle her iki davanın aynı olduğundan, giderek HMK’nin 114’üncü maddesinin 1’inci fıkrasının “ı” bendinde öngörülen aynı davanın, daha önceden açılmış ve hâlen görülmekte olmamasına ilişkin dava şartının bulunmadığından söz edilmesine yasal olanak bulunmamaktadır.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere: 1-Davacılar vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, yukarıda esas ve karar numarası belirtilen ilk derece mahkemesi kararının HMK’nin 353/1-a/6’ncı maddesi uyarınca kaldırılmasına, 2-Davanın yeniden görülmesi için dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 3-İstinaf başvurusu için yatırılan istinaf karar ve ilam harcının, istekte bulunulması durumunda ilk derece mahkemesince yatıran tarafa geri verilmesine,4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından, vekâlet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına, 5-İstinaf kanun yolu başvurusundan ötürü davacılar tarafından sarf edilen yargılama giderinin, ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda gözetilmesine, 6-İstinaf kanun yolu incelemesi için yatırılan gider avansından artan tutarın, HMK’nin 333’üncü maddesinin, 1’inci fıkrası uyarınca ilk derece mahkemesince kendiliğinden yatıran tarafa geri verilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nin 353/1-a ve 362/1-g maddeleri uyarınca kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 20/12/2022