Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi 2022/1052 E. 2022/1888 K. 01.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
DOSYA NO: 2022/1052
KARAR NO: 2022/1888
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ: 03/03/2022
NUMARASI: 2019/486 (E) – 2022/209 (K)
DAVANIN KONUSU: Tazminat (Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
KARAR TARİHİ: 01/11/2022
Taraflar arasında görülen davada verilen, yukarıda tarih ve numarası gösterilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmakla dosya incelendi;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacılar vekili, müvekkillerinden …’in sevk ve idaresindeki … plakalı motosiklet ile davalıların sürücüsü, işleteni ve trafik sigortacısı (… Sigorta) oldukları … plakalı aracın çarpışması sonucu 11/02/2019 tarihinde meydana gelen trafik kazasında, müvekkili … ile motosiklette bulunan diğer müvekkili …’in ağır şekilde yaralandıklarını belirterek adı geçen davacılar bakımından şimdilik 1.000’er TL maddi tazminat ile davacı … yönünden 100.000 TL manevi, davacı … yönünden 300.000 TL manevi, davacı … yönünden 100.000 TL manevi, davacı …, … ve … yönünden 75.000’er TL manevi tazminatın davalı gerçek kişilerden tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.Davalılar davanın reddini talep etmişlerdir. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama neticesinde, … plaka sayılı araç sürücüsü …’ın gerçekleşen kazada kusuru olmaması nedeniyle davacı … yönünden adı geçen davalılar … ve … ile trafik sigortacısı olan … Sigorta AŞ aleyhine açılan davanın reddine, davacı … yönünden açılan maddi ve manevi tazminat davasının oluşan kazada tam kusurlu olması nedeniyle reddine, davacılar …, …, …, … yönünden açılan manevi tazminat davasının karşı araç sürücüsü olan davalı …’ın kusursuz olması nedeniyle reddine, … plaka sayılı motosiklette yolcu konumunda bulunan davacı … yönünden ise işbu aracın trafik sigortacısına karşı açılan maddi tazminat davasının kabulü ile poliçe limiti olan 360.000 TL’nin dava tarihi olan 02/08/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı … Sigorta AŞ’den alınarak adı geçen davacıya ödenmesine karar verilmiştir. Karara karşı davacılar vekili, hükmedilen maddi tazminata değişen oranlarda ticari faiz uygulanması gerektiğini, kaldı ki reddedilen manevi tazminat davası yönünden kurulan vekalet ücretine ilişkin hükümde ret sebebi ortak olduğundan ötürü 5.100’er TL şeklinde değil, davalılar vekili lehine tek vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğini belirterek istinaf başvurusunda bulunmuştur. Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Lehine maddi tazminata hükmedilen davacı …’in yolcu konumunda bulunduğu motosikletin ticari nitelikte bir araç olmaması nedeniyle davalı trafik sigortacısı aleyhine yasal faize hükmedilmiş olmasında usul ve yasaya aykırılık bulunmamaktadır. Manevi tazminat talebinde bulunan davacılar arasında zorunlu değil, ihtiyari dava arkadaşlığı mevcuttur. Usul ekonomisi ilkesi dikkate alınarak birlikte dava açılmış olmasının her bir davacı bakımından açılan davaların bağımsızlığını etkilememesi, bir başka ifadeyle, her bir davacı tarafından davalılara karşı açılan davaların birbirlerine karşı bağımsızlıklarını koruması karşısında her bir dava bakımından ayrı ayrı vekalet ücretine hükmedilmesi gerekir. Somut olayda da hükmün (10) nolu bendinde “Tüm davacılar tarafından açılan ve reddedilen manevi tazminat davası yönünden, davalı gerçek kişiler kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap ve takdir olunan 5.100’er TL vekalet ücretinin davacılardan alınıp bu davalılara verilmesine” şeklinde karar verilmek suretiyle her bir davacıdan ayrı ayrı 5.100 TL alınarak davalılara ödenmesine karar verilmiş olmasında usule aykırılık yoktur. Hüküm fıkrasında her bir davalı lehine ayrı ayrı vekalet ücretine hükmedilmemiş, usul ve yasaya uygun olarak her bir davacının diğer davacılarınkinden bağımsız olan manevi tazminat davaları bakımından davacıların her biri aleyhine vekalet ücretine hükmolunmuştur.
KARAR: Yukarıda açıklanan gerekçe ile;1-6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b/1. maddesi hükmü uyarınca davacılar vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine,2-Alınması gereken 80,70 TL istinaf karar harcı peşin alınmış olduğundan başkaca harç alınmasına yer olmadığına, 3-İstinafa başvuran tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, 4-Artan gider ve delil avansının karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,5-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından, vekalet ücreti tayinine yer olmadığına,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde Yargıtay ilgili hukuk dairesine hitaben verilecek temyiz dilekçesi ile temyiz yolu açık olmak üzere, oy birliği ile karar verildi. 01/11/2022