Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi 2022/1031 E. 2022/1886 K. 01.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
DOSYA NO: 2022/1031
KARAR NO: 2022/1886
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ: 11/11/2021
NUMARASI: 2020/554 (E) – 2021/986 (K)
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
KARAR TARİHİ: 01/11/2022
Taraflar arasında görülen davada verilen, yukarıda tarih ve numarası gösterilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmakla dosya incelendi;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili, müvekkili şirket tarafından kasko sigortasıyla teminat altına alınan … plaka sayılı aracın sürücüsü olan dava dışı …’ın, davalı şirkete ait … isimli otele geldiğinde aracını valeye teslim ettiğini ancak vale görevi olmayan otelde belboy olarak çalışan dava dışı …’un, aracı otelin giriş kapısının sağ yan duvarına çarptığını, daha sonra da 2,5 metre aşağı düşürdüğünü, hasar tazminatının sigortalıya ödenerek haklarına halef olunduğunu ve davalı şirketin adam çalıştıran sıfatıyla kusursuz sorumluluğu kapsamında zarardan sorumlu olduğunu belirterek bakiye 28.543 TL hasar tazminatının rücuen tahsili amacıyla davalı taraf hakkında başlatılan İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı icra dosyasına vaki itirazın iptali ile icra inkar tazminatına karar verilmesi talebinde bulunmuştur. Davalı vekili davanın reddini talep etmiştir. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama neticesinde, sübut bulan davanın kabulü ile İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasına vaki itirazın iptali ile takibin aynen devamına, icra inkar tazminatı isteminin ise alacağın likit olmaması sebebiyle reddine karar verilmiştir. Karara karşı davalı vekili; davacının sigortalısına değer kaybı ve araç kiralama bedeli adı altında ödeme yapıldığını, husumet itirazına ilişkin herhangi bir değerlendirme yapılmadan karar verildiğini, otel müşterilerine otel tarafından vale hizmeti verilmediği belirtilmiş ve buna ilişkin uyarı yazıları otel girişlerinde bulunuyor olmasına rağmen müvekkil şirkette vale çalışanı olmayan/görev tanımı belboy olan kişiye aracını teslim ederek zararın meydana gelmesine bizzat sigortalı kişinin kendisinin sebebiyet verdiğini, sözü geçen çalışanın görev tanımının dışına çıkarak araç kullanma hevesiyle hareket ederek aracı keyfi olarak teslim alıp aracın hasar görmesine sebebiyet verdiğini, aracın teslim edilmesinde müvekkili şirketin herhangi bir kusur ve sorumluluğunun bulunmadığını, zarar görenin rızasının bulunması halinde hukuka aykırılık unsurunun söz konusu olamayacağını, müvekkili şirketin adam çalıştıran sıfatıyla da sorumluluğunun bulunmadığını, zira objektif özen sorumluluğuna ilişkin herhangi bir ihmali eyleminin bulunmadığını, özetle otel tarafından vale hizmeti verilmiyor oluşu nedeniyle bundan dolayı herhangi bir sorumluluklarının bulunmadığını belirterek istinaf başvurusunda bulunmuştur. Dava, davacı sigorta şirketi tarafından kasko sigortasıyla teminat altına alınan aracın parka çekilmesi amacıyla otel çalışanına teslim edildikten sonra gerçekleşen trafik kazası nedeniyle meydana gelen hasarın kalan kısmının, TTK’nın 1472. maddesinden kaynaklı halefiyet hakkına dayalı olarak kusurlu olduğu iddia edilen otel çalışanını istihdam eden otel işletmecisi davalı şirketten rücuen tahsili istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince, “… davaya konu aracın davalı şirkete teslim edildiği, bu hususta taraflar arasında ihtilaf bulunmadığı, aracın davalıya ait otele gelerek dava dışı sigortalı ile davalı arasında aracın malikine teslimine kadarki süreçte aynı zamanda saklama sözleşmesi kurulduğu, TBK 561 maddesinde düzenlenen saklama sözleşmesi uyarınca saklayanın, saklatanın kendisine bıraktığı bir taşınırı güvenli bir yerde koruma altına almayı üstlendiği sözleşme olduğu, ayrıca TBK’nun 66. maddesi uyarınca, bir işletmede adam çalıştıran, işletmenin çalışma düzenini zararın doğmasını önlemeye elverişli olduğunu ispat etmedikçe, o işletmenin faaliyetleri dolayısı ile sebep olunan zararı gidermekle yükümlü olduğu bu nedenle davalı şirketin aracın malikine teslimine kadar olan süre içinde özen ve ihtimam yükümlülüğüne aykırı davrandığı ve aracın park alanına çekilmesi sırasında meydana gelen kaza sonucunda oluşan hasardan sorumlu olduğu” gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Aracın parka çekilmesi amacıyla otel çalışanına yapılan teslim işlemiyle birlikte oluşan vedia sözleşmesi ve gerekse taraflar arasındaki konaklama sözleşmesinin ifası sürecinde meydana gelen zararlardan davalının (TBK m.66/1) adam çalıştıran sıfatıyla sorumluluğunun bulunduğu ve hasardan sorumlu olmadığına ilişkin de kurtuluş beyyinesi (TBK m.66/2) getiremediği, davacının sigortalısını otel girişinde karşılayarak aracı teslim alan kişinin buna yetkili olup olmadığı, görev tanımına uygun bir şekilde hareket edip etmediği meselesinin otel çalışanıyla otel arasındaki iç ilişkiyi ilgilendirdiği, üçüncü kişi konumundaki davacının sigortalısına karşı ileri sürülebilecek nitelikte bir savunma olmadığı değerlendirilerek yerinde olmayan istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
KARAR: Yukarıda açıklanan gerekçe ile;1-6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b/1. maddesi uyarınca davalı … Taah. Tur. San. ve Tic. Ltd. Şti. vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine,2-Alınması gereken 2.275,73 TL istinaf karar harcından peşin alınan 568,94‬ TL harcın mahsubundan sonra bakiye 1.706,79‬ TL istinaf karar harcının istinafa başvuran davalı … Tic. Ltd. Şti.’den tahsil edilerek Hazineye irat kaydına, 3-İstinafa başvuran tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, 4-Artan gider ve delil avansının karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,5-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından, vekalet ücreti tayinine yer olmadığına,Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda dava değeri (33.314,76 TL) göz önünde bulundurulmak sureti ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 362/1-a maddesi gereğince her iki taraf yönünden kesin olarak oy birliğiyle karar verildi. 01/11/2022