Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi 2021/885 E. 2022/1105 K. 14.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
DOSYA NO: 2021/885
KARAR NO: 2022/1105
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 10/12/2020
NUMARASI: 2018/563 Esas – 2020/865 Karar
DAVANIN KONUSU: Maddi Tazminat (Trafik Kazasından Kaynaklanan)
Birleşen Davada (Ankara 8. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/322 Esas Sayılı Dava Dosyası):
DAVANIN KONUSU: Maddi Tazminat (Trafik Kazasından Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 14/06/2022
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Asıl ve birleşen dava ve uyuşmazlık; TBK’nın 53/3. maddesi kapsamında, ölümlü trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı istemlerine ilişkindir. İlk Derece Mahkemesince; “Sonuç olarak davacı vekili 10/06/2015 tarihli dilekçesi ile Ankara 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2013/724 esas sayılı dosyasında ıslah yaparak davacı … için 38.503,51 TL davacı … için 750 TL; davacı … için 1.000 TL suretiyle toplam 40.253,51 TL alacağın 15/04/2013 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi birlikte tahsilini talep etmiş olması ile birlikte 24/02/2020 tarihli bilirkişi raporunda 15/03/2014 tarihinde trafik kazası sonucu vefat eden …’ın geride kalan hak sahiplerinden … ve …’ın ödeme sonrası talep edebileceği tazminat miktarının sırasıyla, 930,16 TL, 39.564,09 TL ve 136.474,23 TL olduğu belirtilmesi karşısında yapılacak olan %40’lık müterafik kusur ve hatır taşımacılığı indirimi yapılarak aşağıdaki şekilde davanın kısmen kabulüne karar vermek gerekmiştir. Davacı …’ın vefat edenin desteğinden yoksun kalmasına ilişkin bilirkişi tarafından zararının 12.068,29 TL olduğu hesaplanmış olup davalı … şirketi tarafından yapılan ödemelerin davacı … açısından hesaplanan destekten yoksun kalma tazminatı tutarından tenzil edilmesi ile bakiye 930.00 TL kaldığı söz konusu bedelin ise ödeme tarihi itibariyle davacının zararının karşıladığı…” gerekçesiyle; “1. Davanın kısmen kabulü ile A-)Esas dava yönünden 1-38.503,51 TL destekten yoksun kalma tazminatının sigortaya başvuru tarihinden 8 iş günü sonrası olan 10/05/2013 tarihinden itibaren ticari faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacı …’a verilmesine, 2-1.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının sigortaya başvuru tarihinden 8 iş günü sonrası olan 10/05/2013 tarihinden itibaren ticari faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacı …’a verilmesine, 3-Davanın davacı … Yönünden reddine, 4-Davacı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine uyarınca davanın kabul edilen miktarı üzerinden 6.032,96 TL maktu vekâlet ücretinin davalıdan tahsili ile davacı …’a verilmesine, B-) Birleşen Ankara 8. ATM nin 2018/322 esas sayılı Ek Dava dosyası yönünden 1-7.308,58 TL destekten yoksun kalma tazminatının sigortaya başvuru tarihinden 8 iş günü sonrası olan 10/05/2013 tarihinden itibaren ticari faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacı …’a verilmesine, arta kalan miktarın esas davada hüküm altına alınmış olması nedeniyle derdestlik sebebiyle usulden reddine, 2-10.413,90 TL destekten yoksun kalma tazminatının sigortaya başvuru tarihinden 8 iş günü sonrası olan 10/05/2013 tarihinden itibaren ticari faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacı …’a verilmesine, arta kalan miktarın reddine, 3-Davanın davacı … yönünden reddine 15-Davalı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine uyarınca davanın reddedilen miktarı üzerinden hesaplanan 7.720,40 TL vekâlet ücretinin kabul red oranına göre 5.018,26 TL’nin davacı …’tan alınarak davalıya verilmesine,” karar verilmiştir. Bu karara karşı, davacılar vekili istinaf kanun yoluna başvurmuştur. Davacılar vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; müteveffanın ölümüne neden olan sigortalı aracın sürücüsü …’nın beyanında, müteveffa …’ın kendi çalışanı olduğunu, yolda görünce arabaya aldığını ve sonrada kazanın meydana geldiğini beyan ettiğini, bu nedenle olayda hatır taşımacılığının bulunmadığını ve hatır taşımacılığı indirimi yapılmasının hatalı olduğunu, ancak dava öncesinde Sigorta Şirketi tarafından müvekkillerine ödeme yapılırken hem hatır taşımacılığı hem de müterafik kusur indirimi yapıldığını, Mahkemece de dosyada kusur raporu olmasına rağmen, hem hatır hem de kusur nedeniyle toplamda %40 indirim yapılarak karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu; ayrıca, müvekkilleri tarafından, Mahkemece, hatır ve müterafik kusur indirimi yapılacağının bilinmesinin imkansız olması dikkate alınarak, davalılar lehine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmemesi gerektiğini, bu hususun da usul ve yasaya aykırı olduğunu, kararın gerekçesinde hesaplamanın ne şekilde yapıldığının yer almadığını, örneğin müvekkili …’ın 136.747,23 TL tazminatı hak ettiği ve bu miktardan %40 oranında indirim yapılarak karar verileceği gerekçede yazıldığı halde, hüküm fıkrasında asıl davada müvekkili … için 38.503,51 TL, birleşen davada ise sadece 7.308,58 TL üzerinden karar verildiğini, kararın tümüyle gerekçesiz olduğunu, hesaplamanın ne şekilde yapıldığının belli olmadığını; davacı … için tüm bilirkişi raporlarında tazminat ödenmesi gerektiği belirtilmesine rağmen, bu müvekkil yönünden tazminat talebinin reddine karar verilmesinin hatalı olduğunu, yine müvekkili … için ne miktarda tazminat verildiği ve hesaplamanın ne şekilde yapıldığının belli olmadığını, ayrıcı yargılama giderinin her bir davacı için ayrı ayır belirlenmesi yoluna gidilmesinin, kararı karışık hale getirdiğini, yargılama giderlerinin hesabında hangi oranın dikkate alındığının anlaşılamadığını, misal karara göre, davacılar tarafı toplam 4.049,80 TL masraf yapmasına rağmen ancak davacıdan sadece 1.050,51 TL’sini isteyebileceğini, ancak davalı tarafın yaptığı 856,21 TL yargılama giderinin, 651,24 TL’sini davacılardan isteyebileceğini; müvekkillerinin, eşini ve babasını kaybettiğini ancak bu karar ile daha da mağdur hale geldiklerini, kararın bu yönlerden usul ve yasaya aykırı olduğunu belirtmiştir. HMK’nın 355. maddesi kapsamında istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda: Dosya kapsamından; 15/04/2015 tarihinde, davalı … Şirketi nezdinde ZMSS poliçesi ile sigortalı bulunan … plakalı araç ile dava dışı aracın kaza yapması neticesinde, davalı tarafça sigortalı bulunan araçta yolcu olan davacıların yakını – desteği (davacı …’ın eşi ve davacılar … ile …’ın babası) …’ın vefat ettiği; kazanın meydana gelmesinde, sigortalı araç sürücüsünün %100 oranında kusurlu olduğu, dava dışı araç sürücüsünün kusurunun bulunmadığı; asıl ve birleşen davalarda destekten yoksun kalma tazminatı talep edildiği ve Mahkemece, yapılan yargılama neticesinde, yukarıda belirtildiği şekilde karar verildiği anlaşılmıştır. İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinde, 24/02/2020 tarihli bilirkişi raporuna atıfta bulunulmuş ve tazminatlardan hatır taşımacılığı ve müterafik kusur nedeniyle toplamda %40 oranında indirim yapıldığı belirtilmiştir. Ancak, davalı nezdinde sigortalı aracın sürücüsü … soruşturma aşamasındaki beyanlarında; müteveffa …’ın kendi çalışanı olduğunu ve kendisiyle görüşmek için yoldan aracına aldığını belirtmiştir. Bir başka deyişle, davacıların yakını müteveffa … ile davalı nezdinde sigortalı aracın sürücüsü arasında işveren – işçi ilişkisi olduğu, bu ilişkiye istinaden müteveffanın sigortalı araçta bulunduğu esnada kazanın meydana geldiği, hatır için bir taşımanın söz konusu olmadığı sabit olmuştur. Bu durumda, hatır taşıması indirimi yapılmaması gerekmektedir. Bu nedenle, davacılar vekilinin bu yöndeki itirazı yerinde görülmüştür. Davacılar vekilinin, müterafik kusur indirimi yapılmaması gerektiğine dair itirazına gelince; kaza tespit tutanağı ve diğer belgelere göre, kaza anında, sigortalı araçta yolcu olarak bulunan müteveffa …’ın emniyet kemerinin takılı olmadığı; sigortalı araç sürücüsü …’nın alkollü olduğu; otopsi raporuna göre, müteveffa …’ın ölüm nedeninin; kaburga kırığı ve buna bağlı akciğer perfarasyonu olduğu, boynunda kırık olduğu, ağız içi alt dişlerden muhtelif kırıkların olduğu tespit edilmiştir. Kazanın oluş şekli, ölüme yol açan yaralanmaların niteliği ve bölgesi birlikte dikkate alındığında, emniyet kemerinin takılı olmaması ve alkollü sürücünün aracına bilerek binilmesi nedeniyle mürerafik kusur indirimi yapılmış olmasında herhangi bir hata bulunmadığı kanısına varılmıştır. Bu nedenle, bu yöne ilişkin itiraz kabul edilmemiştir. Ayrıca, kararın hüküm fıkrasında, yargılama giderleri ve vekalet ücreti hesaplamaları yönünden de hatalar olduğu tespit edildiğinden, bu yöndeki itiraz da kabule şayan görülmüştür. İlk Derece Mahkemesince, kararın gerekçesinde belirtilen 24/02/2020 tarihli bilirkişi raporunda; davacılardan …’ın talep edebileceği destekten yoksun kalma tazminatı miktarının 930,16 TL, …’ın 394.56,09 TL, …’ın ise 136.474,23 TL olduğu mütalaa edilmiştir. Bilirkişi raporunun yapılan incelemesinde; raporun, HMK’nın 279. maddesinde aranılan koşullara uygun olarak düzenlendiği, dava öncesinde davalı … Şirketi tarafından davacılara yapılan ödemelerin güncellenerek tazminatlardan indirildiği, raporda herhangi bir hatanın bulunmadığı, raporun dosya kapsamına uygun, denetim ve hüküm kurmaya elverişli olduğu kanısına varılmıştır. Dava dilekçesinde, belirsiz alacak davası kapsamında ve fazlaya ilişkin hakların saklı tutulması kaydıyla, davacılardan … için 500 TL, … için 250 TL ve … için 250 TL olmak üzere toplamda 1.000 TL destekten yoksun kalma tazminatı talep edilmiştir. Yargılama aşamasında alınan bilirkişi raporuna istinaden davacılar vekili tarafından verilen 10/06/2015 tarihli ıslah dilekçesinde; davacı … için 38.503,51 TL, … için 750 TL ve … için 1.000 TL destekten yoksun kalma tazminatı talep edilmiştir. Ancak, yargılama aşamasında tarafların itirazları dikkate alınarak aldırılan, Mahkemece karara dayanak yapılan ve yukarıda anılan 24/02/2020 tarihli bilirkişi raporundaki miktarların belirlenmesi üzerine; davacılar tarafından, ıslah dilekçesiyle talep edilen miktarlar üzerinden ek dava açılmış ve işbu asıl dava ile birleştirilmesine karar verilmiştir. Bu durumda, 24/02/2020 tarihli bilirkişi raporunda belirtilen miktarlar üzerinden, %20’şer oranda müterafik kusur indirimi yapılarak, asıl davada ıslah dilekçesiyle talep edilen miktarlara; birleşen davada ise, asıl davadaki miktarlar dışında kalan ve birleşen dava dilekçesinde talep edilen miktarlara hükmedilmesi gerekmektedir. Bu minvalde; davacı … için belirlenen 930,16 TL tazminattan %20 müterafik kusur indirimi yapıldığında talep edebileceği tazminat miktarı 744,12 TL; davacı … için belirlenen 39.564,09 TL tazminattan %20 müterafik kusur indirimi yapıldığında talep edebileceği tazminat miktarı 31.651,27 TL; davacı … için belirlenen 136.474,23 TL tazminattan %20 müterafik kusur indirimi yapıldığında 109.179,38 TL olmaktadır. Buna göre, asıl davada, ıslah dilekçesindeki taleplerle bağlı kalınarak, davacı … için 744,12 TL, davacı … için 1.000 TL ve davacı … için 38.503,51 TL destekten yoksun kalma tazminatlarına; birleşen davada ise, davacı … için asıl davada hükmedilen 1.000 TL’lik miktarın, 31.651,27 TL’den indirilmesi sonucunda 30.651,27 TL’ye; davacı … için ise, asıl davada hükmedilen 38.503,51 TL’lik miktarın, 109.179,38 TL’den indirilmesi soncunda 70.675,87‬ TL olmakta; ancak, birleşen dava dilekçesinde, davacı … için 45.812,09 TL ve davacı … için 23.949,22 TL talep edildiğinden, taleple bağlı kalınarak bu miktarlara hükmedilmesi; davacı … için talep edilen 1.945,05 TL tazminat talebinin reddine karar verilmesi gerekmiştir.Yukarıdaki açıklamalar çerçevesinde, Dairemizce davaların esası hakkında aşağıdaki şekilde yeniden hüküm oluşturulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere: A- Davacılar vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile, Yukarıda esas ve karar numarası belirtilen İlk Derece Mahkemesi kararının, HMK’nın 353/1-b/2. maddesi gereğince düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmek üzere kaldırılmasına, Buna göre:a-Asıl davada:1-Davacı …’ın davasının kabulü ile, 38.503,51 TL destekten yoksun kalma tazminatının davalı … Şirketi’ne başvuru tarihinden 8 iş günü sonrası olan 10/05/2013 temerrüt tarihinden itibaren ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile bu davacıya verilmesine, 2-Davacı …’ın davasının kabulü ile,1.000 TL destekten yoksun kalma tazminatının davalı … Şirketi’ne başvuru tarihinden 8 iş günü sonrası olan 10/05/2013 temerrüt tarihinden itibaren ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile bu davacıya verilmesine, 3-Davacı …’ın davasının kısmen kabulü ile, 744,12 TL destekten yoksun kalma tazminatının davalı … Şirketi’ne başvuru tarihinden 8 iş günü sonrası olan 10/05/2013 temerrüt tarihinden itibaren ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile bu davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine, 4-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 2.749,31 TL harçtan, davacılar tarafından toplamda yatırılan 158,38‬ TL harcın mahsubu ile bakiye 2.590,93‬ TL harcın davalıdan tahsili ile Hazine’ye irat kaydına, 5-Davacılar tarafından toplamda yatırılan 158,38 TL harcın davalıdan tahsili ile davacılara verilmesine, 6-Davacı … kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, Dairemizce kararın verildiği tarihte yürürlükte bulunan AAÜT gereğince hükmedilen miktar üzerinden hesaplanan 5.775,53 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile bu davacıya verilmesine, 7-Davacı … kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, Dairemizce kararın verildiği tarihte yürürlükte bulunan AAÜT’nin 13/2. maddesi gereğince 1.000 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile bu davacıya verilmesine, 8-Davacı … kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, Dairemizce kararın verildiği tarihte yürürlükte bulunan AAÜT’nin 13/2. maddesi gereğince 744,12 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile bu davacıya verilmesine, 9-Davacı … yönünden reddedilen miktar, müterafik kusur indirimi uygulamasından kaynaklandığından, davalı lehine vekalet ücreti verilmesine yer olmadığına, b- Birleşen davada (Ankara 8. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/322 Esas Sayılı Ek Dava Dosyası): 1-Davacı …’ın davasının kabulü ile, 45.812,09 TL destekten yoksun kalma tazminatının davalı … Şirketi’ne başvuru tarihinden 8 iş günü sonrası olan 10/05/2013 temerrüt tarihinden itibaren ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile bu davacıya verilmesine, 2-Davacı …’ın davasının kabulü ile, 23.949,22 TL destekten yoksun kalma tazminatının davalı … Şirketi’ne başvuru tarihinden 8 iş günü sonrası olan 10/05/2013 temerrüt tarihinden itibaren ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile bu davacıya verilmesine, 3-Davacı … için talep edilen 1.195,05 TL’lik destekten yoksun kalma tazminatı talebinin reddine, 4-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 4.765,39 TL harçtan, davacılar tarafından yatırılan toplam 278,8‬0 TL harcın mahsubu ile 4.486,59‬ TL harcın davalıdan tahsili ile Hazine’ye irat kaydına, 5-Davacılar tarafından yatırılan toplam 278,80 TL harcın davalıdan tahsili ile davacılara verilmesine, 6-Davacı … kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, Dairemizce kararın verildiği tarihte yürürlükte bulunan AAÜT gereğince hükmedilen miktar üzerinden hesaplanan 6.755,57 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile bu davacıya verilmesine, 7-Davacı … kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, Dairemizce kararın verildiği tarihte yürürlükte bulunan AAÜT gereğince hükmedilen miktar üzerinden hesaplanan 5.100 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile bu davacıya verilmesine, 8-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, davacı …’ın reddedilen 1.195,05 TL’lik tazminat miktarı nedeniyle, Dairemizce kararın verildiği tarihte yürürlükte bulunan AAÜT’nin 13/2. maddesi gereğince 1.195,05 TL vekalet ücretinin, davacı …’tan tahsili ile davalıya verilmesine, c-1-Asıl ve birleşen davada, davacılar tarafından yapılan toplam 4.049,80 TL (bilirkişi ücreti, posta ve müzekkere gideri, tebligat gideri ve e-tebligat gideri) yargılama giderinden, kabul-ret oranı dikkate alınarak 3.089,58 TL ( asıl ve birleşen davada 1.195,05 TL’ den 744,12 TL’lik kısmının kabul edilmesi nedeniyle davacı …’ın 21,24 TL’lik kısmından sorumlu olmak üzere ) yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacılara verilmesine, geriye kalan miktarın davacılar üzerinde bırakılmasına, 2-Davalı tarafından yapılan 856,20 TL (bilirkişi ücreti, posta ve müzekkere gideri, tebligat gideri ve e-tebligat gideri) yargılama giderinin kabul ret oranına göre 203 TL’nin davacılardan alınarak (davacı …’ın 63,20 TL’lik kısmından sorumlu olmak üzere) davalıya verilmesine, geriye kalan miktarın davalı üzerinde bırakılmasına, d-Taraflarca dava dosyasına yatırılan gider avansından artan kısmın HMK. 333. maddesi gereğince karar kesinleştikten sonra yatırana iadesine, B-İstinaf İncelemesi Bakımından: 1-Davacılar tarafından peşin olarak yatırılan istinaf karar harcının, istem halinde İlk Derece Mahkemesi tarafından kendisine iadesine, 2-İstinaf aşamasında davacılar tarafından yapılan 60,50 TL posta ve tebligat gideri ile 162,10 TL istinaf başvuru harcının davalıdan tahsili ile davacılara verilmesine, 3-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına, 4-İstinaf için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, asıl ve birleşen davada, her bir davacı için hükmedilen tazminat miktarları ayrı ayrı dikkate alınarak, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere, oy birliği ile karar verildi.14/06/2022