Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
DOSYA NO: 2021/816
KARAR NO: 2021/757
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 24/10/2017
NUMARASI: 2015/1241Esas – 2017/904 Karar
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (İMSS Poliçesi)
KARAR TARİHİ: 20/05/2021
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ Dava ve uyuşmazlık, İMSS poliçesine aykırılıktan kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkindir. İlk Derece Mahkemesince 24/10/2017 tarihli kararı ile; “Mahkememizin görevsizliğine, bu nedenle 6100 sayılı HMK’nın 115/2. maddesi uyarınca dava şartı noksanlığından davanın usulden reddine, taraflardan birinin, karar süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde Mahkememize başvurarak, dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesini talep etmesi halinde dosyanın görevli İstanbul Anadolu Nöbetçi Tüketici Mahkemesine gönderilmesine, ” karar verilmiştir. Sonrasında ise, 25/01/2021 tarihli ek karar ile; “Mahkememizin 24/10/2017 tarihli, 2015/1241 Esas, 2017/904 Karar sayılı görevsizlik kararının, kararın kesinleşmesinden itibaren yasal süresi içerisinde görevli mahkemeye gönderilmesi talebi olmadığı, bu nedenle dosyanın açılmamış saylımasına karar verilmesi gerektiğini belirtilmekle, işbu davanın 6100 sayılı HMK 20/1 md. uyarınca açılmamış sayılmasına,” karar verilmiştir. Davacı vekili, dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesi için yasal süre içerisinde Mahkemeye gönderme dilekçesini UYAP’tan verdiklerini, bu nedenle 25/01/2021 tarihli ek kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu belirtmiştir. HMK’nın 355. maddesi kapsamında istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda: HMK’nın 341/2.fıkrasına göre miktar veya değeri üç bin Türk Lirasını geçmeyen malvarlığı davalarına ilişkin kararlar kesindir. HMK’nın 341/4.fıkrasına göre ise alacağın tamamının dava edilmiş olması durumunda, kararda asıl talebinin kabul edilmeyen bölümü üç bin Türk Lirasını geçmeyen taraf, istinaf yoluna başvuramaz. Ayrıca HMK’nın ek 1. maddesinin 1. fıkrasında;” HMK’nın 341. maddesindeki parasal sınırın her takvim yılı başından geçerli olmak üzere, önceki yılda uygulanan parasal sınırların; o yıl için 04/01/1961 tarihli ve 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun mükerrer 298. maddesi hükümleri uyarınca Maliye Bakanlığınca her yıl tespit ve ilan edilen yeniden değerleme oranında artırılması suretiyle uygulanır. Bu şekilde belirlenen sınırların on Türk lirasını aşmayan kısımları dikkate alınmaz.” hükmünün yanı sıra, aynı maddenin 2. fıkrasında; “HMK’nın 341. maddesindeki parasal sınırların uygulanmasında hükmün verildiği tarihteki miktarın esas alınacağı” düzenlenmiş bulunmaktadır. Yeniden değerleme oranındaki artış sonucu Yerel Mahkeme hükmünün verildiği 2021 yılı için HMK’nın 341/2. maddesindeki kesinlik sınırı 5.390,00 TL’dir. Somut uyuşmazlıkta, itirazın iptali davasına konu icra takibinde talep edilen asıl alacak miktarı 3.530,07 TL, itirazın iptaline konu edilen harca esas dava değeri ise 3.550,00 TL’dir. Bu durumda, dava konusu edilen miktar, 2021 yılı için öngörülen kesinlik sınırının altında kaldığından, davacının İlk Derece Mahkemesince verilen karar için HMK’nın 341/4. maddesi gereğince istinaf hakkı yoktur. Yerel Mahkemece, karara karşı kanun yolunun açık olduğunun belirtilmesi de sonuca etkili değildir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere: 1-Davacı vekilinin istinaf dilekçesinin, HMK’nın 352/1-b maddesi gereğince usulden reddine, 2-İstinaf incelemesi esastan yapılmadığından, istinaf başvurusu sırasında yatırılan istinaf başvuru ve karar harcının istek halinde Mahkemesince yatırana iadesine, 3-İstinaf aşamasında yapılan masrafların istinaf eden üzerinde bırakılmasına, artan gider avansının İlk Derece Mahkemesince istinaf talebinde bulunana iadesine, 4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 366/1 maddesi yollamasıyla aynı Kanun’un 346/2 maddesi gereğince gerekçeli kararın tebliği tarihi itibarıyla bir haftalık süre içerisinde, Dairemize ya da bulunulan yer bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine veya ilk derece mahkemesine verilecek dilekçeyle Yargıtayda temyiz yolu açık olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.20/05/2021