Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi 2021/814 E. 2021/907 K. 04.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
DOSYA NO: 2021/814
KARAR NO: 2021/907
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 16/03/2021
NUMARASI: 2020/502 Esas – 2021/211 Karar
DAVANIN KONUSU: Maddi Tazminat (Trafik Kazasından Kaynaklanan)
BİRLEŞEN DAVADA:(İstanbul 20. Asliye Hukuk Mahkemesi 2016/81 Esas 2016/258 Karar )
DAVANIN KONUSU: Manevi Tazminat (Trafik Kazasından Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 04/06/2021
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ Dava ve birleşen dava, TBK’nın 53. ve 56. maddeleri kapsamında ölümlü trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemlerine ilişkindir. İlk Derece Mahkemesince; “Asıl davada davalılar aleyhine maddi tazminat istemli davanın sigorta şirketleri tarafından maddi zararın karşılanması ile konusuz kaldığı bildirilmek ve anlaşılmakla esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına, Asıl davada manevi tazminat yönünden harcı yatırılarak açılmış bir dava bulunmadığından manevi tazminatı yönünden karar verilmesine yer olmadığına, birleşen İstanbul 20. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2016/81 E. sayılı dosyası yönünden: Birleşen İstanbul 20. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2016/81 E. Sayılı dosyası ile davalılar … ve … yönünden manevi tazminat istemli davanın kısmen kabulü ile tarafların ekonomik ve sosyal durumu kazanın meydana geliş şekli kaza tarihi kusur durumu paranın satın alma gücü nazara alınarak davacı Eş … için 30.000,00 TL, … için 10.000,00 TL, … için 10.000,00TL olmak üzere toplam 50.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihi olan 13/11/2009 tarihinden itibaren işleyen yasal faizi ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,” karar verilmiştir. Birleşen davada verilen karara karşı, davalılar … ve … vekili istinaf kanun yoluna başvurmuştur. Davalılar … ve … vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; müvekkili sürücü davalıya %20 oranında kusur atfedilmesinin kabul edilemeyeceğini, kazanın, karşı araç sürücüsünün şerit ihlali yapmasından kaynaklandığını, Adli Tıp Kurumu tarafından bu hususun teyit edildiğini, Genişletilmiş Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesinden yeniden rapor alınması taleplerinin reddedilmesinin hatalı olduğunu, istinaf tarafından daha önce kaldırılan kararda Mahkemece 30.000,00 TL manevi tazminata hükmedildiğini ancak bu kez manevi tazminatın 50.000,00 TL’ye yükseltildiğini, tespit edilen bu miktarın her yönüyle fahiş olduğunu, kaza tarihinin 2009 ve birleşen manevi tazminat davasının tarihinin 2016 olması nedeniyle tazminatın faizinin, asıl alacağı geçmiş durumda olduğunu, dava açılmamasının nedeninin, davacıların gerçekten de haksız-kusurlu olduklarına dair görüşleri olduğunu, bu nedenle faizin dava tarihinden işletilmesinin daha hakkaniyetli olduğunu belirtmiştir. HMK’nın 355. maddesi kapsamında istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda: Dosya kapsamından, davacıların murisi …’ın sürücüsü ve davalı … AŞ.’nin ZMS sigortacısı olduğu … plakalı araç ile davalı …’ın sürücüsü, davalı …’ın maliki ve davalı … AŞ.’nin ZMS sigortacısı olduğu … plakalı aracın kaza yapmaları neticesinde davacıların desteği …’ın vefat ettiği, davacıların bu vefat olayı nedeniyle asıl davada maddi tazminat; birleşen davada ise manevi tazminat talebinde bulundukları ve Mahkemece yapılan yargılama neticesinde, yukarıda belirtildiği şekilde karar verildiği anlaşılmıştır. Dairemizin 20/06/2020 tarih ve 2019/1043 Esas-2020/904 Karar sayılı kararı gereğince, kusur raporları arasındaki çelişkilerin giderilmesi amacıyla İlk Derece Mahkemesince aldırılan ve karara dayanak yapılan 15/02/2020 tarihli bilirkişi kurulu raporunda; davaya konu trafik kazasının meydana gelmesinde, … plakalı kamyon sürücüsü …’ın ikinci derecede %20 oranında kusurlu olduğu, … plakalı araç sürücüsü …’ın birinci derecede %80 oranında kusurlu olduğu mütalaa edilmiştir. Bilirkişi raporunun yapılan incelemesinde, raporun, HMK’nın 279.maddesinde aranılan koşullara uygun olarak düzenlendiği, tarafların iddia ve itirazları ile diğer tüm bilirkişi raporlarının irdelendiği ve tartışıldığı; raporun dosya kapsamına uygun, denetim ve hüküm kurmaya elverişli olduğu kanısına varıldığından, davalılar vekilinin bu yöne ilişkin istinaf iddia ve itirazı yerinde görülmemiştir. Davalılar vekilinin, manevi tazminatın fahiş olduğuna yönelik istinaf iddia ve itirazına gelince; kazanın oluş şekli, kusur durumu, tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesi bir bütün olarak değerlendirildiğinde; davacıların her biri için hükmedilen manevi tazminat miktarlarının, TBK’nın 56.maddesinde düzenlenen manevi tazminat müessesesinin amacı ile hakkaniyet ilkesine uygun ve makul olduğu kanısına varıldığından, bu yöne ilişkin istinaf iddia ve itirazı da yerinde görülmemiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere: 1-Davalılar … ve … vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince esastan reddine, 2-Harçlar Kanunu’na göre alınması gereken 3.415,50 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 1.402,11 TL karar ve ilam harcının mahsubu ile bakiye 2.013,39 TL karar ve ilam harcının davalılar … ve …’tan tahsili ile Hazine’ye irat kaydına, 3-Davalılar … ve …’ın istinaf başvurusu nedeniyle sarfettikleri yargılama giderlerinin kendileri üzerinde bırakılmasına, 4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekâlet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına, 5-İstinaf yargılama giderleri için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, her bir davacı için hükmedilen manevi tazminat miktarları ayrı ayrı dikkate alınarak, HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere, oy birliği ile karar verildi.04/06/2021