Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi 2021/782 E. 2021/874 K. 03.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
DOSYA NO2021/782
KARAR NO : 2021/874
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ 09/12/2020
NUMARASI : 2016/1135 (E) 2020/641 (K)
DAVANIN KONUSU: Tazminat
KARAR TARİHİ: 03/06/2021
Taraflar arasında görülen davada verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmakla; re’sen dikkate alınabilecek hususlar ayrık olmak üzere istinaf talep ve gerekçeleri ile tarafların ilk derece mahkemesinde ileri sürdükleri iddia ve savunmalar esas alınmak sureti ile dosya incelendi;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili, 06/07/2015 tarihinde, … plaka sayılı ticari minibüs ile … plaka sayılı kamyonun karıştığı çift taraflı trafik kazasında, … plaka sayılı araçta yolcu olarak bulunan müvekkilinin ağır yaralandığını belirterek aracın trafik sigortacısı olan davalı taraftan belirsiz alacak davası olan şimdilik 3.000,00 TL maddi tazminatın tahsiline karar verilmesi talebinde bulunmuştur.Davalı vekili davanın reddini talep etmiştir.İlk derece mahkemesince yapılan yargılama neticesinde, davanın kabulü ile 9.966,30 TL geçici iş göremezlik ve 247.152,63 TL sürekli iş göremezlik tazminatı olmak üzere toplam 257.118,93 TL maddi tazminatın 26/10/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.Karara karşı davacı vekili tarafından yasal faiz yerine avans faizine hükmedilmesi gerektiği gerekçesiyle istinaf başvurusunda bulunulmuştur.Karara karşı davalı vekili tarafından davacının personel servisi içerisinde iken kaza geçirdiği, bu nedenle SGK tarafından bağlanacak gelirin tazminattan düşülmesi gerektiği gerekçesiyle istinaf başvurusunda bulunulmuştur.Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere göre, davacının yolcu olarak bulunduğu … plaka sayılı vasıtanın servis aracı olduğu, servis aracının işçileri çalıştıkları işyerine götürdüğü esnada kazanın meydana geldiği ve davaya konu maluliyet durumunun doğduğu anlaşılmaktadır. Bu durum, kazanın, trafik iş kazası niteliğinde olduğunu göstermektedir. Trafik iş kazası neticesinde yaralanan davacıya sürekli iş göremezlik zararına mahsuben gelir bağlanması veyahut peşin ödeme yapılması durumunda bağlanan gelirin peşin sermaye değerinin(gelir bağlanmayıp, sürekli iş göremezlik zararı toptan ödenmişse, peşin olarak yapılan bu ödemenin) tamamı veyahut yarısının tazminattan düşülmesi gündeme gelecektir. Bir başka ifadeyle, hem sigorta şirketinin hem de Sosyal Güvenlik Kurumunun, davacının sürekli iş göremezlik zararını karşılaması halinde bu durum, sebepsiz zenginleşmeye sebebiyet verecek, SGK tarafından sigorta şirketine rücu edilmesi halinde ise sigortacının mükerrer ödeme ile karşı karşıya kalma durumu söz konusu olacaktır. İlk derece mahkemesince bu konuda davalı kuruma yazı yazılmış ise de yapılan araştırma yeterli değildir.O halde, davalı kuruma yeniden yazı yazılarak davacının servis aracı ile iş yerine gitmekte iken geçirdiği kaza nedeniyle kendisine gelir bağlanıp bağlanmadığı, davaya konu kazaya ilişkin olarak iş kazası yönünden araştırma yapılıp yapılmadığı ve olayın iş kazası olarak kabul edilip edilmediği, buna ilişkin dava açılıp açılmadığı sorulup, olumsuz cevap verilmesi durumunda davacı vekiline, trafik iş kazasından kaynaklı gelir bağlanması hususunda kuruma müracaat etmek konusunda süre verilmesi, müracaat edilmesi halinde bunun sonucunun beklenmesi, müracaatın olumlu sonuçlanarak gelir bağlanması durumunda bunun kısa vadeli sigorta kolundan mı yoksa uzun vadeli sigorta kolundan mı bağlandığı, giderek rücuya tabi bir ödeme olup olmadığı sorularak, rücuya tabi bir ödeme olduğunun bildirilmesi halinde bağlanan gelirin peşin sermaye değeri sorularak 510 sayılı Kanun’un 21. maddesi uyarınca tazminatın belirlenmesi, kuruma yapılan müracaat neticesinde davaya konu kazanın iş kazası niteliğinde olmadığı gerekçesiyle gelir bağlanması talebinin reddine karar verilmesi halinde ise şimdiki gibi bir karar verilmesi amacıyla ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın yeniden görülmesi için dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.
KARAR :Yukarıda açıklanan gerekçe ile;1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE,2-6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-a/6. maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi kararının KALDIRILMASINA,3-Davanın yeniden göülmesi için dosyanın KARARI VEREN MAHKEMEYE GÖNDERİLMESİNE,4-Peşin yatırılan istinaf karar ve ilam harcının istinaf kanun yoluna başvurana iadesine, 5-İstinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,6-Kararın kaldırılması nedenine göre davacı vekilinin istinaf başvurusu hakkında inceleme yapılmasına yer olmadığına, istinaf başvurma harcı ve karar harcı ile artan gider avansının bulunması halinde talep üzerine davacıya iadesine,Dair, 6100 sayılı HMK’nun 7251/39 md. ile değişik 362/1-g maddesi gereğince her iki taraf yönünden KESİN olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda oybirliğiyle karar verildi. 03/06/2021