Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
Dosya No: 2021/774
Karar No: 2023/829
İncelenen Kararın
Mahkemesi: İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi
Tarihi: 15/12/2020
Numarası: 2015/1062 (E) – 2020/822 (K)
Davanın Konusu: Maddi ve Manevi Tazminat
Karar Tarihi: 23/5/2023
Yukarıda yazılı İlk derece mahkemesi kararına karşı istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; davalı sürücü …’in yönetimindeki, davalı … Sigorta AŞ’ye Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası (ZMSS) poliçesiyle sigortalı, davalı işleten … AŞ’ye ait … plakalı çekici 15/4/2014 günü TEM Otoyolunda seyir halinde iken, emniyet şeridinde duran davalı işleten …’a ait, sürücüsü davalı …’ün yönetimindeki … plakalı otomobile çarparak müvekkillerinin çocuğu …’in ölümüne neden olduğunu belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak koşuluyla davacı baba … için 500,00 TL, davacı anne … için de 500,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline; davacı … için 66.000,00 TL, davacı … için de 66.000,00 TL manevi tazminatın davalılar …, …, … ve … AŞ’den müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiş; 9/3/2020 günü sunduğu dilekçeyle davacı … için talep ettiği destekten yoksun kalma tazminatı 49.731,20 TL’ye, davacı … için talep ettiği destekten yoksun kalma tazminatını ise 29.822,90 TL’ye Davalı … Sigorta AŞ vekili ile davalı … AŞ vekili cevap dilekçelerinde ayrı ayrı davanın reddini savunmuşlardır. İlk derece mahkemesince, davalılar … ve …’e karşı açılan maddi ve manevi tazminat davalarının reddine; diğer davalılara karşı açılan maddi tazminat davalarının kabulüne, davacı … için 49.731,20 TL, davacı … için 29.822,90 TL destekten yoksun kalma tazminatının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline; davalılar … ve … Hizmetleri AŞ’ye karşı açılan manevi tazminat davalarının kısmen kabulüne, davacı … için 30.000,00 TL, davacı … için 30.000,0 TL manevi tazminatın davalılar … ve … AŞ’den müştereken ve müteselsilen tahsil edilerek adı geçen davacılara ayrı ayrı verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir. Bu karara karşı istinaf kanun yoluna başvuran davalı … Sigorta AŞ vekili dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin kazaya neden olan … plakalı aracın poliçesine dayalı olarak Sigorta Tahkim Komisyonunun 9/4/2015 gün ve 2014/76189 (E) – 2015/2868 (K) sayılı kararı gereğince İstanbul … İcra Dairesinin … (E) sayılı takip dosyasına, davacının ıslah etmediği kısmı ise … (E) sayılı takip dosyasına ödemek suretiyle poliçe kapsamındaki sorumluluğu yerine getirdiğini; trafik kazasında ölen …’ın ölümünden kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatlarına ilişkin Sigorta Tahkim Komisyonunun 9/4/2015 gün ve 2014/76189 (E) – 2015/2868 (K) sayılı, 4/5/2015 gün ve 2014/76219 (E) – 2015/26608 (K) sayılı kararlarının kesin hüküm oluşturduğunu, daha önce aynı konuda kesinleşmiş hüküm bulunduğundan ikinci kez karar vermenin hukuken olanağı bulunmadığını belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir. Davacılar … ve … vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; müvekkilleri lehine hükmedilen maddi tazminat için belirlenen faiz türünün hatalı olduğunu, zira somut olaya konu zarar veren … plakalı aracın davalı işleten … Lojistik Hizmetleri AŞ’nin ticari faaliyetlerinde kullandığı çekici vasıflı tır olan araç olduğunu, dolayısıyla reeskont avans faizine hükmedilmesi gerektiğini; müvekkilleri lehine hükmolunan manevi tazminat yönünden de reeskont faizine hükmedilmesi gerektiğini; hükmedilen manevi tazminat miktarının oldukça düşük olduğunu, hakkında açılan davanın reddine karar verilen davadan … lehine maktu vekâlet ücretine hükmedilmesi gerekirken, nispi vekâlet ücretine hükmolunmasının hatalı olduğunu belirterek, istinaf başvurusunun kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun (HMK) 355 inci maddesi uyarınca ileri sürülen istinaf nedenleri ve kamu düzenine ilişkin konularla sınırlı biçimde yapılan inceleme sonunda:Dava, trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Kendisine 13/4/2021 günü tebliğ olunan istinaf başvurusunun yapılmamış sayılmasına ilişkin ilk derece mahkemesinin 31/3/2021 gün ve 2015/1062 (E) – 2020/822 (K) sayılı kararına karşı istinaf kanun yoluna başvurmayan ve vekâletnamesinde kanun yollarından feragat etme yetkisi bulunan davalı … Hizmetleri AŞ vekilinin, bu karara karşı henüz istinaf kanun yolu başvuru süresi geçmeden önce 2/4/2021 günü sunduğu dilekçeyle istinaf başvurusundan feragat ettiğini bildirmesi karşısında, istinaf başvurusunun feragat nedeniyle reddine karar verilmesi gerekmiştir. Davacılar … ve … vekili ile davalı … Sigorta AŞ vekilinin istinaf kanun yolu başvuruları üzerine yapılan incelemede:6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun (TBK) 56 ncı maddesinin 1 inci fıkrasına göre hâkim, bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda, olayın özelliklerini göz önünde tutarak, zarar görene uygun bir miktar paranın manevi tazminat olarak ödenmesine karar verebilir. Aynı maddenin 2 nci fıkrası uyarınca ağır bedensel zarar veya ölüm hâlinde, zarar görenin veya ölenin yakınlarına da manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verilebilir.Bir kimsenin, hukuka aykırı bir fiil yüzünden çektiği, bedeni acılarla ruhsal üzüntüye manevi zarar denir. Manevi zarar, gerçek anlamda zarar değildir; zira malvarlığında bir azalmayı ifade etmez. Bir acının veya üzüntünün maddi zarar gibi parayla ölçülmesine olanak bulunmamaktadır. Paranın manevi zararları karşılamak üzere kullanılabilmesi, hiçbir zaman manevi kaygı geri getirip yerine koyduğu veya manevi varlığın bir bölümünün onunla değiştirilebildiği anlamını taşımaz. Paranın bu anlamda gördüğü iş, kişilik hakları ve yararları zedelenen kimsenin duyduğu manevi acıyı bir dereceye kadar yumuşatıp yatıştırmak; bozulan manevi dengeyi onarıp düzeltmek; bir avunma, bir ruhsal tatmin aracı olmaktan ibarettir. Hâkimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı olan manevi tazminatın miktarı adalete uygun olmalıdır. Zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan ve özgün bir nitelik taşıyan hükmedilecek bu para, bir ceza olmadığı gibi, malvarlığı hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde, bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22/6/1966 gün ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hâkim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir. Nitekim Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 23/6/2004 gün ve 13/291-370 sayılı kararında da vurgulandığı gibi, hâkimin bu takdir hakkını kullanırken, ülkenin ekonomik koşulları, tarafların sosyal ve ekonomik durumu, paranın satın alma gücü, tarafların kusur durumu, olayın ağırlığı, olay tarihi gibi özellikleri göz önünde tutması ve buna göre manevi tazminatın miktarını takdir edilmesi gerektiği açıkça ortadadır. Yukarıda açıklanan ilkeler ışığında, manevi tazminat zenginleşme aracı olmamakla beraber, bu yöndeki talep hakkında hüküm kurulurken; olay sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amaçlanmalı, bu nedenle tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş biçimi ve tarafların kusur durumları gözönünde tutularak, 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 4 üncü maddesinde belirtildiği gibi, hukuka ve hakkaniyete uygun sonuca varılmalıdır.Somut olay yukarıda açıklanan yasal düzenlemeler ve ilkeler ışığında değerlendirildiğinde; davacılar ile davalı …’İn dosya kapsamından anlaşılan sosyal ve ekonomik durumlarına, olayın meydana geliş biçimine, ATK Trafik İhtisas Dairesinin raporundan anlaşılan kusur oranlarına ve olayın meydana geldiği tarihe göre davacılar lehine hükmolunan manevi tazminat miktarında isabetsizlik bulunmadığı sonucuna ulaşılmıştır. Dava konusu uyuşmazlığın, daha önce kesin bir hüküm ile çözümlenmemiş olması da dava şartlarındandır. Aynı konuda, aynı taraflar arasında, aynı dava sebebine dayanarak daha önce dava açılmış ve verilen hüküm kesinleşmiş ise, artık o dava konusu hakkında kesin hüküm vardır. Aynı dava (uyuşmazlık) yeni bir dava konusu yapılamaz; yapılırsa, mahkemenin kesin hüküm varlığını kendiliğinden gözeterek davayı esasa girmeden (usulden) reddetmesi gerekir.
HMK’nin 303 üncü maddesinin 1 inci fıkrası uyarınca bir davaya şekli anlamda kesinleşmiş olan hükmün, diğer bir davada maddi anlamda kesin hüküm oluşturabilmesi için; her iki davanın taraflarını, her iki davanın dava sebeplerini ve ilk davanın hüküm fıkrası ile ikinci davaya ait talep sonucunun aynı olması zorunludur. Bu nedenle maddi anlamda kesin hükmün varlığının belirlenmesi bakımından eski (ilk) dava ile yeni (ikinci) davanın, konularının aynı olup olmadığını anlamak için hâkimin, eski (ilk) davada verilen kararın hüküm fıkrası ile yeni (ikinci) davanın talep sonucunun karşılaştırılması gerekir. İkisi aynı ise dava konularının aynı olduğu sonucuna ulaşılacaktır. Hemen belirtmek gerekir ki, HMK’nin 114 üncü maddesinin 1 inci fıkrasının “i” bendinde belirtilen dava şartlarından olan aynı davanın, daha önceden kesin hükme bağlanmamış olması koşulunun oluşup oluşmadığının belirlenmesi için eski (ilk) davanın biçimsel anlamda da kesinleşmiş olması da gerekmektedir.Dosyaya eklenen belgelerin incelenmesinden; Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakeminin 9/4/2015 gün ve 2014/76189 (E) – 2015/2868 (K) sayılı kararıyla, davacı … için 3.000,00 TL, davacı … için 3.000,00 TL olmak üzere toplam 6.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının davalı … Sigorta AŞ’den tahsil edilerek adları geçen davacılara verilmesine hükmolunduğu; Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyetinin 18/8/2015 gün ve 2015/İHK-919 sayılı kararıyla da, davacılar … ve …’ın 15/10/2014 günü … ve … plakalı araçların karıştığı kazada Enes …’ın ölümü nedeniyle davacı … için 3.000,00 TL, davacı … için 3.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatına hükmedilmesine ilişkin Uyuşmazlık Hakeminin 4/5/2015 gün ve 2014/7621.9 (E) – 2015/3643 (K) sayılı kararına yönelik itirazın kabulü ile anılan kararın kaldırılarak, 5684 sayılı Sigortacılık Kanununun 30 uncu maddesinin 12 nci fıkrası uyarınca kesin olarak, davacılar vekilinin ıslah talebi de gözetilerek davacı … için 24.737,00 TL, davacı … için 17.354,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının davalı … Sigorta AŞ’den alınarak adları geçen davacılara verilmesine hükmolunduğu anlaşılmıştır. Yukarıda da açıklandığı gibi Uyuşmazlık Hakeminin 4/5/2015 gün ve 2014/7621.9 (E) – 2015/3643 (K) sayılı davasında, davacılar … ve … tarafından talep sonucu ıslah edilmiş, İtiraz Hakem Heyetinin 18/8/2015 gün ve 2015/İHK-919 sayılı kararıyla da ıslah doğrultusunda davalı … Sigorta AŞ aleyhine karar verildiği anlaşılmıştır. Her iki davada da davacılar, kazaya karışan … plakalı aracın Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası poliçesini düzenleyen davalı … Sigorta AŞ’den, …’ın ölümünden dolayı destekten yoksun kalma tazminatı talebinde bulunmuşlardır. Yani eldeki dava ile İtiraz Hakem Heyetinin 18/8/2015 gün ve 2015/İHK-919 sayılı davasının davacıları, davalısı, davanın sebebi ve konusu aynıdır. Somut uyuşmazlık yukarıda yapılan açıklamalar ışığında değerlendirildiğinde; İtiraz Hakem Heyetinin esasa girerek ıslahla artırılan talep sonucuna göre verdiği 18/8/2015 gün ve 2015/İHK-919 sayılı kararının tarafları, konusu ve sebepleri ile eldeki davada davalı … Sigorta AŞ’ye karşı destekten yoksun kalma tazminatı istemiyle açılan davanın tarafları, konusu ve sebepleri aynıdır. Diğer bir anlatımla davalı … Sigorta AŞ yönünden İtiraz Hakem Heyetinin 18/8/2015 gün ve 2015/İHK-919 sayılı kararıyla kesin hüküm bulunmasına karşın eldeki dava açılmıştır. Bu itibarla İtiraz Hakem Heyetinin 18/8/2015 gün ve 2015/İHK-919 sayılı kararının, destekten yoksun kalma tazminatı talebi bakımından davalı … Sigorta AŞ hakkında kesin hüküm oluşturduğundan, davalı … Sigorta AŞ’ye karşı açılan davanın, HMK’nin 114 üncü maddesinin 1 inci fıkrasının “i” bendinde öngörülen aynı davanın, daha önceden kesin hükme bağlanmamış olmasına ilişkin dava şartı oluşmadığından reddine karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi isabetsizdir. (Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2019/1154 Esas – 2020/2405 Karar ve aynı daire 2015/10944 Esas – 2015/11934 Karar sayılı kararı ve benzer nitelikteki kararları) Diğer yandan davalı … AŞ’ye ait kazaya karışan … plakalı aracın çekici olması nedeniyle talebe uygun olarak davacılar lehine hükmolunan maddi ve manevi tazminatlara ticari faiz uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi; ilk derece mahkemesinin hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin (AAÜT) 13 üncü maddesinin 4 üncü fıkrası uyarınca hakkında açılan maddi tazminat davasının reddine karar verilen ve davada vekille temsil edilen davalı … lehine maktu vekâlet ücretine hükmolunması gerekirken, nispi vekâlet ücretine hükmolunması yerinde görülmemiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere: I-Davalı … AŞ vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nin 349 uncu maddesinin 2 nci fıkrası gereğince feragat nedeniyle reddine, II-Davalı … Sigorta AŞ vekili ile davacılar vekilinin istinaf başvurularının ayrı ayrı kabulüne, yukarıda esas ve karar numarası belirtilen ilk derece mahkemesinin kararının, HMK’nin 353/1-b/2 nci maddesi gereğince düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmek üzere kaldırılmasına, Buna göre: 1-Davalı … Sigorta AŞ’ye karşı açılan destekten yoksun kalma tazminatı davalarının ayrı ayrı reddine, 2-Davalılar … ve …’e karşı açılan manevi tazminat davaları ile destekten yoksun kalma tazminatı davalarının ayrı ayrı reddine, 3-Davalılar … AŞ ve …’e karşı açılan destekten yoksun kalma tazminatı davalarının ayrı ayrı kabulüne; a) 49.731,20 TL destekten yoksun kalma tazminatının, trafik kazasının meydana geldiği 15/4/2014 gününden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalılar … AŞ ve …’den müştereken ve müteselsilen tahsil edilerek davacı …’a verilmesine, b) 29.822,90 TL destekten yoksun kalma tazminatının, trafik kazasının meydana geldiği 15/4/2014 gününden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalılar … AŞ ve …’den müştereken ve müteselsilen tahsil edilerek davacı …’a verilmesine, c) Maddi tazminat davası yönünden Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 5.434,34 TL nispi karar ve ilam harcından, peşin alınan karar ve ilam harcından maddi tazminat talebine isabet eden 3,41 TL, bedel artırım harcı olarak alınan 269,00 TL olmak üzere toplam 272,41 TL karar ve ilam harcının mahsubu ile bakiye 5.161,93 TL karar ve ilam harcının, davalılar … Hizmetleri AŞ ve …’den müştereken ve müteselsilen tahsili ile Hazineye gelir kaydına, ç) İlk derece mahkemesinin hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nin 13 üncü maddesinin 4 üncü fıkrası uyarınca 4.080,00 TL maktu vekâlet ücretinin davacı …’dan tahsil edilerek, vekille temsil edilen davalı …’a verilmesine, d) İlk derece mahkemesinin hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nin 13 üncü maddesinin 4 üncü fıkrası uyarınca 4.080,00 TL maktu vekâlet ücretinin davacı …’dan tahsil edilerek, vekille temsil edilen davalı …’a verilmesine, e) Davalılar … ve …’e karşı açılan davanın reddi sebebi ile davalı … Sigorta AŞ’ye karşı açılan davanı reddi nedeninin ayrı olduğu gözetilerek, dairemizin hüküm tarihinde yürürlükte bulunan bulunan AAÜT’nin 13 üncü maddesinin 4 üncü fıkrası uyarınca 9.200,00 TL maktu vekâlet ücretinin davacı …’dan tahsil edilerek, vekille temsil edilen davalı … Sigorta AŞ’ ye verilmesine, f) Davalılar … ve …’e karşı açılan davanın reddi sebebi ile davalı … Sigorta AŞ’ye karşı açılan davanı reddi nedeninin ayrı olduğu gözetilerek, dairemizin hüküm tarihinde yürürlükte bulunan bulunan AAÜT’nin 13 üncü maddesinin 4 üncü fıkrası uyarınca 9.200,00 TL maktu vekâlet ücretinin davacı …’dan tahsili ile vekille temsil edilen davalı … Sigorta AŞ’ ye verilmesine, g) İstinaf nedeni olarak ileri sürülmediğinden inceleme dışı kalan ilk derece mahkemesinin vekâlet ücretine ilişkin diğer hüküm fıkraları yinelenerek, ilk derece mahkemesinin hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca; aa) 7.265,06 TL nispi vekâlet ücretinin, davalı … AŞ’den tahsil edilerek, vekille temsil edilen davacı …’a verilmesine, bb) 7.265,06 TL nispi vekâlet ücretinin, davalı …’den tahsil edilerek, vekille temsil edilen davacı …’a verilmesine, cc) Reddine karar verilen kısım yönünden hesaplanan 500,00 TL nispi vekâlet ücretinin, davacı …’dan tahsil edilerek, vekille temsil edilen davalı …’e verilmesine, çç) 4.473,44 TL nispi vekâlet ücretinin, davalı … Hizmetleri AŞ’den tahsil edilerek, vekille temsil edilen davacı …’a verilmesine, dd) 4.473,44 TL nispi vekâlet ücretinin, davalı …den tahsil edilerek, vekille temsil edilen davacı …’a verilmesine, ee) Reddine karar verilen kısım yönünden hesaplanan 500,00 TL nispi vekâlet ücretinin, davacı …’dan tahsil edilerek, vekille temsil edilen davalı …’e verilmesine, 4-Davalılar … AŞ ve …’e karşı açılan manevi tazminat davalarının ayrı ayrı kısmen kabulüne; a) 30.000,00 TL manevi tazminatın trafik kazasının meydana geldiği 15/4/2014 gününden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalılar … AŞ ve …’den müştereken ve müteselsilen tahsil edilerek davacı …’a verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine, b) 30.000,00 TL manevi tazminatın trafik kazasının meydana geldiği 15/4/2014 gününden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalılar … AŞ ve …’den müştereken ve müteselsilen tahsil edilerek davacı …’a verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine, c) Manevi tazminat davası yönünden Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 4.098,60 TL nispi karar ve ilam harcından, peşin alınan karar ve ilam harcından manevi tazminat talebine isabet eden 450,86 TL karar ve ilam harcının mahsubu ile bakiye 3.647,74 TL karar ve ilam harcının, davalılar … AŞ ve …’den müştereken ve müteselsilen tahsili ile Hazineye gelir kaydına, ç) İstinaf nedeni olarak ileri sürülmediğinden inceleme dışı kalan ilk derece mahkemesinin vekâlet ücretine ilişkin hüküm fıkraları yinelenerek, ilk derece mahkemesinin hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca; aa) Kabulüne karar verilen manevi tazminat miktarına göre belirlenen, 4.500,00 TL nispi vekâlet ücretinin, davalı … Hizmetleri AŞ’den tahsil edilerek, vekille temsil edilen davacı …’a verilmesine, bb) Reddine karar verilen manevi tazminat miktarına göre belirlenen, 4.500,00 TL vekâlet ücretinin, AAÜT’nin 10 uncu maddesinin 2 nci fıkrası uyarınca, davacı …’dan tahsil edilerek, vekille temsil edilen davalı … Hizmetleri AŞ’ye verilmesine, cc) Kabulüne karar verilen manevi tazminat miktarına göre belirlenen, 4.500,00 TL nispi vekâlet ücretinin, davalı …’den tahsil edilerek, vekille temsil edilen davacı …’a verilmesine, çç) Reddine karar verilen manevi tazminat miktarına göre belirlenen, 4.080,00 TL maktu vekâlet ücretinin, davacı …’dan tahsil edilerek, vekille temsil edilen davalı …’a verilmesine, dd) Reddine karar verilen manevi tazminat miktarına göre belirlenen, 4.080,00 TL maktu vekâlet ücretinin, davacı …’dan tahsil edilerek, vekille temsil edilen davalı …’e verilmesine, ee) Kabulüne karar verilen manevi tazminat miktarına göre belirlenen, 4.500,00 TL nispi vekâlet ücretinin, davalı … Hizmetleri AŞ’den tahsil edilerek, vekille temsil edilen davacı …’a verilmesine, ff) Reddine karar verilen manevi tazminat miktarına göre belirlenen, 4.500,00 TL vekâlet ücretinin, AAÜT’nin 10 uncu maddesinin 2 nci fıkrası uyarınca, davacı …’dan tahsil edilerek, vekille temsil edilen davalı … AŞ’ye verilmesine, gg) Kabulüne karar verilen manevi tazminat miktarına göre belirlenen, 4.500,00 TL nispi vekâlet ücretinin, davalı …’den tahsil edilerek, vekille temsil edilen davacı …’a verilmesine, ğğ) Reddine karar verilen manevi tazminat miktarına göre belirlenen, 4.080,00 TL maktu vekâlet ücretinin, davacı …’dan tahsil edilerek, vekille temsil edilen davalı …’a verilmesine, hh) Reddine karar verilen manevi tazminat miktarına göre belirlenen, 4.080,00 TL maktu vekâlet ücretinin, davacı …’dan tahsil edilerek, vekille temsil edilen davalı …’e verilmesine, 5-Davacılar tarafından sarf edilen 2.150,00 TL bilirkişi ücreti, 447,50 TL tebligat masrafı olmak üzere toplam 2.627,50 TL yargılama giderinden, davanın kabul ve ret oranına göre hesaplanan (%91,04 kabul, %5,99 ret) 2.392,07 TL yargılama giderinin davalılar … ve … Hizmetleri AŞ’den müştereken ve müteselsilen tahsil edilerek davacılara verilmesine, bakiye yargılama giderinin davacılar üzerinde bırakılmasına, 6-Davacılar tarafından peşin ödenen ve maddi ve manevi tazminat davalarında ayrı ayrı hükmolunan karar ve ilam harçlarından mahsup edilen toplam 723,27 TL karar ve ilam harcının davalılar … ve … AŞ’den müştereken ve müteselsilen tahsil edilerek davacılara verilmesine, 7-… plakalı araç üzerine konulan ihtiyati tedbirin hüküm kesinleşinceye kadar devamına, 8-Harcanmayan gider avansının HMK’nin 333 üncü maddesinin 1 inci fıkrası uyarınca ilk derece mahkemesince kendiliğinden yatıran tarafa geri verilmesine, II-İstinaf incelemesi bakımından; 1-Davalı … Sigorta AŞ tarafından peşin yatırılan istinaf karar ve ilam harcının, talep halinde ilk derece mahkemesi tarafından geri verilmesine, 2-Davacılar tarafından peşin yatırılan istinaf karar ve ilam harcının, talep halinde ilk derece mahkemesi tarafından geri verilmesine, 3-İstinaf kanun yolu başvurusu nedeniyle davalı … Sigorta AŞ tarafından harcanan posta ve tebligat gideri 96,85 TL, istinaf kanun yolu başvuru harcı 162,10 TL olmak üzere toplam 258,95 TL yargılama giderinin, davacılardan müştereken ve müteselsilen tahsil edilerek, davalı … Sigorta AŞ’ye verilmesine, 4-İstinaf kanun yolu başvurusu nedeniyle davacılar tarafından harcanan posta ve tebligat gideri 153,35 TL, istinaf kanun yolu başvuru harcı 162,10 TL olmak üzere toplam 315,45 TL yargılama giderinin, davalılar … ve … Hizmetleri AŞ’den müştereken ve müteselsilen tahsil edilerek, davacılara verilmesine, 5-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından, vekâlet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına, 6-İstinaf kanun yolu incelemesi için yatırılan gider avansından artan tutarın, HMK’nin 333 üncü maddesinin, 1 inci fıkrası uyarınca ilk derece mahkemesince, kendiliğinden yatıran tarafa geri verilmesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nin 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 23/5/2023