Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
DOSYA NO: 2021/773
KARAR NO: 2023/1478
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ: 22/12/2020
NUMARASI: 2019/301 (E) – 2020/718 (K)
DAVANIN KONUSU: Maddi Tazminat
KARAR TARİHİ: 7/11/2023
Yukarıda yazılı İlk derece mahkemesi kararına karşı istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜ Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalıya Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası (ZMSS) poliçesiyle sigortalı … plakalı otomobilin sürücüsünün kusuruyla müvekkili davacıya ait … plakalı araca çarpması nedeniyle hasar görmesine neden olduğunu belirterek, belirsiz alacak davası niteliğinde hasar bedeli 10.000 TL, değer kaybı tazminatı 500 TL’nin davalıdan tahsil edilmesini talep etmiş; 20/1/2022 günü sunduğu dilekçeyle, hasar bedeli tazminatını 16.821,63 TL’ye yükseltmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde, davanın reddini savunmuştur. İlk derece mahkemesince, 150 TL değer kaybı tazminatı ile 16.821,63 TL hasar bedeli tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiştir. Bu karara karşı istinaf kanun yoluna başvuran davalı … Sigorta AŞ vekili dilekçesinde özetle; kazaya karışan motosiklet sahibi …’ın yaralanmasına karşın, kazanın kolluğa haber verilmemesi nedeniyle kaza tespit tutanağının geçersiz olduğunu, sigortalı araç ile davacının planlayarak kazaya karıştıklarını, kazadan önce birden fazla kazaya karışan motosiklet için faklı kazalar nedeniyle sigorta şirketleri tarafından yüklü para ödendiğini, kazaya karışan sürücünün oto tamircisi olduğunu, motosiklet sahibinin de bu bağlantıyı açıklayamadığını, hasarın uyumsuzluğuna ilişkin uzman raporun sunulduğunu, davaya konu araçta meydana geldiği bildirilen hasarın belirtilen yerde ve biçimde meydana gelip gelmediğinin keşif ve bilirkişi incelemesiyle tespit edilmesi gerektiğini, ilk derece mahkemesince hasarın uyumsuzluğuna ilişkin itirazın dikkate alınmadığını, plastik parçalardan oluşan motosikletin değer kaybına uğraması olanağının bulunmadığını belirterek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK) 355’inci maddesi uyarınca ileri sürülen istinaf nedenleri ve kamu düzenine ilişkin konularla sınırlı biçimde yapılan incelemede:Dava, trafik kazasından kaynaklanan hasar kaybı tazminatı ile değer kaybı tazminatı istemine ilişkindir. Diğer yandan 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun (TTK) 1409’uncu maddesi uyarınca sigortacı geçerli bir sigorta ilişkisi kurulduktan sonra oluşan rizikonun gerçekleşmesinden doğan zarardan veya bedelden sorumlu olduğu gibi aynı maddenin 2’nci fıkrası hükmüne göre, kural olarak rizikonun teminat dışında kaldığına ilişkin iddia sigortacı tarafından kanıtlanmalıdır. İlkeler yukarıda anlatılan şekilde olmakla birlikte sigortalı, Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları ‘nın A.6’ncı ve B.4’üncü maddeleri ve TTK’nin 1446’ncı maddesinin 2’nci fıkrası uyarınca rizikonun gerçekleştiğine dair doğru ihbar yükümlülüğünü kasten yerine getirmez veya iyiniyet kurallarına açıkça aykırı şekilde sigorta teminatı dışında kalan bir hususu sanki bu oluşan riziko teminat içindeymiş gibi ihbar ederse ispat yükü yer değiştirir. Bu durumda oluşan rizikonun teminat içinde kaldığını ispat yükü sigortalıya geçer. Davalı … Sigorta AŞ tarafından gönderilen hasar dosyasında yer alan belgelerin incelenmesinde; davalıya ZMSS poliçesiyle sigortalı dava dışı …’ın yönetimindeki… plakalı taksi ile dava dışı sürücü …’in yönetimindeki … plakalı motosikletin 17/2/2019 günü saat 15.56’da İstanbul İli, Bayrampaşa İlçesi, … Semtinde meydana gelen kazaya karıştıkları belirtilerek, adları geçen sürücülerin imzasını taşıyan “Maddi Hasarlı Trafik Kazası Tespit Tutanağı” düzenlenmiş; davalı sigorta şirketine hasarın giderilmesi için 20/2/2019 günü başvurulmuş, ZMSS ekspertiz raporu ise davacıya ait motosikletin şase numarası kontrol edilerek düzenlendiği anlaşılmıştır. Makine mühendisi bilirkişi tarafından, ZMSS ekspertiz raporu değerlendirilerek düzenlenen raporda, davalıya ZMSS poliçesiyle sigortalı araç sürücüsünün %75, davacıya ait motosiklet sürücüsünün %25 oranında kusurlu olduğu, 17/2/2019 günü meydana gelen kaza sonucu oluşan hasara ilişkin tespitlerin … plakalı araçta meydana gelen maddi hasarla uyumlu olduğu, hasarın durumunun kazanın oluş biçimine, alınan darbelere uygun olduğu, kaza tarihi itibarıyla KDV dahil toplam hasar tutarı 22.428,85 TL olabileceği saptanan … plakalı motosiklette 17/2/2019 günü meydana gelen kaza nedeniyle değer kaybı oluşmayacağı belirtilmiş; hükme esas alınan makine mühendisi bilirkişinin 19/10/2020 tarihli raporunda ise, sürücü …’ın %75, sürücü …’in %25 kusurlu olduğu, motosikletin hasar tutarının KDV dahil 22.428,85 TL, ZMSS poliçesiyle sigortalı araç sürücüsünün kusuruna isabet eden kısmın 16.821,63 TL, sigortalı araç sürücüsünün %75 kusur oranına isabet eden değer kaybının 150 TL olduğu, motosiklette saptanan ve fiyatlandırılan hasarın dava konusu kazada meydana gelebileceği, dosyada kuşkulu sayılabilecek herhangi bir somut tespitin olmadığı bildirilmiştir. Somut olay yukarıda yapılan açıklamalar ışığında değerlendirildiğinde; makine mühendisi bilirkişilerin raporları ile “Maddi Hasarlı Trafik Kazası Tespit Tutanağı” içeriği, hasar dosyasına eklenen kazaya ilişkin fotoğraflar dikkate alındığında, davaya konu kaza ile oluşan hasar arasında uyumsuzluk bulunduğunun kanıtlanamadığının anlaşılması karşısında, TTK’nin 1409’uncu maddesinin 2’nci fıkrası uyarınca rizikonun teminat dışında kaldığına ilişkin ispat yükünün davalı sigorta şirketine ait olduğu kabul edilmiş; rizikonun gerçekleşmesi nedeniyle zarar gören motosikletin onarım maliyetinin, dosyaya eklenen ZMSS ekspertiz raporu ile fotoğrafların içeriğinden anlaşılan somut olgu ve ölçütlere dayalı biçimde belirlendiğinin; davaya konu motosiklette oluşan değer kaybının, hasarsız emsallerinin değeri ile kazadan sonra onarılmış değeri arasındaki fark esas alınarak, usul ve kanuna uygun biçimde belirlendiğinin anlaşılması karşısında, HMK’nin 279’uncu maddesine uygun düzenlenen ve yeterli gerekçeyi de taşıyan makine mühendisi bilirkişinin raporunun hükme esas alınmasında hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere: 1-Davalı … Sigorta AŞ vekilinin yukarıda esas ve karar numarası yazılı ilk derece mahkemesinin hükmüne yönelik istinaf başvurusunun, HMK’nin 353/1-b/1’inci maddesi uyarınca esastan reddine,2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 1.159,33 TL istinaf karar ve ilam harcından, peşin yatırılan toplam 408,43 TL (59,30 TL + 59,30 TL + 289,83 TL) istinaf karar ve ilam harcı mahsup edilerek, bakiye 750,90 TL istinaf karar ve ilam harcının davalı … Sigorta AŞ’den tahsili ile Hazine’ye gelir kaydına, 3-Davalı … Sigorta AŞ’nin istinaf kanun yolu başvurusu nedeniyle harcadığı yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından, vekâlet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,5-İstinaf kanun yolu incelemesi için yatırılan gider avansından artan tutarın, HMK’nin 333’üncü maddesinin, 1’inci fıkrası uyarınca ilk derece mahkemesince kendiliğinden yatıran tarafa geri verilmesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nin 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 7/11/2023