Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi 2021/716 E. 2021/700 K. 29.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
DOSYA NO: 2021/716
KARAR NO: 2021/700
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 27/10/2020
NUMARASI: 2017/1155 Esas – 2020/488 Karar
DAVANIN KONUSU: Maddi ve Manevi Tazminat (Trafik Kazasından Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 29/04/2021
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ Dava ve uyuşmazlık, TBK’nın 53 ve 56. maddeleri kapsamında ölümlü trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. İlk Derece Mahkemesince; “Maddi tazminat bakımından konusuz kalan davada karar verilmesine yer olmadığına, davacıların davalılar … ve … AŞ. yönünden açtığı manevi tazminat davasının kısmen kabulü ile; … için 10.000 TL, … için 5.000 TL ve … için 5.000 TL olmak üzere toplam 20.000 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 28/04/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müteselsilen tahsili ile davacılara ayrı ayrı verilmesine,” karar verilmiştir. Davalı … AŞ. vekili 11/10/2021 tarihli dilekçesiyle; gerekçeli kararın hüküm kısmının 2 numaralı bendinde, gerekçe bölümünde müvekkili şirketin manevi tazminattan sorumlu olmadığı belirtilmesine rağmen hüküm kısmında tüm davalılardan müteselsilen tahsiline karar verildiğini iddia ederek hükmün bu kısmının tavzihen düzeltilmesini talep etmiştir. Mahkemece 16/02/2021 tarihli “Tavzih Kararı” ile; “Mahkememiz 2017/1155 esas 2020/488 karar sayılı 27/10/2020 tarihli gerekçeli kararının hüküm kısmının 2 nolu bendinde aynen “Davacıların davalılar … ve … A.Ş. yönünden açtığı manevi tazminat davasının kısmen kabulü ” şeklinde karar verildiği, bu hususun kararda ve gerekçede de belirtildiği anlaşılmakla davalı … Vekilinin tashih/tavzih talebinin reddine” karar verilmiştir. Davalı … AŞ. vekili, tavzih dilekçesindeki iddia ve itirazını tekrarlayarak bu karara karşı istinaf kanun yoluna başvurmuştur. HMK’nın 355. maddesi kapsamında istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda: Yukarıda alıntılanan İlk Derece Mahkemesi kararının hüküm fıkrasından da açıkça görüldüğü üzere, manevi tazminat davasının davalılar … ve … AŞ. aleyhine kısmen kabulüne karar verildiği, bir başka deyişle davalı … AŞ. aleyhine bir karar verilmediği anlaşılmaktadır. Bir başka deyişle, hükümde tavzihi gerektirecek bir husus bulunmadığı, dolayısıyla Mahkemece de bu minvalde, tavzih talebinin reddine karar verilmesinin doğru olduğu anlaşıldığından, davalı … AŞ. vekilinin, tavzih kararına yönelik istinaf başvurusu yerinde görülmemiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere: 1-Davalı … AŞ. vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nin 353/1-b/1. maddesi gereğince esastan reddine, 2-Harçlar Kanunu’na göre alınması gereken 59,30 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 35,90 TL karar ve ilam harcının mahsubu ile bakiye 23,40 TL karar ve ilam harcının davalı … AŞ.’den tahsili ile Hazine’ye verilmesine, 3-Davalı … AŞ.’nin istinaf başvurusu nedeniyle sarfettiği yargılama giderinin kendisi üzerinde bırakılmasına, 4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekâlet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına, 5-İstinaf yargılama giderleri için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nin 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere, oy birliği ile karar verildi.29/04/2021