Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi 2021/696 E. 2021/2005 K. 28.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
DOSYA NO: 2021/696
KARAR NO: 2021/2005
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 19/10/2020
NUMARASI: 2015/1130 (E) – 2020/669 (K)
DAVANIN KONUSU: Tazminat
KARAR TARİHİ: 28/12/2021
Yukarıda yazılı İlk derece mahkemesi kararına karşı istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Dava ve uyuşmazlık, ölüm ve cismani zarar sebebiyle açılan tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, davalılar … ve … vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur. Dosya istinaf incelemesi için dairemize gönderildikten sonra davalı … şirketi vekili dilekçesiyle; dosyada, davacı taraf ile sulh olup ibraname düzenlediklerini, buna göre davacıların sigorta şirketine karşı açtıkları davadan feragat ettiklerini, davacılardan vekalet ücreti talebinin bulunmadığını beyan etmiş, dilekçesi ekine davacılar vekilinin imzasını taşıyan “ibraname” başlıklı belge örneğini sunmuştur. Sunulan dilekçe davacılar vekiline tebliğ edilmiş, davacılar vekilince 26/11/2021 tarihli dilekçeyle; sigortacı tarafından yapılan ödeme nedeniyle şirket hakkındaki davadan ve fazlaya ilişkin haklarından feragat ettiklerini bildirmiştir. Davacılar vekilinin bu beyanları dışında, maddi tazminata ilişkin davada sigortacı ile müteselsil sorumlu olan diğer davalılara ilişkin dosyaya sunulmuş bir beyanının bulunmadığı, beyan içeriğinin hakkın özünden vazgeçme niteliğindeki feragat değil, ödeme nedeniyle feragate dair bir beyan olduğu, bu durumda diğer davalılar … ve …’ın hukuki durumlarının da TBK’nın 166. maddesi çerçevesinde tartışılması ve değerlendirilmesi gerektiği açıktır. Yargıtay 17. Hukuk dairesinin benzer olaylarda verdiği birçok kararında da ifade edildiği üzere; TBK 166. md. hükmüne göre, müteselsil sorumlulukta, sorumlulardan birinin zararı ödemesi halinde, diğerleri bu oranda borçtan kurtulurlar. Ancak müteselsil borçluların borçtan tamamen veya kısmen kurtulabilmeleri, alacaklının bilfiil tatmin edilmiş olması halinde söz konusudur. Bunun aksinin kabul edilebilmesi için ya alacaklının teselsülden açıkça feragat etmiş olması yahut da böyle bir feragatin durumdan kesin olarak anlaşılması lazımdır. Yine, anılan hükme göre rücu hakkından yararlanan müteselsil borçlulardan her birinin ödediği miktar oranında alacaklının haklarına halef olacağı ve alacaklının diğerleri zararına, müteselsil borçlulardan birinin durumunu iyileştirdiği takdirde bu fiilin neticelerini şahsen tahammül edeceği düzenlenmiştir. Somut olayda; davacılar vekili tarafından, zarardan müteselsilen sorumlu olan araç malikine, sürücüsüne ve araç sigortacısına karşı dava açılmış; dava devam ederken (istinaf incelemesi aşamasında) davacılar vekili tarafından davalı … şirketi borçtan tamamen ibra edilmiştir.Açıklanan hukuki ve maddi olgulara göre mahkemece; yukarıda açıklanan yasal düzenlemeler, yapılan ödeme ve sulh sözleşmesi de dikkate alınmak suretiyle, dosyaya sunulan davacılar tarafından verilen ibranamenin diğer davalılara etkisi ve sirayet edip etmeyeceğinin değerlendirilmesi; değerlendirme yapılırken, davalı … şirketi tarafından kaza tarihindeki teminat limitinin altında bir ödeme yapılsa da, kaza tarihi itibari ile trafik sigortası teminat limitinin 268.000,00 TL olduğunun ve düzenlenen ibranamenin sirayetinde ödeme miktarının değil, teminat limitinin sirayet edeceğinin gözetilmesi; davacı tarafın sigortacı dışındaki davalılardan yargılama gideri ve vekalet ücreti talebi olup olmadığının ve bu konuda tarafların karşılıklı taleplerinin belirlenmesi, istinaf aşamasında yapılan sulh sözleşmesinin gözetilip davalıların hukuki durumlarının takdir edilmesi ve oluşacak sonuca göre maddi tazminat konusunda karar verilmesi gerektiğinden davalılar … ve … vekilinin istinaf başvurusunun maddi tazminata ilişkin hüküm bakımından kabulüne karar verilmiş, oluşan bu sonca göre ve hükmün bölünmemesini teminen anılan davalıların manevi tazminat hükmüne karşı istinaf itirazları bu aşamada inceleme dışı bırakılmıştır.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; A-1-Davalılar … ve … vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile, yukarıda esas ve karar numarası belirtilen İlk Derece Mahkemesi kararının HMK’nın 353/1-a/6. maddesi gereğince kaldırılmasına, 2-Davanın yeniden görülmesi için dosyanın Mahkemesine gönderilmesine, 3-İstinaf başvurusu için yatırılan karar ve ilam harcının istek halinde İlk Derece Mahkemesince yatırana iadesine, 4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından, vekâlet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına, 5-Davalılar tarafından sarf edilen istinaf yargılama giderinin İlk Derece Mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına, 6-İstinaf talep edenler tarafından istinaf aşaması için yatırılan gider avansının yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 353/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.28/12/2021