Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi 2021/69 E. 2023/89 K. 17.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
DOSYA NO: 2021/69
KARAR NO: 2023/89
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 27/10/2020
NUMARASI: 2017/12 Esas – 2020/656 Karar
DAVANIN KONUSU: Güç Kaybı Tazminatı (Trafik Kazasından Kaynaklanna)
KARAR TARİHİ: 17/01/2023
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Dava ve uyuşmazlık; 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’nun 14. ve TBK’nın 54. maddeleri kapsamında, yaralamalı trafik kazasından kaynaklanan bakiye sürekli güç kaybı tazminatı istemine ilişkindir. İlk Derece Mahkemesince 27/10/2020 tarihli kararıyla; “1- İş bu asıl ve ıslahla açılan davanın kabulü ile Sürekli İşgirmezlik Tazminatı olarak 25.970,57.-Tl nin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan alınıp davacıya verilmesine,” karar verilmiştir. Bu karara karşı, davalı vekili istinaf kanun yoluna başvurmuştur. Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; kaza nedeniyle dava öncesinde yaptırılan aktüerya raporu dikkate alınarak davacıya 21/09/2015 tarihinde 30.356 TL ödendiğini, ancak bu miktarın Mahkemece dikkate alınan bilirkişi raporunda değerlendirilmediğini, yapılan ödeme nedeniyle davacının başkaca bir hak ve alacakları kalmadığı belirtilerek kesin ve dönüşsüz olarak müvekkilinin ibra edildiğini, bu nedenle davanın reddine karar verilmesi gerektiğini; kaza sırasında bisiklet sürücüsü olan davacının seyir halinde iken herhangi bir koruyucu tertibat kullanmaması nedeniyle olayda %20’den aşağı olmamak üzere müterafik kusur indirimi yapılması gerektiğini belirtmiştir. HMK’nın 355. maddesi kapsamında istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda:Dosya kapsamından; 23/01/2014 tarihinde, plakası tespit edilemeyen bir aracın, davalının sevk ve idaresindeki bisiklete çarpması nedeniyle meydana gelen trafik kazası neticesinde davacının yaralandığı, işbu davada, davacı tarafça, HMK’nın 107. maddesinde düzenlenen belirsiz alacak davası kapsamında güç kaybı tazminatı talep edildiği ve Mahkemece yapılan yargılama neticesinde, yukarıda belirtildiği şekilde karar verildiği anlaşılmıştır. Davalı vekili, cevap dilekçesi başta olmak üzere yargılama aşamasında tüm beyanlarında, davacıya dava öncesinde (21/09/2015 tarihinde) 30.356 TL tazminat ödendiğini belirtmiş ve buna ilişkin ödeme dekontu, makbuz ve ibraname başlıklı belgeyi dosyaya ibraz etmiştir Ancak karara dayanak yapılan 05/02/2020 tarihli ve kök rapordaki hesap hatasının düzeltilerek dosyaya ibraz edilen 17/02/2020 tarihli bilirkişi raporlarında; davalı tarafından, eldeki dava öncesinde 21/09/2015 tarihinde davacıya yapılan 30.356 TL’lik ödemenin dikkate alınmadığı ve Mahkemece de değerlendirme konusu yapılmadığı tespit edilmiştir. Bu nedenle, davalı vekilinin bu yöne ilişkin itirazı yenide görülmüştür. Bu kapsamda, yeniden hesaplama yapıldığında; 21/09/2015 tarihinde yapılan 30.356 TL’nin, güncellenen tutarının (ödeme tarihi ile bilirkişi raporunun düzenlendiği 05/02/2020 arasındaki yasal faiz miktarının) ilave edilmesiyle 42.317,10 (30.356+11.961,10) TL olacağı; 17/02/2020 tarihli bilirkişi raporunda ise davacının talep edebileceği ve davacı tarafça ıslah edilen sürekli güç kaybı tazminatının 45.970,57 TL olduğu dikkate alındığında; davacı tarafça dava öncesinde yapılan ödemenin yeterli olduğu anlaşılmıştır. Bu durumda Mahkemece davanın reddine karar verilmesi gerekirken yukarıda belirtildiği şekilde kabulüne karar verilmesi doğru olmamıştır.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
A-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile, Yukarıda esas ve karar numarası belirtilen İlk Derece Mahkemesi kararının, HMK’nın 353/1-b/2. maddesi gereğince düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmek üzere kaldırılmasına, Buna göre: 1-Davanın reddine, 2-Harçlar Kanunu’na göre alınması gereken 179,90 TL harçtan, peşin alınan 27,70 TL harcın mahsubu ile bakiye 152,20 TL harcın davacıdan tahsili ile Hazine’ye irat kaydına, 3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, 4-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, Dairemizce kararın verildiği tarihte yürürlükte bulunan AAÜT gereğince hesaplanan 9.200 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine, 5-Davacının gider avansından artan bakiyesinin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
B-İstinaf İncelemesi Bakımından:1-Davalı tarafından peşin olarak yatırılan istinaf karar harcının, istem halinde İlk Derece Mahkemesi tarafından iadesine, 2-İstinaf aşamasında davalı tarafından yapılan 148,60 TL istinaf başvuru harcının davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine, 3-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına, 4-İstinaf için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dair dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.17/01/2023