Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi 2021/631 E. 2021/547 K. 08.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
DOSYA NO: 2021/631
KARAR NO: 2021/547
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 29/12/2020
NUMARASI: 2016/656 (E) 2020/676 (K)
DAVANIN KONUSU: Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
KARAR TARİHİ: 08/04/2021
Taraflar arasında görülen davada verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmakla; re’sen dikkate alınabilecek hususlar ayrık olmak üzere istinaf talep ve gerekçeleri ile tarafların ilk derece mahkemesinde ileri sürdükleri iddia ve savunmalar esas alınmak sureti ile dosya incelendi;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 04.10.2015 günü davalı şirkete … nolu ZMS sigorta poliçesiyle sigortalı bulunan … plakalı araç ile davacının içinde yolcu olduğu … plakalı aracın çarpıştığını ve kaza sonucu davacının malul kaldığını belirterek şimdilik 1.000,00 TL maluliyet tazminatın davalıdan en yüksek faiz oranıyla tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili davanın reddini talep etmiştir.İlk derece mahkemesince yapılan yargılama neticesinde, Adli Tıp Kurumundan alınan 04/02/2019 tarihli rapor ve genişletilmiş uzmanlar kurulu tarafından düzenlenen ek rapor doğrultusunda davacının kalıcı maluliyeti bulunmadığından bahisle davanın reddine karar verilmiştir.Karara karşı davacı vekili tarafından istinaf dilekçesine belirtilen nedenlerle istinaf başvurusunda bulunulmuştur. Dava, trafik kazasından kaynaklı maluliyet tazminatı istemine ilişkindir. Davaya konu kaza, 04/10/2015 tarihinde, davalı tarafın trafik sigortacısı olduğu kamyonun, davacının içerisinde bulunduğu servis aracına, arkadan şiddetli bir şekilde çarpması, çarpmanın tesiriyle kamyonun kaldırıma çıkması, kaldırımda park halinde bulunan bir başka araca çarparak devamında bir kafenin levhasına zarar verdikten sonra yaya kaldırımında yürüyen bir kişiye çarparak altına alıp 10 metre kadar sürükledikten sonra durması şeklinde gerçekleşmiştir. Davacının, Balıkesir Adli Tıp Ana Bilim Dalı tarafından düzenlenen 27/12/2016 tarihli rapordaki beyanına göre servis aracının en arkasında oturduğu sırada arkadan başka bir aracın çarpması sonucu yaralanmıştır. UYAP’tan temin edilen Soma Cumhuriyet Başsavcılığında 27/02/2017 tarihli verdiği ifadesinde ise arkadan şiddetli bir çarpma neticesinde oturduğu koltuktan 3 koltuk öne fırladığı, olayın sıcaklığıyla ne kadar yaralandığını tahmin edemediği, ancak olay sonrasında yürümede güçlük, bel ve bacaklarında güçsüzlük hissettiği, bu nedenle belinden ameliyat olduğunu beyan etmiştir. Dosya kapsamındaki diğer belgelere göre ceza hazırlık soruşturma dosyasında kazadan kaynaklı şikayetinin bulunmadığı, davacının kaza günü bel ve boyun ağrısı şikayetiyle gittiği hastanede muayenesinin yapıldığı, 1 gün sonra kazadan kaynaklı bel ve boyun ağrısı şikayeti nedeniyle yeniden hastaneye başvurduğu, yaklaşık 16 gün sonra iş yerinde kötüleşmesi sonucunda geçirmiş olduğu trafik kazasından kaynaklı bel ve bacaklarında ağrı ve yürüme güçlüğü şikayeti nedeniyle yeniden hastaneye başvurduğu ve bel fıtığı ameliyatı yapıldığı, sonrasında ise Balıkesir Üniversitesi Adli Tıp Ana Bilim Dalı Başkanlığının 27/12/2016 tarihli raporunda, kendisine kazadan kaynaklı %37 maluliyet verildiği görülmektedir. İlk derece mahkemesince alınan Adli Tıp Kurumu tarafından düzenlenen 04/02/2019 tarihli rapor ve 18/07/2019 tarihli ek raporunda ise kaza sonrasında travmatik lezyon tarif edilmemiş olması ve tomografisinde travmatik olmayan bünyesel nedenlerle oluşabilecek dejeneratif değişiklikler belirtilmemiş olması denilmek suretiyle mevcut grafiler kapsamında olaydan yaklaşık 10 gün sonra çekilen MR grafisinde tespit edilen ve ameliyat edilen bel fıtığı hastalığının dava konusu trafik kazası ile arasında illiyet bağı kurulamadığı tespitinde bulunulmuştur.İşbu delil durumuna göre, dosya kapsamında birbiriyle çelişen 2 rapor bulunmakta olup; mahkemece genişletilmiş uzmanlar kurulundan alınıp hükme esas tutulan raporların, kuşkuyu giderecek ve davayı tamamen aydınlatacak yeterlilikte olmadığı görülmektedir. Şöyle ki, kaza nedeniyle şikayeti bulunmayan davacının kazadan sonra bel ve boyun ağrısı nedeniyle, kaza günü ve kazadan bir gün sonra hastaneye başvurduğu, ağrılarının devam etmesi nedeniyle 10 gün sonra bir daha hastaneye giderek MR’ının çekildiği, kazadan yaklaşık 16 gün sonra da iş yerinde kötüleşmesi sonucunda hastaneye kaldırıldığı ve hastanede fıtık ameliyatı yapıldığı, az yukarıda ayrıntılı bir şekilde açıklandığı üzere yaralanmanın, kamyonun en arkada oturduğunu ifade eden davacının içerisinde bulunduğu servis aracına çok şiddetli bir şekilde çarpması neticesinde meydana geldiği, dosya kapsamında davacının kaza tarihinden önce rahatsızlığının bulunduğuna ilişkin herhangi bir bilgi ve belge de bulunmadığı, Balıkesir Adli Tıp Ana Bilim Dalı tarafından raporda da illiyet kurulduğu karşısında, işbu sayılan hususlar, ameliyat edilen fıtığın kazadan kaynaklı gerçekleşmiş veyahut kazanın, var olan fıtığın patlamasına ve bu nedenle opere edilmesine sebebiyet vermiş olabileceğine delalet etmekte olup; hükme esas alınan raporun, bu kuşkuları giderecek yeterlilikte olmadığı anlaşımaktadır.O halde, kuşkuya yer vermeyecek bir şekilde maddi gerçeğin tam olarak ortaya çıkarılabilmesi amacıyla aracın en arkasında oturduğu sırada kamyonun arkadan şiddetli bir şekilde çarpması neticesinde yaralanan davacının, fıtık hastalığının kazadan kaynaklı olup olmadığı, var olan fıtığın patlamasına ve bu nedenle opere edilmesine sebebiyet verip vermediği, illiyet bağının var olması halinde ameliyat sonrası kaza tarihinde yürürlükte olan özürlülük ölçütü sınıflandırılması hakkındaki yönetmeliğe göre göre bundan kaynaklı daimi malul kalıp kalmadığı hususlarında raporlar arasındaki çelişkiyi giderecek nitelikte (heyetin en az 5 kişiden oluşması istenerek) Üniversite Hastanelerinin Adli Tıp Anabilim Dalı bölümlerinden birinden rapor alınıp, ayrıca hesap yapılacaksa kazanın servis aracında iken gerçekleşmiş olması nedeniyle iş kazasından kaynaklı davacıya gelir bağlanıp bağlanmadığı, bağlanmışsa peşin sermaye değerinin sorularak tarafların iddia ve savunmaları ve delilleri doğrultusunda bir değerlendirme yapılıp sonucuna göre karar verilmek üzere ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına davanın yeniden görülmesi için mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.
KARAR :Yukarıda açıklanan gerekçe ile;1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE,2-6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-a/6. maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesi kararının KALDIRILMASINA,3-Davanın yeniden görülmesi için dosyanın KARARI VEREN MAHKEMEYE GÖNDERİLMESİNE,4-Peşin yatırılan istinaf karar ve ilam harcının istinaf kanun yoluna başvurana iadesine, 5-İstinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına, Dair, 6100 sayılı HMK’nun 7251/39 md. ile değişik 362/1-g maddesi gereğince her iki taraf yönünden KESİN olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda oybirliğiyle karar verildi. 12/04/2021