Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi 2021/622 E. 2022/1279 K. 30.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
DOSYA NO: 2021/622
KARAR NO: 2022/1279
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: Kocaeli 1. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ: 16/11/2017
NUMARASI: 2015/766 (E) – 2017/777 (K)
DAVANIN KONUSU: Tazminat (Ölüm sebebiyle açılan tazminat)
KARAR TARİHİ: 30/06/2022
Taraflar arasında görülen davada verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmakla; re’sen dikkate alınabilecek hususlar ayrık olmak üzere istinaf talep ve gerekçeleri ile tarafların ilk derece mahkemesinde ileri sürdükleri iddia ve savunmalar esas alınmak sureti ile dosya incelendi;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacılar vekili, müvekkillerinin desteği olan …’ün, davalıların sürücüsü işleteni ve trafik sigortacısı oldukları… plakalı otobüste yolcu konumunda iken; otobüsün, … plakalı kamyona arkadan çarpması sonucu meydana gelen trafik kazasında vefat ettiğini belirterek davacıların her biri için şimdilik 500 TL olmak üzere toplam 1.500 TL destekten yoksun kalma tazminatı ile anne … için 75.000 TL ve her bir kardeşi için 50.000 TL olmak üzere toplam 175.000 TL manevi tazminatın olay gününden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan (sigorta şirketi yönünden yalnızca maddi tazminattan poliçe miktarıyla sorumlu olmak üzere) müşterek ve müteselsilen tahsiline karar verilmesi talebinde bulunmuştur. Davalı … şirketi vekili, aracın karayolu zorunlu trafik sigortası bulunduğunu ve sorumluluğun öncelikle bu sigortaya ait olduğunu belirterek davanın reddini talep etmiştir. Davalı … Şirketi vekili, davanın reddini talep etmiştir. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama neticesinde, davacılar … ve …’nin destekten yoksun kalma tazminatı taleplerinin sabit olmadığından reddine, davacı …’nin destekten yoksun kalma tazminatı talebinin kabulü ile 31.991,73 TL maddi tazminatın kararda belirtilen faiz başlangıç tarihlerinden itibaren davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline; davacıların manevi tazminat davalarının kısmen kabulü ile davacı … için 40.000 TL ve diğer davacılar için 25.000’er TL olmak üzere toplam 90.000 TL manevi tazminatın sigorta şirketi haricinde kalan davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiştir. Karara karşı davacılar vekili, davacılar … ve … yönünden destekten yoksun kalma tazminatı koşulları oluşmuş olmasına rağmen ret kararı verilmesinin doğru olmadığını, zira desteğin, adı geçen davacılara fiilen sürekli ve düzenli bir şekilde baktığını, dolayısıyla desteklik ilişkisinin bulunduğunu, hükmedilen manevi tazminat miktarının da hakkaniyete aykırı olduğunu, düşük takdir edildiğini, destekten yoksun kalma zararı hesabında muhtemel görülen kazancının esas alınmadığını, manevi tazminat yönünden vekalet ücretine hükmedilmesinin de hatalı olduğunu belirterek istinaf başvurusunda bulunmuştur. Karara karşı davalı … Şirketi vekili, sigorta şirketlerince yapılan ödemelerin nazara alınmadığı, kazaya karışan otobüsün zorunlu karayolu taşımacılık ve zorunlu koltuk ferdi kaza sigortası bulunduğunu, sigorta poliçeleri kapsamında davacıların maddi ve manevi tazminat taleplerinin karşılandığını, koltuk ferdi kaza sigortası uyarınca sigorta şirketinin manevi tazminatlardan da sorumlu olduğunu, … Sigorta tarafından 05/12/2013 tarihinde yapılan ödemelerle davacıların zararlarının kalmadığını, davalı … şirketi tarafından verilen ihtiyari mali mesuliyet kapsamında da manevi tazminatların teminat altında olduğunu, dolayısıyla davacıların maddi ve manevi tazminatlarını sigorta şirketinden talep etmeleri gerektiğini, esas bakımından ise davalı araç sürücüsünün kusurunun bulunmadığını, destekten yoksun kalma tazminatı şartlarının oluşmadığını, manevi tazminatın haksız olduğunu belirterek istinaf başvurusunda bulunmuştur. Karara karşı davalı … şirketi vekili, kazaya karışan otobüsün karayolu taşımacılık mali sorumluluk sigortası kapsamında dava dışı sigorta şirketine sigortalı bulunduğunu, dolayısıyla öncelikle bu sigortadan zararın karşılanması gerektiğini, davacı tarafın taşımacılık poliçesinden 17.375 TL ödeme aldığını, poliçede teminat limitinin 250.000 TL olduğunu, yapılan ödemenin bu limitten düşüldüğünde sorumluluğunun dava konusu zararı karşıladığını, kabule göre de reddedilen maddi tazminatlar bakımından vekalet ücretine hükmedilmemesinin doğru olmadığını belirterek istinaf başvurusunda bulunmuştur. Davalıların sürücüsü işleteni ve trafik sigortacısı oldukları… plaka sayılı şehirlerarası yolcu otobüsünün, Kocaelinden Antalya’ya sefer yaptığı ve seyir halinde olduğu esnada yine sağ şeritte seyir halinde bulunan … plaka sayılı kamyona arkadan çarparak sebebiyet verdiği trafik kazasında tam kusurlu olduğu hususunun gerek kesinleşen Afyon 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 2014/86 Esas – 2015/77 Karar sayılı karar dosyası ve gerekse oluşa uygun düzenlenen 31/05/2017 havale tarihli bilirkişi raporuyla sabit olduğu, giderek kusura yönelik istinaf itirazlarının yerinde olmadığı görülmektedir. Dosya kapsamında bulunan bilgilere göre, desteğin ablası olan davacı …’ın kaza tarihinden önce ve halen evli olduğu, kaza tarihinde yaklaşık 30 yaşında olan desteğin kardeşi …’ün ise çiftçilikle geçindiği, desteklik ilişkisinin varlığına dair bir ispatın ortaya konulamadığı, bu davacılar yönünden destekten yoksun kalma tazminatı isteminin sübut bulmadığından bahisle reddine karar verilmiş olmasında yasaya aykırılık bulunmadığı görülmektedir.Bu yöne ilişkin davacılar vekilinin istinaf başvurusu yerinde değildir. Kaza tarihinde yürürlükte bulunan 4925 sayılı Karayolu Taşıma Kanunu’nun (mülga 14/4/2016-6704/17 md.) 17. maddesi şehirlerarası ve uluslararası yolcu taşımacılarının, kalkış noktasından varış noktasına kadar meydana gelecek kazalar sonucu yolcunun ölümü ve yaralanmasından dolayı sorumlu olacağını, 18. maddesi ise bu zararların teminat altına alınması için Zorunlu Karayolu Taşımacılık Mali Sorumluluk Sigortasının yaptırılması gerektiğini hüküm altına almıştır. Ayrıca bu Kanuna dayanılarak çıkarılan Karayolu Taşıma Yönetmeliği’nin 64. maddesi gereği yolcu taşımacılığı yapan taşıyıcıların Zorunlu Karayolu Taşımacılık Mali Sorumluluk Sigortası yaptırma zorunluluğunun bulunduğu belirtilmiştir.Anılan Kanun’un 19/son ve Zorunlu Karayolu Taşımacılık Mali Sorumluluk Sigortası genel şartlarının B.8. maddeleri hükümlerine göre meydana gelen zarar öncelikle taşımacının sorumluluk sigortasından karşılanır. Ancak meydana gelen zararın bu sigorta tazminatlarının üzerinde bulunması halinde teminatların üzerinde kalan kısmı için, sırasıyla zorunlu mali sorumluluk sigortasına ve varsa ihtiyari mali sorumluluk sigortasına başvurulur. Somut olayda, Kocaeli’den Antalya’ya sefer yapan yolcu otobüsünün karayolu taşımacılık sigortasına tabi olduğu, davaya konu kazanın da şehirlerarası yolcu taşımacılığı esnasında meydana geldiği, dolayısıyla davacının zararlarının varlığı halinde öncelikle zorunlu taşımacılık sigortasından karşılanması gerektiği, karşılanamayan bir zararının bulunması halinde ancak trafik sigortacısına başvurabileceği, kazaya karışan otobüsün … Sigorta nezdinde kaza tarihini kapsar 24/01/2013 – 24/01/2014 yürürlük süresine ilişkin zorunlu karayolu taşımacılık mali sorumluluk sigortası bulunduğu, kişi başı teminat limiti 250.000 TL olup, kaza başı teminatın 12.500.000 TL olduğu, hükme esas alınan bilirkişi raporunda desteğin en son çalışmış olduğu Gefco Taşımacılık şirketi tarafından bildirilen ücret bordrosuna göre aldığı ücrete göre net 1.681,46 TL üzerinden hesaplama yapıldığı, Dairemizce de usul ve yasaya uygun bulunan hesaplamaya göre zararının 92.212,58 TL olarak hesaplandığı (ilk derece mahkemesince, karayolu taşımacılık sigortacısı olan … tarafından 27/05/2014 tarihinde yapılan ödemenin güncellenmiş miktarı düşülmesinden sonra kalan kısma hükmedilmiştir), dolayısıyla karayolu taşımacılık sigortası limiti olan 250.000 TL’nin üzerinde kalan bir zararının bulunmadığı, sonuç olarak sıralı sorumluluğa göre trafik sigortacısı olan davalı … Sigortanın sorumluluğunun bulunmadığı halde bu yöne ilişkin savunmaya dair herhangi bir değerlendirme yapılmadan yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru olmamıştır. Ne var ki sigorta şirketinin sıralı sorumluluktan kaynaklı sorumluluğunun doğmamış olması araç işleteni olan diğer davalı şirketin sorumluluğunu ortadan kaldırmamaktadır. Bu davalının sorumluluğuna gidilmiş olmasında usul ve yasaya aykırılık bulunmamaktadır. Manevi tazminata ilişkin yapılan değerlendirmede ise davalı şirketin yolcu taşımacılığı yapıyor olması, aralarındaki taşıma sözleşmesine göre davacıların desteğini sağ salim yerine ulaştırmakla yükümlü olması, kesinleşen ceza dosyasındaki vakıalara göre otobüs şoförünün aracı çok hızlı kullanması, agresif ve uykusuz olması, birkaç defa yalpalayıp kaza tehlikesi geçirmesi ve yolcuların şoförü uyarmış olmasına rağmen sefere devam etmesi şeklindeki olgular ile hakkaniyet ve caydırıcılık ilkesi gözetildiğinde genç yaşında yakınlarını kaybeden davacılar için hükmedilen manevi tazminat tutarının az olduğu, bu yöne ilişkin davacının istinaf itirazının yerinde olduğu görülmektedir.Diğer yandan manevi tazminattan şartlarının varlığı halinde sigorta şirketlerinin sorumluluğu bulunsa dahi müteselsil sorumluluk hükümlerine göre davacının zararını dilediği sorumlulardan birinden talep edebileceği karşısında gerek manevi tazminattan sorumlu olmadıkları ve gerekse sigorta şirketi tarafından karşılanması gerektiğine ve gerekse miktarına ilişkin davalı araç işleteni şirketin istinaf itirazlarının yerinde olmadığı görülmektedir. O halde, davalı … şirketi vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, davacılar vekilinin manevi tazminata ilişkin istinaf başvurusunun kabulüne, davalı … Şirketi vekili maddi ve manevi tazminata ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir. HMK 353/1-b/2. maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, karayolu taşımacılık sigortacısının sorumluluğunu aşar miktarda bir zarar bulunmadığından ötürü trafik sigortacısına karşı açılan davanın reddine, yukarıda açıklanan ilkeler gözetilerek davacı … için 75.000 TL diğer davacıların her biri için ise 50.000’er TL manevi tazminat takdir edilerek ve ilk derece mahkemesince faize hükmedilmediği, bu hususun da davacı tarafından istinaf konusu edilmediği karşısında karşı taraf yararına oluşan usuli kazanılmış hak gözetilerek faize hükmedilmemek suretiyle aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
A)1-a) Davacılar vekilinin manevi tazminata ilişkin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/2. maddesi uyarınca kabulüne, b)Davacılar vekilinin maddi tazminat davasında tesis edilen hükümlere ilişkin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1. maddesi uyarınca esastan reddine, 2-Davalı … vekilinin maddi tazminata ilişkin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/2. maddesi uyarınca kabulüne, 3-a)Davalı … Şirketi vekilinin maddi ve manevi tazminata ilişkin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1. maddesi uyarınca esastan reddine, b)İstinaf başvurusu esastan reddedilen davalı … Şirketi bakımından alınması gereken 9.016,35 TL istinaf karar harcından peşin alınan 2.084 TL harcın mahsubundan sonra kalan 6.932,35 TL istinaf karar harcının, istinafa başvuran davalı … Şirketi tarafından tahsil edilerek Hazineye irat kaydına,
B) 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b/2. maddesi hükmü uyarınca ilk derece mahkemesi kararı bütünüyle kaldırılmak suretiyle düzeltilerek yeniden esas hakkında kararla, Maddi tazminat davasında; 1-a)Davacılar … ile …’ün sabit olmayan destekten yoksun kalmaya ilişkin tazminat taleplerinin reddine, b)Davacılar … ve … tarafından açılan maddi tazminat davasında alınması gereken 80,70 TL harcın adı geçen davacılardan alınarak Hazineye irat kaydına, c)Davalı … Şirketi ve davalı … şirketi kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden 1.000 TL vekalet ücretinin davacılar … ile …’ten müştereken ve müteselsilen alınarak adı geçen davalılara eşit bir şekilde verilmesine, 2-a) Davacı …’in sigorta şirketine yönelik maddi tazminat davasının reddine, b)Davalı … kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden 5.100 TL maktu vekalet ücretinin davacı …’ten alınarak adı geçen davalıya verilmesine, 3-a)Davacı …’in davalılar … Şirketi ve …’a yönelik maddi tazminat davasının kabulü ile 31.991,73 TL destekten yoksun kalma tazminatının olay tarihi olan 19/09/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte adı geçen davalılardan müştereken müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine, b)Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 2.185,35 TL harçtan tamamlama harcı olarak alınan 538 TL’nin yarısı olan 269 TL’nin mahsubu ile 1.916,35 TL harcın sigorta şirketi haricinde kalan davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak Hazine’ye gelir kaydına, c)Maddi tazminat davasında davacı … kendisini vekille temsil ettirdiğinden ilk derece mahkemesi hüküm tarihindeki tarife hükümleri gereğince 3.839,01 TL vekalet ücretinin davalılar … Şirketi ile …’dan tahsil edilerek adı geçen davacıya verilmesine, Manevi tazminat davasında; 4-a)Davacıların manevi tazminat davalarının kabulü ile davacı … lehine 75.000 TL, davacı … lehine 50.000 TL, davacı … lehine 50.000 TL manevi tazminatın davalılar … ile … Şirketinden müştereken müteselsilen tahsili ile davacılara ödenmesine, b)Davacı … kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden daire karar tarihindeki AAÜT uyarınca manevi tazminat üzerinden hesaplanan 10.550,00 TL vekalet ücretinin davalılar … ile … Şti’den müştereken ve müteselsilen alınarak adı geçen davacıya verilmesine, c) Davacı … kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden daire karar tarihindeki AAÜT uyarınca manevi tazminat üzerinden hesaplanan 7.300 TL vekalet ücretinin davalılar … ile … Şti’den müştereken ve müteselsilen alınarak adı geçen davacıya verilmesine, d) Davacı … kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden daire karar tarihindeki AAÜT uyarınca manevi tazminat üzerinden hesaplanan 7.300 TL vekalet ücretinin davalılar … ile … Şti’den müştereken ve müteselsilen alınarak adı geçen davacıya verilmesine, e)Manevi tazminat davasında Davalı … Şirketi tarafından sarf edilen vekalet ücretinin üzerinde bırakılmasına, 5-Davacı tarafından maddi ve manevi tazminat davasında ortaklaşa sarf edilen posta masrafları 297 TL, bilirkişi ücretleri 850 TL olmak üzere toplam 1.147 TL yargılama giderinin maddi tazminata tekabül eden 573,50 TL’lik kısmının davalı … şirketi haricinde kalan davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsil edilerek davacı …’ye ödenmesine, bakiye 573,50 TL’lik kısmın ise davalılar … Şirketi ve …’dan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine, 6-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 11.954,25‬ TL harçtan alınan 269 TL’nin mahsubu ile bakiye 11.685,25‬ TL harcın davalılar … ile … Şti’den müştereken ve müteselsilen alınarak Hazine’ye gelir kaydına, 7-Davalı … Şti tarafından sarf edilen yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, 8-HMK’nın 333. maddesi uyarınca davacılar tarafından yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde davacılara iadesine, İstinaf yargılama giderleri bakımından: 9-İstinafa başvuran davacılar ve davalı … şirketi tarafından yatırılan istinaf karar harcının istek halinde adı geçen taraflara iadesine, 10-Davacı tarafça yatırılan 294,3‬0 TL istinaf başvuru harcının davalı … Şirketinden alınarak davacılara verilmesine, 11-Davalı … şirketi tarafından yapılan 98,10 TL istinaf başvurma harcının davacılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davalı … şirketine verilmesine, 12-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından, vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına, 13-İstinaf talep edenler tarafından yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dair, ihtiyari dava arkadaşı konumundaki her bir davacı yönünden objektif dava birleşmesi teşkil eden maddi ve manevi tazminat davalarında kabul ve reddedilen miktarlar ayrı ayrı gözetilerek 6100 sayılı HMK’nun 362/1-a maddesi gereğince her iki taraf yönünden kesin olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda oy birliğiyle karar verildi. 30/06/2022