Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi 2021/62 E. 2023/777 K. 16.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
DOSYA NO: 2021/62
KARAR NO: 2023/777
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ: 08/09/2020
NUMARASI: 2018/1189 (E) – 2020/402 (K)
DAVANIN KONUSU: Tazminat
KARAR TARİHİ: 16/05/2023
Taraflar arasında görülen davada verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmakla dosya incelendi;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili, davalı sigorta şirketi tarafından trafik sigortasıyla teminat altına alınan … plaka sayılı aracın 06/08/2018 tarihinde sebebiyet verdiği trafik kazasında, …’un vefat ettiğini belirterek dinî nikahlı eşi olan davacı … ve müteveffanın babası ile çocuğu olan diğer davacılar için belirsiz alacak davası şeklinde destekten yoksun kalma tazminatı talebinde bulunmuştur. Davalı vekili davanın reddini talep etmiştir. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama neticesinde, davacı … bakımından yapılan değerlendirmede, toplanan deliller, tanık beyanı, murislerin yazılı beyanı ve sunulan fotoğraflar nazara alındığında müteveffa …’un davacı …’a eylemli olarak destek ve geçimini sağlamasında yardımcı olduğu ve müteveffanın çocuğu ve babası olan diğer davacılar bakımından da desteklik ilişkisinin mevcut olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne, davacı … için 38.398 TL, davacı … için 37.493 TL, davacı … için 247.425 TL hesaplanan toplam 323.317 TL destekten yoksun kalma tazminatının 02/10/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle davalıdan alınarak davacılara verilmesine karar verilmiştir. Karara karşı davalı vekili, dinî nikahlı eşi olduğu iddiasıyla talepte bulunan davacı … bakımından verilen kararın doğru olmadığını, mevcut delillere göre desteklik ilişkisinin varlığı kanıtlanamamış olmasına rağmen aksine verilen hükmün doğru olmadığını, kabule göre de hakkaniyete uygun indirim yapılmamasının hatalı olduğunu, bilirkişi raporunun hüküm vermek bakımından yeterli olmadığını, ceza dosyası üzerinden alınan kusur raporuyla yetinilmesinin doğru olmadığını, diğer davacılar için hükmedilen tazminat miktarlarının fahiş olduğunu, bu kişilerin evlenip evlenmedikleri kontrol edilmeden karar verilmesinin hatalı olduğunu belirterek istinaf başvurusunda bulunmuştur. Dava, trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir. Davalı vekili tarafından istinaf dilekçesinde, ilk derece mahkemesince hükme esas alınan aktüerya raporuna karşı somut gerekçelere dayalı bir istinaf itirazında bulunulmamıştır. Bilirkişi raporunda re’sen nazara alınabilecek nitelikte herhangi bir aykırılık da bulunmadığına göre bu yöne ilişkin istinaf itirazı yerinde değildir. Destekten yoksun kalma tazminatının önemli şartlarından biri bakma unsurudur. Bir başkasına bakma, destek sayılmanın en önemli şartıdır. Bakma fiilen mevcut olabileceği gibi, ileride gerçekleşmesi kuvvetle muhtemel de olabilir. Somut olayda davacı … kaza tarihinde 16 yaşında olup babasının desteğine muhtaçtır. Diğer davacı … ise desteğin babası olup destek ölmeyip yaşamış olsaydı babasına destek olacağı karine olarak kabul edilmektedir. Bu davacılar ne hesaplama tarihinde ne de sonrasında evlenmemiş olup karar tarihi itibarıyla da halen yaşamaktadırlar. Bu itibarla sözü geçen davacıların sağ ve evlenmemiş oldukları nazara alınarak hesaplama yapılmasında isabetsizlik bulunmamaktadır. Diğer davacı … bakımından yapılan değerlendirmede ise; adı geçen davacı ile müteveffanın evlenme sözleşmesi olmaksızın dinî nikahlı olarak yaşadıklarının ispatına medar olmak üzere sunulan fotoğraflar, tarafların imam nikahlı olarak birlikte yaşadıklarını kanıtlar nitelikte değildir. Bu iddia doğrultusunda dinlenen tanık …’ın anlatımı ise soyut kalmakta olup herhangi bir bilgi ve belge ile desteklenmemektedir. Tanık olarak dinlenilmeleri usulen mümkün olan kişilerin haricen vermiş oldukları yazılı beyanların da delil değeri yoktur. Davacı tarafından mahkemede kanaat oluşturacak şekilde, davacı … ile müteveffanın bir arada yaşadıklarını gösteren, sonradan düzenlenmesi de mümkün olmayan MERNİS kaydı, nişan merasimi fotoğrafları gibi objektif bir delil ortaya konulamamıştır.UYAP üzerinden incelenen MERNİS kayıtlarına göre de müteveffanın ölmeden önceki MERNİS adresi ile davacının adresinin aynı olmadığı görülmektedir. Bu durumda davacı … tarafından açılan dava bakımından desteklik ilişkisi kanıtlanamadığından bahisle ret kararı verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamış, davacı vekilinin buna ilişkin istinaf başvurusunda yerinde kabul edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile, 2-Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b/2. maddesi hükmü uyarınca, düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmek üzere ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, Buna göre;3-Davacı …’ın destekten yoksun kalma tazminatına ilişkin davasının sabit olmaması nedeniyle reddine, 4-Diğer davacılar tarafından açılan davanın kabulü ile, Davacı … için 38.398 TL ve davacı … için 37.493 TL destekten yoksun kalma tazminatının 02/10/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle davalıdan alınarak adı geçen davacılara verilmesine, 5-Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan 5.184,11 TL karar ve ilam harcından 35,90 TL peşin harç ile 960 TL ıslah harcının mahsubu ile bakiye 4.188,21 TL karar harcının davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına, 6-Davacı … yönünden açılan ve reddedilen davada davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden daire karar tarihindeki tarife hükümleri gereğince tarifenin 13/4. maddesi gereğince 9.200 TL maktu vekalet ücretinin adı geçen davacıdan alınarak davalı sigorta şirketine ödenmesine, 7-a)Davacı … davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden ilk derece mahkemesinin karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 5.759,70 TL nisbi vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, b)Davacı … davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden ilk derece mahkemesinin karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 5.623,95 TL nisbi vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, 8-Davacı tarafından yatırılan 35,90 TL peşin harç ile 960,00 TL ıslah harcının davalı sigorta şirketinden tahsil edilerek davacılar … ve …’a ödenmesine,9-Davacılar tarafından ortaklaşa yapılan 1.333,00 TL yargılama giderinin 444,33 TL’lik kısmının davalı sigorta şirketinden alınarak davacılar … ve …’a ödenmesine,10-Davalı tarafından yapılan bir yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına, 11-Davacı tarafından yatırılan gider avansından artan kısmın HMK. 333.maddesi gereğince talep halinde karar kesinleştikten sonra yatırana iadesine,İstinaf yargılama giderleri bakımından:12-İstinafa başvuran davalı tarafından yatırılan istinaf karar harcının istek halinde iadesine, 13-Davalı tarafça yatırılan 148,60 TL istinaf başvuru harcının, davacı …’dan alınarak davalıya verilmesine,14-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından, vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına,15-İstinaf talep eden tarafından yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dair, davacı … ve … bakımından açılan maddi davasında davalı aleyhine hükmedilen miktarlar gözetilerek 6100 sayılı HMK’nun 362/1-a maddesi gereğince kesin; Davacı … bakımından ise reddedilen miktar (247.425 TL) gözetilerek kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde Yargıtay ilgili hukuk dairesine hitaben verilecek temyiz dilekçesi ile temyiz yolu açık olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi. 16/05/2023