Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi 2021/584 E. 2021/496 K. 06.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
DOSYA NO: 2021/584
KARAR NO: 2021/496
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 11/01/2021
NUMARASI: 2020/567 (E) 2021/9 (K)
DAVANIN KONUSU: Trafik kazasından kaynaklanan bedensel zarar tazminatı ve manevi tazminat
KARAR TARİHİ: 06/04/2021
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; sürücüsü olan ve 2.00 promil alkollü olduğu ileri sürülen dava dışı …’ın yönetimindeki, dava dışı … Sigorta AŞ tarafından Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası (ZMMS) poliçesi ile sigortalanan davalı …’a ait … plakalı aracın müvekkilinin yönetimindeki … plakalı araca çarparak hasar görmesine ve müvekkilinin yaralanmasına neden olduğunu belirterek, belirsizi alacak davası niteliğinde 300,00 TL maddi tazminat ile 50.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; kusur oranının belirlenmesi için keşif yapılması gerektiğini ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.19/10/2020 gün ve 2019/382 (E) sayılı ara kararıyla davalı … hakkında açılan davanın 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 167’inci maddesi uyarınca ayrılmasına karar veren İstanbul 7’inci Asliye Ticaret Mahkemesi, davaya bakma görevinin Asliye Hukuk Mahkemesine ait olduğu gerekçesiyle mahkemenini görevsiz olduğunu belirterek HMK’nin 114/1-c ve 115’inci maddeleri uyarınca dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar vermiştir.Bu karara karşı istinaf kanun yoluna başvuran davacı vekili dilekçesinde özetle; ihtiyari dava arkadaşlığının tüm yönünden arabuluculuğa başvurunun gerekli olmadığını, zorunlu arabuluculuk koşulu olan davalı şirket bakımından dava şartının yerine getirildiğini, usul ekonomisi ilkesinin ihlal edildiğini belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.HMK’nin 355’inci maddesi kapsamında istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda: Dava, trafik kazasından kaynaklanan bedensel zarar tazminatı ve manevi tazminat istemine ilişkindir.Dava dışı … ile … Sigorta AŞ’ye karşı 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu (HUAK) uyarınca arabuluculuk yoluna başvuran davacı vekilinin, anlaşmama tutanağının düzenlenmesinin ardından trafik kazasından kaynaklanan bedensel zarar ve manevi tazminata hükmolunması istemini içeren davayı 34 EK 7672 plakalı aracın sürücüsü …ş, işleteni davalı … ile ZMSS poliçesini düzenleyen … Sigorta AŞ’ye karşı İstanbul 7’nci Asliye Ticaret Mahkemesinin 2019/382 (E) sırasına kayıtlı davayı açtığı, anılan mahkemenin 19/10/2020 tarihli ara kararıyla da davalı …’a karşı açılan davanın HMK’nin 167’inci maddesi uyarınca ayrılmasına karar verildiği anlaşılmaktadır.HMK’nin 166’ncı maddesinin 4’üncü fıkrası uyarınca; davaların temelini oluşturan vakıaların (dava sebebinin) veya hukuki sebeplerin aynı veya birbirine benzer olması, diğer bir anlatımla davaların aynı veya birbirine benzer sebeplerden doğması veya biri hakkında verilecek kararın (hükmün) diğerini etkileyecek nitelikte bulunması durumunda, iki dava arasında bağlantı varsayılır.Somut uyuşmazlık yukarıda yapılan açıklamalar ışığında değerlendirildiğinde; … plakalı aracın sürücüsü …, işleteni davalı … ile ZMSS poliçesini düzenleyen … Sigorta AŞ, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 61’inci maddesiyle 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 85’inci maddesinin 1’inci fıkrası uyarınca motorlu aracın işletilmesinden doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olmaları nedeniyle HMK’nin 57/1-a maddesi uyarınca ihtiyari dava arkadaşı oldukları gözetilerek, kanıtların birlikte takdir edilerek değerlendirilmesi, çelişkili sonuçlara neden olunmaması ve usul ekonomisi bakımından, işleten davalı …’a karşı açılan davanın, müteselsil sorumlu olan diğer davalılar … ve … Sigorta AŞ hakkındaki davayla birlikte görülmesi gerekirken, HMK’nin 166 ve 167’nci maddelerine aykırı biçimde ayrılarak, mahkemenin görevsiz olması nedeniyle usulen reddine karar verilmesi doğru olmamıştır.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere : 1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabul edilerek, yukarıda esas ve karar numarası belirtilen ilk derece mahkemesi kararının HMK’nin 353/1-a/5’inci maddesi gereğince kaldırılmasına, 2-Davanın yeniden görülmesi için dosyanın Mahkemesine gönderilmesine, 3-İstinaf başvurusu için yatırılan karar ve ilam harcının istek halinde ilk derece mahkemesince yatırana iadesine, 4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından, vekâlet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına, 5-Davacı vekili tarafından sarfedilen istinaf yargılama giderinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına, 6-İstinaf talep eden tarafından istinaf aşaması için yatırılan gider avansının yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nin 353/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.06/04/2021