Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi 2021/530 E. 2023/1288 K. 09.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
DOSYA NO: 2021/530
KARAR NO: 2023/1288
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ: 15/9/2020
NUMARASI: 2018/1230 (E) – 2020/315 (K)
DAVANIN KONUSU: Rücuen Tazminat
KARAR TARİHİ: 9/10/2023
Yukarıda yazılı İlk derece mahkemesi kararına karşı istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ Dava, kasko sigortacısı davacının, gerçekleşen riziko nedeniyle dava dışı sigortalısına ödediği tazminatın rücuen tahsili istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince, davanın kabulüne, 21.500 TL maddi tazminatın davalılar … Sigorta AŞ, … ve …’tan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiştir. Bu karara karşı istinaf kanun yoluna başvuran davalı … Sigorta AŞ vekili dilekçesinde özetle; yapılan görüşme ve araştırmalar sonucunda uyuşmazlık konusu hasarın beyan edildiği gibi meydana gelmediğinin saptandığını, hükmolunan tazminat tutarının pek aşırı olduğunu, uyumsuz hasarın kasko poliçesinden karşılandıktan sonra haksız biçimde tahsiline karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, kusur oranlarının saptanması bakımından dosyanın Adli Tıp Kurumu (ATK) Trafik İhtisas Dairesine gönderilmesi gerektiğini, kabul anlamına gelmemek üzere davacının gerçek zararının tespiti gerektiğinden bilirkişi incelemesi yapılması talep ettiklerini, kazanın belirtilen yerde meydana gelmediği ve hasarın uyumsuz olduğunun saptandığını Kara Taşıtları Kasko Sigortası Genel Şartları’nın B.1’inci maddesine göre yerine getirilmesi gereken yükümlülükler kasten yerine getirilmemiş ve iyiniyet kurallarına aykırı hareket edilmiş olduğundan, kazanın sigorta teminatı içinde kaldığının ispat yükünün sigortalıya geçeceğini, bu anlamda sigortalının ispat yükünü yerine getirdiğinin söylenemeyeceğini, dava tarihinden itibaren yasal faize hükmedilmesi gerektiğini, belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir. Davalı … istinaf başvuru dilekçesinde özetle, kendisine yüklenecek kusurunun olmadığını, kusurun … plakalı araç sürücüsüne ait olduğunu belirterek ilk derece mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK) 355’inci maddesi uyarınca ileri sürülen istinaf nedenleri ve kamu düzenine ilişkin konularla sınırlı biçimde yapılan inceleme sonunda: Davacı … Sigorta Şirketine 17/6/2017 günü düzenlenen 17/6/2017 başlangıç, 17/6/2018 bitiş vadeli dar kasko poliçesiyle sigortalı … plakalı otomobilin gördüğü hasar nedeniyle sahibi dava dışı … Sanayi ve Ticaret Limited Şirketine 12/4/2018 günü 26.490 TL, 17/4/2018 günü 16.510 TL olmak üzere toplam 43.000 TL ödendiği konusunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Somut olayda tartışılması gereken hukuki sorun, davacıya kasko poliçesi ile sigortalı … plakalı otomobile çarptığı ileri sürülen … plakalı minibüsün Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası (ZMSS) poliçesini düzenleyen davalı … Sigorta AŞ’nin sorumluluğuna ilişkindir. Davalı … ile davalı … Sigorta AŞ arasında akdedilen … plakalı minibüse ilişkin ZMSS poliçesinin düzenlendiği ve meydana geldiği ileri sürülen kaza tarihinde yürürlükte olan Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın (KMAZMSSGŞ), rizikonun gerçekleşmesi halinde sigortalı ve/veya sigorta ettirenin yükümlülüklerine ilişkin B.1.1’inci maddesinin “a” bendi uyarınca sigortalı, rizikonun gerçekleşmesi halinde, sorumluluğunu gerektirecek bir olayı, haberdar olduğu andan itibaren on gün içinde sigortacıya ihbar etmekle, “e” bendi gereğince maddi hasarlı trafik kazalarında motorlu aracı tutanak düzenlemek üzere güvenli bir yere çekmekle yükümlüdür. Belirtilen yükümlülüklerin ihlal edilmesi sebebiyle ödenecek tutar artarsa, zarar görenlere bu sebeple yapılan ödeme ihlaldeki kusuru nispetinde sigortalıdan rücuen tahsil edilir.Diğer yandan 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun (TTK) 1409’uncu maddesi uyarınca sigortacı geçerli bir sigorta ilişkisi kurulduktan sonra oluşan rizikonun gerçekleşmesinden doğan zarardan veya bedelden sorumlu olduğu gibi aynı maddenin 2’nci fıkrası hükmüne göre, kural olarak rizikonun teminat dışında kaldığına ilişkin iddia sigortacı tarafından kanıtlanmalıdır. İlkeler yukarıda anlatılan şekilde olmakla birlikte sigortalı, KMAZMSSGŞ’nin, A.6’ncı ve B.4’üncü maddeleri ve TTK’nin 1446’ncı maddesinin 2’nci fıkrası uyarınca rizikonun gerçekleştiğine dair doğru ihbar yükümlülüğünü kasten yerine getirmez veya iyiniyet kurallarına açıkça aykırı şekilde sigorta teminatı dışında kalan bir hususu sanki bu oluşan riziko teminat içindeymiş gibi ihbar ederse ispat yükü yer değiştirir. Bu durumda oluşan rizikonun teminat içinde kaldığını ispat yükü sigortalıya geçer. Dava dilekçesi ekinde sunulan “Maddi Hasarlı Trafik Kazası Tespit Tutanağı” içeriğinde, 15/12/2017 günü saat:19.15 sularında Büyükçekmece İlçesi … Semtinde, davalı işleten …’a ait davalı …’un yönetimindeki, davalı … Sigorta AŞ’ye ZMSS poliçesi ile sigortalı … plakalı minibüsün seyir halinde iken, davacıya kasko sigortalı dava dışı …r’in yönetimindeki … plakalı otomobile arkadan çarptığı, çarpmanın etkisiyle … plakalı otomobilin alt geçidin girişine ve beton duvara çarparak hasar gördüğü belirtilmiş; 30/1/2018 günü davacı kasko sigortacısının anlaşmalı servis istasyonuna getirilerek hasar belgesi düzenlenen … plakalı otomobile ilişkin ekspertiz talebinin 30/1/2018 günü yapıldığı anlaşılmıştır. Davalı … Sigorta AŞ vekili tarafından, istinaf başvuru dilekçesi ekinde sunulan ve olayın meydana geldiği yer ile davacıya kasko poliçesi ile sigortalı … plakalı otomobil ile ZMSS poliçesi ile sigortalı … plakalı minibüsün incelenmesine ilişkin “Teknik Değerlendirme Raporu” ilk derece mahkemesinde tahkikat aşamasında dosyaya sunulmamış, cevap dilekçesinde bu iddiaya ilişkin açıklamaya yer vermemiş, 14/1/2021 günü UYAP’tan sunulan istinaf kanun yolu başvuru ekinde dava dosyasına eklenmiştir. HMK’nin 357’nci maddesinin 1’inci fıkrası uyarınca, Bölge adliye mahkemesi hukuk dairelerinde karşı dava açılamaz, davaya müdahale talebinde bulunulamaz, davanın ıslahı ve 166 ncı maddenin birinci fıkrası hükmü saklı kalmak üzere davaların birleştirilmesi istenemez, bölge adliye mahkemesince resen göz önünde tutulacaklar dışında, ilk derece mahkemesinde ileri sürülmeyen iddia ve savunmalar dinlenemez, yeni delillere dayanılamaz. Somut uyuşmazlık yukarıda yapılan açıklamalar ışığında değerlendirildiğinde, davalı … Sigorta AŞ vekili tarafından ilk kez istinaf kanun yolu başvurusu ekinde sunulan “Teknik Değerlendirme Raporu” başlıklı belgeye kanıt olarak dayanılması olanağı bulunmadığından, davalı … Sigorta AŞ davacının doğru ihbar yükümlülüğünü yerine getirmediğini kanıtlayamamıştır. Bu nedenle eldeki davada, davalı sigorta şirketi yönünden, ispat yükünün yer değiştirdiğinden söz edildiğine olanak bulunmamaktadır.Hükme esas alınan bilirkişiler tarafından 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’nun 22’nci maddesinin 17’nci fıkrası uyarınca maddî hasarla sonuçlanan trafik kazaları için kanıt niteliğini taşıyan ve sigorta tazminatının ödenmesinde Karayolları Trafik Kanununun (KTK) 99’uncu maddesindeki kaza ve zarara ilişkin kaza ve zarara ilişkin tespit tutanağı hükmünde olan yetkili sigorta ekspertiz raporu da değerlendirilerek düzenlenen ve hükme esas alınan raporda, aşırı süratli araç kullanan önündeki araçlarla arasında güvenli ve yeterli izleme mesafesi bırakmayan davalı … Sigorta AŞ’ye ZMSS poliçesiyle sigortalı … plakalı minibüs sürücüsü davalı …’un %100 oranında asli ve tam kusurlu olduğu, davacıya kasko poliçesiyle sigortalı … plakalı otomobilde meydana gelen hasarın 25.989,94 TL, KDV dahil hasarın 30.500 TL, aracın ikinci el rayiç değerinin 43.000 TL, sovtaj bedelinin 21.500 TL dolayısıyla gerçek hasar miktarının 21.500 TL olduğu bildirilmiş, böylece davalı sürücü …’un yönetimindeki minibüs ile davacıya kasko poliçesi ile sigortalı otomobilin kaza sırasındaki konumları ve sürücülerinin davranışları irdelenerek, olayın meydana gelmesine neden olan kusur oranlarının; yasal dayanaklarıyla birlikte, eylemler ile sonuç arasında bulunan nedensellik bağını ortaya koyacak biçimde; dosya kapsamından anlaşılan oluşa, bilimsel ölçütlere, usul ve kanuna uygun olarak saptandığının, davacıya kasko poliçesi ile sigortalı otomobilde oluşan hasar bedelinin açıklanan biçimde maddi hasarlı trafik kazaları bakımından kanıt niteliği taşıyan kasko ekspertiz raporu ile saptanan parçalar ve işçiliklerin KDV dahil bedeli ile hesaplandığının anlaşılması karşısında, HMK’nin 279’uncu maddesine uygun düzenlenen ve dosya kapsamına uygun somut olgu ve ölçütlere dayanan, yeterli gerekçeyi de taşıyan bilirkişilerin raporunun hükme esas alınmasında hukuka aykırılık bulunmadığı kabul edilmiştir.Diğer yandan, davacı lehine hükmolunan tazminata, davacı sigorta şirketi tarafından sigortalısına tazminatı ödediği 28/3/2018 gününden itibaren yasal faiz uygulanmasına karar verilmesinin de yerinde olduğu sonucuna varılmıştır.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-Davalılar … Sigorta AŞ vekili ile davalı …’un yukarıda esas ve karar numarası yazılı ilk derece mahkemesinin hükmüne yönelik istinaf başvurusunun, HMK’nin 353/1-b/1’inci maddesi gereğince esastan reddine, 2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 1.468,665 TL istinaf karar ve ilam harcından, peşin yatırılan 367,16 TL istinaf karar ve ilam harcı mahsup edilerek, bakiye 1.101,5‬0 TL istinaf karar ve ilam harcının davalılar … ve … Sigorta AŞ’den müştereken ve müteselsilen tahsili ile Hazine’ye gelir kaydına, 3-Davalı … Sigorta AŞ’nin istinaf kanun yolu başvurusu nedeniyle harcadığı yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, 4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından, vekâlet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına, 5-İstinaf kanun yolu incelemesi için yatırılan gider avansından artan tutarın, HMK’nin 333’üncü maddesinin, 1’inci fıkrası uyarınca ilk derece mahkemesince kendiliğinden yatıran tarafa geri verilmesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nin 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.9/10/2023