Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi 2021/457 E. 2021/829 K. 28.05.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
DOSYA NO: 2021/457
KARAR NO: 2021/829
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 09/11/2020
NUMARASI: 2020/531 (E) 2020/664 (K)
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
KARAR TARİHİ: 28/05/2021
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı şirketin maliki, dava dışı …’nin sürücüsü olduğu … plakalı aracın, 17/03/2020 tarihinde müvekkiline ait … plakalı araca çarpması sonucu maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, müvekkilinin aracının ticari olup personel taşımacılığında kullanıldığını, kaza neticesinde aracın onarımının 20 gün sürdüğünü ve müvekkilinin aracından mahrum kalıp kazanç kaybına uğradığını, 14.05.2020 tarihli ekspertiz raporuna göre müvekkilinin aracı için gün kaybı bedelinin, günlük 690 TL’den toplam 13.800 TL olarak tespit edildiğini, bu bedelin tahsili için Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyası ile davalı aleyhine ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalı tarafından icra takibine haksız ve kötü niyetli olarak itiraz edildiğini, davalının itirazının iptali ile takibin devamına, asıl alacağın takip tarihinden itibaren değişen oranlarda yasal faizi ile birlikte ödenmesine ve % 20 icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesince dosya üzerinden karar verilmiş, davalı taraf cevap dilekçesi sunmamıştır. İlk Derece Mahkemesince davalı taraf tacir olmasına rağmen davacı tarafın tacir olmadığı gibi taraflar arasındaki uyuşmazlığın TTK’nın 4/1-a ve devamı bentlerinde yazılan uyuşmazlıklar kapsamında da bulunmadığı, bu itibarla davanın nispi ve mutlak ticari davalardan olmaması nedeniyle mahkemenin görevli bulunmadığı, davanın göreve ilişkin dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine, dosyanın kararın kesinleşmesi ve talep halinde görevli İstanbul Anadolu Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir. Bu karara karşı davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Müvekkilinin aracının ticari olup personel taşımacılığında kullanıldığını, yerel mahkemenin tensip tutanağı hazırlamak suretiyle eksik evrakın sunulması, müvekkilinin vergi kaydının olup olmadığının sorgulanması yahut müvekkilinin ticari faaliyetine ilişkin bilgi ve belge sunulması amacıyla tarafına süre vermeksizin yasaya ve hukuka aykırı şekilde davayı usulden reddederek görevsizlik kararı verdiğini, oysaki dilekçe ekinde görüleceği üzere müvekkilinin vergi açılışının ve ticari faaliyet içerisinde bulunduğunu, huzurdaki davanın müvekkilinin ticari işletmesi ile ilgili hususlardan kaynaklandığının açık olduğunu belirterek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun (HMK) 355. maddesi kapsamında istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda: Dava, maddi hasarlı trafik kazasından kaynaklı araç mahrumiyet zararının tahsili için yapılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Asliye Ticaret Mahkemesinin görev alanı ticari davalardır. Ticari davalar ise 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4. maddesinde düzenlenmiş olup, maddenin 1. fıkrasında her iki tarafın ticari işletmesini ilgilendiren hususlardan doğan davalar nispi ticari davalar olarak belirtilmiştir. Davanın nispi ticari dava olması için, her iki tarafın tacir olması ve davanın konusunun her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili hususlardan doğması gerekmektedir. Somut olayda dosya kapsamından davacı gerçek kişi tacir, davalı ise limited şirkettir.Davacının aracının ruhsatında personel servisi-ticari olduğu belirtilmiştir.Bu durumda her iki taraf tacir ve her iki tarafın ticari işletmelerine kayıtlı araçların karıştığı trafik kazasından kaynaklanan ticari dava söz konusu olup TTK’nın 5. maddesi gereği ticari davalarda görevli mahkeme asliye ticaret mahkemesi olduğundan mahkemece görevsizlik kararı verilmesi doğru olmamıştır. Açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile HMK’nın 353/1-a/3. maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, tarafların iddia ve savunmaları ile toplanacak deliller kapsamında bir karar verilmek üzere davanın yeniden görülmesi amacıyla dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere: 1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile, yukarıda esas ve karar numarası belirtilen İlk Derece Mahkemesi kararının HMK’nin 353/1-a/3. maddesi gereğince kaldırılmasına, 2-Davanın yeniden görülmesi için dosyanın Mahkemesine gönderilmesine, 3-İstinaf başvurusu için yatırılan karar ve ilam harcının istek halinde İlk Derece Mahkemesince yatırana iadesine, 4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından, vekâlet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına, 5-Davacı vekili tarafından sarfedilen istinaf yargılama giderinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına, 6-İstinaf talep eden tarafından istinaf aşaması için yatırılan gider avansının yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 362/1-c maddesi gereğince kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.28/05/2021