Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi 2021/419 E. 2023/785 K. 16.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
DOSYA NO: 2021/419
KARAR NO: 2023/785
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ: 17/11/2020
NUMARASI: 2015/1159 (E) – 2020/726 (K)
DAVANIN KONUSU: Tazminat
KARAR TARİHİ: 16/05/2023
Taraflar arasında görülen davada verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmakla dosya incelendi;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili, 05/11/2014 tarihinde, müvekkilinin ceza infaz kurumu jandarma karakol komutanlığı emrinde askerlik görevini ifa etmekte iken cezaevinden çıkan … plaka nolu aracın kontrolünü yapmak için aracın arkasına çıktığı sırada aracın aniden hareket etmesi sonucu araçtan düşerek yaralandığını belirterek 5.000 TL maddi tazminat ile 150.000 TL manevi tazminatın faiziyle birlikte hüküm altına alınmasına karar verilmesi talebinde bulunmuştur. Davalı sigorta şirketi vekili, davanın reddini talep etmiştir.Davalı Adalet Bakanlığı vekili, davanın reddini talep etmiştir. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama neticesinde, sigorta şirketi yönünden vaki sulh nedeniyle davadan feragat edildiğinden bahisle davanın feragat nedeniyle reddine; feragat edilen davalı sigorta şirketinin sorumluluğunda kalan 268.000 TL’lik teminat limitinin tenzilinden sonra kalan sürekli iş göremezlik tazminatının 229.224,33 TL olduğu kabul edilerek davalı Adalet Bakanlığı yönünden açılan davanın kabulü ile 229.224,33 TL maddi tazminat ile 50.000 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte adı geçen davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin manevi tazminat isteminin reddine karar verilmiştir. Karara karşı davacı vekili, manevi tazminatın düşük takdir edildiğini belirterek istinaf başvurusunda bulunmuştur.Karara karşı davalı Adalet Bakanlığı vekili istinaf dilekçesinde özetle, idare tarafından mevzuatın öngördüğü tüm önlemlerin alınmış olduğunu, atfı kabil herhangi bir kusur bulunmadığını, davacının müterafik kusurunun araştırılmamış olmasının hatalı olduğunu, olay tarihinden itibaren faize hükmedilmesi ve ıslah yönünden faiz başlangıç tarihinin ıslah tarihi olarak alınmamasının doğru olmadığını, harçtan muaf olan müvekkili aleyhine harç yükletilmesi ve kısmen kabul kararına rağmen yargılama masraflarının tamamından sorumlu tutulmuş olmasının doğru olmadığını belirterek istinaf başvurusunda bulunmuştur. Dava, davalı bakanlığın denetim ve gözetimi altında bulunan cezaevinde askerlik görevini ifa etmekte iken aracın kasasından düşerek yaralanan davacı tarafından talep edilen sürekli iş göremezlik ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Dosya içerisindeki bilgi ve belgeler ile dosyaya kazandırılan bilirkişi raporu kapsamında yapılan değerlendirmede, davaya konu kazanın, davacının nizamiye kapısının önünde … plaka sayılı ring aracını kontrol etmek amacıyla aracın kasasına çıktığı ve bu esnada aracın arka kapısı kapatılmadan ve davacının araçtan inip inmediği kontrol edilmeden araç sürücüsünün aniden hareket etmesi neticesinde araçtan düşerek %31,2 oranında sakat kalacak şekilde yaralanması suretiyle meydana geldiği, aracın kapısını kapatmadan ve araca binenlerin inip inmediğini kontrol etmeden aracı aniden hareket ettiren araç sürücüsünün kazanın gerçekleşmesinde tam kusurlu olduğuna ilişkin mahkeme kabulünün oluş, usul ve yasaya uygun olduğu, kazanın gerçekleşme biçimine göre davacının alabileceği bir tedbirin bulunmadığı, dolayısıyla kusur ve davacının müterafik kusurlu görülmesi gerektiğine dair istinaf itirazlarında isabet bulunmamaktadır. Aksine hüküm bulunmadıkça haksız fiil teşkil eden eylemlerde, zarar, haksız fiilin işlendiği tarihte vuku bulacağından (ıslahen artırılan kısım için de olmak üzere) temerrüt halinin eylemin işlendiği tarihte gerçekleşeceği (TBK 117/2), faiz başlangıç tarihinin ıslah tarihi değil, temerrüt tarihi olarak alınmasının usule uygun olduğu, davalı vekilinin bu hususlara ilişkin istinaf iddia ve itirazlarının yerinde olmadığı görülmektedir. Ancak davalı bakanlık 492 sayılı yasanın 13/j maddesi gereği harçtan muaf olduğu halde aleyhine harca hükmedilmiş olması doğru olmamıştır. Bu yöne ilişkin istinaf itirazı yerindedir. 2-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun değerlendirilmesi; TBK’nın 56. maddesine göre; hâkimin özel hâlleri göz önünde tutarak, manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği tutar adalete uygun olmalıdır. Takdir edilecek miktar, mevcut hâlde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. Manevi tazminat, duyulan elem ve ızdırabın kısmen ve imkân nispetinde iadesini amaçladığından hâkim, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (TMK) 4. maddesi gereğince hak ve nesafete göre takdir hakkını kullanarak, manevi tazminat miktarını tespit etmelidir. Hâkim belirlemeyi yaparken somut olayın özelliğini, paranın alım gücünü, maluliyet oranını, ölüm ya da beden gücü kaybı nedeniyle duyulan ve ileride duyulacak elem ve ızdırabı gözetmelidir (Yargıtay 4. HD 2022/8964 Esas – 2022/15530 Karar sayılı kararı ve benzer nitelikteki diğer kararları). Davacı taraf, davalı kurum nezdinde görevlendirilip bila ücret askerlik görevini ifa etmekte iken genç yaşında yaralanarak %31,2 oranında sakat kalmıştır. Bu durumda, genç yaşında sakat kalarak bir ömür boyu bu kazanın ızdırabını çekecek olan davacı için takdir edilen manevi tazminat tutarı, sakatlanma derecesi de nazara alındığında düşük kalmaktadır. O halde, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, davalı vekilinin istinaf başvurusunun ise sair istinaf itirazlarının reddi ile birlikte harca hasren kabulüne, TBK’nın 56. maddesi uyarınca somut olayın özellikleri nazara alındığında, davacı tarafından talep edilen tazminat tutarlarının, hak ve nasafete göre makul ve kabul edilebilir olduğu sonuç ve kanaatiyle manevi tazminat davasının tam kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne,2-Davalı Adalet Bakanlığı vekilinin istinaf başvurusunun harca hasren kabulüne, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b/2. maddesi hükmü uyarınca ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, Buna göre; 3-Davalı … Sigorta Anonim Şirketi yönünden davanın feragat nedeniyle reddine, 4-Davacının maddi ve manevi tazminat davalarının kabulüne, a)229.224,33 TL maddi tazminatın 05/11/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı Adalet Bakanlığı’ndan alınarak davacı tarafa verilmesine, b)150.000 TL manevi tazminatın 05/11/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı Adalet Bakanlığı’ndan alınarak davacı tarafa verilmesine, 5-Davalı Adalet Bakanlığı harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına, 6-Davacı tarafından yatırılan 1.350,41 TL harcın istek halinde davacı tarafa iadesine, 7-Maddi tazminat yönünden ilk derece mahkemesi karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 24.495,70 TL nispi vekalet ücretinin davalı Adalet Bakanlığı’ndan alınarak davacıya verilmesine, 8-Manevi tazminat yönünden daire karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 23.500 TL nispi vekalet ücretinin davalı Adalet Bakanlığı’ndan alınarak davacıya verilmesine, 9-Davalı … Sigorta AŞ tarafından talep olmadığından vekalet ücreti hususunda karar verilmesine yer olmadığına, 10-Davacı tarafından yapılan 3.196,50 TL bilirkişi ücreti ve 749,25 TL posta gideri olmak üzere toplam 3.945,75 TL yargılama giderinin davalı Adalet Bakanlığı’ndan alınarak davacıya verilmesine, 11-Davalı … Sigorta AŞ ve davalı Adalet Bakanlığı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerilerinde bırakılmasına, 12-HMK.nun 333 (1) maddesi uyarınca taraflarca yatırılan gider avansından bakiyesinin kararın kesinleşmesi sonrası resen mahkememizce taraflara iadesine,İstinaf yargılama giderleri bakımından: 13-Davacı tarafça yatırılan 162,10 TL istinaf başvuru harcı ve 59,30 TL karar harcının davacı tarafa iadesine, 14-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından, vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına, 15-İstinaf talep eden tarafından yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, 16-Davalı Adalet Bakanlığı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin takdiren üzerinde bırakılmasına, 17-Davalı Adalet Bakanlığı harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,Dair, objektif dava birleşmesi teşkil eden maddi tazminat ile manevi tazminat davalarında davalı aleyhine hükmedilen miktarlar ayrı ayrı (maddi tazminat davasında 229.224,33 TL, manevi tazminat davasında 150.000 TL) gözetilerek HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince her iki taraf yönünden kesin olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda oy birliğiyle karar verildi.16/05/2023