Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi 2021/399 E. 2023/925 K. 26.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
Dosya No: 2021/399
Karar No: 2023/925
İncelenen Kararın
Mahkemesi: İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi
Tarihi: 17/11/2020
Numarası: 2018/67 (E) – 2020/681 (K)
Davanın Konusu: Maddi ve Manevi Tazminat
Karar Tarihi: 26/5/2023
Yukarıda yazılı İlk derece mahkemesi kararına karşı istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; davalı sürücü …’in yönetimindeki davalı işleten …’e ait … plakalı minibüsün davacı …’e ait davacı …’in yönetimindeki … plakalı araca çarparak hasar görmesine neden olduğunu ileri sürerek, 500 TL değer kaybı tazminatı ile 500 TL kazanç kaybı tazminatının ve 500 TL sigorta prim zararından kaynaklanan zararın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, 10.000 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiş; 16/6/2020 günü sunduğu bedel artırım dilekçesi ile talep ettiği değer kaybı tazminatının 15.000,00 TL’ye, kazanç kaybı tazminatını 1.575,00 TL’ye yükseltmiştir. Davalılar … ve … vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın reddini savunmuştur. İlk derece mahkemesince, 15.000,00 TL değer kaybı tazminatının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsil edilerek davacı …’e verilmesine; 1.575,00 TL değer kaybı tazminatının davalılar … ve …’ten müştereken ve müteselsilen tahsil edilerek davacı …’e verilmesine, sigorta primlerindeki artıştan kaynaklanan tazminata ilişkin talepten feragat edilmesi nedeniyle konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına; manevi tazminat davasının ise reddine karar verilmiştir. Bu karara karşı istinaf kanun yoluna başvuran davalılar … ve … vekili dilekçesinde özetle; değer kaybı tazminatı ile aracın kullanılmadığı günlere ilişkin tazminatın pek aşırı belirlendiğini, gerek kaza tutanağı, gerekse minibüste bulunan yolcuların beyanlarından açıkça anlaşıldığı üzere kazanın oluşumuna davalının neden olduğunu, sigorta primlerindeki artıştan kaynaklanan talep yönünden feragat nedeniyle konusuz kalan davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verildiğini, mahkemenin feragat nedeniyle 500,00 TL talebi reddetmesi ve bu miktar üzerinden kendileri yararına vekâlet ücretine hükmetmesi gerekirken karar verilmesine yer olmadığına karar verdiğini, değer kaybı tazminatı için ayrı aracın onarımı için geçen süre nedeniyle kullanılmamasından kaynaklanan tazminat için ayrı vekâlet ücretine hükmedilmesinin hatalı olduğunu, davacı … yönünden reddine karar verilen maddi tazminat talebi bakımından kendileri yararına vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiğini, davacıların reddine karar verilen manevi tazminat talepleri yönünden de tek vekâlet ücretine hükmedilmesinin de hatalı olduğunu belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun (HMK) 355 inci maddesi uyarınca ileri sürülen istinaf nedenleri ve kamu düzenine ilişkin konularla sınırlı biçimde yapılan inceleme sonunda: Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Davaya konu trafik kazası nedeniyle başlatılan soruşturmada davalı …’in yönetimindeki minibüste yolcu olarak bulunan ve kollukta alınan anlatımında içinde bulunduğu aracın kırmızı ışıkta geçtiğini beyan eden … ile … Gaziosmanpaşa 1 inci Asliye Ceza Mahkemesinin 8/6/2015 günü yapılan 1 inci oturumunda içinde bulundukları aracın kırmızı ışıkta geçtiğini beyan etmişler; Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi tarafından düzenlenen raporda ise davalı sürücü …’in ışık ihlali yapması durumunda davacı sürücü …’in kusursuz, davalı sürücü …’in ise %100 oranında kusurlu; davacı sürücü …’in ışık ihlali yapması durumunda ise davalı sürücü …’in kusursuz, davacı sürücü …’in ise %100 oranında kusurlu olduğu belirtilmiştir. ATK Trafik İhtisas Dairesinin yukarıda açıklanan raporu ile Gaziosmanpaşa 1 inci Asliye Ceza Mahkemesinde anlatımları belirlenen … ile … adındaki kişilerin anlatımları birlikte değerlendirildiğinde, ışık ihlali yaparak kazaya neden olan davalı sürücü …’in %100 oranında tam kusurlu kabul edilmesinde isabetsizlik bulunmamaktadır. Dava dilekçesinde, değer kaybı tazminatı, kazanç kaybı tazminatı ve sigorta prim artışından kaynaklanan tazminat olmak üzere toplam 1.500,00 TL maddi tazminat talebinde bulunan davacılar vekili bedel artırım dilekçesinde ise talep ettiği toplam maddi tazminat tutarının 15.000,00 değer kaybı tazminatı, 1.575,00 TL kazanç kaybı tazminatı olmak üzere toplam 16.575,00 TL maddi tazminata yükseltmiştir. Davacılar vekili 16/6/2020 tarihli oturumda sigorta primlerindeki artış nedeniyle yaptıkları tazminat taleplerinden vazgeçtiğini beyan etmiştir. Diğer yandan davacılar vekili dava dilekçesi içeriğinde, gerek değer kaybı tazminatını, gerekse kazanç kaybı tazminatını, kazaya karışan … plakalı aracın sahibi … lehine hükmolunmasını talep etmiştir. Bu itibarla davacı … yönünden değer kaybı tazminatı ve kazanç kaybı tazminatı istemiyle açılmış bir davadan söz edilemeyeceğinden, bu yönüyle davada vekille temsil edilen davalılar lehine vekâlet ücretine hükmolunmasına da yasal olanarak bulunmamaktadır. Davalı sürücü …’ın yönetimindeki davalı işleten …’e ait … plakalı aracın şehir içi yolcu taşımacılıkta kullanılan minibüs olması, davacılar vekilinin de dava dilekçesinde talep ettiği maddi tazminatlar için ticari faiz uygulanmasını istemesi, eldeki davanın HMK’nin 107 nci maddesinin 1 inci fıkrası uyarınca belirsiz alacak davası niteliğinde açılması karşısında, hükmolunan manevi tazminatlara kaza tarihinden itibaren ticari faiz uygulanmasının da yerinde olduğu kabul edilmiştir. Ancak, feragat edildiğinden söz edilerek karar verilmesine yer olmadığına karar verilen sigorta primlerinin artmasından kaynaklanan tazminat talebi nedeniyle davalılar lehine vekâlet ücretine hükmolunması gerekirken yazılı biçimde karar verilmesi; davacı … lehine hükmolunan 15.000,00 TL değer kaybı tazminatı ile 1.575,00 TL kazanç kaybı tazminatının maddi tazminat taleplerinin farklı kalemleri olduğu gözetilerek tek vekâlet ücretine hükmolunması gerekirken, ayrı ayrı vekalet ücretine karar verilmesi; reddine karar verilen manevi tazminat davası yönünden her bir davacı aleyhine ayrı ayrı vekâlet ücretine hükmolunması gerektiğinin gözetilmemesi isabetsizdir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere: I-Davalılar … ve … vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, yukarıda esas ve karar numarası belirtilen ilk derece mahkemesinin kararının, HMK’nin 353/1-b/2 nci maddesi gereğince düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmek üzere kaldırılmasına, Buna göre: 1-Davacı …’in değer kaybı tazminatı istemine ilişkin maddi tazminat davasının kabulüne, 15.000,00 TL değer kaybı tazminatının davalı sigorta şirketi yönünden davanın açıldığı 23/1/2018 tarihinden, diğer davalılar yönünden ise kazanın meydana geldiği 19/03/2013 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte müştereken ve müteselsilen tahsil edilerek davacı …’e verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, 2-Davacı …’in kazanç kaybı tazminatı istemine ilişkin maddi tazminat davasının kabulüne, 1.575,00 TL kazanç kaybı tazminatının kazanın meydana geldiği 19/03/2013 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte, davalılar … ve …’ten müştereken ve müteselsilen tahsil edilerek davacı …’e verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, 3-Davacı …’in sigorta primlerindeki artıştan kaynaklanan maddi tazminat davasının feragat nedeniyle konusuz kaldığından, davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına, 4-Davacıların manevi tazminat davalarının reddine, 5-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 1.132,23 TL nispi karar ve ilam harcından peşin alınan karar ve ilam harcı 35,90 TL, ıslah harcı olarak alınan 266,00 TL olmak üzere toplam 301,90 TL karar ve ilam harcının mahsubu ile bakiye 830,33‬ TL karar ve ilam harcının, davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile Hazineye gelir kaydına, 6-İlk derece mahkemesinin karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin (AAÜT) 13 üncü maddesinin 1 inci fıkrası uyarınca kabulüne karar verilen maddi tazminat miktarına göre belirlenen 3.400,00 TL maktu vekâlet ücretinin, davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsil edilerek, vekille temsil edilen davacı …’e verilmesine, 7-İlk derece mahkemesinin hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nin 13 üncü maddesinin 2 nci fıkrası uyarınca 500,00 TL vekâlet ücretinin davacı …’ten tahsili ile vekille temsil edilen davalılar … ve …’e verilmesine, 8-Manevi tazminat davası yönünden ilk derece mahkemesinin hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nin 10 uncu maddesinin 3 üncü fıkrası uyarınca 3.400,00 TL maktu vekâlet ücretinin davacı …’ten tahsili ile vekille temsil edilen davalılar … ve …’e verilmesine, 9-Manevi tazminat davası yönünden ilk derece mahkemesinin hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nin 10 uncu maddesinin 3 üncü fıkrası uyarınca 3.400,00 TL maktu vekâlet ücretinin davacı …’ten tahsili ile vekille temsil edilen davalılar … ve …’e verilmesine, 10-İstinaf nedeni olarak ileri sürülmediğinden inceleme dışı kalan ilk derece mahkemesinin yargılama giderine ilişkin hüküm fıkrası yinelenerek; davacılar tarafından harcanan 1.199,70 TL bilirkişi ücreti, 924,3‬0 TL tebligat ve posta masrafı olmak üzere toplam 2.124,00 TL yargılama giderinden, ilk derece mahkemesince davanın kabul ve ret oranına göre hesaplanan 1.138,12 TL yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsil edilerek, davacılara verilmesine, bakiye yargılama giderinin davacılar üzerinde bırakılmasına, 11-Davacılar tarafından ödenen ve hükmolunan karar ve ilam harcından mahsup edilen 301,90 TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsil edilerek, davacılara verilmesine,12-Harcanmayan gider avansının HMK’nin 333 üncü maddesinin 1 inci fıkrası uyarınca ilk derece mahkemesince kendiliğinden yatıran tarafa geri verilmesine, II-İstinaf incelemesi bakımından; 1-Davalılar … ve … tarafından peşin yatırılan istinaf karar ve ilam harcının, talep halinde ilk derece mahkemesi tarafından geri verilmesine, 2-İstinaf kanun yolu başvurusu nedeniyle davalılar … ve … tarafından harcanan posta gideri 37,00 TL, istinaf kanun yolu başvuru harcı 162,10 TL olmak üzere toplam 199,10 TL yargılama giderinin, davacılardan müştereken ve müteselsilen tahsil edilerek, davalılar … ve …’e verilmesine, 3-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından, vekâlet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına, 4-İstinaf kanun yolu incelemesi için yatırılan gider avansından artan tutarın, HMK’nin 333 üncü maddesinin, 1 inci fıkrası uyarınca ilk derece mahkemesince, kendiliğinden yatıran tarafa geri verilmesine,Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nin 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 26/5/2023