Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi 2021/382 E. 2021/428 K. 25.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
DOSYA NO: 2021/382
KARAR NO: 2021/428
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 17/11/2020
NUMARASI: 2018/566 (E) 2020/927 (K)
DAVANIN KONUSU: Tazminat (Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
KARAR TARİHİ 25/03/2021
Taraflar arasında görülen davada verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmakla; re’sen dikkate alınabilecek hususlar ayrık olmak üzere istinaf talep ve gerekçeleri ile tarafların ilk derece mahkemesinde ileri sürdükleri iddia ve savunmalar esas alınmak sureti ile dosya incelendi;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, müvekkili …’nın 10.06.2006 tarihinde yaya olarak annesi ile birlikte kaldırımda yürümekte iken, davalı … şirketinin trafik sigortacısı olduğu …plakalı motosikletin müvekkiline çarptığını belirterek şimdilik 500,00 TL sürekli sakatlık ve iş göremezlik tazminatının davalı … şirketinden olay tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesi talebinde bulunmuştur.Davalı vekili cevap dilekçesinde zamanaşımı savunmasıyla birlikte esas yönünden davanın reddini talep etmiştir. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama neticesinde, ATK’dan alınan maluliyet raporunda, dava konusu kaza nedeniyle davacıda kalıcı maluliyet oluşmadığının tespit edilmiş olması nedeniyle, sürekli işgöremezlik tazminatı talebinin reddine ve raporda, geçici iş göremezlik süresinin 6 ay olduğu yönünde görüş bildirilmiş ise de kaza tarihinde davacının 6 yaşında olduğu ve gelir getirici işte çalışmadığı gerekçesiyle geçici işgöremezlik talebinin de reddine karar verilmiştir.Karara karşı davacı vekili tarafından verilen istinaf dilekçesinde özetle, Adli Tıp Kurumu raporuna yönelik ayrıntılı itirazda bulunmuş olmalarına rağmen buna ilişkin ek rapor alınmadan karar verilmesinin doğru olmadığı, sakatlığın geçici değil, 2018 tarihli maluliyet raporunda belirtildiği üzere kalıcı olduğu, bununla birlikte çalışma yaşına gelmemiş küçükler yönünden de geçici iş göremezlik tazminatına hükmedilmesi gerektiği belirtilerek istinaf başvurusunda bulunulmuştur.İlk derece mahkemesince hükme esas alınan Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Ana Bilim Dalı kürsüsünde görevli bilirkişi heyeti tarafından tanzim edilen 18/08/2020 tarihli raporun, Balcalı Hastanesi bünyesinde bulunan sağlık kurulunun hafif mental retardasyon tanısı ile kaza arasında illiyet bağı bulunmadığına ilişkin görüş ve tespitleri doğrultusunda hazırlandığı, ancak referans alınan raporun ayrıntılarına yer verilmediği, illiyet bağının bulunmadığına dair görüş ve değerlendirmelere iştirak edilme sebep ve gerekçelerinin açıklanmadığı, referans alınan rapor tarihinin dahi hükme esas alınan rapor tarihinden sonraki bir tarih olduğu, raporun bu haliyle soyut kaldığı, denetime elverişli olmadığı, hükme esas alınabilecek nitelikte bulunmadığı görülmektedir. Bununla birlikte davacı vekilinin bilirkişi raporuna yönelik itirazları değerlendirilerek, gerekçeli bir şekilde bu konuda olumlu veya olumsuz bir karar verilmesi ve gerekiyorsa ek rapor veyahut yeniden rapor alınması gerekirken, soyut gerekçelerle hukuki dinlenilme hakkının ihlalini teşkil eder şekilde itirazın reddine karar verilmesi doğru olmamıştır.O halde, davacının kaza öncesinde mental rahatsızlığnın bulunup bulunmadığı araştırılıp, doğum tarihinden itibaren hakkında düzenlenen celp edilmemiş bulunan tüm tedavi evrakı da ilgili kurumlardan getirtilip dosya ikmal edildikten sonra davacı vekilinin itirazları doğrultusunda, İstanbul Adli Tıp Kurumundan, davacının kalıcı maluliyetinin bulunup bulunmadığı, davacıda bulunan mental retardasyon rahatsızlığının kazayla illiyetinin olup olmadığı, illiyet var ise bu rahatsızlığın gelişen durum gösterip göstermediği, gösteriyorsa zamanaşımı süresinin başlangıç tarihi bakımından gelişimini ne zaman tamamlamış olabileceği hakkında rapor tanzimi istenerek ve düzenlenecek raporun, Çukurova Üniversitesi Adli Tıp Ana Bilim Dalı tarafından tanzim edilen 18/08/2020 tarihli rapor ile çelişki oluşturması durumunda gerekiyorsa bu çelişkinin giderilmesi hususunda Adli Tıp Kurumu genişletilmiş uzmanlar kurulundan ek rapor alınmak suretiyle öncelikle zamanaşımı savunması yönünden bir değerlendirme yapılıp, esasa girilmesi halinde sonucuna göre karar verilmek üzere ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın yeniden görülmesi için mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir. Kabul şekli bakımından da davacının anne ve babasının şartları bulunmayan asli müdahale talepleri hakkında bir karar verilmemiş olması doğru olmamıştır.
KARAR :Yukarıda açıklanan gerekçe ile;1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE,2-6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-a/6. maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesi kararının KALDIRILMASINA, 3-Davanın yeniden görülmesi için dosyanın KARARI VEREN MAHKEMEYE GÖNDERİLMESİNE,4-Peşin yatırılan istinaf karar ve ilam harcının istinaf kanun yoluna başvurana iadesine, 5-İstinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,Dair, 6100 sayılı HMK’nun 7251/39 md. ile değişik 362/1-g maddesi gereğince her iki taraf yönünden KESİN olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda oybirliğiyle karar verildi. 25/03/2021