Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi 2021/362 E. 2021/320 K. 04.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
DOSYA NO: 2021/362
KARAR NO: 2021/320
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 13/02/2020
NUMARASI: 2019/113 (E) 2020/122 (K)
DAVANIN KONUSU: Tazminat
KARAR TARİHİ: 04/03/2021
Taraflar arasında görülen davada verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmakla; re’sen dikkate alınabilecek hususlar ayrık olmak üzere istinaf talep ve gerekçeleri ile tarafların ilk derece mahkemesinde ileri sürdükleri iddia ve savunmalar esas alınmak sureti ile dosya incelendi;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı … yönetimindeki … plakalı damperli kamyon çekici ve bu çekiciye bağlı … plakalı yarı römork şeklindeki aracın, 27/12/2015 tarihinde, sabah saatlerinde, fabrikaya girerken, yol kenarında yürüyen müteveffa …’ü, altına alıp metrelerce sürüklemek suretiyle ölümüne sebebiyet verdiğini belirterek davacılardan her biri için 12.000,00 TL’den toplamda 36.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesi talebinde bulunmuştur. Davalılar … ve … vekili davanın reddini talep etmiştir. Davalı sigorta şirketi vekili davanın reddini talep etmiştir. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama neticesinde, davacıların gerçek kişi davalılar aleyhine açtıkları manevi tazminat davasının kısmen kabulü ile, davacı … için 4.000,00 TL … için 4.000,00 TL ve … için 4.000,00 TL’nin 27/12/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiliyle davacılara verilmesine, sigorta şirketi yönünden açılan davanın ise pasif husumet ehliyeti yokluğundan reddine karar verilmiştir. Karara karşı davacı vekili tarafından manevi tazminatın hakkaniyete uygun takdir edilmediği ile her bir davacı bakımından ayrı ayrı vekalet ücreti takdir edilmemiş olmasının doğru olmadığı gerekçesiyle istinaf başvurusunda bulunulmuştur. Mahkemece işbu istinaf başvurusunun 21.01.2021 tarihli ek karar ile süresi içerisinde eksik kalan istinaf karar harcı yatırılmadığından bahisle usulden reddine karar verilmiştir. UYAP üzerinden yapılan incelemede, davacılar vekili tarafından kararın 21/12/2021 tarihinde tüm davacılar bakımından istinaf edildiği ancak tek bir davacı yönünden harcın yatırıldığı, dosya kapsamında eksik harcın ikmali hususunda muhtıra çıkarılmasına ilişkin bir karar verilmediği, buna ilişkin karar tesis edilmeksizin davetiyeye meşruhat verilmesinin bir geçerliliğinin bulunmadığı, davacı vekili tarafından da 08/02/2021 ve 12/02/2021 tarihlerinde diğer davacılar bakımından da istinaf başvurma ve karar harçlarının yatırıldığı karşısında istinaf başvurusunun usulden reddine dair ek kararının kaldırılmasına karar verilmek suretiyle yapılan manevi tazminat yönünden yapılan değerlendirmede; Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere göre 27.12.2015 tarihinde, sabah saatlerinde davalı sürücü … yönetimindeki çekici ve çekiciye bağlı römorktan oluşan TIR şeklindeki aracın, fabrika araç bekleme alanında duraklayıp başka bir TIR’a yol verdikten sonra tekrar fabrika girişine doğru hareketle geçtiği sırada Osmangazi Köprüsü istikametinden yürüyen ve aracın önünden geçiş yapan müteveffa …’e çarpıp sağ ön ve arka teker kısımları ile üzerinden geçerek davacıların murisinin vefat etmesine neden olduğu, kazada müteveffanın asli, araç sürücüsünün ise tali kusurlu olduğu, Gebze 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 2016/734 Karar sayılı kararında da gerek 07/03/2016 tarihli bilirkişi raporu ve gerekse 13/05/2016 tarihli Adli Tıp Kurumu tarafından tanzim edilen kusur raporları doğrultusunda aynı kusur durumunun benimsendiği, müteveffanın kaza tarihinde 82 yaşında olduğu, davacılardan …’nin müşteki sıfatıyla alınan ifadesinde, müteveffanın yaşlılık ve alzheimer rahatsızlığı nedeniyle genellikle sabah saatlerinde evden tek başına çıkıp plastik ve cam atıkları topladığı, evden dışarı çıkmasını istemediği halde onu dinlemediği, olay günü de saat 07:30 sıralarında evden çıkarak gittiği şeklinde beyanda bulunduğu görülmektedir. İşbu delil durumuna göre mütevaffanın asli kusurlu olduğu olayda, yaşlılık ve alzheimer hastalığı nedeniyle bir başkasının gözetiminde olması gereken müteveffanın dışarıya tek başına çıkarak zararın gerçekleşme ihtimalini arttırmış olmasına göre manevi tazminatın takdirinde olayın özellikleri, tarafların mali ve sosyal durumu, kaza tarihindeki paranın alım gücü ve hak ve nesafet ilkesine uygun bir değerlendirme yapılarak hüküm kurulmuş olmasına göre davacılar vekilinin bu yöne ilişkin istinaf itirazları yerinde değildir. Vekalet ücretine ilişkin istinaf itirazlarının değerlendirilmesinde ise; 6100 sayılı HMK’nın 57. maddesinde, ortak bir işlemle hepsinin yararına bir hak doğmuş olması veya kendilerinin bu şekilde yükümlülük altına girmeleri veya davaların temelini oluşturan vakıaların ve hukuki sebeplerin aynı veya birbirine benzer olması halinde birden çok kişi birlikte dava açabilecekleri gibi aleyhlerine de birlikte dava açılabileceği açıklandıktan sonra devam eden 58. maddede, ihtiyari dava arkadaşlığında davaların birbirinden bağımsız olduğu, dava arkadaşlarından her birinin, diğerinden bağımsız olarak hareket edeceği belirtilmiştir. Yukarıda açıklanan yasal düzenlemelere göre manevi tazminat talebinde bulunan davacılar arasında zorunlu dava arkadaşlığı bulunmadığı, aralarında ihtiyari dava arkadaşlığı bulunduğu, usul ekonomisi ilkesi dikkate alınarak birlikte dava açılmış olmasının her bir davacı bakımından açılan davaların bağımsızlığını etkilemeyeceği karşısında, kendisini vekille temsil ettiren davacı yararına her bir davacı yönünden kabul edilen tazminat miktarına göre AAÜT’nin 10/2. maddesi uyarınca ayrı ayrı vekalet ücreti takdir edilmemiş olması doğru olmamıştır. O halde, HMK’nın 353/1-b/2. maddesi gereğince, davacılar vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararı vekalet ücreti bakımından düzeltilerek sair kesinleşen yönler tekrar edilmek suretiye suretiyle aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçe ile; A-1-6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b/2 maddesi hükmü uyarınca davacılar vekilinin istinaf kanun yoluna başvuru talebinin vekalet ücretine hasren ESASTAN KABULÜNE, manevi tazminata ilişkin istinaf itirazlarının reddine, 2-İlk Derece Mahkemesi KARARININ KALDIRILMASINA 3-Davacılar tarafından yatırılan 232,30TL istinaf karar harcının istek halinde davacılara iadesine, 4-Davacılar tarafından ayrı ayrı yatırılan toplam 634,90 TL istinaf başvuru harcı ile 80,70 TL posta ve tebligat giderinden ibaret yargılama giderinin, davalılar … ve …’tan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine, 5-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından, vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına, 6-İstinaf talep eden tarafından yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, B)1-6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b/2. maddesi hükmü uyarınca düzelterek yeniden esas hakkında kararla; davalılar … ve … yönünden davanın kısmen kabulüne, davacı … için 4.000,00 TL … için 4.000,00 TL ve … için 4.000,00 TL’nin 27/12/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiliyle davacılara verilmesine, 2-… sigorta yönünden davanın pasif husumet ehliyeti yokluğu nedeniyle REDDİNE, 3-Harçlar Kanununa göre alınması gerekli 819,72 TL harcın davalılar … ve …’tan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA, 4-Davacı tarafından tebligat, posta ve müzekkere gideri olarak sarf edilen 946,50 TL yargılama giderinin davanın kabul-ret oranına göre 315,50 TL’lik kısmının davalılar … ve …’tan alınarak davacıya verilmesine, 5-(a)Davacı … kendisini vekille temsil ettirdiğinden hükmedilen miktar üzerinden hesaplanan AAÜT’nin 10/2. maddesi uyarınca 3.400,00 TL ücreti vekaletin davalılar … ve …’tan müştereken ve müteselsilen alınarak adı geçen davacıya verilmesine, (b)Davacı … kendisini vekille temsil ettirdiğinden hükmedilen miktar üzerinden hesaplanan AAÜT’nin 10/2. maddesi uyarınca 3.400,00 TL ücreti vekaletin davalılar … ve …’tan müştereken ve müteselsilen alınarak adı geçen davacıya verilmesine, (c)Davacı … kendisini vekille temsil ettirdiğinden hükmedilen miktar üzerinden hesaplanan AAÜT’nin 10/2. maddesi uyarınca 3.400,00 TL ücreti vekaletin davalılar … ve …’tan müştereken ve müteselsilen alınarak istinaf aşamasında vefat etmiş olması nedeniyle davacı mirasçılar …, … ve …’e eşit olarak verilmesine, 6-Ret olunan dava yönünden Avukatlık Asgari Ücret tarifesine göre davalı lehine takdir olunan 3.400,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılar … ve …’a verilmesine,7-Ret olunan dava yönünden Avukatlık Asgari Ücret tarifesine göre davalı … Sigorta lehine takdir olunan 1.800,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı … Sigorta’ya verilmesine,8-Dosyada mevcut gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda kabul ve reddedilen miktarlar göz önünde bulundurulmak sureti ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 362/1-a maddesi gereğince her iki taraf yönünden kesin olarak oybirliği ile karar verildi. 04/03/2021