Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi 2021/322 E. 2022/1136 K. 14.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
DOSYA NO: 2021/322
KARAR NO: 2022/1136
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ: 10/11/2020
NUMARASI: 2014/232 (E) – 2020/699 (K)
DAVANIN KONUSU: Tazminat (Bakıcı Giderine İlişkin)
KARAR TARİHİ: 14/06/2022
Taraflar arasında görülen davada verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmakla; re’sen dikkate alınabilecek hususlar ayrık olmak üzere istinaf talep ve gerekçeleri ile tarafların ilk derece mahkemesinde ileri sürdükleri iddia ve savunmalar esas alınmak sureti ile dosya incelendi;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili, 06/11/2010 tarihinde meydana gelen trafik kazasında yaralanarak sakat kalan müvekkili için normal yaşama süresi içinde iş gücü kaybı oranında bakıcıya ücret ödeyeceğinin sabit olduğunu ve bu giderlerin zaman içinde yapılacağı ve şuan için bu giderlerinin yapılmış olmasının gerekmeyeceğini belirterek şimdilik 5.000 TL bakıcı giderinin davalılardan tahsiline karar verilmesi talebinde bulunmuştur. Davalılar davanın reddini talep etmişlerdir. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama neticesinde, benimsenen bilirkişi raporu doğrultusunda davacının normal yaşama süresi içerisinde başka birisinin sürekli bakıma muhtaç durumda olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, vaki istinaf başvurusunun ise kesinlik nedeniyle reddine karar verilmiştir. Karar ve ek karara karşı davacı vekili, davanın belirsiz alacak davası niteliğinde olduğunu, dava dilekçesinde HMK 107 yazılacak yerde sehven HMK 109 yazıldığını, dolayısıyla kararın kesin nitelikte olmadığını, Gaziantep Adli Tıp Kurulu raporunda davacının maluliyeti %66 belirlenmiş iken hükme esas alınan raporda %7 olarak belirlendiğini ve bu çelişki giderilmeden karar verilmesinin doğru olmadığını belirterek istinaf başvurusunda bulunmuştur. Davanın belirsiz alacak davası olarak açılmış olması nedeniyle kararın kesin nitelikte olmadığı ve ek karara yönelik istinaf başvurusunun yerinde olduğu görülmekle; incelemeye geçilmesine karar verilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamalara göre, dava, daimi bakıcı gideri istemine ilişkindir. Davacının tedavi süresine ilişkin geçici bakıcı giderine dair bir talep ve davası bulunmamaktadır. İlk derece mahkemesince dosyaya kazandırılan Adli Tıp Kurumunun 29/05/2019 tarih 2019/11157 Karar sayılı maluliyete ilişkin rapor ile davacının dayandığı Adli Tıp, Ortopedi, Psikiyatri, Kulak-Burun-Boğaz ve Göz Hastalıkları uzman hekimleri tarafından düzenlenmiş 14/02/2013 tarihli bilirkişi raporu arasındaki maluliyete dair çelişkinin, Adli Tıp Kurumu 2. Üst Kurulunun 04/06/2020 tarih 2020/611 Karar sayılı raporuyla giderildiği, işbu raporda, başka birisinin sürekli bakımına muhtaç durumda olmadığı hususunun açıklandığı, raporun bu haliyle usul ve yasaya uygun hüküm vermek bakımından yeterli olduğu ve davacı vekili tarafından da yeniden rapor alınmasına dair kanaat oluşturacak nitelikte herhangi bir itirazın ileri sürülmediği görülmektedir. Bu durumda yapılan yargılamaya, toplanan delillere, dosya içeriğine, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve özellikle geçici bakıcı giderine ilişkin talep ve dava olmadığından ötürü yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru olduğuna göre; yerinde olmayan istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
KARAR: Yukarıda açıklanan gerekçe ile; 1-6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b/1. maddesi hükmü uyarınca davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, 2-Alınması gereken 80,70 TL istinaf karar harcından peşin alınan 118,60 TL harcın mahsubundan sonra bakiye 37,60 TL fazladan alınan yatırılan istinaf karar harcının istinafa başvuran davacı tarafa istek halinde iadesine, 3-İstinafa başvuran tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, 4-Artan gider ve delil avansının karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine, 5-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından, vekalet ücreti tayinine yer olmadığına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde Yargıtay ilgili hukuk dairesine hitaben verilecek temyiz dilekçesi ile temyiz yolu açık olmak üzere, oy birliği ile karar verildi. 14/06/2022