Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi 2021/298 E. 2022/149 K. 28.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
DOSYA NO: 2021/298
KARAR NO: 2022/149
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 25/11/2020
NUMARASI: 2020/137 (E) 2020/831 (K)
DAVANIN KONUSU: Maddi ve Manevi Tazminat
Birleşen İstanbul 12. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2018/210 E. 2018/348 K. Sayılı dosyası
DAVANIN KONUSU: Maddi ve manevi tazminat
KARAR TARİHİ: 28/01/2022
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Asıl davada davacı dava dilekçesinde özetle; desteği (babası) …’nün davalı belediye bünyesinde temizlik hizmetlisi olarak görev yaptığını, davalı Çamoluk Belediyesi’ne kiralanan, davalı … Sigorta AŞ’ye sigortalı ve davalı …’nun sürücüsü olduğu … plakalı araç ile 04/10/2006 tarihinde çöplerin boşaltılması sırasında desteğin iki bacağının pistona kapılması sonucu ölümüne neden olduğunu belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere şimdilik 125.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatı ile 125.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep etmiştir.Davalı … Sigorta AŞ vekili cevap dilekçesinde özetle; manevi tazminat talebinin teminat kapsamında olmadığını, desteğin mirasçılarına teminatın tamamının ödendiğini, poliçe kapsamında sorumluluğu kalmadığını belirterek davanın reddini talep etmiştir. Davalı Çamoluk Belediyesi vekili cevap dilekçesinde özetle, talep edilen tazminatın fazla olduğunu belirterek davanın reddini talep etmiştir. Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın zamanaşımı nedeniyle reddi gerektiğini, davacı açısından destekten yoksun kalma şartlarının oluşmadığını, kazanın oluşumunda müvekkilinin kusurunun bulunmadığını, talep edilen manevi tazminatın fahiş olduğunu belirterek davanın reddini talep etmiştir. Birleşen İstanbul 12. ATM’nin 2018/210 Esas 2018/348 Karar sayılı dosyasında davacı vekili dava dilekçesinde özetle, müvekkilinin desteği (babası) …’nün davalı belediye bünyesinde temizlik hizmetlisi memuru adı altında görev yaptığını, davalı belediyede şoför olarak çalışan davalı …’nun sürücüsü olduğu … plakalı araç ile 04/10/2006 tarihinde çöplerin boşaltılması sırasında desteğin iki bacağının pistona kapılması sonucu ölümüne neden olduğunu belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere şimdilik 1.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatı ile 40.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep etmiş, 12/07/2020 tarihli ıslah dilekçesiyle destekten yoksun kalma tazminatı talebini 3.327,85 TL’ye çıkartarak kaza tarihinden itibaren bankalara uygulanan en yüksek mevduat faizi ile birlikte davalılardan tahsilini talep etmiştir. Davalı … Sigorta AŞ vekili cevap dilekçesinde özetle; zamanaşımı nedeniyle davanın reddi gerektiğini, manevi tazminat talebinin teminat kapsamında olmadığını, müvekkili şirketin ölenin mirasçılarına teminat tutarının tümünü ödediğini belirterek davanın reddini talep etmiştir. Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın zamanaşımı nedeniyle reddi gerektiğini, davacının kaza tarihinde destekten yoksun kalması sözkonusu olmadığından maddi tazminat talebinin hukuka aykırı olduğunu, kazanın oluşumunda müvekkilinin kusurunun bulunmadığını, talep edilen manevi tazminatın fahiş olduğunu belirterek davanın reddini talep etmiştir. Davalı Çamoluk Belediyesi usulüne uygun tebliğe rağmen davaya cevap vermemiştir. İlk derece mahkemesince;”Mahkememizin 2020/137 esas sayılı dosyası yönünden; davacı …’nin destekten yoksun kalma tazminat davasının reddine, davacı …’nin davalılar … ve Çamoluk Belediyesi’ne açmış olduğu manevi tazminat talebinin kısmen kabulüne, 40.000,00 TL manevi tazminatın davacının murisinin ölüm tarihi olan 06/10/2006 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar … ve Çamoluk Belediyesi’nden müştereken ve müteselsilen alınarak davacı …’ye verilmesine, davacı ….’nin davalı … Sigorta AŞ’ye karşı açmış olduğu manevi tazminat davasının reddine, davacının reeskont faizi talebinin reddine, Mahkememiz dosyası ile birleşen İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/210 Esas ve 2018/348 karar sayılı dosyası yönünden; davacı …’un destekten yoksun kalma tazminatı talebinin davalı … Sigorta AŞ yönünden kısmen kabulüne kısmen reddine, 1.266,39 TL destekten yoksun kalma tazminatının davacı …’un davalı sigorta şirketine başvuruda bulunduğu 28/09/2020 tarihinden sonraki 8.iş günü olan 07/09/2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı … Sigorta AŞ’den alınarak davacı …’a verilmesine, davacı ..’un destekten yoksun kalma tazminatı talebinin davalılar … ve Çamoluk Belediyesi yönünden kabulüne, 2.061,46 TL destekten yoksun kalma tazminatının davalılar … ve Çamoluk Belediyesi’nden davacının murisinin ölüm tarihi olan 06/10/2006 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile müştereken ve müteselsilen alınarak davacı …’a verilmesine, 40.000,00 TL manevi tazminatın davacının murisinin ölüm tarihi olan 06/10/2006 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar … ve Çamoluk Belediyesi’nden müştereken ve müteselsilen alınarak davacı …’a verilmesine, davacı …’un davalı … Sigorta AŞ’ye karşı açmış olduğu manevi tazminat davasının reddine, davacı …’un en yüksek mevduat faiz talebinin reddine” karar verilmiştir. Karara karşı davalı Çamoluk Belediye Başkanlığı vekili ile davalı … vekili istinaf kanun yoluna başvurmuştur. Davalı Çamoluk Belediye Başkanlığı vekili istinaf dilekçesinde özetle; aynı olaya ilişkin olarak davacıların kardeşleri ve diğer varisler tarafından açılan davada İst. 8. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2010/111 E. 2013/323 K. sayılı kararında davacıların kardeşleri için 4.000,00 TL manevi tazminata hükmedildiğini ve bu kararın Yargıtay incelemesinden geçerek kesinleştiğini, dolayısıyla 2013 yılında 4.000 TL olarak belirlenen manevi tazminatın 2020 yılında 40.000 TL olarak belirlenmesinin hakkaniyete aykırı olduğu gibi davacılar murisinin kusuru da dikkate alındığında fahiş olduğunu, vekil ile temsil edilmeyen davacı … lehine vekalet ücretine hükmedilmesinin ve reddedilen manevi tazminat miktarı bakımından lehlerine vekalet ücretine hükmedilmemesinin hukuka aykırı olduğunu belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir. Davalı … vekili istinaf dilekçesinde özetle; zamanaşımı def’i sebebiyle açılan davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, davacılar lehine hükmedilen manevi tazminatın fahiş olduğunu, birleşen dosya davacısı …’un kaza tarihinde destekten yoksun kalması sözkonusu olmadığından maddi tazminata hükmedilmesinin hukuka aykırı olduğunu, müvekkilinin kazanın oluşunda asli kusuru bulunmadığını, ceza dosyasında muris …’nün 1. dereceden asli kusurlu bulunduğunu ve ceza dosyasının kesinleştiğini, mahkemece müvekkili asli kusurlu bulunarak fahiş manevi tazminata hükmedilmesinin yasaya aykırı olduğunu, asıl dava yönünden davacı …’nin avukatı bulunmamasına rağmen, davacı … lehine avukatlık ücretine hükmedilmesinin ve davacı …’nin manevi tazminat talebi kısmen reddedilmesine rağmen lehlerine vekalet ücretine hükmedilmemesinin hukuka aykırı olduğunu belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir. HMK’nın 355. maddesi kapsamında istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda: Asıl ve birleşen dava, trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı ve manevi tazminat istemine ilişkindir.Dosya kapsamından 04/10/2006 tarihinde, davalı Çamoluk Belediye Başkanlığı bünyesinde temizlik hizmetlisi olarak çalışan davacıların desteği (babası) …’nün davalı Çamoluk Belediyesi’nin işleteni, davalı … Sigorta AŞ’nin ZMM sigortacısı ve davalı …’nun sürücüsü olduğu … plakalı sıkıştırmalı çöp kamyonu ile toplanmış bulunan çöplerin boşaltılması sırasında bacaklarını pistona sıkıştırması sonucu yaralandığı ve bu yaralanmaya bağlı olarak olaydan iki gün sonra öldüğü, mahkemece kusur incelemesi yaptırılmadığı ancak dosya içine alınan ve aynı olay nedeniyle desteğin diğer mirasçıları tarafından açılan İst. 8. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2010/111 Esas 2013/323 K. sayılı dosyasından alınan bilirkişi raporuna göre davalı sürücü …’nun % 40 oranında, davalı Çamoluk Belediyesinin % 40 oranında, destek …’nün % 20 oranında kusurlu olduğunun tespit edildiği ve anılan dosyanın Yargıtay incelemesinden geçerek kesinleştiği anlaşılmıştır. Davalı Çamoluk Belediye Başkanlığı vekilinin ve davalı … vekilinin hükmolunan manevi tazminata yönelik istinaf başvurusunun incelenmesinde; 6098 sayılı TBK’nın 56/2. maddesine göre hâkim, ağır bedensel zarar veya ölüm hâlinde, olayın özelliklerini göz önünde tutarak, zarar görenin veya ölenin yakınlarına uygun bir miktar paranın manevi tazminat olarak ödenmesine karar verebilir. Hâkimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı olan manevi tazminatın miktarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi, malvarlığı hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde, bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.06.1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hâkim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir. Nitekim Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 23/06/2004 gün ve 13/291-370 sayılı kararında da vurgulandığı gibi, hâkimin bu takdir hakkını kullanırken, ülkenin ekonomik koşulları, tarafların sosyal ve ekonomik durumu, paranın satın alma gücü, tarafların kusur durumu, olayın ağırlığı, olay tarihi gibi özellikleri göz önünde tutması ve buna göre manevi tazminatın miktarını takdir edilmesi gerektiği açıkça ortadadır. Kazanın oluş şekli, kaza tarihi, kusur durumu, tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile İlk Derece Mahkemesinin gerekçesi bir bütün olarak değerlendirildiğinde; davacılar lehine hükmedilen manevi tazminat miktarının, TBK’nın 56/2. maddesinde düzenlenen manevi tazminat müessesesinin amacına ve hakkaniyet ilkesine uygun olduğu kanısına varıldığından, davalı Çamoluk Belediye Başkanlığı vekilinin ve davalı … vekilinin bu yöne ilişkin istinaf itirazı yerinde görülmemiştir. Asıl davada vekil ile temsil edilmeyen davacı … lehine kabul edilen manevi tazminat yönünden davalılar Çamoluk Belediye Başkanlığı ve … aleyhine vekalet ücretine hükmedilmesi usul ve yasaya aykırı olduğundan davalıların bu yöne ilişkin istinaf itirazı yerinde görülmüştür.Asıl davada davacı …’nin manevi tazminat talebi kısmen reddedilmesine rağmen infazda tereddüt oluşturacak şekilde reddedilen manevi tazminat yönünden vekalet ücretinin “…davacıdan alınarak, davalılar … ve Çamoluk Belediyesi’nden müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine ” şeklinde hüküm kurulması da doğru olmamıştır. -Davalı … vekilinin zamanaşımına ilişkin istinaf itirazı bakımından; 6098 Sayılı TBK’nın 49. maddesinde haksız fiil tanımlanmış, aynı Kanun’un 72. maddesinde haksız fiilden zarar görenin bundan kaynaklanan zararının tazmini istemiyle açacağı davaların zararı ve faili öğrendiği tarihten itibaren 2 ve 10 yıllık zamanaşımı sürelerine tabi olduğu düzenlenmiştir. Buna karşılık 2918 Sayılı KTK’nın 109/1 maddesinde; motorlu araç kazalarından doğan maddi zararların tazminine ilişkin talepler zarar görenin zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak 2 yıl ve herhalde, kaza gününden başlayarak 10 yıl zamanaşımı süresi öngörülmüştür. Maddenin 2. fıkrasında “dava, cezayı gerektiren bir fiilden doğarsa” ifadesi ile kanun koyucu taraf ayrımı yapmaksızın (davacı, davalı veya dava dışı 3.kişi) yapmış olduğu fiil cezayı gerektiriyor ise uzamış ceza zamanaşımı uygulanacağı ifade edilmiştir. Somut olayda eylem için kaza tarihinde yürürlükte bulunan 5237 sayılı TCK’nın 85/1 ve 66/1-d maddelerinde öngörülen ceza zamanaşımı süresi 15 yıl olup asıl ve birleşen dava tarihinde zamanaşımı süresinin dolmadığı anlaşılmakla davalı … vekilinin bu yöne ilişkin istinaf itirazı yerinde görülmemiştir. -Davalı … vekilinin maddi tazminata yönelik istinaf itirazı bakımından; HMK’nın 341/2.fıkrasına göre miktar veya değeri Üçbin Türk Lirasını geçmeyen malvarlığı davalarına ilişkin kararlar kesindir. HMK’nın 341/4.fıkrasına göre ise alacağın tamamının dava edilmiş olması durumunda, kararda asıl talebinin kabul edilmeyen bölümü  üç bin Türk Lirasını geçmeyen taraf, istinaf yoluna başvuramaz. Ayrıca HMK’nın ek 1. maddesinin 1. fıkrasında; “HMK’nın 341. maddesindeki parasal sınırın her takvim yılı başından geçerli olmak üzere, önceki yılda uygulanan parasal sınırların; o yıl için 04/01/1961 tarihli ve 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun mükerrer 298. maddesi hükümleri uyarınca Maliye Bakanlığınca her yıl tespit ve ilan edilen yeniden değerleme oranında artırılması suretiyle uygulanır. Bu şekilde belirlenen sınırların on Türk lirasını aşmayan kısımları dikkate alınmaz.” hükmünün yanı sıra, aynı maddenin 2. fıkrasında; “HMK’nın 341. maddesindeki parasal sınırların uygulanmasında hükmün verildiği tarihteki miktarın esas alınacağı” düzenlenmiş bulunmaktadır. Yeniden değerleme oranındaki artış sonucu Yerel Mahkeme hükmünün verildiği 2020 yılı için HMK’nın 341/2. maddesindeki kesinlik sınırı 5.390,00 TL’dir. Somut uyuşmazlıkta, kararın verildiği tarih itibari ile davalı aleyhine hükmolunan 2.061,46 TL maddi tazminat miktarı 2020 yılı için öngörülen kesinlik sınırının altında kaldığından, davalı …’nun İlk Derece Mahkemesince verilen maddi tazminat için HMK’nın 341/4. maddesi gereğince istinaf hakkı yoktur. Yerel Mahkemece, karara karşı kanun yolunun açık olduğunun belirtilmesi de sonuca etkili değildir. Bu nedenle davalı … vekilinin maddi tazminata yönelik istinaf başvurusunun HMK 352/1-b maddesi gereğince reddine karar verilmiştir. Yukarıda açıklanan nedenlerle; davalı … vekilinin, ilk derece mahkemesi kararının maddi tazminat kısmına yönelik istinaf dilekçesinin HMK’nın 352/1-b maddesi gereğince reddine, davalılar … ve Çamoluk Belediye Başkanlığı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile yerel mahkeme kararının asıl davada manevi tazminata ilişkin vekalet ücreti yönünden HMK’nın 353/1-b/2. maddesi uyarınca düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmek üzere kaldırılmasına karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
A-Davalı … vekilinin yukarıda esas ve karar numarası belirtilen ilk derece mahkemesi kararının maddi tazminat kısmına yönelik istinaf dilekçesinin HMK’nin 352/1-b maddesi gereğince reddine,
B-Davalı … vekili ile davalı Çamoluk Belediye Başkanlığı vekilinin istinaf başvurularının kabulüne, Yukarıda esas ve karar numarası belirtilen ilk derece mahkemesi kararının HMK’nin 353/1-b/2. maddesi gereğince düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmek üzere kaldırılmasına,Buna göre: 1-Asıl dava yönünden; a-Davacı …’nin destekten yoksun kalma tazminat davasının reddine, b-Davacı …’nin davalılar … ve Çamoluk Belediyesi’ne açmış olduğu manevi tazminat talebinin kısmen kabulüne, c-40.000,00 TL manevi tazminatın davacının murisinin ölüm tarihi olan 06/10/2006 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar … ve Çamoluk Belediyesi’nden müştereken ve müteselsilen alınarak davacı …’ye verilmesine, d-Davacı …’nin davalı … Sigorta AŞ’ye karşı açmış olduğu manevi tazminat davasının reddine, e-Davacının reeskont faizi talebinin reddine, f-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesap olunan 2.732,40 TL nispi karar harcının davalılar … ve Çamoluk Belediyesi’nden müştereken ve müteselsilen alınarak hazineye irad kaydına, g-Davacı tarafından yargılama esnasında yapılan toplam 700,00 TL (500,00 TL BK ücreti, 200,00 TL tebliğler ve posta ) yargılama giderinin davadaki kabul ve red oranına göre hesaplanan 112,00 TL’nin davalılar … ve Çamoluk Belediyesi’nden müştereken ve müteselsilen alınarak alınarak davacıya verilmesine, h-Davacı tarafından dava açılırken yatırılan toplam 31,40 TL başvuru harcının davalılar … ve Çamoluk Belediyesi’nden müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, ı-Reddedilen maddi tazminat yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak, davalılara verilmesine,i-Reddedilen manevi tazminat yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 6.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak, davalılar … ve Çamoluk Belediyesi Başkanlığı’na verilmesine, j-Reddedilen manevi tazminat yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak, davalı … Sigorta AŞ’ye verilmesine, 2-Birleşen İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/210 Esas ve 2018/348 karar sayılı dosyası yönünden; a-Davacı …’un destekten yoksun kalma tazminatı talebinin davalı … Sigorta AŞ yönünden kısmen kabulüne kısmen reddine, b-1.266,39 TL destekten yoksun kalma tazminatının davacı …’un davalı sigorta şirketine başvuruda bulunduğu 28/09/2020 tarihinden sonraki 8.iş günü olan 07/09/2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı … Sigorta AŞ’den alınarak davacı …’a verilmesine, c-Davacı …’un destekten yoksun kalma tazminatı talebinin davalılar … ve Çamoluk Belediyesi yönünden kabulüne,d-2.061,46 TL destekten yoksun kalma tazminatının davalılar … ve Çamoluk Belediyesi’nden davacının murisinin ölüm tarihi olan 06/10/2006 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile müştereken ve müteselsilen alınarak davacı …’a verilmesine, e-40.000,00 TL manevi tazminatın davacının murisinin ölüm tarihi olan 06/10/2006 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar … ve Çamoluk Belediyesi’nden müştereken ve müteselsilen alınarak davacı …’a verilmesine, f-Davacı …’un davalı … Sigorta AŞ’ye karşı açmış olduğu manevi tazminat davasının reddine, g-Davacı …’un en yüksek mevduat faiz talebinin reddine, h-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesap olunan 2.959,72 TL nispi karar harcının peşin ve ıslah harcından alınan 142,05 TL harçtan mahsubu ile eksik 2.817,67 TL’nin (… Sigorta AŞ’nin 32,44 TL’den sorumlu olmak üzere) davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak hazineye irad kaydına, ı-Davacı tarafından yargılama esnasında yaptığı toplam 328,10 TL tebliğler ve posta giderinin davalılardan … Sigorta AŞ 124,85 TL’den sorumlu olmak kaydı ile davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, i-Davacı tarafından dava açılırken yatırılan toplam 191,65 TL’nin (140,05 TL PH, 44,40 TL BH, 2,00 TL ıslah harcı, 5,20 VH) davalılardan … Sigorta AŞ 72,93 TL ‘den sorumlu olmak kaydı ile davalılardan alınarak davacıya verilmesine, j-Kabul edilen maddi tazminat yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 2.061,46 TL vekalet ücretinin davalılar … ve Çamoluk Belediyesi’nden ayrıca 1.266,39.TL’nin de davalı … Sigortadan ayrı ayrı alınarak, davacıya verilmesine, k-Reddedilen maddi tazminat yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 2.061,46TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak, davalı … Sigorta AŞ’ye verilmesine,l-Kabul edilen manevi tazminat yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 6.000,00 TL vekalet ücretinin davalılar … ve Çamoluk Bedeliyesi’nden müştereken ve müteselsilen alınarak, davacıya verilmesine, m-Reddedilen manevi tazminat yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak, davalı … Sigorta AŞ’ye verilmesine,n-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayarak artan gider avansının hüküm kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
C-İSTİNAF İNCELEMESİ BAKIMINDAN; 1-Davalı … ile davalı Çamoluk Belediye Başkanlığı tarafından peşin olarak yatırılan istinaf karar ve ilam harcının, istem halinde ilk derece mahkemesi tarafından yatıran tarafa iadesine, 2-İstinaf kanun yolu aşamasında davalı … tarafından sarf edilen 297,20 TL istinaf kanun yolu başvuru harcının davacıdan alınarak davalı …’na verilmesine, 3-İstinaf kanun yolu aşamasında davalı Çamoluk Belediye Başkanlığı tarafından sarf edilen 324,20 TL istinaf kanun yolu başvuru harcı ile 36,00 TL posta gideri olmak üzere toplam 360,20 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalı Çamoluk Belediye Başkanlığı’na verilmesine 4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından, vekâlet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,5-İstinaf için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dair dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu, HMK’nin 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.28/01/2022