Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi 2021/297 E. 2023/577 K. 04.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
Dosya No: 2021/297
Karar No: 2023/577
İncelenen Kararın
Mahkemesi: İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi
Tarihi: 08/12/2020
Numarası: 2019/204 (E) 2020/814 (K)
Davanın Konusu: Maddi tazminat
Karar Tarihi: 04/04/2023
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 25.01.2014 tarihinde, davalının ZMS sigortacısı olduğu, dava dışı …’nın idaresindeki … plaka sayılı aracın tek taraflı kaza yapması sonucu araçta bulunan davacının kız kardeşi …’in vefat ettiğini, bekar ve engelli olan davacının anne ve babası da ölü olup çalışamaz durumda olduğunu ve başkasının bakım ve gözetimine ihtiyacı olduğunu, müteveffa …’in çalışarak davacıya destek olduğunu belirterek 1.000 TL destekten yoksun kalma tazminatının davalı sigorta şirketinden sigorta limitini aşmamak üzere temerrüt tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte tahsilini talep etmiş, davacı vekili 18.10.2020 tarihli dilekçesi ile dava değerini 166.950,63 TL’ye artırarak davalı sigortaya başvuru tarihi olan 22.10.2018 tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte tahsilini talep etmiştir.Davalı vekili süresinde cevap dilekçesi sunmamış, 31/07/2019 tarihinde sunduğu beyan dilekçesinde özetle; müteveffanın içinde yolcu olarak bulunduğu araç sürücüsünün 1,79 promil alkollü olduğunu, müteveffanın sürücünün alkollü olduğunu bildiği halde araçta seyahat etmesi nedeniyle müterafik kusur indirimi yapılmasını gerektiğini belirterek davanın usulden ve esastan reddini talep etmiştir.İlk derece mahkemesince; davanın kabulüne,166.950,63 TL destekten yoksun kalma tazminatının, dava tarihi olan 06.05.2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizleriyle birlikte (trafik kaza tarihi olan 2014 yılı poliçe limitiyle sınırlı olmak üzere) davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.Karara karşı davalı vekili, kusur incelemesinin dosya üzerinden yapıldığını ve ceza dosyasındaki rapor uygun bulunarak geçiştirildiğini, bilirkişi raporuna itirazlarının dikkate alınmadığını, sigortalı araç sürücüsünün beyanına göre hem sürücü hem müteveffa alkollü olarak arabaya bindiğinden müterafik kusur indirimi yapılması gerektiğini, davacının destek alacak yaşta olmadığını ve kardeşler arasında doğal desteklik ilişkisi bulunmadığını, davacının müteveffadan aldığı desteği ispat edemediğini ayrıca davacının medeni halinin araştırılmadığını, davacı evlenmişse bakım yükümlülüğünün eşine ait olacağını ve müteveffanın evlilik tarihinden itibaren destekliğinden söz edilemeyeceğini, davacının dosyaya ibraz ettiği ve engelli olduğunu belirttiği Engelli Sağlık Kurulu Raporunun 26.09.2014 tarihinde düzenlenmiş olup süreli ve süresinin de 5 yıl olduğunu, günümüzde ve devamında engelli olup olmadığı konusunun saptanabilmesi için yeni bir rapor düzenlenmesi gerektiğini, raporda açıkça görüleceği üzere davacının ortopedik, görme, işitme, konuşma ve zihinsel açıdan herhangi bir engeli olmadığının görüldüğünü, davacının kronik rahatsızlığından kaynaklanan özürü, meslek sahibi olmasına ve çalışmasına engel teşkil etmeyeceğini, hesap raporuna yapılan itirazların değerlendirilmediğini belirterek istinaf kanun yoluna başvurmuştur.HMK’nın 355. maddesi kapsamında istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda:Dava, trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir.Dosya kapsamından, 25.01.2014 tarihinde, davalı sigorta şirketi nezdinde ZMSS poliçesi ile sigortalı, dava dışı sürücü …’nın sevk ve idaresindeki … plakalı araç ile tek taraflı kaza yapması sonucu araçta yolcu olarak bulunan davacının kız kardeşi …’in yaralandığı ve bir süre tedavi gördükten sonra 12/02/2014 tarihinde vefat ettiği anlaşılmış, dosyada bulunan mirasçılık belgesine davacının müteveffa …’in mirasçısı olduğu anlaşılmıştır.İlk derece mahkemesince hükme esas alınan 16.09.2020 tarihli bilirkişi raporuna göre sigortalı aracın sürücüsü dava dışı …’nın %100 oranında kusurlu, davacının murisi …’in ise kusursuz olduğu tespit edilmiştir.Sigortalı araçta yolcu konumunda bulunan davacının murisine kusur izafe edilemeyeceğinden davalının kusura yönelik istinaf itirazları yerinde görülmemiştir. Kardeşlerin birbirine karşı kural olarak bakım görevi yoktur. Ancak, bir kardeşin diğer kardeşe eylemli ve düzenli olarak yardım etmesi halinde, bu kardeş diğerinin desteği sayılır. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 364. maddesinde “Herkes, yardım etmediği takdirde yoksulluğa düşecek olan üstsoyu ve altsoyu ile kardeşlerine nafaka vermekle yükümlüdür.Kardeşlerin nafaka yükümlülükleri, refah içinde bulunmalarına bağlıdır.” düzenlemesine yer verilmiştir.Belirtilen madde hükmüne göre desteğin refah içinde olması ve destek tazminatı talep eden kardeşin de yardım edilmediğinde yoksulluğa düşeceğinin ispat edilmesi durumunda kardeş destek tazminatı talep edebilir.Somut uyuşmazlıkta, dosyada bulunan İstanbul Profesör Dr. Mazhar Osman Ruh Sağlığı ve Sinir Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesinin 20.03.2020 tarihli Erişkinler İçin Engellilik Sağlık Kurulu Raporunda davacının engel oranının % 52 olduğu belirtilmiş ve buna göre mahkemece davacı yararına destek tazminatına hükmedilmiş ise de eksik araştırma ile karar verilmiştir.Ölen … kaza tarihinde 28 yaşında olup, ölenin ablası olan davacı ise 30 yaşındadır. Davacının UYAP’tan temin edilen nüfus kaydının incelenmesinde; bekar gözükmekle beraber çocuklarının ve başka kardeşlerinin de olduğu, annesinin, destek …’ten sonra 26/06/2014 tarihinde öldüğü anlaşılmıştır.Desteğin sağlığında yaptığı iş ve elde ettiği kazançlara ilişkin dosya kapsamında bilgi, belge bulunmamaktadır.Ölen …’in kendisine destek olduğunu kanıtlamakla yükümlü olan davacı tarafça dava dilekçesinde tanık deliline ve kolluk araştırmasına dayanıldığı halde mahkemece tanık dinlenmemiş ve kolluk araştırması yapılmamıştır.Bu durumda mahkemece ölen …’in davacıya düzenli ve eylemli olarak destek olup olmadığının tespiti bakımından ölenin ve davacının sosyal ve ekonomik durumları ile ilgili kolluk araştırması yapılarak ve davacı tarafın bildirdiği tanık dinlenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile karar verilmesi doğru olmamıştır. Kabule göre de, dosya kapsamından yolcu konumunda bulunan desteğin, araç sürücüsü ile birlikte alkol aldığı, araç sürücüsünün alkollü olduğunu bildiği araca binmekle müterafik kusuru olduğu anlaşılmıştır. Mahkemece, hükme esas alınan bilirkişi raporunda hesaplanan tazminat miktarından Yargıtay’ın yerleşik uygulamasına göre %20 oranında müterafik kusur indirimi yapılması gerekirken indirim yapılmaksızın karar verilmesi doğru olmamıştır.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile yukarıda esas ve karar numarası belirtilen İlk Derece Mahkemesi kararının HMK’nin 353/1-a/6. maddesi gereğince kaldırılmasına,2-Davanın yeniden görülmesi için dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,3-İstinaf başvurusu için yatırılan karar ve ilam harcının istek halinde İlk Derece Mahkemesince yatırana iadesine,4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından, vekâlet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına, 5-Davalı tarafından sarfedilen istinaf yargılama giderinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına, 6-İstinaf talep eden tarafından istinaf aşaması için yatırılan gider avansının yatıran tarafa iadesine, 7-İİK’nin 36/5. maddesi gereğince, istinaf sonucuna göre … Sigorta AŞ tarafından tehiri icra talebi kapsamında icra dosyasına sunulan, teminat mektubunun davalı … Sigorta AŞ’ye iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nin 353/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.04/04/2023