Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi 2021/273 E. 2023/1179 K. 14.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
DOSYA NO: 2021/273
KARAR NO: 2023/1179
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ: 05/10/2020
NUMARASI: 2018/613 (E) – 2020/519 (K)
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
KARAR TARİHİ: 14/9/2023
Yukarıda yazılı İlk derece mahkemesi kararına karşı istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalıya genişletilmiş kasko sigortası poliçesiyle sigortalı kamyonun dava dışı …’in yönetiminde iken 9/5/2017 tarihinde meydana gelen trafik kazasında 58.667,46 TL tutarında hasar gördüğünü, yapılan başvuruya karşın ödenmeyen 51.973,46 TL tutarında hasar bedelinin tahsilinin sağlanması için başlatılan İstanbul Anadolu …’uncu İcra Dairesinin … (E) sayılı takibine davalının itiraz ettiğini belirterek, itirazın iptali ile %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkûm edilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; oluşan hasar nedeniyle davacıya 27/10/2017 günü 32.000 TL, 3/8/2017 günü ise 6.694,20 TL olmak üzere toplam 38.694,20 TL tutarında ödeme yapıldığını belirterek davanın reddini savunmuştur. İlk derece mahkemesince, davanın kabulüne, İstanbul Anadolu …’uncu İcra Dairesinin … (E) sayılı takibine yapılan itirazın iptaline, takibin devamına, 10.394,60 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş; 5/1/2021 günü verilen tavzih kararıyla da gerekçeli kararın 1 numaralı hüküm fıkrasında yer alan İstanbul Anadolu ..’uncu İcra Dairesinin … (E) ibaresinin, İstanbul Anadolu ..’uncu İcra Dairesinin … (E) biçiminde düzeltilmesine karar verildiği anlaşılmıştır. Bu karara karşı istinaf kanun yoluna başvuran davalı vekili dilekçesinde özetle; poliçede yer alan daini mürtehin sebebiyle davanın husumet yönüyle reddine karar verilmesi gerekirken, kabulüne karar verilmesinin hatalı olduğunu, 6.694 TL’nin sigortalının … Bankası nezdindeki hesabına, 32.000 TL’nin ise daini mürtehin … Bankası AŞ’ye ödendiğini, davacıya yapılan 32.000 TL ödemenin lütuf ödemesi olduğunu, poliçe teminatına giren tutarın ise 6.694 TL olup bakiye tazminatın poliçede yer alan kloz gereğince reddine karar verilmesi gerektiğini, poliçede kullanım tarzı kamyon olarak düzenlenen aracın transmikser olarak kullanılması nedeniyle poliçedeki beton pompası transmikser klozuna dayanılarak %80 muafiyet uygulanıp davacıya 6.694 TL ödendiğini, bu hususun mahkemece kendiliğinden dikkate alınması gerektiğini, poliçede öngörülen kurtarma/çekici ücretine ilişkin koşullar dikkate alındığında talep edilen kurtarma bedelinin de kabul edilemeyeceğini; likit olmayan alacaktan dolayı icra inkar tazminatına da hükmolunamayacağını belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun (HMK) 355’inci maddesi uyarınca ileri sürülen istinaf nedenleri ve kamu düzenine ilişkin konularla sınırlı biçimde yapılan inceleme sonunda: Dava, kasko sigortasından kaynaklanan maddi tazminat alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir. Dosyaya eklenen İstanbul Anadolu …’uncu İcra Dairesinin … (E) sayılı takip dosyasının incelenmesinde, davacı tarafından davalı … AŞ aleyhine 51.973,46 TL asıl alacak, 1.027,37 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 53.083,00 TL alacağın tahsili amacıyla 16/10/2017 günü icra takibine başlandığı, ödeme emrini 24/10/2017 günü tebellüğ eden davalının 25/10/2017 günü vekili vasıtasıyla verdiği dilekçeyle takibe, borca, faize ve tüm ferilerine itiraz etmesi üzerine 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun (İİK) 66’ncı maddesi uyarınca takibin durdurulmasına karar verildiği, eldeki itirazın iptali davasının ise aynı Kanunun 67’nci maddesinde öngörülen 1 yıllık süre içinde 22/5/2018 günü açıldığı anlaşılmıştır. Dosyaya getirtilen genişletilmiş kasko poliçesinin incelenmesinde, davacı … ile davalı … AŞ arasında düzenlenen … plakalı kamyona ilişkin 28/7/2016 başlangıç, 28/7/2017 bitiş tarihli genişletilmiş kasko sigorta poliçesinde, dava dışı … Bankası AŞ’nin rehin alacaklısı olarak yer aldığı konusunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Davaya konu rizikonun sigorta sözleşmesi yürürlük süresi içerisinde gerçekleştiği konusunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Dava dosyasında yer alan hasara ilişkin fotoğraflardan davacıya ait, davalıya sigortalı transmikser olarak kullanılan kamyonun hareketsiz kaldığı anlaşılmıştır. Davacının yol yardım hizmetinden yararlanmak için davalı … şirketini telefonla araması Kanun ve teminat dışı durumların sınırlı biçimde sayıldığı Kara Araçları Kasko Sigortası Genel Şartlarında teminat dışı bir hal olarak düzenlenmemiştir. Dolayısıyla davacının kurtarıcı ve çekici yardımından yararlanmak için davalıyı telefonla araması sözleşme ile teminat dışı bir durum olarak düzenlenemeyeceğinden, davalı … şirketi vekilinin bu konuya yönelen istinaf nedeni yerinde görülmemiştir. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun (TTK) 1453’üncü maddesi uyarınca malı rehin alan kimse, o mal üzerindeki menfaatini kendi adına sigorta ettirebileceği gibi, aynı Kanunun 1406’ncı maddesi uyarınca bir başkasının da rehin konusu malı rehin alan hesabına ve onun lehine sigorta ettirmesi olanaklıdır. Ayrıca 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 879’uncu maddesi ile TTK’nin 1456’ncı maddesinin 1’inci ve 2’nci fıkraları uyarınca da sigorta tazminatının öncelikle rehin hakkı sahibine verilmesi ya da rehin hakkı sahibinin malın sahibine sigorta tazminatının ödenmesine açık onayının alınması gereklidir. Böyle bir durumda sigortalı, rehin hakkı sahibi olduğundan, sigorta şirketinden tazminat talep etme hakkının da öncelikle ona ait olması gerekir. Sigorta ettiren, ancak sigortalı malın rehin alacaklısı (daini mürtehin) olan ve lehine sigorta edilenin açık onayını almak suretiyle sigortadan, şayet kendi çıkarı da zedelenmişse, tazminat istemek hakkına sahip olur. Diğer bir anlatımla rehin konusu malın uğradığı zararın giderilmesini talep etme hakkı öncelikle rehin hakkı sahibine ait olup sigortalı malın sahibinin, sigorta tazminatına ilişkin istemleri rehin hakkı sahibinin onayı koşuluna bağlıdır. Somut uyuşmazlık yukarıda yapılan açıklamalar ışığında değerlendirildiğinde; davacıya ait davalıya kasko poliçesiyle sigortalı … plakalı kamyonun rehin alacaklısı dava dışı … Bankası AŞ’nin, kasko sigortalı kamyonun maliki davacının sigorta tazminatı istemesine onay verip vermediği sorularak davacının aktif husumet ehliyeti bulunup bulunmadığı duraksamaya yer bırakmayacak biçimde saptanmadan karar verilmesi yerinde görülmemiştir. Kabule ve uygulamaya göre de; cevap dilekçesinde davacıya 32.000 TL ödediğini savunan davalı … şirketinin, hasar nedeniyle savunmasında bildirdiği tutar kadar davacıya hasar bedelini ödediği araştırılmadan karar verilmesi; dava dosyasında yer alan hasara ilişkin fotoğraflardan davacıya ait kamyonun transmikser olarak kullanıldığının anlaşılması karşısında, davacı ile davalı arasında akdedilen genişletilmiş kasko poliçesinde kamyon olarak beyan edilen … plakalı aracın, transmikser olarak kullanılması durumunda, hasarın %80’inin sigortalı tarafından karşılanmak üzere tazminat bedelinden indirileceğine ilişkin beton pompası transmikser klozu uyarınca, tazminattan %80 oranında indirim yapılması gerektiğinin gözetilmemesi; davacının uğradığı zararın belirlenmesi yargılamayı gerektirmesi nedeniyle, likit olmayan alacaktan ötürü icra inkar tazminatına hükmolunamayacağı gözetilmeden, yazılı biçimde karar verilmesinin yerinde olmadığı sonucuna ulaşılmıştır.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere: 1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, yukarıda esas ve karar numarası belirtilen ilk derece mahkemesi kararının HMK’nin 353/1-a/6’ncı maddesi uyarınca kaldırılmasına,2-Davanın yeniden görülmesi için dosyanın mahkemesine gönderilmesine,3-İstinaf başvurusu için yatırılan istinaf karar ve ilam harcının, istekte bulunulması durumunda ilk derece mahkemesince yatıran tarafa geri verilmesine, 4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından, vekâlet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına, 5-İstinaf kanun yolu başvurusundan ötürü davalı tarafından sarf edilen yargılama giderinin, ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda gözetilmesine, 6-İstinaf kanun yolu incelemesi için yatırılan gider avansından artan tutarın, HMK’nin 333’üncü maddesinin, 1’inci fıkrası uyarınca ilk derece mahkemesince kendiliğinden yatıran tarafa geri verilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nin 353/1-a ve 362/1-g maddeleri uyarınca kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.14/9/2023