Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi 2021/264 E. 2023/1187 K. 14.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
DOSYA NO: 2021/264
KARAR NO: 2023/1187
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ: 06/10/2020
NUMARASI: 2017/1114 (E) – 2020/451 (K)
DAVANIN KONUSU: Maddi Tazminat
KARAR TARİHİ: 14/9/2023
Yukarıda yazılı İlk derece mahkemesi kararına karşı istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ Dava, trafik kazasından kaynaklanan bedensel zarar tazminatı istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince, davanın kabulüne, 4.588,54 TL geçici iş göremezlik tazminatı, 42.660,68 TL sürekli iş göremezlik tazminatı olmak üzere toplam 47.249,22 TL maddi tazminatın davalıdan tahsil edilerek davacıya verilmesine karar verilmiştir. Bu karara karşı istinaf kanun yoluna başvuran davalı … Sigorta AŞ vekili dilekçesinde özetle; hükme esas alınan bilirkişi raporuna itirazlar dikkate alınmadan hüküm kurulduğunu, davacının kaza anında park halindeki araçta bulunduğunu gösterir hiçbir kanıt bulunmadığını, hesap yönünden bilirkişi raporuna itirazların değerlendirilmediğini, geçici iş göremezlik tazminatından müvekkili sigorta şirketinin sorumluluğunun bulunmadığını, 1/6/2015 günü yürürlüğe giren Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları (KMAZMSS) uyarınca geçici iş göremezlik tazminatından Sosyal Güvenlik Kurumunun sorumlu olduğunu, hükme esas alınan bilirkişi raporunda hesaplamaya esas tablo, yaşam süresi ve davacının gelirinin eksik ve hatalı değerlendirilip müvekkili şirket aleyhine fazla tazminat hesaplandığını belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun (HMK) 355’inci maddesi uyarınca ileri sürülen istinaf nedenleri ve kamu düzenine ilişkin konularla sınırlı biçimde yapılan inceleme sonunda: 25/2/2011 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 13/2/2011 gün ve 6111 sayılı Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ve Diğer Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun’un 59’uncu maddesiyle değiştirilen KTK 98’inci maddesinde trafik kazaları nedeniyle üniversitelere bağlı hastaneler ve diğer resmi ve özel sağlık kuruluşlarının sundukları sağlık hizmet bedellerinin kazazedenin sosyal güvencesi olup olmadığına bakılmaksızın SGK tarafından karşılanacağı öngörülmüştür. Motorlu aracın işletilmesinden kaynaklanan kaza nedeniyle zarar görenlerin tedavisi için ödenen giderleri zorunlu olarak teminat altına alan zorunlu mali sorumluluk sigortası poliçesini düzenleyen sigorta şirketleri ile işleten ve sürücünün yasadan ve sözleşmeden doğan bu yükümlülükleri 6111 sayılı Kanun ile getirilen düzenleme ile sona erdirilmiş bulunmaktadır. Diğer bir anlatımla KTK’nin 98’inci maddesinde belirtilen tedavi giderleri yönünden sorumluluk davalı SGK’ye geçmiştir. Bununla birlikte hemen belirtmek gerekir ki, davalı Sosyal Güvenlik Kurumu, 6111 sayılı Kanun ile değiştirilen KTK’nin 98’inci maddesi uyarınca, tüm tedavi giderlerinden değil, ancak söz konusu madde kapsamında kalan tedavi giderlerinden sorumludur. Belgeye dayanmayan tedavi giderleri (geçici iş göremezlik, bakıcı gideri, tedavi yol gideri vb.) 6111 sayılı Kanun kapsamında değildir. Diğer yandan; her ne kadar 1/6/2015 günü yürülüğe giren Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın A.5.b. maddesinde, tedavi süresine ilişkin geçici bakıcı gideri ve geçici iş göremezlik zararının sağlık giderleri teminatı kapsamında olduğu ve bu teminatın da SGK’nin sorumluluğunda olduğu, bu nedenle sigorta şirketlerinin sorumluluğunun bulunmadığı açıklanmış ise de; 6111 sayılı Kanun ile değiştirilen KTK’nin 98’inci maddesinde SGK tarafından karşılanacak tedavi giderleri arasında, geçici işgöremezlik, bakıcı gideri ile belgesiz tedavi gideri tazminatı gibi belgesiz tedavi gideri sayılmamıştır. Bu durumda, SGK’nin sorumluluğu alt norm düzeyindeki genel şartlar ile genişletilemiyeceğinden, sözü geçen ilgili genel şart hükmünün uygulanma yeteneği bulunmamaktadır. Bu durumda belgeli olmayan tedavi giderleri ile geçici iş göremezlikten kaynaklanan zarardan SGK sorumlu olmayıp zorunlu mali sorumluluk sigortası poliçesini düzenleyen sigorta şirketi ile araç işleteni ve sürücüsünün sorumluluğu devam etmektedir. [Aynı yönde Yargıtay 4 üncü Hukuk Dairesi 2021/11627 (E) – 2022/6346 (K) sayılı kararı ve benzer nitelikteki diğer kararları)] Dolayısıyla mahkemenin geçici iş göremezlik zararına ilişkin talebin kabulüne karar vermesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmamaktadır. Olay nedeniyle kolluk tarafından düzenlenen Ölümlü/Yaralanmalı Trafik Kazası Tespit Tutanağında, davalıya Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta (ZMSS) poliçesiyle sigortalı dava dışı …’a ait … plakalı otomobilin sürücünün direksiyon hakimiyetini kaybetmesi nedeniyle park halindeki … plakalı araca çarptığı belirtilmiş; davacı … kaza nedeniyle başlatılan soruşturmada kollukta alınan anlatımında, dava dışı …’ın yönetimindeki … plakalı otomobilin arka sağ koltuğunda oturduğu sırada meydana gelen kazada sağ omuzunun yerinden çıktığını beyan etmiş; adı geçen davacının yaralanması nedeniyle olaydan sonra tedavi için gittiği İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi Genel Cerrahi Acil Servisinde düzenlenen doktor raporunda ise araç içi trafik kazası ifadesiyle getirilen hastanın muayenesinde sağ dirsek üzerinde hassasiyet, çekilen grafilerde humerus fraktürü lehine bulguların mevcut olduğu bildirilmiş; makine mühendisi bilirkişi ile aktüerya uzmanı bilirkişi tarafından düzenlenen raporda ise davacının uğradığı bedensel zararın, davacının asgari ücret düzeyinde gelir elde ettiği kabul edilip kalan ömrü yönünden TRH 2010 yaşam tablosu esas alınarak hesaplandığı anlaşılmıştır. Bilirkişiler tarafından düzenlenen 3/1/2020 tarihli raporda; kazanın oluş biçimi ile davalı … AŞ’ye ZMSS poliçesiyle sigortalı otomobil sürücüsü dava dışı …’ın davranışları irdelenerek, olayın meydana gelmesine neden olan kusur oranının, yasal dayanaklarıyla birlikte, eylemler ile sonuç arasında bulunan nedensellik bağını ortaya koyacak biçimde; dosya kapsamından anlaşılan oluşa, bilimsel ölçütlere, usul ve kanuna uygun olarak saptandığının; davaya konu trafik kazasında yaralanan davacının uğradığı bedensel zararın Kanuna ve Yargıtay’ın süreklilik gösterilen kararlarına uygun biçimde belirlendiğinin anlaşılması karşısında, HMK’nin 279’uncu maddesine uygun düzenlenen ve dosya kapsamına uygun somut olgu ve ölçütlere dayanan, yeterli gerekçeyi de taşıyan makine mühendisi ve aktüerya uzmanı bilirkişilerin raporunun hükme esas alınmasında hukuka aykırılık bulunmadığı kabul edilmiş; davacının kollukta alınan anlatımı ile İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi Genel Cerrahi Acil Servisinde düzenlenen doktor raporu içeriğine göre davacının 18/9/2017 günü meydana gelen trafik kazasında yaralandığının kabul edilmesinde isabetsizlik bulunmadığı sonucuna ulaşılmıştır.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-Davalı … AŞ vekilinin yukarıda esas ve karar numarası yazılı ilk derece mahkemesinin hükmüne yönelik istinaf başvurusunun, HMK’nin 353/1-b/1’inci maddesi gereğince esastan reddine,2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 3.227,59 TL istinaf karar ve ilam harcından, peşin yatırılan toplam 806,89‬ TL (752,49+54,40) istinaf karar ve ilam harcı mahsup edilerek, bakiye 2.420,70 TL istinaf karar ve ilam harcının davalı … Sigorta AŞ’den tahsili ile Hazineye gelir kaydına, 3-Davalı … Sigorta AŞ’nin istinaf kanun yolu başvurusu nedeniyle harcadığı yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından, vekâlet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına, 5-İstinaf kanun yolu incelemesi için yatırılan gider avansından artan tutarın, HMK’nin 333’üncü maddesinin, 1’inci fıkrası uyarınca ilk derece mahkemesince kendiliğinden yatıran tarafa geri verilmesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nin 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.14/9/2023