Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi 2021/233 E. 2023/692 K. 02.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
Dosya No: 2021/233
Karar No: 2023/692
İncelenen Kararın
Mahkemesi: İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi
Tarihi: 26/11/2019
Numarası: 2015/849 (E) – 2019/1140 (K)
Davanın Konusu: Maddi Tazminat
Karar Tarihi: 2/5/2023
Yukarıda yazılı İlk derece mahkemesi kararına karşı istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Dava, trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince, davanın kısmen kabulüne, davacı … için 70.091,11 TL, davacı … için 9.716,69 TL olmak üzere toplam 79.809,80 TL destekten yoksun kalma tazminatının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsil edilerek davacılara verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir. Bu karara karşı istinaf kanun yoluna başvuran davalı … Sigorta AŞ vekili dilekçesinde özetle; kusur oranlarının belirlenmesi için hem Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesinden hem de Karayolları Genel Müdürlüğü Fen Heyetinden seçilecek bilirkişilerden oluşturulacak kuruldan rapor alınmasının zorunlu olduğunu, kanıt yükü üzerlerinde bulunan davacıların destek olgusunu kanıtlamaları gerektiğini belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun (HMK) 355 inci maddesi uyarınca ileri sürülen istinaf nedenleri ve kamu düzenine ilişkin konularla sınırlı biçimde yapılan inceleme sonunda:Olay nedeniyle Çan Asliye Ceza Mahkemesinde görülen 2011/31 (E) sayılı ceza davasında ATK Trafik İhtisas Dairesi tarafından düzenlenen 20/1/2011 tarihli raporda, yönetimindeki otomobille arkadan yaklaşan motosikleti dikkate almadan, motosikletin geçişini beklemeden, trafiği tehlikeye düşürecek biçimde yolun sağından soluna yönelerek doğrultu değiştiren davalı sürücü …’ın asli, yönetimindeki motosikletin hızını seyrettiği yerin koşullarına uydurmayan ve zamanında önlem almadan dikkatsiz ve tedbirsiz seyreden ölen sürücü …’nun ise tali kusurlu olduğunun bildirilmesi; Yüksek Makine Mühendisi bilirkişi tarafından düzenlenen raporda ise, davalı sürücü …’ın yönetimindeki davalı işleten …’a ait, davalı … Sigorta AŞ’ye (eski unvanı … Sigorta AŞ) Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası (ZMSS) poliçesiyle sigortalı … plakalı otomobille 7/2/2011 günü seyir halinde iken sola dönüşe geçerek, aynı yönde seyir halinde olan ve adı geçen davalı sürücünün yönetimindeki araca yaklaşan ölen destek …’nun yönetimindeki … plakalı motosikletin önünü kapatması nedeniyle kazanın oluşumunda %75 oranında asli kusurlu; … plakalı motosiklet sürücüsü ölen destek …’nun ise yerleşim yerinde hızını düşürmemesi, dikkatsiz ve tedbirsiz araç kullanması nedeniyle %25 oranında tali kusurlu olduğunun belirtilmesi; böylece yukarıda açıklanan ATK Trafik İhtisas Dairesi raporunda ulaşılan sonucu doğrulayan Makine Yüksek Mühendisi bilirkişinin raporunda, davalı sürücü …’ın yönetimindeki otomobil ile davacıların desteği ölen …’nun yönetimindeki motosikletin kaza sırasındaki konumları ve adları geçen sürücülerinin davranışları irdelenerek, olayın meydana gelmesine neden olan kusur oranlarının; yasal dayanaklarıyla birlikte, eylemler ile sonuç arasında bulunan nedensellik bağını ortaya koyacak biçimde; dosya kapsamından anlaşılan oluşa, bilimsel ölçütlere, usul ve kanuna uygun olarak saptandığının anlaşılması karşısında, HMK’nin 279 uncu maddesine uygun düzenlenen ve dosya kapsamına uygun somut olgu ve ölçütlere dayanan, yeterli gerekçeyi de taşıyan bilirkişinin kusura ilişkin raporunun hükme esas alınmasında hukuka aykırılık bulunmadığı kabul edilmiştir. Öğretide destek, “bir kimseye fiilen sürekli ve düzenli bir şekilde bakan ve olayların olağan akışına göre ona bu tarzda ilerine bakması kuvvetle tahmin edilen (büyük olasılık olan) kimse o kişinin desteğidir. Destekle ölenin baktığı kişinin, aynı ailenin bireyleri, kan hısmı veya birinin diğerinin mirasçısı olması şart değildir.” biçiminde tanımlanmakta, desteğin yardımı da “… Desteğin geçimini sağlama veya geçimine katkıda bulunma yardımı, para verme tarzında olabileceği gibi bir kimseye hizmet görme tarzında da olabilir. Keza bunların dışında bir fayda sağlama da destek olma durumu yaratabilir…” olarak açıklanmaktadır. (Prof. Dr. M. Kemal Oğuzman, Prof. Dr. M. Turgut Öz, Borçlar Hukuku Genel Hükümler, Genişletilmiş 11’inci bası, 2’nci cilt, sayfa 120) Diğer bir anlatımla destekten yoksun kalma tazminatı, desteğin mirasçısı olarak geride bıraktığı kişilere değil, desteğinden yoksun kalanlarına aittir. Destekten yoksun kalma tazminatının konusu, desteğin yitirilmesi nedeniyle yoksun kalınan zarardır. Buradaki amaç, destekten yoksun kalanların desteğin ölümünden önceki yaşamlarındaki sosyal ve ekonomik durumlarının korunmasıdır. Olaydan sonraki dönemde de, destek olmasa bile, onun zamanındaki gibi aynı şekilde yaşayabilmesi için muhtaç olduğu paranın ödettirilmesidir.Aile bireylerinin dayanışması, birbirlerine yardım ve hizmet etmesi, bakıp gözetmeleri, koruyup kollamaları bir yaşam gerçeğidir. Genel yaşam deneyimleri ve hayatın olağan akışı, yetişkin bir insanın anne ve babasına, anne ve babanın da çocuklarına belirli bir düzeyde destek olacağını, eşlerin de birbirlerine destek olacaklarını gösterir. Anne ve babanın gereksinimleri bulunmasa dahi evladın onlara, anne ve babanın da çocuğuna yardım etmesi, hayatın alışılmış gereklerine göre doğal ve ahlaki bir ödev olduğu gibi hayatın olağan akışına, Türk örf adet ve geleneklerine de uygun düşer. Kaldı ki yetişkin bir insanın anne ve babasına her durumda ve her biçimde destek olduğu da kabul edilir. Diğer yandan 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun (TMK) 185 inci maddesinin 2 nci fıkrası uyarınca eşler, evlilik birliğinin mutluluğunu elbirliğiyle sağlamak ve çocukların bakımına, eğitim ve gözetimine beraberce özen göstermekle yükümlü olup aynı maddenin 3 üncü fıkrasına göre de, eşler birlikte yaşamak, birbirine sadık kalmak ve yardımcı olmak zorundadırlar.Aynı Kanunun 327 nci maddesinin, 1 inci fıkrası uyarınca çocuğun bakımı, eğitimi ve korunması için gerekli giderler ana ve baba tarafından karşılanır; 328 inci maddesinin, 1 inci fıkrasına göre de, ana ve babanın bakım borcu, çocuğun ergin olmasına kadar devam eder. Aynı maddenin 2 nci fıkrası gereğince de, çocuk ergin olduğu halde eğitimi devam ediyorsa, ana ve baba durum ve koşullara göre kendilerinden beklenebilecek ölçüde olmak üzere, eğitimi sona erinceye kadar çocuğa bakmakla yükümlüdürler. Yargıtayın yerleşik uygulamalarına göre, çocuklar için destekten yoksun kalacakları sürenin belirlenmesinde; yaşları, eğitim durumları, içinde yaşadıkları sosyal ve ekonomik koşulların ayrı ayrı değerlendirilmesi, yüksek öğrenim yapacaklar ise 25 yaşının doldurulmasına kadar; yüksek öğrenim yapmamakta ise yerleşik ve kabul gören uygulamaya göre, erkek çocukları için 18 yaşın, kız çocukları için 22 yaşın desteğin sona ereceği yaş olarak kabul edilerek hesaplama yapılması gerekmektedir.Eldeki davada, ölen …nun nüfus kaydı içeriğine göre davacı … ile evli olduğu, davacı …’nun ise ölen destek …’nun 6/2/2011 günü ölümüyle evlilik birliğinin sona ermesinden sonra TMK’nin 285’inci maddesinin 1 inci fıkrasında öngörülen 300 günlük süre içinde 28/4/2011 günü doğduğu, böylece ölen destek …’nun davacı …’nun eşi, davacı …’nun ise babası olduğu anlaşılmıştır. Bu itibarla ölen destek ile davacılar arasında eylemli ve düzenli destek ilişkisinin bulunacağı kabul edilerek davanın kabulüne karar verilmesinde isabetsizlik bulunmamaktadır.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:1-Davalı … Sigorta AŞ vekilinin yukarıda esas ve karar numarası yazılı ilk derece mahkemesinin hükmüne yönelik istinaf başvurusunun, HMK’nin 353/1-b/1 inci maddesi gereğince esastan reddine, 2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 5.451,81 TL istinaf karar ve ilam harcından, peşin yatırılan toplam 1.363,40‬ TL istinaf karar ve ilam harcı mahsup edilerek, bakiye 4.088,41‬ TL istinaf karar ve ilam harcının, davalı … Sigorta AŞ’den tahsili ile Hazineye gelir kaydına, 3-Davalı … Sigorta AŞ’nin istinaf kanun yolu başvurusu nedeniyle harcadığı yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, 4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından, vekâlet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına, 5-İstinaf kanun yolu incelemesi için yatırılan gider avansından artan tutarın, HMK’nin 333 üncü maddesinin, 1 inci fıkrası uyarınca ilk derece mahkemesince kendiliğinden yatıran tarafa geri verilmesine,Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nin 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 2/5/2023