Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi 2021/232 E. 2021/206 K. 11.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
DOSYA NO: 2021/232
KARAR NO: 2021/206
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 15/09/2020
NUMARASI: 2017/866 (E) 2020/446 (K)
DAVANIN KONUSU: Tazminat (Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
KARAR TARİHİ: 11/02/2021
Taraflar arasında görülen davada verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmakla; re’sen dikkate alınabilecek hususlar ayrık olmak üzere istinaf talep ve gerekçeleri ile tarafların ilk derece mahkemesinde ileri sürdükleri iddia ve savunmalar esas alınmak sureti ile dosya incelendi;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 07/04/2016 tarihinde, davalılardan …’ın maliki, diğer davalı … Sigorta AŞ’nin ise trafik sigortacısı olduğu … plaka sayılı aracın, geri manevra yaptığı esnada diğer davalı … Sigorta AŞ’nin trafik sigortacısı olduğu … plakalı araca çarpması şeklinde gerçekleşen kazada müvekkilinin her iki araç arasında kalarak yaralandığını belirterek dava dilekçesinde belirtilen miktarlar üzerinden maddi ve manevi tazminat talebinde bulunmuştur. Davalılar davanın reddini talep etmişlerdir. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama neticesinde, Adli Tıp Kurumundan alınan raporlar doğrultusunda kalıcı maluliyetinin bulunmadığı gerekçesiyle 206,05 TL geçici işgöremezlik tazminatın tüm davalılardan; 2.000,00 TL manevi tazminatın ise davalı …dan tahsiline karar verilmiştir. Karara karşı davacı vekili; kalıcı maluliyet bulunmadığına ilişkin delilleri toplanmadan karar verilmesinin doğru olmadığı ve manevi tazminatın düşük takdir edildiği gerekçeleriyle istinaf başvurusunda bulunmuştur. Dava, trafik kazasından kaynaklanan sürekli işgöremezlik, geçici işgöremezlik ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Dosyada mübrez 31/10/2018 tarihli Adli Tıp Kurumu raporunda davacının dizinde tespit edilen menisküs yırtıklarının dava konusu olaydan kaynaklanıp kaynaklanmadığı konusunda bir tespit yapılamadığından bahisle kalıcı maluliyetin bulunmadığı yönünde kanaat bildirilmiştir. Adli Tıp Kurumundan yeniden alınan 22/03/2019 tarihli raporda ise illiyet bağının kurulamadığına ilişkin ilk rapora atıfla değerlendirme yapılmıştır. Oysaki, illiyet bağının bulunup bulunmadığı meselesi hakimin mesleki görevi kapsamında kalmakta olup mahkemece buna ilişkin bildirilen deliller de toplanmadan herhangi bir değerlendirme yapılmaksızın karar verilmiş olması doğru olmamıştır. Somut olayda, dava konusu kaza, davalı sürücünün sevk ve idaresindeki kamyonun, kaza mahallinde geri manevra yapmakta iken kendisini yönlendirmek için aracın gerisinde bulunan davacı yayaya çarpması ve onu, kaza yerinde bulunan dava dışı araç sürücüsü yönetimindeki otomobil arasına sıkıştırması şeklinde gerçekleşmiştir. Özetle davacı, kamyon ile araç arasında sıkışarak yaralanmıştır. Kaza tarihi olan 07/04/2016 tarihli raporda her iki diz ve altında ağrı ve hassasiyetin mevcut olduğu tespit edilmiştir. Yine, İstanbul Bahçelievler Devlet Hastanesince kazadan yaklaşık 3 ay sonra düzenlenen 04/07/2016 tarihli raporda sağ dizinde yırtık izlendiği bildirilmiştir. Kazanın gerçekleşme şekli ile kazadan sonra düzenlenen raporlara göre, davacının kaza tarihinden önce menisküs tedavisi görmemiş olması durumunda, dizde tespit edilen menisküs yırtıklarının, kazadan dolayı meydana geldiği, kaza ile illiyetinin bulunduğu kabul edilmelidir. O halde, davacı vekilinin bu konuda bildirdiği delilin toplanması, davacıya kaza tarihinden önce menisküs tanısı konulup konulmadığı, bu konuda tedavi görüp görmediği hususunun ilgili kurumdan sorularak araştırılması, kaza tarihinden önce menisküs tanısı konulup tedavi görmemiş olması veya bu konuda bir kayıt bulunamaması durumunda dizdeki menisküs yırtıklarının dava konusu kazadan meydana geldiği kabul edilerek, bu kabul doğrultusunda Adli Tıp Kurumundan kalıcı maluliyetin bulunup bulunmadığına ilişkin rapor düzenlenmesi istenerek tarafların iddia ve savunmaları ile bildirdikleri diğer deliller doğrultusunda bir karar verilmesi amacıyla ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmiş, kararın kaldırılması nedenine göre manevi tazminata yönelik istinaf itirazları bu aşamada incelenmemiştir.
KARAR:Yukarıda açıklanan gerekçe ile; 1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE, 2-6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-a/6. maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi kararının KALDIRILMASINA, 3-Davanın yeniden görülmesi için dosyanın KARARI VEREN MAHKEMEYE GÖNDERİLMESİNE, 4-Peşin yatırılan istinaf karar ve ilam harcının istinaf kanun yoluna başvurana iadesine, 5-İstinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına, Dair, 6100 sayılı HMK’nun 7251/39 md. ile değişik 362/1-g maddesi gereğince her iki taraf yönünden KESİN olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda oy birliğiyle karar verildi.11/02/2021