Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi 2021/227 E. 2022/1763 K. 25.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
Dosya No: 2021/227
Karar No: 2022/1763
İncelenen Kararın
Mahkemesi: İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi
Tarihi: 23/11/2020
Numarası: 2017/887 (E) 2020/809 (K)
Davanın Konusu: Maddi ve Manevi Tazminat
Karar Tarihi: 25/10/2022
Yukarıda yazılı İlk derece mahkemesi kararına karşı istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 30/04/2015 tarihinde, davalı … nezdinde sigortalı bulunan … plakalı aracın sebebiyet verdiği kaza sonucu davacının yaralandığını belirterek, davacının HMK 107. madde uyarınca belirlenecek geçici ve sürekli iş göremezliğe bağlı maddi tazminat, bakıcı gideri, SGK tarafından karşılanmayan tedavi, yol, yemek ve refakatçi ve sair tedaviye bağlı ek giderlere bağlı 1.000 TL maddi tazminat ile 40.000 TL manevi tazminatın olay tarihi itibariyle ticari temerrüt- avans faiziyle birlikte (davalı … şirketi maddi tazminattan temerrüt tarihinden itibaren poliçe ve teminat limiti ile sorumlu olmak üzere) davalılardan tahsilini talep etmiştir. Davacı vekili 06/11/2020 tarihli dilekçesi ile maddi tazminata yönelik taleplerini ayrıştırarak, HMK md 107 gereği fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik, tüm davalılar yönünden; 379,56 TL geçici iş göremezlik, 10 TL kalıcı meslekte kazanma gücü kaybına bağlı maddi tazminat, 600,75 TL bakıcı gideri ve 9,69 TL SGK tarafından karşılanmayan tedavi, yol, yemek ve refakatçi vs. tedaviye bağlı ek giderlere ilişkin tazminat olmak üzere toplam 1.000 TL maddi tazminat ile davalı … yönünden 40.000 TL manevi tazminat talep etmiştir.Davalı … vekili cevap dilekçesinde davanın reddini talep etmiştir. Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle, davaya konu taleplerin zamanaşımına uğradığını, kazanın davacının kusuru sebebiyle meydana geldiğini, kaza nedeniyle davacının herhangi bir zararının bulunmadığını, zararı ve kusuru kabul anlamına gelmemek kaydıyla yasal faiz yerine reeskont avans faizi talebinin usulsüz olduğunu, talep edilen manevi tazminatın fahiş olduğunu belirterek davanın reddini talep etmiştir. İlk derece mahkemesince “Davalının ıslah zamanaşımı definin reddine, davanın kısmen kabulüne, 379,56-TL geçici iş göremezlik tazminatının kaza tarihi olan 30/04/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, davacının meslekte kazanma gücü kaybı tazminatı talebinin reddine, davacının geçici ve kalıcı bakıcı gideri tazminatı talebinin reddine, davacının SGK tarafından karşılanmayan tedaviye bağlı giderlerin tazmini talebinin reddine, davacının ticari faiz talebinin reddine, davacının manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile, 1.000,00-TL manevi tazminatın davalı …’den alınarak kaza tarihi olan 30/04/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davacıya verilmesine” karar verilmiştir.Karara karşı davacı vekili ve davalı … vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; yargılama devam ederken Anayasa Mahkemesi 17.7.2020 tarihli … numaralı dosyasında Karayolları Trafik Kanunu’nun 90. maddesinin birinci cümlesinde yer alan “…ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda…” ibaresi ile ikinci cümlesindeki “…ve genel şartlarda…” ibaresinin ve 92. maddesinin (i) bendinin Anayasa’ya aykırı olduğuna ve iptaline karar verildiğini, dolayısıyla, işbu karar uyarınca TBK’da yer alan haksız fiil hükümlerine göre hesaplama yapılması gerektiğini, yerel mahkemece sakatlığın doğru kıstaslar üzerinden yapılmadığını, bunun yanında, maluliyet, kusur ve aktüer hesaplamalarla ilgili yerinde itirazlarının nazara alınmadığını, talebin çok altında manevi tazminata hükmedildiğini, lehe hükmedilen yargılama gideri ve vekalet ücretinin eksik hesaplandığını, aleyhe hükmedilen yargılama gideri ve vekalet ücretinin fazla hesaplandığını belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.Davalı … vekili istinaf dilekçesinde özetle; KTK 109. maddesi uyarınca 2 yıllık zamanaşımı süresinde dava açılmadığından davanın zamanaşımı yönünden reddi gerektiğini, asıl kusurlu olan tarafın davacı olduğunu, kaza sonrası davacının, Osmaniye Devlet Hastanesi’ne götürüldüğünü ve davacının herhangi bir hayati tehlikesinin olmadığı ve BTM ile giderilebilir lezyon ve bulgularının olduğunun saptandığını, bu rapora rağmen yerel mahkemece tazminata hükmedildiğini, takdir edilen manevi tazminatın fahiş olduğunu belirterek, ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasını talep etmiştir. HMK’nın 355. maddesi kapsamında istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda: Dava, trafik kazasından kaynaklanan bedensel zarar nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.Dosya istinaf incelemesi için dairemize gönderildikten sonra davacı vekili 15/09/2022 tarihli dilekçesiyle davadan vazgeçtiğini beyan ederek, vazgeçme sonucu davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesini talep etmiş, Dairemizce HMK 123. maddesi uyarınca davalılara tebligat çıkarılmış ise de davalılar geri alma beyanına açıkça rıza göstermediklerinden davacı vekilinin geri alma beyanına itibar edilmemiş ve davacı vekilinin ve davalı … vekilinin istinaf itirazlarının incelenmesine geçilmiştir. Dosya kapsamından, 30/04/2015 tarihinde, davalı … nezdinde trafik sigorta poliçesi ile sigortalı, davalı … yönetimindeki … plakalı araç ile davacının yönetimindeki elektrikli bisiklete çarpması sonucu gerçekleşen trafik kazasında davacının yaralandığı anlaşılmış, mahkemece alınan 24/10/2019 tarihli Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Adli Tıp Kurul Raporunda davacıda meydana gelen yaralanmaların meslekte kazanma gücünde kayıp oluşturmadığı, olay tarihli mevcut yaralanmalar nedeniyle geçici işgöremezlik için öngörülen sürenin 15 gün olduğu tespit edilmiştir. 1-Davalı … vekilinin zamanaşımına yönelik istinaf itirazının değerlendirilmesi; 2918 sayılı KTK’nın 109/1. maddesinde “Motorlu araç kazalarından doğan maddi zararların tazminine ilişkin talepler, zarar görenin zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak 2 yıl ve her halde, kaza gününden başlayarak 10 yıl içinde zamanaşımına uğrar.” düzenlemesi, yine aynı Kanun’un 109/2. maddesinde ise, “dava, cezayı gerektiren bir fiilden doğar ve Ceza Kanunu bu fiil için daha uzun bir zamanaşımı süresi öngörmüş ise bu süre maddi tazminat talepleri için de geçerlidir.” düzenlemesi yer almaktadır. Somut olayda; trafik kazası 30/04/2015 tarihinde meydana geldiğinden davacının yaralanması nedeniyle ceza dava zamanaşımı süresi 5237 Sayılı TCK’nın 89 ve 66 maddelerine göre 8 yıl olup kazanın meydana geldiği 30/04/2015 tarihinden, davanın açıldığı 12/10/2017 tarihine kadar geçen sürede 8 yıllık ceza dava zamanaşımı dolmamıştır.Davalı vekilinin bu yöne ilişkin istinaf itirazı yerinde görülmemiştir.2-Davalı … vekilinin kusura yönelik istinaf itirazının değerlendirilmesi;Mahkemece ATK Trafik İhtisas Dairesinden alınan kusur raporunda, olayda davalı sürücü …’in % 75 oranında, davacı sürücü …’nın % 25 oranında kusurlu olduğu tespit edilmiş, raporun kazanın oluş şekline ve dosya kapsamına uygun olduğu anlaşılmakla davalı vekilinin kusura yönelik istinaf itirazı yerinde görülmemiştir.3-Davacı vekilinin maluliyet raporuna yönelik istinaf itirazının değerlendirilmesi; Yargıtay uygulamalarına göre maluliyet oranlarının tespiti Adli Tıp Kurumu İhtisas Dairesi veya Üniversite Hastanelerinin Adli Tıp Anabilim Dalı bölümleri gibi kuruluşlarının oluşturulacak uzman doktor heyetinden kaza tarihi 11.10.2008 tarihinden önce ise Sosyal Sigorta Sağlık İşlemleri Tüzüğü, 11.10.2008 tarihi ile 01.09.2013 tarihleri arasında Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği, 01.09.2013-01.06.2015 tarihleri arası Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği, 01.06.2015-20.02.2019 tarihleri arası Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurul Raporları Hakkında Yönetmelik, 20.02.2019 tarihinden sonra Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik hükümleri dikkate alınarak yapılması gerekmektedir.Somut uyuşmazlıkta her ne kadar Maluliyet Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümleri dikkate alınarak maluliyet oranının tespiti gerekli ise de adı geçen yönetmelik sadece % 60 maluliyet ve üzeri için hükümler ve ekli cetveller içermektedir. % 60’ın altında maluliyet bulunması halinde Çalışma Gücü Ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliğine ekli cetvellerin esas alınması gerekmektedir.Davacının maluliyetinin %60’ın altında olması nedeniyle mahkemece hükme esas alınan 24/10/2019 tarihli Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Adli Tıp Kurul Raporunda maluliyetin Çalışma Gücü Ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümleri esas alınarak belirlenmiş olmasında bir isabetsizlik bulunmamaktadır.4-Hükmolunan manevi tazminata yönelik istinaf itirazlarının değerlendirilmesi;TBK’nın 56/1.maddesinde Hâkimin olayın özelliklerini göz önünde tutarak, zarar görene uygun bir miktar paranın manevi tazminat olarak ödenmesine karar verebileceği hüküm altına alınmıştır. Aynı kanunun 51.maddesinde yer alan “Hakim, tazminatın kapsamını ve ödenme biçimini durumun gereğini ve özellikle kusurun ağırlığını göz önüne alarak belirler.” Somut olay değerlendirildiğinde; kazanın oluş şekli, kaza tarihi, maluliyet raporu, kusur durumu, tarafların sosyal ve ekonomik durumları gözetildiğinde davacı lehine hükmedilen manevi tazminat miktarının, manevi tazminat müessesesinin amacına ve hakkaniyet ilkesine uygun olduğu kanısına varılmıştır.Açıklanan nedenlerle davacı vekilinin ve davalı … vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince ayrı ayrı esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;1-Davacı vekili ile davalı … vekilinin istinaf başvurularının HMK’nin 353/1-b/1. maddesi gereğince ayrı ayrı esastan reddine,2-Harçlar Kanununa göre alınması gereken 80,70 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 54,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 26,3‬0 TL karar ve ilam harcının davacıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydına,3-Harçlar Kanununa göre alınması gereken 94,23 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 54,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 39,83‬ TL karar ve ilam harcının davalı …’ten tahsili ile Hazineye gelir kaydına,3-İstinafa başvuranlar tarafından istinaf başvurusu nedeniyle sarfettikleri yargılama giderlerinin üzerlerinde bırakılmasına,4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından, vekâlet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına, 5-İstinaf yargılama giderleri için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, HMK’nin 361’inci maddesi uyarınca gerekçeli kararın tebliği tarihinden itibaren iki haftalık süre içerisinde, dairemize ya da bulunulan yer bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine veya ilk derece mahkemesine verilecek dilekçeyle Yargıtayda temyiz yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.25/10/2022