Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi 2021/2132 E. 2022/399 K. 08.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
DOSYA NO: 2021/2132
KARAR NO: 2022/399
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 29/03/2021
NUMARASI: 2020/961(E) – 2021/319 (K)
DAVANIN KONUSU: Maddi ve manevi tazminat
KARAR TARİHİ: 08/03/2022
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesinin 30/11/2017 gün ve 2017/412 (E) – 2017/1205 (K) sayılı kararının, davalılar … vekili ile … vekilinin ve davacılar vekilinin istinaf kanun yoluna başvurmaları üzerine dairemizin 6/10/2020 gün ve 2019/927 (E) – 2020/3960 (K) sayılı kararıyla 16/10/2004 günü öldüğü anlaşılan ve bu nedenle taraf ehliyeti bulunmayan …’e velayeten açılan davaya ilişkin olumlu veya olumsuz karar verilmemesi, manevi tazminatın tekliği ve bölünmezliği ilkesi uyarınca belirsiz alacak davası biçiminde açılması olanağının bulunmadığı, buna göre de talep edilen 1.000,00 TL manevi tazminatın hangi davacıya hangi davacı hangi miktarda talep edildiği açıklattırılmadan hüküm kurulduğu gerekçesiyle HMK’nin 353/1-a/6’ncı maddesi uyarınca kaldırılmasına karar verilmesinin ardından sürdürülen yargılamada ilk derece mahkemesince; 48.261,61 TL destekten yoksun kalma tazminatının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsil edilerek, davacılar …, …, …, … ve …’e verilmesine, davacılar …, …, …, … ve … için ayrı ayrı 200,00 TL olmak üzere toplam 1.000,00 TL manevi tazminatın, davalı … dışındaki davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsil edilerek, adları geçen davacılara verilmesine, manevi tazminat taleplerinin fazlaya ilişkin bölümlerinin hukuki yarar yokluğu nedeniyle reddine, davacı … için açılan maddi ve manevi tazminat davasının aktif husumet nedeniyle reddine karar verilmiştir. Bu karara karşı istinaf kanun yoluna başvuran davalı … vekili dilekçesinde özetle; bilirkişi raporlarının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK) uyarınca yöntemine uygun biçimde kendilerine tebliğ edilmediği gibi yaya üst geçidi bulunan bir mevkide yaya üst geçidini kullanmak yerine aniden yola atlayarak kazaya sebep olan …’in tek başına %100 kusurlu olduğunu, bu durum karşısında sigortalı araca kusur yüklenemeyeceğini belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir. HMK’nin 355’inci maddesi uyarınca ileri sürülen istinaf nedenleri ve kamu düzenine ilişkin konularla sınırlı biçimde yapılan inceleme sonunda: Davalı … Şirketine görevsizlik kararı veren Küçükçekmece 3’üncü Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/3 (E) sayılı dava dosyasında 15/6/2015 günü tebliğ edilen Adli Tıp Kurumu (ATK) İstanbul Trafik İhtisas Dairesinin 1/6/2015 gün ve 4921 sayılı raporunda; kan analizinde 1,90 promil oranında alkollü olduğu saptanan davalı sürücü …’in, yönetimindeki kamyonetle seyir halinde iken yola gereken dikkatini vermediğini, hızını mahaldeki hız limitlerine göre ayarlaması, ölen yayayı fark ettiğinde sert fren tatbiki ve uygun direksiyon manevrasıyla kazayı önlemeye gerekmesi halde bahsedilen bu hususlara riayet etmediği, mahaldeki hız limitlerinin çok üzerinde bir hızla seyrettiği gerekçesiyle %20 oranında tali kusurlu; ölen yaya …’in ise güvenli biçimde yolun karşısına geçmek için mevcut yaya üst geçidini kullanması, geçiş yaptığı yerde ise ilk geçiş hakkını davalının yönetimindeki araca vermesi gerekirken, bu hususlara riayet etmediği gerekçesiyle %80 oranında asli kusurlu olduğu bildirilmiştir. Mahkemenin hükmüne esas aldığı yukarıda açıklanan ATK İstanbul Trafik İhtisas Dairesinin raporunda davalı sürücü …’in yönetimindeki araç ile davacıların desteği ölen …’in kaza sırasındaki konumları ve davranışları irdelenerek, davalı sürücünün ve ölen desteğin olayın meydana gelmesindeki kusur oranlarının yasal dayanaklarıyla birlikte, eylemler ile sonuç arasındaki nedensellik bağını ortaya koyacak biçimde, dosya kapsamından anlaşılan oluşa, bilimsel ölçütlere, usul ve kanuna uygun olarak saptandığı, anılan bilirkişi raporunun davalı … Şirketine 15/6/2015 günü tebliğ edildiğinin anlaşılması karşısında, davalı … vekilinin istinaf dilekçesinde bildirdiği bu konulara ilişkin istinaf nedenleri isabetsizdir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere: 1-Davalı … vekilinin yukarıda esas ve karar numarası yazılı ilk derece mahkemesinin hükmüne yönelik istinaf başvurusunun, HMK’nin 353/1-b/1’inci maddesi gereğince esastan reddine, 2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 3.296,76 TL karar ve ilam harcından, peşin yatırılan 841,26 TL karar ve ilam harcı mahsup edilerek, bakiye ‭2.455,5‬0 TL karar ve ilam harcının davalı …’nden tahsili ile Hazineye gelir kaydına, 3-Davalı …’nin istinaf başvurusu nedeniyle sarf ettiği yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, 4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından, vekâlet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına, 5-İstinaf yargılama gideri için yatırılan gider avansından artan kısmın, HMK’nin 333’üncü maddesinin, 1’inci fıkrası uyarınca ilk derece mahkemesince kendiliğinden yatıran tarafa geri verilmesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nin 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.08/03/2022