Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi 2021/2054 E. 2022/195 K. 01.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRES
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
DOSYA NO: 2021/2054
KARAR NO: 2022/195
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 07/07/2021
NUMARASI: 2021/181 Esas – 2021/470 Karar
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (İİK’nın 89. Maddesi Kapsamında)
KARAR TARİHİ: 01/02/2022
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Dava ve uyuşmazlık; İİK’nın 89/3. maddesi kapsamında açılan menfi tespit istemine ilişkindir. İlk Derece Mahkemesince; “Davacı tarafından açılan dava, İstanbul … İcra Müdürlüğünün … E sayılı dosyasında borçlu olunmadığının tespitine ilişkin menfi tespit davasıdır. İlgili İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile … tarafından icra takibi açıldığı, dosyanın borçlularının …, … Limited Şirketi ile … Ticaret A.Ş olduğu, takibin kesinleştiği anlaşılmıştır. Davacı vekili, davanın genel anlamda menfi tespit davası olduğunu beyan etmiş olup İİK 72.maddeye dayalı olarak açılan menfi tespit davası ancak takip borçluları tarafından açılabileceğinden takip borçlusu olmadığı için aktif dava ehliyeti bulunmayan davacının davasının husumet yokluğu nedeni ile reddine,” karar verilmiştir. Bu karara karşı, davacı vekili istinaf kanun yoluna başvurmuştur Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; dava dilekçelerinde de belirttikleri üzere, İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra takip dosyasında, müvekkiline İİK’nın 89. maddesi gereğince haciz ihbarnamelerinin gönderildiğini, haciz ihbarnamelerinin Tebligat Kanunu’nun 21/2. maddesine göre tebliğ edilmesi nedeniyle haciz ihbarnamelerine itiraz edilemediğini ve müvekkilinin borçlu konumuna sokulduğunu, bu nedenle menfi tespit davası açtıklarını, müvekkilinin dava açmaya hakkı olduğunu, İİK’nın 72. maddesine göre dava açmadıklarını, İİK’nın 89/3. maddesinde müvekkiline menfi tespit davası açma hakkı tanındığını, kararın bu nedenle usul ve yasaya aykırı olduğunu belirtmiştir. HMK’nın 355. maddesi kapsamında istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda: Yukarıda da belirtildiği üzere; dava dilekçesinde İİK’nın 89/3. maddesine dayanılarak menfi tespit davası açıldığı açık bir şekilde belirtilmiştir. Buna rağmen, Mahkemece, hukuki nitelendirmede hata yapılarak davanın İİK’nın 72. maddesi kapsamında açılan bir menfi tespit davası olduğunun kabulü ile yukarıda belirtildiği şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır. Bu nedenle, davacı vekilinin istinaf başvurusundaki iddia ve itirazlar yerinde görülmüştür. O halde, Mahkemece, davanın, İİK’nın 89/3. maddesi kapsamında açılan menfi tespit davası olduğu dikkate alınarak, tarafların delillerinin toplanması ve değerlendirilmesi sonucunda esastan nihai bir kararın verilmesi gerekmektedir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere: 1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının HMK’nın 353/1-a/6. maddesi uyarınca kaldırılmasına, 2-Davanın yeniden görülmesi için dosyanın Mahkemesine gönderilmesine, 3-İstinaf başvurusu için yatırılan karar ve ilam harcının istek halinde İlk Derece Mahkemesince yatırana iadesine, 4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına, 5-Davacı vekili tarafından yapılan istinaf yargılama giderinin İlk Derece Mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına, 6-İstinaf talep eden tarafından istinaf aşaması için yatırılan gider avansının yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 353/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.01/02/2022