Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi 2021/2 E. 2023/775 K. 16.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
DOSYA NO: 2021/2
KARAR NO: 2023/775
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ: 29/09/2020
NUMARASI: 2015/519 (E) – 2020/477 (K)
DAVANIN KONUSU: Tazminat
KARAR TARİHİ: 16/05/2023
Taraflar arasında görülen davada verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmakla dosya incelendi;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili, müvekkilinin yolcu olarak bulunduğu ve trafik sigortası bulunmadığından ötürü davalı …nın sorumluluğundaki … plaka sayılı motosiklet ile … plaka sayılı aracın çarpışması neticesi 17/12/2010 tarihinde meydana gelen trafik kazasında, motosiklet sürücüsünün kusurlu olduğunu belirterek kazada yaralanan müvekkili bakımından şimdilik 100 TL maddi tazminatın hüküm altına alınmasına karar verilmesi talebinde bulunmuştur. Davalı … vekili, davanın reddini talep etmiştir. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama neticesinde, trafik sigortası bulunmayan dava dışı motosiklet sürücüsünün tam kusurlu olduğu ve davacının gezmek amacıyla arkadaşının motosikletine bindiği, olayda hatır taşımasının söz konusu olduğu, yine davacının kask takmadan ehliyetsiz sürücünün aracına binmesinden mütevellit müterafik kusurlu olduğu kabul edilerek benimsenen bilirkişi raporunda hesaplanan zarardan toplamda %40 oranında indirime gidilerek neticeten davanın kısmen kabulü ile 62.143,20 TL sürekli iş göremezlik tazminatının 06/05/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davacıya ödenmesine karar verilmiştir. Karara karşı davalı vekili, dava konusu talebin zamanaşımına uğradığını, ıslah işleminin zamanaşımı süresi içerisinde yapılmadığını, dolayısıyla ıslah edilen kısmın da zamanaşımına uğradığını, ATK’dan maluliyet raporu alınmadan, üniversiteden temin edilen rapora göre karar verilmesinin doğru olmadığını, maluliyetin kazadan kaynaklanıp kaynaklanmadığı hususunun tespit edilmesi gerektiğini, kazaya karışan aracın motosiklet mi yoksa teminat dışı olan motobisiklet mi olduğu hususu araştırılmadan eksik incelemeye dayalı olarak karar verilmesinin de doğru olmadığını belirterek istinaf başvurusunda bulunmuştur. Dava, trafik sigortası bulunmayan aracın sebebiyet verdiği trafik kazasından kaynaklanan sürekli iş göremezlik tazminatı istemine ilişkindir. Davanın belirsiz alacak davası olarak açıldığı, belirsiz alacak davası açma şartlarının bulunduğu, belirsiz alacak davalarında zamanaşımı süresinin alacağın tamamı bakımından dava açılmakla kesileceği ve dava, KTK 109/2. maddesi uyarınca uzamış ceza zamanaşımı süresi olan 8 yıl içerisinde açıldığına (kaza tarihi 17/12/2010; dava açılış tarihi 06/05/2015) göre zamanaşımı ve ıslah edilen kısmın zamanaşımına uğradığına ilişkin istinaf itirazlarında isabet bulunmamaktadır. İlk derece mahkemesince dosyaya kazandırılan Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığında görevli adli tıp uzmanları tarafından düzenlenen raporda, kaza tarihinde geçerli olan 11/10/2008 tarih, 2701 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmelik hükümlerine göre değerlendirme yapılarak maluliyet oranının hesaplandığı, raporda maluliyetle kaza arasında illiyet bağının kurulduğu ve alanında uzman ehil bilirkişiler tarafından düzenlenen raporun bu haliyle hüküm vermek bakımından yeterli olduğu, bu yöne ilişkin istinaf itirazının yerinde olmadığı görülmektedir. 2918 sayılı KTK’nın 91. maddesinde motorlu araçların trafik sigortası yaptırmalarının zorunlu olduğu, … Yönetmeliği’nin 9.maddesinde trafik sigortası bulunmayan araçların neden olduğu bedensel zararlar için …na başvurulabileceği, motorlu bisikletin tanımının yapıldığı 2918 sayılı KTK.nın 3.maddesinde de, silindir hacmi 50cm³ küpü geçmeyen içten patlamalı motorla donatılmış ve imal hızı saatte 50 km az olan bisiklet olduğu, 2918 sayılı Yasanın 103. maddesinde de motorsuz taşıtlar ile motorlu bisiklet sürücülerinin hukuki sorumluluğunun genel hükümlere tabi bulunduğu öngörülmüştür. Buna göre, davalı ..nın sorumluluğunun doğabilmesi için kazaya karışan sigortasız araç silindir hacminin, 50cm³ üzerinde olması zorunludur. Esasen buna ilişkin ispat külfeti davacı tarafta olup, ispat külfetinin yer değiştirmesi halinde, ispat külfeti bu savunmadan kendi lehine hak çıkaran taraf olan davalı …na ait olacaktır. Dosyada bulunan kaza tespit tutanağına göre trafik sigortası bulunmayan aracın motobisiklet değil, motosiklet olduğu anlaşılmaktadır. Kaza tespit tutanağı aksi ispat edilene kadar geçerli belgelerdendir. Bu durumda, davacının iddiasını kanıtladığı, giderek ispat külfetinin yer değiştirmesi nedeniyle, davalının bunun aksine, yani kazaya karışan plakalı aracın 50 santimetreküpden düşük motor hacmine sahip olduğuna ve rizikonun teminat dışı kaldığına ilişkin bir ispat ortaya koyamadığı anlaşılmakla, bu yöndeki istinaf itirazı kabul edilmemiştir. Ancak; harç kamu düzenine ilişkin olup taraflarca ileri sürülmese de resen gözetilir. Davacı ıslah dilekçesiyle 97.098.73 TL tazminat talebinde bulunmuş, mahkemece de davanın kısmen kabulüyle müterafik kusur ve hatır taşıması indirimlerinden sonra bakiye 62.143,20 TL’ye hükmedilmiş ise de hükmedilen değer üzerinden karar ve ilam harcına karar verilmesi gerekirken, reddedilen değer de eklenerek, ıslah dilekçesiyle talep edilen miktar üzerinden harç hesaplanıp istinaf başvurusunda bulunan davalıdan alınması gerekenden fazla miktarda karar ve ilam harcına ilişkin hüküm kurulması doğru olmamış (davalı aleyhine fazladan harca hükmedilmesinin kamu düzenine ilişkin olduğu yönünde Yargıtay 4. HD’nin 2016/13838 E. 2017/3230 K. sayılı ilamı), kamu düzenine aykırılık nedeniyle davalı tarafın istinaf başvurusunun kabulüne karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçe ile; A-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile,1-Yukarıda esas ve karar numarası belirtilen İlk Derece Mahkemesi kararının, HMK’nın 353/1-b/2. maddesi gereğince düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmek üzere kaldırılmasına, Buna göre; 2-Davanın, kısmen kabulü ile, 62.143,20 TL sürekli iş göremezlik tazminatının, 06/05/2015 dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesine göre alınması gereken 4.245 TL harçtan peşin alınan 27,70-TL + 332-TL ıslah harcı toplamı olan 359,70-TL harçtan mahsubu ile geriye kalan 3.885,30 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,-İlk derece mahkemesi hükmü tekrar edilerek,4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 8.878,62-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 100-TL vekalet ücretinin davacı taraftan alınarak davalı tarafa verilmesine, 6-Davacı tarafından başlangıçta yatırılan 27,70-TL başvurma, 27,70-TL peşin ve 332-TL ıslah harçları toplamı olan 387,40-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 7-Davacı tarafından yapılan 2.250,00-TL bilirkişi ücreti + 660,00-TL hastane masrafı + 195,13-TL tebligat-müzekkere masrafları olmak üzere toplam 3.105,13-TL yargılama giderlerinin, %99,89 kabul ve ret oranına göre, 3.101,71-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, geriye kalanın kendi üzerinde bırakılmasına, 8-Taraflarca yatırılan bakiye gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine, B-İstinaf İncelemesi Bakımından: 1-Davalı tarafından peşin olarak yatırılan istinaf karar harcının, istem halinde İlk Derece Mahkemesi tarafından iadesine, 2-İstinaf aşamasında davalı tarafından yapılan yargılama giderinin, Dairemiz kararının niteliği itibarıyla davalı üzerinde bırakılmasına,4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına, 5-İstinaf için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dair dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, dava değeri itibarıyla, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.16/05/2023