Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi 2021/1868 E. 2021/2003 K. 27.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
DOSYA NO: 2021/1868
KARAR NO: 2021/2003
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 19. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 16/03/2021
NUMARASI: 2020/421 (E) 2021/279 (K)
DAVANIN KONUSU: Sürekli işgöremezlik tazminatı
KARAR TARİHİ: 27/12/2021
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 19/04/2019 tarihinde, müvekkili …’ın sevk ve idaresindeki … plakalı araç ile seyir halindeyken, plakası tespit edilemeyen araçla çarpışmamak için direksiyonu sağa kırdığını ve direksiyon hakimiyetini kaybetmesi nedeniyle meydana gelen trafik kazası sonucu davacının yaralandığını, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 5.500,00 TL daimi maluliyet (sakatlık) tazminatının davalıya başvuru tarihi olan 10.05.2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili davanın reddini talep etmiştir. İlk derece mahkemesince aynı davanın daha önce kesin hüküm ile sonuçlandırıldığı gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verilmiştir. Bu karara karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Sigortacılık Kanunu’nda İtiraz Hakem Heyeti kararlarının mahkeme kararları gibi kesin hüküm teşkil edeceğine ilişkin herhangi bir hüküm bulunmadığını, mahkemenin tahkim kararının kesin hüküm teşkil edeceği yönünde verdiği kararın hukuka aykırı olduğunu ve yeterli inceleme yapmadığını, Uyuşmazlık Hakem Heyeti’nin başvuru hakkındaki red kararının ve İtiraz Hakem Heyeti’nin itirazlarını red kararının hukuka aykırı olduğunu belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir. İlk derece mahkemesi 17/09/2021 tarihli kararıyla, mahkeme kararının miktar itibariyle kesin olduğu gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvusunun HMK’nin 346/1. maddesi gereğince reddine karar vermiştir. Davacı vekili ek karara yönelik istinaf dilekçesinde özetle; dava açılırken fazlaya dair haklar saklı tutulmak suretiyle davanın belirsiz alacak davası olarak açıldığını, bu nedenle miktar itibariyle kesin karar verilmiş olmasının hatalı olduğunu belirterek ilk derece mahkemesinin 17/09/2021 tarihli ek kararının kaldırılmasını talep etmiştir. Davacı vekilinin trafik kazasından kaynaklanan bedensel zarar nedeniyle sürekli işgöremezlik tazminatı davasını, davanın açıldığı tarihte alacağın miktarının veya değerinin tam ve kesin olarak belirlenmesine olanak bulunmadığından HMK’nin 107’nci maddesi uyarınca belirsiz alacak davası niteliğinde açması, dava değerini ise yalnızca ödenecek harcın belirlenmesi bakımından 5.500,00 TL olarak belirtmesi karşısında; ilk derece mahkemesince verilen ve kesin olmayan 16/03/2021 tarih ve 2020/421 E. 2021/279 K. sayılı karar HMK’nin 341/1-b/3 maddesi uyarınca istinaf kanun yolu kapsamında incelenebilecek nitelikte olduğundan, istinaf dilekçesinin reddine ilişkin 17/09/2021 tarihli ek kararın kaldırılmasına karar verilerek HMK’nin 355’inci maddesi kapsamında istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda: Dava, 07/02/2019 tarihinde, davacının sevk ve idaresindeki … plakalı araç ile plakası tespit edilemeyen aracın karıştığı trafik kazası neticesinde davacının yaralanması nedeniyle sürekli işgöremezlik tazminatı istemine ilişkindir. 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’nun 30/12.maddesinde “Beş bin Türk Lirası ve daha üzerindeki uyuşmazlıklar hakkında verilen hakem kararlarına karşı kararın Komisyonca ilgiliye bildiriminden itibaren on gün içinde bir defaya mahsus olmak üzere Komisyon nezdinde itiraz edilebilir. Beşbin Türk Lirası ve daha üzerindeki uyuşmazlıklar hakkında verilen hakem kararları bu madde uyarınca süresinde itiraz başvurusunda bulunulmaması hâlinde kesinleşir.Bu uyuşmazlıklar hakkında bu madde uyarınca yapılan itiraz üzerine verilen karar kesindir. Kırk bin Türk Lirasının üzerindeki uyuşmazlıklar hakkında itiraz üzerine verilen kararlar için temyize gidilebilir. ” düzenlemesi yer almaktadır. Aynı Kanununun 30. maddesinin 23. fıkrasında, bu kanunda hüküm bulunmayan hallerde Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun hükümlerinin sigortacılıktaki tahkim hakkında da kıyasen uygulanacağı belirtilmiş, karar tarihinde yürürlükte bulunan 6100 sayılı HMK’nın tahkim usulüne ilişkin tebligatı düzenleyen 438. maddesinde de, taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça tebligatın 11.02.1959 tarihli ve 7201 sayılı Tebligat Kanunu hükümlerine göre yapılacağı düzenlenmiştir. Bu itibarla hakem kararı kendisine verilen mahkeme, hakem kararının kendisine verildiğini ve kararın neden ibaret olduğunu iki tarafa da yazılı olarak tebliğ etmelidir. Her iki taraf hakkında da temyiz süresi ancak bu tebliğ tarihinden itibaren işlemeye başlar. (Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 2020/8205 E. 2020/6039 K. Sayılı kararı) Dava şartlarını düzenleyen 6100 sayılı HMK’nın 114/1. maddesinin (ı) bendinde “Aynı davanın, daha önceden açılmış ve hâlen görülmekte olmaması” şeklinde ifade edilen derdestlik dava şartlarındandır. Buna göre önceden açılmış bir dava devam etmekte iken aynı konuda yeniden dava açılamaz, buna rağmen açılırsa yeni dava usulden reddedilir. Derdestlikten söz edilebilmesi için, daha önce açılmış olan davanın tarafları ile konusunun ve dava sebebinin aynı olması gerekmektedir. Dosya kapsamından, eldeki davanın 07/09/2020 tarihinde açılmasından önce aynı kaza nedeniyle davacının davalıya karşı 09/09/2019 tarihinde Sigorta Tahkim Komisyonuna başvurduğu, bedensel zararı nedeniyle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 5.100 TL daimi maluliyet tazminatı talep ettiği, Uyuşmazlık Hakeminin 24/12/2019 tarih K-2019/105740 sayılı kararı ile başvurunun reddine karar verildiği, davacı vekilinin karara itirazı üzerine İtiraz Hakem Heyetinin 22/03/2020 tarih ve 2020/İHK-4577 sayılı kararı ile itirazın reddine karar verildiği, ancak hakem kararı kendisine verilen İstanbul Anadolu 12. Asliye Ticaret Mahkemesince (2020/2045 D.İş) itiraz hakem heyeti kararının taraflara tebliğ edilmediği anlaşılmıştır. Eldeki dava ile Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyetinin 22/03/2020 tarih ve 2020/İHK-4577 karar sayılı kararına konu başvuruda davanın tarafları ile konusunun ve dava sebebinin aynı olduğu, Tahkim Heyeti tarafından verilen kararın henüz kesinleşmediği anlaşılmakla kesin hüküm teşkil etmesi mümkün değildir. Ancak eldeki davada başka bir dava şartı olan derdestlik söz konusu olduğundan HMK 114 ve 155. madde gereğince dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar vermek gerekmiştir. Açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile incelenen kararın HMK’nin 353/1-b/2. maddesi gereğince düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmek üzere kaldırılmasına karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere: A- Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile Yukarıda esas ve karar numarası belirtilen ilk derece mahkemesi kararının, HMK’nin 353/1-b/2. maddesi gereğince düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmek üzere KALDIRILMASINA, Buna göre: 1-Davanın HMK’nın 114/1-ı ve 115. maddeleri gereğince dava şartı yokluğu nedeniyle USULDEN REDDİNE, 2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 59,30 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 54,40 TL’nin mahsubu ile bakiye 4,90 TL karar ve ilam harcının davacıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydına, 3-Davacı tarafından sarfedilen yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, 4-Harcanmayan gider avansının, ilk derece mahkemesince yatıran tarafa iadesine,
B-İSTİNAF İNCELEMESİ BAKIMINDAN; 1-Davacı tarafından peşin olarak yatırılan istinaf karar ve ilam harcının, istem halinde ilk derece mahkemesi tarafından yatıran tarafa iadesine, 2-İstinaf kanun yolu aşamasında davacı tarafından sarf edilen 162,10 TL istinaf kanun yolu başvuru harcı ile 56,50 TL posta gideri olmak üzere toplam 218,60 TL yargılama giderinin, davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, 3-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından, vekâlet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına, 4-İstinaf için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, HMK’nin 361’inci maddesi uyarınca gerekçeli kararın tebliği tarihinden itibaren iki haftalık süre içerisinde, dairemize ya da bulunulan yer bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine veya ilk derece mahkemesine verilecek dilekçeyle Yargıtayda temyiz yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.27/12/2021