Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi 2021/1863 E. 2022/1097 K. 10.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
DOSYA NO: 2021/1863
KARAR NO: 2022/1097
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ: 21/10/2020
NUMARASI: 2013/293 (E) – 2020/495 (K)
DAVANIN KONUSU: Maddi ve manevi tazminat
KARAR TARİHİ: 10/6/2022
Yukarıda yazılı İlk derece mahkemesi kararına karşı istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; davalı …’a ait, davalı … Sigorta AŞ tarafından sigortalanan, davalı sürücü … tarafından park edilen … plakalı otobüsün kendiliğinden harekete geçerek davacı …’ün yolcu olarak bulunduğu davacı …’e ait otomobile çarparak, havanın sıcak olmasından ötürü kapısı açık vaziyette araçta oturan ve çarpmanın etkisiyle savrularak yere düşen davacı …’ün yaralanmasına ve davacı …’e ait aracın da zarar görmesine neden olduğunu ileri sürerek, davacı … için belirsiz alacak davası niteliğinde sağlık harcamaları ile elde edemediği kazanç kaybından kaynaklanan 1.000,00 TL maddi tazminatın tüm davalılardan, 10.000,00 TL manevi tazminatın davalılar … ve …’dan; davacı … için de belirsiz alacak davası niteliğinde 1.000,00 TL hasar tazminatının tüm davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiş; Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi (UYAP) vasıtasıyla 24/9/2020 günü gönderdiği dilekçeyle davacı … için talep ettiği maddi tazminat tutarını 1.750,00 TL’ye, davacı … için talep ettiği maddi tazminat tutarını da 4.312,61 TL’ye yükseltmiştir. Davalı … Sigorta AŞ vekili cevap dilekçesinde, toplanmasını istediği kanıtları bildirerek davanın reddini savunmuştur. Davalılar … ve … vekili cevap dilekçesinde özetle; davalı …’ün tamamen kendi eylemiyle yaralandığını, müvekkillerinin kusurunun bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur. İlk derece mahkemesince; davacı …’ün maddi tazminat davasının kabulüne, 1.750,00 TL maddi tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak adı geçen davacıya verilmesine, 2.000,00 TL manevi tazminatın davalılar … ve …’dan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı …’e verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine; davacı …’ün maddi tazminat davasının kabulüne, 4.312,61 TL maddi tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak adı geçen davacıya verilmesine karar verilmiştir. Bu karara karşı istinaf kanun yoluna başvuran davacılar vekili dilekçesinde özetle; olayda kolundan ağır derecede yaralanan ve Adli Tıp Kurumu’na (ATK) defalarca giden müvekkili …’ün kolunun kırık ve kaynama açısından testlerinin yapılmasına karşın koldan geçen ve hasar oluşan sinirler yönünden maluliyet tespitinin yapılmadığını, böylece müvekkili …’ün kolundaki ağır hasara rağmen maluliyete dayalı maddi zararı bulunmadığından söz edilerek hüküm tesis edilmesinin isabetsiz olduğunu; davacı …’ün aracında oluşan maddi zarar nedeniyle açılan davada eksik inceleme ve hatalı bilirkişi raporuna dayanılarak karar verildiğini, çünkü zararın talepleri gibi orijinal yedek parçalara göre hesaplanması gerekirken, yan sanayi olarak tabir edilen parçalarla değiştirilmesi suretiyle hesaplandığını, yargılama giderinin hatalı belirlendiğini, ATK faturalarının yargılama giderine eklenmesi gerektiğini, gerek … gerekse … adına bedel artırım dilekçelerinde belirttikleri talebin tam olarak kabul edilmesine rağmen yargılama giderinin %50,19 hesabıyla kısmen davalılardan kabulüne karar verilmesinin isabetsiz olduğunu belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun (HMK) 355’inci maddesi uyarınca ileri sürülen istinaf nedenleri ve kamu düzenine ilişkin konularla sınırlı biçimde yapılan inceleme sonunda: Dava, trafik kazasından kaynaklanan bedensel zarar tazminatı ve manevi tazminat ile hasar tazminatı istemine ilişkindir. İstanbul Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde 12/7/2016 günü elektronöromiyografi raporu düzenlenen, Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Hastanesi’nde ise 3/4/2018 günü sol ulnar EMG tetkiki yapılan davacı …’ün trafik kazasından kaynaklanan yaralanmasına ilişkin ATK 3’üncü İhtisas Kurulu tarafından düzenlenen ve sinir ve güç kaybı yönünden incelemeleri de içeren 5/9/2018 gün ve 15403 sayılı raporda Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Hastanesi’nde yapılan EMG incelemesi ile İstanbul Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde yapılan EMG tetkiki de değerlendirilerek adı geçen davacının yaralanmasının araz bırakmadan iyileşmesi nedeniyle maluliyet tayinine mahal bulunmadığı, iyileşme süresinin kaza tarihinden itibaren 4 aya kadar uzayabileceğinin bildirilmesi karşısında, dosya kapsamına uygun somut bulgulara dayanan ATK 3’Üncü İhtisas Kurulu’nun açıklanan raporuna dayanılarak karar verilmesinde isabetsizlik bulunmamaktadır. Bilirkişiler tarafından düzenlenen 19/4/2017 tarihli raporda, davacı …’e ait otomobilde meydana gelen hasar tutarının, onarım faturası sunulmayan adı geçen davacıya ait otomobilin fotoğrafları ile davalı … şirketi tarafından görevlendirilen eksper tarafından düzenlenen rapordan yola çıkılarak, değişmesi gereken ve eşdeğer yedek parça olmadıklarına ilişkin kanıt bulunmayan yedek parçaların KDV dahil fiyatı ile KDV dahil işçilik bedelinin toplanması suretiyle belirlendiğinin anlaşılması karşısında, HMK’nin 279’uncu maddesine uygun düzenlenen ve dosya kapsamına uygun somut olgu ve ölçütlere dayanan, yeterli gerekçeyi de taşıyan bilirkişinin raporunun hükme esas alınmasında hukuka aykırılık bulunmadığı kabul edilmiştir.Davacı davalıya karşı olan birbirinden bağımsız birden fazla asli talebinin (alacağının) aynı davada birleştirebilir; yani birden fazla davasının aynı dava dilekçesi ile açabilir; buna davaların yığılması (objektif dava birleşmesi) denir. Bu halde davada birlikte açılan dava sayısı kadar istem sonucu (talep neticesi) ve dava konusu vardır. Davaların yığılmasında ileri sürülen talepler arasında, aslilik ve fer’ilik ilişkisi yoktur; taleplerin tamamı birbirinden bağımsızdır. Davaların yığılması için birlikte açılan davalar (talepler, alacaklar) arasında herhangi bağlantı bulunması gerekli değildir. Bununla birlikte davanın ayın davacı (alacaklı), aynı davalıya (borçluya) karşı açılması gerekir. Dava yığılmasında görünüş itibarıyla tek bir dava dilekçesi bulunmasına karşın, aslında dava dilekçesinde belirtilen talep sayısı kadar birbirinden ayrı, bağımsız dava vardır ve yargılama da her bir dava (talep) bağımsız olarak ayrı ayrı işlem görür ve karara bağlanır.Eldeki davada, davacılar vekili dilekçesinde, davacı … yönünden maddi ve manevi, davacı … yönünden ise maddi tazminat talebinde bulunmuştur.Somut uyuşmazlık yukarıda yapılan açıklamalar ışığında değerlendirildiğinde; HMK’nin 323 ve devamı maddeleri uyarınca, davacı … yönünden maddi ve manevi tazminat davası, davacı … yönünden ise maddi tazminat davası bakımından sarf edilen yargılama giderlerine ayrı ayrı karar verilmesi gerekirken, yazılı biçimde toplu uygulama yapılması yerinde olmamıştır.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:A-Davacılar vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, yukarıda esas ve karar numarası belirtilen ilk derece mahkemesinin kararının, HMK’nin 353/1-b/2’nci maddesi gereğince düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmek üzere kaldırılmasına, Buna göre:1-Davacı …’ün maddi tazminat davasının kabulüne, 1.750,00 TL maddi tazminatın davalılar … ve … yönünden 10/8/2013 tarihinden, davalı … Sigorta AŞ (eski unvanı … Sigorta AŞ) yönünden ise dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak adı geçen davacıya verilmesine, 2-Davacı …’ün manevi tazminat davasının kabulüne, 2.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar … ve …’dan müştereken ve müteselsilen alınarak adı geçen davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine, 3-Davacı …’ün maddi tazminat davasının kabulüne, 4.312,61 TL maddi tazminatın davalılar … ve … yönünden 10/8/2013 tarihinden, davalı … Sigorta AŞ yönünden ise dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak adı geçen davacıya verilmesine, 4-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 550,75 TL nispi karar ve ilam harcından peşin alınan karar ve ilam harcı 204,95 TL, tamamlama harcı olarak alınan 69,38 TL olmak üzere toplam 274,33 TL karar ve ilam harcının mahsubu ile bakiye 276,42‬ TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsil edilerek, Hazineye gelir kaydına, davalı … Sigorta AŞ’nin 68,31 TL karar ve ilam harcından sorumlu tutulmasına, 5-Davacı tarafından ödenen ve hükmolunan karar ve ilam harcından mahsup edilen toplam 274,33 TL’nin davalılar … ve …’dan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, 6-Davacılar tarafından maddi tazminat davası yönünden sarf edilen 2.250,00 TL bilirkişi ücreti, maddi tazminat davasına isabet eden 408,98‬ TL posta ve tebligat gideri, toplam 2.089,8‬0 TL Adli Tıp Kurumu rapor gideri, 50,00 TL fotokopi gideri, 24,30 TL başvurma harcı, 3,75 TL vekâlet harcı olmak üzere toplam 4.826,33‬ TL yargılama giderinin, davalılar …, … ve … Sigorta AŞ’den müştereken ve müteselsilen tahsil edilerek davacılara verilmesine, 7-Davacı … tarafından manevi tazminat davası yönünden sarf edilen ve manevi tazminat davasına isabet eden 327,52 TL posta ve tebligat giderinden ibaret yargılama giderinin, manevi tazminat davasının kabul ret (%20 kabul, % 80 ret) oranına göre hesaplanan 65,50 TL’sinin davalılar …, …’dan müştereken ve müteselsilen tahsil edilerek davacı …’e verilmesine, bakiye yargılama giderinin adı geçen davacı üzerinde bırakılmasına, 8-İlk derece mahkemesinin kararı yinelenerek, davacı …’ün maddi tazminat davası yönünden; ilk derece mahkemesinin karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi (AAÜT) uyarınca kabulüne karar verilen maddi tazminat miktarına göre belirlenen 1.750,00 TL vekâlet ücretinin tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsil edilerek, vekille temsil edilen davacı …’e verilmesine, 9-İlk derece mahkemesinin kararı yinelenerek, davacı …’ün maddi tazminat davası yönünden; ilk derece mahkemesinin karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca kabulüne karar verilen maddi tazminat miktarına göre belirlenen 3.400,00 TL maktu vekâlet ücretinin tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsil edilerek, vekille temsil edilen davacı …’e verilmesine, 10-İlk derece mahkemesinin kararı yinelenerek, davacı …’ün manevi tazminat davası yönünden; ilk derece mahkemesinin karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca kabulüne karar verilen manevi tazminat miktarına göre belirlenen 2.000,00 TL vekâlet ücretinin davalılar … ve …’dan müştereken ve müteselsilen tahsil edilerek, vekille temsil edilen davacı …’e verilmesine,11-Harcanmayan gider avansının HMK’nin 333/1’inci maddesi uyarınca ilk derece mahkemesince kendiliğinden yatıran taraflara geri verilmesine, B-İstinaf incelemesi bakımından; 1-Davacılar tarafından peşin olarak yatırılan istinaf karar harcının, talep halinde ilk derece mahkemesi tarafından geri verilmesine, 2-İstinaf aşamasında davacılar tarafından sarf edilen posta ve tebligat gideri 100,50 TL, istinaf başvuru harcı 162,10 TL olmak üzere toplam 262,60 TL yargılama giderinin, davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsil edilerek, davacılara verilmesine, 3-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından, vekâlet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına, 4-İstinaf kanun yolu incelemesi için yatırılan gider avansından artan tutarın, HMK’nin 333’üncü maddesinin, 1’inci fıkrası uyarınca ilk derece mahkemesince kendiliğinden yatıran taraflara geri verilmesine,Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nin 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 10/6/2022