Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi 2021/1806 E. 2021/1704 K. 16.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
DOSYA NO: 2021/1806
KARAR NO: 2021/1704
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 09/02/2021
NUMARASI: 2018/1374 Esas – 2021/118 Karar
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali -Kazanç Kaybı (Trafik Kazasından Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 16/11/2021
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Dava ve uyuşmazlık; maddi hasarlı trafik kazasından kaynaklanan kazanç kaybının tahsili amacıyla yapılan icra takibine yönelik itirazın iptali istemine ilişkindir. İlk Derece Mahkemesince; “Yapılan yargılama sonucunda dosya kapsamındaki tüm delillere, alınan bilirkişi raporu, iddia ve savunmalar hep birlikte değerlendirildiğinde; davacıya ait … plakalı araç ile davalıya ait … plakalı araç arasında 01/10/2017 tarihinde meydana gelen trafik kazası sonucu davacıya ait aracın hasarlandığı ve 15 gün süre ile serviste onarımda kaldığı, kazanın meydana gelmesinde davalı sürücünün % 100 kusurlu olduğu, davacıya ait araç sürücüsünün ise kazanın meydana gelmesinde bir kusurunun bulunmadığı, davacıya ait aracın çekici olduğu ve Lojistik işi yaptığı, … Derneği ( … ) ‘nden gelen müzekkere cevabına göre davaya konu aracın emsallerinin günlük kazancının ortalama 1.210,50 TL ile 1.350,00 TL arasında değiştiği, davacının ise takip talebinde aracın günlük kazancının dosyada mevcut eksper raporunda belirtilen şekilde 1.057,50 TL üzerinden toplam 15 günlük onarım süresi boyunca 15.862,50 TL kazanç kaybı ve kaza tarihinden takip tarihine kadar 1.349,40 TL tutarında işlemiş faiz talebinde bulunduğu, davacının faiz talebinin de takipte belirttiği faiz miktarının yerinde olduğu, haksız fiilden dolayı meydana gelen zarardan davalının haksız fiil hükümlerine göre davacı zararından % 100 kusurlu olması nedeniyle sorumlu olduğu, zararın haksız fiilden doğmuş olması ve alacağın varlığı ve miktarı yargılama ile tespit edilmiş olduğundan davacının icra inkar tazminatı talebinin yerinde olmadığı sonuç ve vicdani kanaatine varılarak davanın kabulüne,” karar verilmiştir. Bu karara karşı, davalı istinaf kanun yoluna başvurmuştur. Davalı istinaf başvuru dilekçesinde özetle; dava nedeniyle kendisine hiçbir tebligat yapılmadığını, dava sonucunda verilen kararı, davacı vekillerinin telefonla araması ve banka hesapları ile araçları üzerine tedbir koydurmaları üzerine öğrendiğini belirtmiştir. HMK’nın 355. maddesi kapsamında istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda: Dosyanın yapılan incelemesinde; dava dilekçesinin 26/12/2018 tarihinde davalının adresinde, davalının eşi …’ye, Covid sonrası verilen 22/10/2020 tarihli duruşma davetiyesinin 28/07/2020 tarihinde davacının kızı …’ye, kusur – zarar bilirkişi raporu ile son duruşma davetiyesinin 06/11/2020 tarihinde davalının komşusuna, gerekçeli kararın ise davalının eşi …’ye usulüne uygun olarak tebliğ edildiği; nüfus kayıtlarına göre; tebliğ yapılan davalının eşi ile kızının, davalıyla birlikte aynı adreste ikamet ettikleri anlaşılmıştır. Bu nedenle, davalının istinaf iddia ve itirazları yerinde görülmemiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:1-Davalının istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince esastan reddine,2-Harçlar Kanunu’na göre alınması gereken 1.175,74 TL harçtan, peşin alınan 293,94 TL harcın mahsubu ile bakiye 881,80 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazine’ye irat kaydına,3-Davalının istinaf başvurusu nedeniyle sarf ettiği yargılama giderinin kendisi üzerinde bırakılmasına,4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekâlet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına, 5-İstinaf yargılama giderleri için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere, oy birliği ile karar verildi.16/11/2021