Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi 2021/1752 E. 2022/1260 K. 30.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
DOSYA NO: 2021/1752
KARAR NO: 2022/1260
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ: 17/06/2021
NUMARASI: 2014/152 (E) – 2021/532 (K)
DAVANIN KONUSU: Tazminat (Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
KARAR TARİHİ: 30/06/2022
Taraflar arasında görülen davada verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmakla; re’sen dikkate alınabilecek hususlar ayrık olmak üzere istinaf talep ve gerekçeleri ile tarafların ilk derece mahkemesinde ileri sürdükleri iddia ve savunmalar esas alınmak sureti ile dosya incelendi;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacılar vekili, davalıların sürücüsü, işleteni ve trafik sigortacısı bulundukları … plaka sayılı araç ile davacının sevk ve idaresinde bulunan … plakalı aracın karıştıkları 22/11/2012 tarihinde gerçekleşen trafik kazasında davacıların yaralandıklarını belirterek belirsiz alacak davası şeklinde maddi ve manevi tazminat talebinde bulunmuştur. Davalılar davanın reddini talep etmişlerdir. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama neticesinde, davalılardan …’ın dava tarihinde ölü olması nedeniyle hakkındaki açılan davanın dava ehliyet yokluğundan reddine, bu davalının mirasçıları yargılama aşamasında davaya dahil edilmiş ise de taraf ehliyeti olmayan davalı yönünden dahili dava yoluyla taraf teşkili yapılamayacağından dahili davalılar yönünden de davanın reddine, maddi tazminat davasının diğer davalılar sigorta şirketi ve … Şirketi bakımından kabulü ile davacı … için geçici ve sürekli iş göremezlik zararından oluşan toplam 237.110,32 TL maddi tazminat ile davacı … yönünden 805 TL geçici iş göremezlik tazminatının adı geçen davalılardan tahsiline, kararda belirtilen faiz başlangıç tarihinden itibaren bu miktarlara faiz yürütülmesine, oy çokluğu ile belirsiz alacak davası şeklinde manevi tazminat açılabileceği kabul edilerek davacı … için 100.000, davacı … için 20.000 TL manevi tazminatın kararda belirtilen faiz başlangıç tarihinden itibaren işleyecek faiziyle birlikte hüküm altına alınmasına karar verilmiştir. Karara karşı davalı … … Şirketi vekili, belirsiz alacak davası şeklinde manevi tazminat açılamayacağını, davacı tarafından sunulan talep artırım dilekçesinde harca esas değer olarak gösterilen tutarların da maddi tazminata ilişkin olduğunu, manevi tazminat talebine ilişkin sonradan verilen dilekçenin de yeni bir dava dilekçesi mahiyetinde bulunmadığını, dolayısıyla manevi tazminat yönünden verilen kararın usule uygun bulunmadığını, manevi tazminat talebinin usulden reddi gerektiğini, kaldı ki hükmedilen tutarın da çok fazla olduğunu; maddi tazminat yönünden ise polis karakolunda tanzim edilen cd inceleme tutanağı değerlendirilmeden kusur incelemesi yapıldığını, ceza dosyası üzerinden alınan kusur raporuyla yetinilmesinin doğru olmadığını, zira o raporda davacının hatalı sollama yaptığını gösterir cd görüntülerinin değerlendirilmediğini, sadece kaza tespit tutanağı doğrultusunda değerlendirme yapılmasının eksiklik teşkil ettiğini, avans faizine hükmedilmesinin de doğru olmadığını belirterek istinaf başvurusunda bulunmuştur. Karara karşı davalı sigorta şirketi vekili, davacıya bağlanan geçici iş göremezlik ödemesi ile bağlanan gelirinin toplam tazminattan değil de poliçe limitinden tenzil edilmeden karar verilmesinin hatalı olduğunu, hükme esas alınan kusur raporunun yetersiz olduğunu, ceza dosyası kapsamında alınan rapor ile yetinilmesinin doğru olmadığını, zira ceza dosyası kapsamında yer alan tanık beyanları ve cd görüntüleri uyarınca davacının hatalı sollama yaparak kazaya sebebiyet verdiği hususunun sabit olduğunu, ne var ki kaza görüntüleri incelenmeden rapor hazırlandığını, geçici iş göremezlik zararının da teminat kapsamı dışında kaldığını, SGK hizmet döküm cetveline göre geliri asgari ücret olan davacı bakımından asgari ücreti aşan ücret üzerinden hesaplama yapılmasının doğru olmadığını belirterek istinaf başvurusunda bulunmuştur. Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Kusura ilişkin değerlendirme;Davaya konu trafik kazasına ilişkin İstanbul 40. Asliye Ceza Mahkemesinin 2013/279 Esas sayılı dosyası üzerinden görülen davada, 2015/187 Karar sayılı karar ile gerçekleşen kazada vefat eden kamyon sürücüsü …’ın tam kusurlu olduğu, diğer kamyonun sürücüsü olan davacının ise kusurunun bulunmadığı gerekçesiyle beraat kararı verildiği, beraat kararının, Yargıtay 12. Ceza Dairesinin 2017/5514 Esas – 2019/987 Karar sayılı kararı ile “kusur durumu ve olaya ilişkin cd’nin mahkeme tarafından incelenmediğine dair itirazlar reddedilmek suretiyle” onandığı, ceza dosyası üzerinden alınan 26/08/2014 tarihli ATK raporunda, cd görüntülerinin de dikkate alındığı, kaza tespit tutanağında da olaya ilişkin güvenlik kamera kayıtlarının izlenerek kazada vefat eden davalıların işleteni ve trafik sigortacısı oldukları … plaka sayılı araç sürücüsü …’ın tam kusurlu olduğu,… plaka sayılı kamyonun sürücüsü olan davacının ise kendi şeridine giren …’ın sürücüsü olduğu kamyona karşı tedbir almasına rağmen kazayı engelleyemediği gerekçesiyle kusurunun bulunmadığı kanaatinde bulunulduğu, davalılar tarafından dayanılan 10/12/2012 tarihli cd inceleme tutanağında da kazanın, kaza tespit tutanağı ve ATK raporunda kabul edildiği şekilde anlatıldığı, cd inceleme tutanağı ile ATK raporu veyahut kaza tespit tutanağının birbiriyle çelişik olmadıkları, işbu mevcut delil durumuna göre ilk derece mahkemesince, ceza mahkemesinde kabul edilen kusur durumunun benimsenmesinde, oluş, usul ve yasaya aykırılık olmadığı görülmektedir. Hesaplamaya esas alınan gelire ilişkin değerlendirme; Davacının en son çalıştığı iş yeri olan … San. ve Tic. Ltd. Şti. tarafından gönderilen yazı cevabına göre, davacının 2012 yılında anıları iş yerinde vidanjör şoförü olarak 1.350 TL net ücretle çalıştığı bildirilmiştir. Davacının gerek vidanjör şoförü olarak yaptığı iş ve gerekse 17 yıllık kıdemi dikkate alındığında asgari ücretin yaklaşık 2 katı kadar ücret üzerinden çalıştığının kabulünde de yasaya aykırı bir yön bulunmamaktadır. SGK’ya, prime esas olarak bildirilen ücretin, gerçekte aldığı miktardan daha az gösterilmiş olması sonuca etkili görülmemiştir. Sair istinaf itirazlarına ilişkin değerlendirme; Bununla birlikte davacıya bağlanan gelirin peşin sermaye değerinin, limitten değil, hesaplanan zarardan düşülmüş olmasında da, kazaya karışan araçların ticari araç olmaları nedeniyle avans faizine hükmedilmiş olmasında ve ayrıca geçici iş göremezlik zararının da teminat kapsamında olduğuna ilişkin kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmamaktadır. Belirsiz alacak olarak açılan manevi tazminat davasına ilişkin değerlendirme; Ancak 6100 sayılı HMK’nın belirsiz alacak davasını düzenleyen 107. maddesinde, davanın açıldığı tarihte alacağın miktarını yahut değerini tam ve kesin olarak belirleyebilmesinin kendisinden beklenemeyeceği veya bunun imkânsız olduğu hâllerde, alacaklı, hukuki ilişkiyi ve asgari bir miktar ya da değeri belirtmek suretiyle belirsiz alacak davası açabileceği açıklanmıştır. Buna göre belirsiz alacak davası açılabilmesi için zarar miktarının belirlenebilmesinin davacıdan beklenemeyecek olması gerekmektedir. Somut olayda ise belirsiz alacak davasına konu edilmek istenen manevi zarar miktarı davacı tarafından bilinebilecek olduğuna göre, manevi tazminat davası bakımından belirsiz alacak davası açma koşulları bulunmamaktadır. Manevi tazminat miktarlarının belirlenmesine ilişkin verilen 10/01/2017 tarihli dilekçede, başvurma harcı yatırılmamış olduğundan ötürü bu dilekçenin yeni bir dava dilekçesi olarak kabulü de mümkün bulunmamaktadır. Bu durumda manevi tazminat davası belirsiz alacak davası şeklinde açılamayacağından ötürü manevi tazminat talebinin usulden reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde oy çokluğuyla karar verilmiş olmasında isabet bulunmamaktadır. Bu yöne ilişkin istinaf başvurusu yerindedir. O halde, davalı sigorta şirketi vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, davalı … Şirketi vekilinin istinaf başvurusunun manevi tazminata hasren kabulüne, sair istinaf itirazlarının reddine, HMK 353/1-b/2. maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, manevi tazminat talebinin usulden reddine, istinaf itirazları yerinde görülmeyen maddi tazminata ilişkin hüküm fıkraları ile istinafa konu edilmeyen ve kesinleşen hususlar aynen tekrar edilerek aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
A)1-Davalı … … Şirketi vekilinin maddi tazminat davasında verilen karara yönelik istinaf başvurusunun esastan reddine, 2-Davalı sigorta şirketi vekilinin maddi tazminat davasında verilen karara yönelik istinaf başvurusunun esastan reddine, 3-Maddi tazminat davası yönünden alınması gereken 16.197 TL harcından peşin alınan (davalı sigorta şirketi tarafından yatırılan 4.063 TL ile diğer davalı şirket tarafından yatırılan 4.063 TL olmak üzere toplam) 8.126 TL harcın mahsubu ile bakiye 8.071 TL harcın davalı … Şirketi ve davalı sigorta şirketinden müştereken ve müteselsilen tahsili ile Hazineye irat kaydına,
B)1-Davalı … … Şirketi vekilinin manevi tazminata ilişkin istinaf başvurusunun kabulüne, 2-6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b/2. maddesi hükmü uyarınca ilk derece mahkemesi kararı bütünüyle kaldırılmak suretiyle düzeltilerek yeniden esas hakkında kararla, a)Davalılardan … aleyhine açılan davanın, dava tarihinde ölü olan davalının dava ve taraf ehliyeti olmadığından HMK 114/1-d-115 maddeleri gereğince dava şartı yokluğu nedeniyle reddine, mirasçıları yargılama aşamasında davaya dahil edilmiş ise de taraf ehliyeti olmayan davalı yönünden dahili dava yoluyla taraf teşkili mümkün olmadığından dahili davalılar için de aynı nedenle davanın reddine, b)Davacı … vekili tarafından … Tic. ve San. Ltd. Şti. ve … Sigorta Şirketine yönelik açılan maddi tazminat davasının 10/01/2017 tarihli ıslah dilekçesi doğrultusunda kabulüne, 6.966,06 TL geçici iş görememezlik ve 230.144,16 TL sürekli iş görememezlik olmak üzere toplam 237.110,32 TL maddi tazminatın davalı … Sigorta AŞ yönünden sigorta teminat limiti olan 225.000 TL ile sınırlı ve sorumlu olmak üzere davalı sigorta şirketi için dava tarihi olan 09/01/2013 tarihinden, davalı … yönünden kaza tarihi olan 22/11/2012 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, c)Davacı … vekili tarafından … Tic. ve San. Ltd. Şti. ve … Sigorta Şirketine yönelik açılan maddi tazminat davasının kısmen kabulü ile 805 TL geçici iş görememezliğe ilişkin tazminatın davalı sigorta şirketinden dava tarihi olan 09/11/2013 tarihinden, davalı … için kaza tarihi olan 22/11/2011 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, fazlaya ilişkin istemin reddine, d)Belirsiz alacak davası şeklinde manevi tazminat davası açılamayacağından ötürü davacıların manevi tazminat taleplerinin ayrı ayrı usulden reddine, 3-a)Maddi tazminat davasında alınması gereken 16.197 TL nispi karar harçtan peşin ve ıslahen yatırılan (27,30 TL + 785,27 TL +223 TL) = 1.035,57 TL harcın mahsubu ile eksik kalan 15.161,43 TL harcın davalılar … Ticaret San. ve Ltd. Şti. ve … Sigorta AŞ’den (… Sigorta AŞ yönünden 225/237 oranına göre 14.393,76 TL’lik kısmından sorumlu olmak üzere) alınarak Hazineye irat kaydına, b)Manevi tazminat davasında davacı tarafından yatırılan 1.366,20 TL harcın davacılara iadesine, 4-a)Maddi tazminat yönünden davacı tarafından yapılan toplam 4.503 TL yargılama giderinin 4.273,79 TL’lik kısmının davalı sigorta şirketi ve … …Şirketi’nden müştereken ve müteselsilen; 229,21TL’lik kısmından ise davalı … Şirketinden alınarak davacılara verilmesine, b)Manevi tazminat davasında yapılan yargılama giderlerinin davacılar üzerinde bırakılmasına, 5-a)Davacı …’in kabul edilen maddi tazminat talebi yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 25.047,72 TL vekalet ücretinin davalılardan … Ticaret San. Ve Ltd. Şti. ve … Sigorta AŞ’den (davalı … Sigorta A.Ş. 24.200 TL kısmından sorumlu olmak üzere) alınarak davacı …’e verilmesine, b)Davacı …’nın kabul edilen maddi tazminat talebi yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 805,00-TL vekalet ücretinin davalılardan … Ticaret San. Ve Ltd. Şti. ve … Sigorta AŞ’den alınarak davacı …’ya verilmesine, 6-a)Manevi tazminat davasında davalı … Şirketi kendisini vekille temsil ettirdiğinden Daire karar tarihinde yürürlükte bulunan tarife hükümleri gereğince 5.100 TL maktu vekalet ücretinin davacı …’den alınarak adı geçen davalıya verilmesine, b)Manevi tazminat davasında davalı … Şirketi kendisini vekille temsil ettirdiğinden Daire karar tarihinde yürürlükte bulunan tarife hükümleri gereğince 5.100 TL maktu vekalet ücretinin davacı … alınarak adı geçen davalıya verilmesine, 7-Davacı …’nın reddedilen maddi talebi tazminat yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 805 TL vekalet ücretinin adı geçen davacıdan alınarak davalılar … Ticaret San. ve Ltd. Şti. ve … Sigorta AŞ’ye eşit olarak verilmesine, 8-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayarak artan gider avansının hüküm kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine, İstinaf yargılama giderleri bakımından: 9-Davalı … Şirketi tarafından yatırılan (6.099,30 TL istinaf karar harcından maddi tazminat davası için yatırılan 4.063 TL’nin mahsubu sonrası kalan) 2.036,30 TL harcın istek halinde davalı tarafa iadesine,10-Davalı … Şirketi tarafından yatırılan 162,10 TL istinaf başvuru harcının davacılardan alınarak davalıya verilmesine, 11-İstinafa başvuran sigorta şirketi tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, 12-Davalı sigorta şirketi tarafından yatırılan 162,10 TL’lik istinaf kanun yoluna başvuru harcının üzerinde bırakılmasına, 13 İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından, vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına, 14-İstinaf talep eden tarafından yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde Yargıtay ilgili hukuk dairesine hitaben verilecek temyiz dilekçesi ile temyiz yolu açık olmak üzere, oy birliği ile karar verildi. 30/06/2022