Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi 2021/1728 E. 2023/844 K. 23.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
Dosya No: 2021/1728
Karar No: 2023/844
İncelenen Kararın
Mahkemesi: İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi
Tarihi: 20/10/2020
Numarası: 2014/1397 (E) 2020/756 (K)
Davanın Konusu: Maddi ve Manevi Tazminat
Karar Tarihi: 23/05/2023
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; 21.01.2013 tarihinde, davalı …’ın sürücüsü ve işleteni, davalı … Sigorta Şirketi’nin ZMS sigortacısı olduğu … plakalı aracın yaya konumunda bulunan davacılardan …’ye çarpması sonucu adı geçen davacının yaralandığını, bekar ve ileri yaşta olan davacı …’nin diğer davacı kardeşi …’ni ile ortak konutta yaşadığını, kaza sonrası tüm bakım ve gözetiminin davacı … tarafından gerçekleştirildiğini belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, davacı … için 1.000 TL kazanç kaybı(maluliyet ve ileride iktisaden maruz kalınan kazançlar, bakım giderleri ve tüm masraflara istinaden) ve 1.000 TL tedavi gideri olmak üzere toplam 2.000 TL maddi tazminat ile 20.000 TL manevi tazminatın, davacı … için 10.000 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan kanuni sorumlulukları dahilinde (sigorta şirketi maddi tazminattan poliçe limiti ile sınırlı olmak üzere, SGK tedavi giderlerinden ve davalı … maddi ve manevi tazminatlardan) müştereken ve müteselsilen tahsilini talep etmiştir. Davacılar vekili 26.07.2019 tarihli ıslah dilekçesi ile tedavi gideri talebini 41.406,51 TL’ye, işgöremezlik tazminatı talebini 13.644,87 TL’ye artırarak toplam 55.051,38 TL maddi tazminatın ve 30.000 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek en yüksek ticari faiz ile birlikte davalılardan kanuni sorumlulukları dahilinde müştereken ve müteselsilen tahsilini talep etmiştir. Davalı … cevap dilekçesinde özetle; kazaya sebebiyet verdiğine ilişkin kaza tutanağı mevcut olmadığını, davacının yolu ihlal edip araç yoluna girdiğinden kazaya sebebiyet verdiğini belirterek davanın reddini talep etmiştir.Davalı SGK vekili cevap dilekçesinde özetle; trafik kazası nedeniyle sunulan sağlık hizmet bedelleri (tedavi, tıbbi malzeme, ilaç, refakatçi ve yol giderleri) SUT kapsamında müvekkili kurumca karşılandığını, işgöremezlik, maddi-manevi tazminat ve bakıcı giderleri gibi kurumca karşılanmayan talepler için sigorta şirketlerinin sorumluluklarının devam ettiğini belirterek davanın reddini talep etmiştir. Davalı … Sigorta vekili cevap dilekçesinde davanın reddini talep etmiştir.İlk derece mahkemesince; “1-Davacı …’nin geçici ve kalıcı iş göremezliğine dayalı tazminat isteminin kısmen kabulü ile 13.644,87 TL nin tahsilde tekerrür olmamak üzere davalı … Sigorta AŞ’den dava tarihinden ve poliçe limitiyle sınırlı olmak üzere diğer davalı …’dan kaza tarihi olan 21/01/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile tahsili ile davacıya verilmesine, 3.477,75 TL tedavi, bakıcı, evde pansuman ve yol giderlerinin davalı SGK bu miktarın 1.746,25 TL sinden sorumlu olmak üzere davalılar SGK ve sigorta şirketinden dava tarihinden, diğer davalıdan kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile tahsili ile davacı …’ye verilmesine, 2-a)Davacı …’nin manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile 8.000 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalı …’dan tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine, b)Davacı …’nin manevi tazminat talebinin reddine” karar verilmiştir. Karara karşı davacı vekili, davalı … ve davalı SGK Başkanlığı vekili istinaf kanun yoluna başvurmuştur.Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacıların kardeş olduğunu, davacı …’nın diğer davacının kazanın öncesinde ve sonrasında ablasının sürekli yanında bulunduğunu, davacı … için talep edilen manevi tazminat isteminin reddedilmesinin doğru bulunmadığını, diğer davacı … için hükmedilen manevi tazminatın çok düşük olduğunu, bilirkişi raporlarının eksik ve hatalı olduğunu, müvekkilinin hastane giderleri ve yaptığı masrafların mahkemece görmezden gelindiğini, kaza tarihinde 86 yaşında, bekar ve çocuksuz olan davacı … yaşı itibarıyla 3. bir kişinin bakım ve gözetimine ihtiyaç duymaktayken, kaza ile birlikte tamamen yatağa mahkum hale gelmesinden dolayı bakıcının bakım ve gözetimine sürekli şekilde ihtiyaç duyulduğunu, buna rağmen 3 aylık bakım ve gözetim bedeline hükmedilmesinin hatalı olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir. Davalı … istinaf dilekçesinde özetle; trafik kazası tespit tutanağı olmadığını, herhangi bir delil olmamasına rağmen hakkında dava açıldığını, kusuru bulunmadığını belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir. Davalı SGK Başkanlığı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacı tarafça dava açılmadan önce kuruma müracaat zorunluluğu dava şartının yerine getirilmediğini, davaya bakmakla görevli mahkemenin iş mahkemesi olduğunu, trafik kazası nedeniyle sunulan sağlık hizmet bedellerinin SUT kapsamında müvekkili kurumca karşılandığını ancak işgöremezlik, maddi ve manevi tazminat ve bakıcı gideri gibi kurumca karşılanmayan giderlerden sigorta şirketinin sorumluluğunun devam ettiğini, hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacının SGK ile anlaşması olmayan kurumlara SGK tarafından sevk edilmeden kendi isteği ile gitmiş olduğu tespit edilmesine rağmen kurum aleyhine tedavi giderlerine hükmedilmesinin hatalı olduğunu, kazayla ilgili son tedavi masrafının yapıldığı tarih olan 25.03.2015 tarihinin davacının tedavi masrafı nedeniyle uğradığı zararı öğrendiği tarih olduğunu, ıslahın yapıldığı tarih itibariyle 2 yıllık zamanaşımına süresinin dolduğunu, bu yöndeki itirazlarının dikkate alınmadığını, müvekkili kurum harçtan muaf olmasına rağmen aleyhe harca hükmedilmesi ve harcın yargılama giderlerine dahil edilerek müvekkili kuruma yükletilmesinin hatalı olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir. HMK’nın 355. maddesi kapsamında istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda: Dava, trafik kazasından kaynaklanan bedensel zarar nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Dosya kapsamından, 21.01.2013 tarihinde, davalı … Sigorta Şirketine ZMSS poliçesi ile sigortalı, sürücü belgesiz davalı …’ın işleteni ve sürücüsü olduğu … plakalı araç ile seyir halindeyken kavşağın olduğu yerden karşı tarafa geçmek isteyen davacı yaya …’ye çarpması sonucu adı geçen davacının yaralandığı anlaşılmış, mahkemece ATK 3. İhtisas Kurulundan alınan 15.06.2016 tarihli maluliyet raporunda; davacı …’nin %19 oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı, iyileşme (geçici iş göremezlik) süresinin olay tarihinden itibaren 3 aya kadar uzayabileceği belirtilmiştir. 1-Davalı …’ın istinaf itirazlarının incelenmesi; İlk derece mahkemesince Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesinden alınan 19.03.2018 tarihli raporda; davalı sürücü …’ın sevk ve idaresindeki otomobille seyri sırasında yola gereken dikkatini vermesi, kavşağın olduğu yere yaklaştığında hızını asgari düzeye düşürüp müteyakkız olması, zamanında aracını durdurarak kazayı önlemesi gerektiği halde bu hususlara riayet etmediği, tedbirsiz bir şekilde seyrini sürdürdüğü olayda % 50 oranında, davacı yaya …’nin karşı tarafa geçmek için yolu iyice kontrol etmesi, gelmekte olan araçların hız ve mesafelerine dikkat etmesi, önce tam olarak geçiş güvenliğini sağlaması gerektiği halde bu hususlara riayet etmediği kontrolsüz bir şekilde yola giriş yaparak olaya sebebiyet verdiği, olayda …’nin %50 oranında kusurlu olduğu tespit edilmiştir.UYAP’tan yapılan sorgulamada aynı trafik kazası nedeniyle ceza yargılamasının yapıldığı İstanbul Anadolu 47. Ceza Mahkemesinin 2014/304 E. 2015/393 K. sayılı kararı ile sanık …’ın taksirle bir kişinin yaralanmasına neden olma suçundan mahkumiyetine karar verildiği, kararın 14.05.2015 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır.İlk derece mahkemesince ATK Trafik İhtisas Dairesi’nden alınan raporun dosya kapsamına ve oluşa uygun olmasına göre raporda belirtilen kusur oranının hükme esas alınmasında isabetsizlik bulunmamaktadır.2-Davacılar vekilinin istinaf itirazlarının incelenmesi; Mahkemece hükme esas alınan, aktüer ve doktor bilirkişiden oluşan kuruldan alınan 07.11.2019 tarihli ek raporda; SGK ile anlaşmalı kurumlardaki tedavi giderlerinin SGK tarafından karşılandığı, SGK ile anlaşması olmayan kurumlardaki tedaviler ve faturaların SUT’a göre fiyatının 3.492,90 TL olduğu, davacı …’nin % 50 kusuru oranında SGK’dan talep edebileceği tedavi giderinin 1.746,25 TL olduğu, SGK’nın sorumlu olmadığı belgelendirilmesi zorunlu olmayan tedavi giderlerinin (evde pansuman ve bakım için gerekli tıbbi malzemeler için 100 TL, 1.363 TL ilaç gideri, hastanelere ulaşım ve bu esnadaki sosyal giderler için 2.000 TL olmak üzere toplam 3.463 TL’den davacı …’nin kusuru oranında talep edebileceği) 1.731,50 TL olduğu, tazminat yönünden 19/09/2018 tarihli raporda hesaplanan 1.049,86 TL geçici iş göremezlik ve 12.595,01 TL sürekli iş göremezlik zararı olduğu tespit edilmiştir. Bilirkişi raporunun dosya kapsamına uygun, denetim ve hüküm kurmaya elverişli olduğu anlaşılmakla ilk derece mahkemesince hükme esas alınmasında isabetsizlik bulunmamaktadır.Davacılar vekilinin hükmedilen manevi tazminat miktarına ve reddedilen manevi tazminat talebine yönelik istinaf itirazına gelince; TBK’nın “Manevi tazminat” başlıklı 56. maddesine göre “Hâkim, bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda, olayın özelliklerini göz önünde tutarak, zarar görene uygun bir miktar paranın manevi tazminat olarak ödenmesine karar verebilir. Ağır bedensel zarar veya ölüm hâlinde, zarar görenin veya ölenin yakınlarına da manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verilebilir.” Bu düzenlemeye göre öncelikle manevi tazminat istemek hakkı beden ve ruh tamlığı bozulmuş olan kişiye tanınmıştır. Bunun yanında bir yakınının uğradığı bedensel zarardan ruhsal yönden etkilenen kişiler de zarara uğrayandan bağımsız olarak manevi tazminat isteyebilirler. Ancak, bunun için yaralanma nedeni ile gerçekten kişisel yararların veya hakların doğrudan doğruya ağır bir biçimde zarara uğramış olması gerekir. Diğer bir anlatımla, bir kimsenin bedensel zarara uğramasından dolayı onun çok yakınlarından birisinin de aynı eylem nedeniyle hukuken korunan ruhsal ve sinirsel sağlık bütünlüğü ağır bir şekilde zarara uğramışsa onun da manevi tazminat isteme hakkı vardır. (HGK 26.04.1995 gün ve 1995/11-1995/403). Kazanın oluş şekli, kusur oranı, kaza tarihi, maluliyet raporu, paranın alım gücü, davacı … ile davalı gerçek kişinin dosya kapsamından anlaşılan sosyal ve ekonomik durumları gözetildiğinde davacı … lehine hükmolunan manevi tazminat miktarının az olduğu, davacı … için 20.000 TL manevi tazminatın dosya kapsamına ve hakkaniyete uygun olacağı sonucuna varılmıştır. Somut olayda davacı …, diğer davacı …’nin kızkardeşi olup dosya içeriğinden davacı …’nin bekar ve çocuksuz olduğu, davacı kardeşlerin aynı çatı altında yaşadıkları gözetildiğinde bu yaralanmadan dolayı manevi zarara uğramadığından söz edilemeyeceği anlaşılmakla mahkemece bu davacı yönünden manevi tazminat isteminin reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, davacı … için 10.000 TL manevi tazminatın dosya kapsamına ve hakkaniyete uygun olacağı sonucuna varılmıştır. 3-Davalı SGK Başkanlığı vekilinin istinaf itirazlarının incelenmesi; HMK’nın 341/2. maddesine göre miktar veya değeri üç bin Türk Lirasını geçmeyen malvarlığı davalarına ilişkin kararlar kesindir. HMK’nın 341/4. maddesine göre ise alacağın tamamının dava edilmiş olması durumunda, kararda asıl talebinin kabul edilmeyen bölümü  üç bin Türk Lirasını geçmeyen taraf, istinaf yoluna başvuramaz. Ayrıca HMK’nın ek 1. maddesinin 1. fıkrasında; “HMK’nın 341. maddesindeki parasal sınırın her takvim yılı başından geçerli olmak üzere, önceki yılda uygulanan parasal sınırların; o yıl için 04/01/1961 tarihli ve 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun mükerrer 298. maddesi hükümleri uyarınca Maliye Bakanlığınca her yıl tespit ve ilan edilen yeniden değerleme oranında artırılması suretiyle uygulanır. Bu şekilde belirlenen sınırların on Türk lirasını aşmayan kısımları dikkate alınmaz.” hükmünün yanı sıra, aynı maddenin 2. fıkrasında; “HMK’nın 341. maddesindeki parasal sınırların uygulanmasında hükmün verildiği tarihteki miktarın esas alınacağı” düzenlenmiş bulunmaktadır.Somut uyuşmazlıkta, mahkemece davalı SGK Başkanlığı aleyhine hükmedilen 1.746,25 TL maddi tazminat miktarı 2020 yılı için öngörülen kesinlik sınırı olan 5.390 TL’nin altında kaldığından, adı geçen davalı vekilinin İlk Derece Mahkemesince verilen karar için HMK’nın 341/4. maddesi gereğince istinaf hakkı bulunmamaktadır. İlk Derece Mahkemesince, karara karşı kanun yolunun açık olduğunun belirtilmesi de sonuca etkili değildir. Bu nedenle davalı SGK Başkanlığı vekilinin istinaf dilekçesinin HMK’nın 352/1-b maddesi gereğince reddine karar verilmiştir.Ancak, 5502 sayılı Sosyal Güvenlik Kurumu Kanununun 36/1. fıkrası uyarınca harçtan muaf olan davalı SGK’nın karar ve ilam harcından sorumlu tutulması doğru olmamıştır.Açıklanan nedenlerle, davalı SGK Başkanlığı vekilinin istinaf dilekçesinin HMK’nın 352/1-b maddesi uyarınca reddine, davalı …’ın istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1. maddesi uyarınca esastan reddine, davacılar vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının HMK’nın 353/1-b/2. maddesi uyarınca düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmek üzere kaldırılmasına karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; A-Davalı SGK Başkanlığı vekilinin istinaf dilekçesinin HMK’nın 352/1-b maddesi uyarınca reddine, B-Davalı …’ın istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1. maddesi uyarınca esastan reddine, C-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile Yukarıda esas ve karar numarası belirtilen ilk derece mahkemesi kararının, HMK’nin 353/1-b/2. maddesi gereğince düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmek üzere kaldırılmasına, Buna göre: 1-Davacı …’nin maddi tazminat davasının kısmen kabulü ile a-13.644,87 TL geçici ve sürekli iş göremezlik tazminatının, tahsilde tekerrür olmamak üzere davalı … Sigorta Şirketi’nden dava tarihinden ve poliçe limitiyle sınırlı olmak üzere, davalı …’dan kaza tarihi olan 21/01/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsili ile adı geçen davacıya verilmesine, b-3.477,75 TL tedavi, bakıcı, evde pansuman ve yol giderlerinin -davalı SGK bu miktarın 1.746,25 TL sinden sorumlu olmak üzere- davalılar SGK ve davalı … Sigorta Şirketi’nden dava tarihinden, davalı …’dan kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsili ile adı geçen davacıya verilmesine, 3-Davacıların manevi tazminat davasının ayrı ayrı kabulü ile a-Davacı … için 20.000 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı …’dan alınarak adı geçen davacıya verilmesine, b-Davacı … için 10.000 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı …’dan alınarak adı geçen davacıya verilmesine, 4–Maddi tazminat davası bakımından Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 1.169,65 TL karar ve ilam harcının davacı tarafından dava açılırken yatırılan 6,84 TL peşin harç ile 825,00 TL tamamlama harcı olmak üzere toplam 831,84 TL harçtan mahsubu ile bakiye 337,81 TL’nin davalılar … ile … Sigorta Şirketinden tahsili ile Hazineye gelir kaydına, 5-Manevi tazminat davası bakımından Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 2.049,3‬ TL karar ve ilam harcından dava açılırken yatırılan 102,46 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.946,84‬ TL karar ve ilam harcının davalı …’dan tahsili ile Hazineye gelir kaydına, 6- a) Davacılar tarafından dava açılırken yatırılan 25,20 TL başvurma harcı, 109,30 TL peşin harç ile 825,00 TL tamamlama harcı olmak üzere toplam 959,50 TL’nin, davalı Sigorta Şirketi 831,84 TL’sinden ve diğer davalı … tamamından sorumlu olmak üzere müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, b)Davacılar tarafından sarf edilen toplam 3.636,70 TL yargılama giderinden, davanın kabul/ret oranına göre hesaplanan 1.131,12 TL’sinin, -davalı SGK 78,61-TL’den, davalı … Sigorta Şirketi 770,93-TL’den, diğer davalı … ise tamamından sorumlu olmak üzere- davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, 7-Davalı SGK tarafından sarf edilen 150,00 TL yargılama giderinin, davanın kabul ret oranına göre hesaplanan 134,70 TL’sinin davacılardan alınarak davalı SGK’ya verilmesine, 8- Davalı … tarafından sarf edilen 20,00 TL yargılama giderinin, davanın kabul ret oranına göre hesaplanan 8,73‬ TL’sinin davacılardan alınarak davalı …’a verilmesine, 9- Kabul edilen maddi tazminat davası yönünden AAÜT uyarınca davacı … için takdir olunan 3.400 TL vekalet ücretinin, -davalı SGK 346,75 TL’sinden, diğer davalılar tamamından sorumlu olmak üzere- davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile adı geçen davacıya verilmesine, 10- Reddolunan maddi tazminat davası yönünden AAÜT uyarınca davalılar SGK ve … Sigorta Şirketi lehine takdir olunan 3.400 TL vekalet ücretinin davacı …’den alınarak adı geçen davalılara verilmesine, 11-Manevi tazminat davası yönünden Dairemiz karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca belirlenen 9.200 TL vekalet ücretinin davalı …’dan alınarak davacı …’ye verilmesine, 12-Manevi tazminat davası yönünden Dairemiz karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca belirlenen 9.200 TL vekalet ücretinin davalı …’dan alınarak davacı …’ye verilmesine, 13- Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştikten sonra talep halinde yatırana iadesine,
D-İSTİNAF İNCELEMESİ BAKIMINDAN; 1-Davalı SGK Başkanlığının istinaf incelemesi esastan yapılmadığından, istinaf başvurusu sırasında yatırılan istinaf karar harcının istek halinde mahkemesince yatırana iadesine, 2-Davalılar SGK Başkanlığı ve … tarafından istinaf aşamasında yapılan masrafların üzerlerinde bırakılmasına, 3-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 1.716,12 TL karar ve ilam harcından, davalı … tarafından yatırılan 429,03‬ TL harcın mahsubu ile bakiye 1.287,09‬ TL karar ve ilam harcının davalı …’dan tahsili ile hazineye gelir kaydına, 4-Davacı tarafından peşin olarak yatırılan istinaf karar ve ilam harcının, istem halinde ilk derece mahkemesi tarafından yatıran tarafa iadesine, 5-İstinaf kanun yolu aşamasında davacı tarafından sarf edilen 162,10 TL istinaf kanun yolu başvuru harcı ile 97 TL posta gideri olmak üzere toplam 259,1‬ TL yargılama giderinin, davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsil edilerek, davacılara verilmesine, 6-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekâlet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına, 7-İstinaf için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dair dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu, HMK’nin 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.23/05/2023