Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi 2021/1698 E. 2021/1510 K. 26.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
DOSYA NO: 2021/1698
KARAR NO: 2021/1510
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 21/06/2021 tarihli ara karar
NUMARASI: 2021/362 (E)
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Alım Satım)
KARAR TARİHİ: 26/10/2021
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin 03/12/2014 tarihinde araç satış sözleşmesi ile dava dışı …’a sattığı motosikletinin 27/05/2015 tarihinde kazaya karışması nedeniyle davalı sigorta şirketi tarafından aleyhinde icra takibi başlatıldığını, takibin şeklen kesinleştiğini, dava konusu aracın malik ve işleteni olmadığından bahisle borçlu olmadığının tespitine ve icra takibinin yargılama sonuçlanıncaya kadar tedbiren durdurulmasına karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesi 21/06/2021 tarihli ara kararı ile icra takiplerinden sonra açılan menfi tespit davasında İİK 72/3 gereği takibin durdurulması talebinin reddine karar vermiştir. Bu karara karşı davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; huzurdaki davanın İİK 72. maddesi kapsamında açılan menfi tespit davası olduğunu ve bu davaya konu ihtiyati tedbir talepleri açısından HMK’nın genel hükümlerinin değil, ihtiyati tedbirin özel bir formunu düzenleyen İİK’nın 72. maddesinin değerlendirilerek karar verilmesi gerektiğini, bu meyanda takdir edilecek yüzde on beş teminat dahilinde ihtiyati tedbir kararı verilmesi mümkün iken mahkemece yaklaşık ispat koşulunun aranmasının yasal dayanaktan yoksun olduğunu belirterek tedbirin reddedilmesine yönelik mahkemenin ara kararının kaldırılmasını talep etmiştir. HMK’nın 355. maddesi kapsamında istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda: Dava, davalı sigorta şirketi tarafından trafik sigortalı aracın karıştığı kaza nedeniyle hak sahibine yapılan tazminat ödemesinin, rücuen tazmini amacı ile davacı ve aracın sürücüsü hakkında icra takibi yapması nedeniyle, malikin ve işletenin dava dışı 3. kişi olduğundan bahisle davacının davalı tarafa borçlu olmadığının tespiti ve icra takibinin yargılama süresince tedbiren durdurulması istemine ilişkindir.İİK’nın 72. maddesinde; borçlunun, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tesbit davası açabileceği; icra takibinden sonra açılan menfi tesbit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemeyeceği, ancak, talep üzerine gecikmeden doğan zararların karşılanması ve alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere gösterilecek teminat mukabilinde, icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesi yolunda ihtiyati tedbir kararı verilebileceği belirtilmiş olup, bu madde özel bir tedbir türünü düzenlemiştir. Öte yandan İİK’nın 72/4. maddesinde; “Dava alacaklı lehine neticelenirse ihtiyati tedbir kararı kalkar. Buna dair hükmün kesinleşmesi halinde alacaklı ihtiyati tedbir dolayısıyla alacağını geç almış bulunmaktan doğan zararlarını gösterilen teminattan alır. Alacaklının uğradığı zarar aynı davada takdir olunarak karara bağlanır. Bu zarar herhalde yüzde yirmiden aşağı tayin edilemez.” hükmü düzenlenmiştir. Somut olayda, dava tarihinden önce, davalı tarafça İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyasıyla icra takibi başlatıldığı anlaşılmıştır. Eldeki davada İİK. 72/3 uyarınca ihtiyati tedbir yoluyla takibin durdurulmasına karar verilemez ise de teminat yatırılması karşılığında icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmesinin önlenmesine dair tedbir kararı verilmesinde bir engel bulunmamaktadır. Alacaklı tarafın zararının olması halinde yukarıda belirtildiği üzere İİK 72/4. maddesi uyarınca zararın karşılanması olanağı da bulunmaktadır. Açıklanan nedenle, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile, HMK’nın 353/1-b/2. maddesi uyarınca, ilk derece mahkemesi kararı düzeltilerek, davacı vekilinin ihtiyati tedbir talebinin kabulüne dair yeniden esas hakkında karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere: A- Davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, yukarıda esas numarası yazılı ilk derece mahkemesinin 21/06/2021 tarihli ara kararının, HMK’nin 353/1-b/2. maddesi gereğince düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmek üzere kaldırılmasına, Buna göre: 1-Davacının ihtiyati tedbir talebinin İİK’nın 72/3.maddesi uyarınca KABULÜ ile alacağın %15’i oranında nakdi veya kesin süresiz banka teminat mektubu ibraz ettiğinde icra veznesindeki paranın alacaklıya ödenmemesi yönünde İHTİYATİ TEDBİR KONULMASINA, 2-Teminat ibraz edildiğinde ilk derece mahkemesince ihtiyati tedbir kararının gereği için İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasına müzekkere yazılmasına, 3-Dosyanın gerekli işlemlerin yerine getirilmesi için ilk derece mahkemesine gönderilmesine, 4-Kararın İlk Derece Mahkemesince taraflara tebliğine, 5-Davacı tarafından yatırılan istinaf peşin harcının iadesine, 6-Davacının yatırdığı istinaf başvuru harcı ve istinaf yargılama giderlerinin yargılama gideri olarak esas hükümde Mahkemesince nazara alınmasına, 7-Duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, İİK’nın 362/1-f maddesi gereğince kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 26/10/2021