Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi 2021/1587 E. 2021/1969 K. 22.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
DOSYA NO: 2021/1587
KARAR NO: 2021/1969
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 27/05/2021
NUMARASI: 2020/634 (E) 2021/362 (K)
DAVANIN KONUSU: Trafik kazasından kaynaklanan bedensel zarar nedeniyle maddi tazminat
KARAR TARİHİ: 22/12/2021
Yukarıda yazılı İlk derece mahkemesi kararına karşı istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 12.08.2012 tarihinde, davalı sigorta şirketine zorunlu trafik sigortası ile sigortalı, dava dışı … sevk ve idaresindeki … plakalı araç ile tek taraflı kaza yapması sonucu araçta yolcu olarak bulunan davacının yaralandığını, müvekkilinde oluşan bedensel zarar nedeniyle fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak üzere HMK’nın 107. maddesine göre şimdilik 20,00 TL maddi tazminatın temerrüt tarihinden itibaren işletilecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde esasa ilişkin diğer savunmaları yanında talebin TCK’nın 66/1-e maddesi uyarınca 8 yıllık zamanaşımına uğradığından davanın zamanaşımı nedeniyle reddini talep etmiştir. İlk derece mahkemesince, davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmiştir.Karara karşı istinaf kanun yoluna başvuran davacı vekili dilekçesinde özetle; haksız eylemden doğan zararlar için açılacak maddi tazminat davalarında zamanaşımının, zarar görenin, zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği günden işlemeye başladığını, müvekkilinin henüz maluliyet raporu olmadığı için zararının tespit dahi edilemediğini, müvekkilinin kazadan dolayı oluşan zararı ilk öğrendiği tarihin, mahkeme aracılığıyla alınacak olan ATK 2. İhtisas Kurulu tarafından raporun düzenlendiği tarih olacağını, henüz zamanaşımının başlamasının dahi söz konusu olmadığını, mahkemece zamanaşımının olay tarihinden başlatılarak davanın reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, ayrıca KTK 109. madde uyarınca zamanaşımının, her halde kaza tarihinden itibaren 10 yıl olduğunu belirterek ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasını talep etmiştir. HMK’nın 355. maddesi kapsamında istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda: Dava, trafik kazasından kaynaklanan bedensel zarar nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir. 2918 sayılı KTK’nın 109/1. maddesinde “Motorlu araç kazalarından doğan maddi zararların tazminine ilişkin talepler, zarar görenin zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak 2 yıl ve her halde, kaza gününden başlayarak 10 yıl içinde zamanaşımına uğrar.” düzenlemesi, yine aynı Kanun’un 109/2. maddesinde ise, “dava, cezayı gerektiren bir fiilden doğar ve Ceza Kanunu bu fiil için daha uzun bir zamanaşımı süresi öngörmüş ise bu süre maddi tazminat talepleri için de geçerlidir.” düzenlemesi yer almaktadır. Somut olayda; dosya içeriğinden, davalıya zorunlu mali sorumluluk sigortası ile sigortalı … plakalı aracın 12/08/2012 tarihinde tek taraflı kaza yapması sonucu araç içerisinde yolcu olarak bulunan davacının yaralandığı anlaşılmıştır.Davaya konu trafik kazası 12/08/2012 tarihinde meydana geldiğinden davacının yaralanması nedeniyle ceza dava zamanaşımı süresi 5237 Sayılı TCK’nın 89 ve 66 maddelerine göre 8 yıldır. Kazanın meydana geldiği 12/08/2012 tarihinden, davanın açıldığı 24/12/2020 tarihine kadar geçen sürede 8 yıllık ceza dava zamanaşımının dolduğu, davalı vekilinin süresinde sunduğu cevap dilekçesinde zamanaşımı def’ini ileri sürdüğü anlaşılmakla, zamanaşımı süresinin geçmesi nedeniyle davanın reddine karar verilmesinde isabetsizlik bulunmamaktadır. Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nin 353/1-b/1. maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere: 1-Davacı vekilinin yukarıda esas ve karar numarası yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun HMK’nin 353/1-b/1. maddesi gereğince esastan reddine,2-Harçlar Yasası’na göre alınması gereken harç peşin alındığından, ayrıca harç alınmasına yer olmadığına,3-Davacının istinaf başvurusu nedeniyle sarfettiği yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, 4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından, vekâlet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına,5-İstinaf yargılama giderleri için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, HMK’nin 361’inci maddesi uyarınca gerekçeli kararın tebliği tarihinden itibaren iki haftalık süre içerisinde, dairemize ya da bulunulan yer bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine veya ilk derece mahkemesine verilecek dilekçeyle Yargıtayda temyiz yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.22/12/2021